Kötü Adamın 10 Günü: Sadık Kötü Olmayı Seçiyor

Editör:
Aleyna Kavak
spot_img

“Hayatımdaki bir sürü şeyi bıraktım. Düşünmeyi bıraktım. Zamanı hesaplıyordum, onu bıraktım. Artık yeni alışkanlıklarım vardı.”

“Kötü Adamın 10 Günü”, yazar Mehmet Eroğlu‘nun aynı adlı roman üçlemesinden uyarlanan filmin ikinci bölümü, Ağustos ayında Netflix’te seyirciyle buluştu. İlk film ile ilgili olan yazımıza da buradan ulaşabilirsiniz.

İlk filmdeki gibi Uluç Bayraktar tarafından yönetilen ve senaryosunu Mehmet Eroğlu ile birlikte Damla Serim‘in üstlendiği “Kötü Adamın 10 Günü”, mutlu dünyası yıkılmış, tüm hayalleri ve sevinci doğmamış çocuğu ve karısı Fatoş’un doğumda hayatını kaybetmesiyle birlikte uçup giden baş kahramanımız Sadık’ın başından geçenleri anlatıyor. İyiliğin bir fayda getirmediğini düşünen Sadık kötü olmaya karar veriyor. Ama bunu ne kadar başarıyor?

İLK FİLMİ KISACA HATIRLAYALIM

Sadık; mutlu bir evliliği varken ve başarılı bir avukatken eşinin işlediği bir suçu üstlenerek hapse girer. O hapisteyken eşi Rezzan, başkasıyla evlenerek Sadık’a ihanet eder. Sadık hapisten çıktığındaysa ne mesleği ne de ailesi vardır. Bu süreçte Fatoş başta olmak üzere arkadaşları ona çok destek olmuştur. Hikaye bu bölümlerin dışında genel olarak dedektiflik hikayesi üzerinden ilerlemektedir. Sadık’ın fakülteden arkadaşı Maide, kaybolan bakıcısının oğlu Tevfik için Sadık’tan yardım ister. Sadık da televizyonda düzenli olarak yayınlanan “Uzun Veda” filmindeki Philip Marlowe karakteriyle konuşarak olayı çözmeye çalışır. Başına gelen olaylarla birlikte iyi bir adam olmaya ve adaleti sağlamaya çalışan Sadık için film boyunca iyilik ve kötülük arasındaki taraflar bulanıklaşmaya başlıyor.

O halde Kötü Adamın 10 Günü incelemesine geçelim.

Sadık’tan Adil’e Dönüşüm

”Yalnız adımı değiştirdim. Adil oldu artık.”

Sadık ilk filmin sonunda mutlu bir halde Eskişehir’e gitmiştir. Ancak üçlemenin ikinci filmi Sadık’ın kaza sahnesi ile başlamaktadır. Yeni hayatının mutlu devam edemediğini filmin başından anlayabiliyoruz. İlerleyen dakikalarda Sadık psikiyatriste anlattığında geçmişe dönerek seyirciye gösterilmemiş olan 2 yıllık sürede bir otel işletmeye başladığını, Fatoş ile evlendiğini ve Fatoş’un hamile kaldığını öğreniyoruz. Devamında Sadık’ın doğmamış çocuğunun ve karısının hayatını kaybettiğini izliyoruz. Karısının ve çocuğunun naaşını defnettikten sonra Kastamonu Tosya‘dan dönerken yaşadığı kaza ile günümüze dönüyoruz. Arabası takla atan Sadık’ı, Abi’nin adamları Zeynel ve Hüso kaza alanında karşılamaktadır. Abi, Sadık’ın ona borçlu olduğunu söyleyerek Ferhat adında birini bulmasını ister ve ilk filmdeki gibi Sadık’ın dedektif hikayesi burada başlar. Bu yeni hikayede Sadık, Pınar’dan yardım ister ve birlikte hem Ferhat’ı bulmaya hem de öldürülen zengin bir iş adamının katilini aramaya çalışır.

SADIK’IN 10 GÜNÜ

”Kötü Adamın 10 Günü’’, ilk filmdeki gibi baş kahramanın yaşamından 10 günü bize göstermektedir. Günlerin sırayla numaralandırıldığı ve bu günlerde deneyimlenen olayların gözler önüne serildiği filmi Sadık (Adil) üzerinden incelemek makul olandır. Ancak ilk filmle karşılaştırıldığında baş kahraman olan Sadık’ın özel hayatı yerine, dedektiflik hikayesinin bu filmde ağır bastığı görülmektedir. Bu akışla birlikte Abi, Pınar, Zeynel ve Hüso’nun karakterlerinin hikayedeki yerleri izleyiciler tarafından daha belirgin hale gelmiştir. Bu belirginliğin nedeni Rıza Kocaoğlu, Kadir Çermik, Erdal Yıldız ve İlayda Akdoğan’ın performansları da sayılabilir.

İzleyicilerin bir kısmı, ikinci filmdeki yeni hikayenin getirisi olan yan karakterlerin çok etkili olamadığını düşünmekte. Belki de anlatılan hikayenin birinci filmdeki kadar toplumsal olaylara dayandırılmamasından dolayı olabilir. Başka bir açıdan bakıldığında ilk filmdeki karakterlerin, ikinci filmde hikaye içerisindeki rollerinin daha da anlamlı hale gelmesinden dolayı, hikayenin gizem öğesinin kaybolmasından kaynaklıdır.

DEĞİŞEN SADIK KARAKTERİ

Başına gelenler ile birlikte iyi olma ve kötü olma arasında ince bir çizgide yürüyen ve zaman zaman taraf değiştiren karakterimiz, serinin her bölümüne uyum sağlayacak şekilde davranışlar sergilemektedir. Ancak değişen yaşam tarzına uyum sağlayan kıyafetler ile görsek de genel olarak görünüşünde büyük bir değişim olmamaktadır. Her ne kadar kötü olmaya çalışsa da karakterimiz Sadık içindeki adil olma duygusunu bastıramamaktadır. Aslında karakterimizin kötü bir karakter olmaktan daha çok hissettiği duygulardan dolayı kötü olmak isteyen, kayıplarından dolayı üzgün olan bir insan olduğunu gözlemlemekteyiz.

Film ilerledikçe Sadık’ın yaşam rutinlerinin de değiştiğini gözlemliyoruz. İlk filmde kendi evinde yaşayan Sadık; bu filmde boğaz manzaralı bir evde daha fazla imkan ile yaşamaktadır. Süt içmeyi bırakmamış olsa da ilk filme gördüğümüz, kendisine çok benzettiği ve rol modeli sayılabilecek Marlowe; filmde anılmış olsa da Sadık onun afişiyle konuşmadığı için oldukça geri planda kalmıştır. Seyirci Sadık’ın değişen davranışlarını az da olsa yadırgamaktadır. Ama öteki yandan Sadık’ın kurduğu düzeninde verdiği sözler doğrultusunda birçok alışkanlığını da bıraktığını gözlemlemekteyiz; bazı takıntılarını, içkiyi ve sigarayı. Kötü adamın 10 günü filminin sonlarına doğru yaşanan Sadık ve Pınar ilişkisi de filmin gidişatına bakıldığında aslında izleyicinin şaşırmadığı bir birliktelik olmuştur.

ÜÇLEMENİN SON FİLMİ: MERAKLI ADAMIN ON GÜNÜ

Ortalama 2 saat süren ”Kötü Adam’ın 10 Günü’’ ilk filme göre biraz daha az merak ve gizem unsuru içerse de gerek kaliteli oyuncular gerekse kaliteli hikaye ile birlikte yine izleyiciyi sürükleyen bir yapım olmuş. Sene sonuna doğru izleyeceğimiz ve fragmanı yayınlanmış olan üçlemenin son filmi olan ”Meraklı Adamın 10 Günü’’ izleyiciler tarafından heyecanla beklenecek gibi görünüyor.

”Ben artık meraklı adamım.”

Üçlemenin ilk iki filmini hala izlemediyseniz son film çıkmadan izlemenizi şiddetle öneriyoruz.

 

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.