Korkunun Yükseliş Yılları: 80’lerin En İyi 10 Korku Filmi

Editör:
Eyüp Can Gürer
spot_img

1980’ler, korku türünün dünya sinemasına damga vurduğu unutulmaz yıllardı. Bunun en önemli nedenlerinden biri, türün önceki dönemlere kıyasla estetik açıdan daha stilize; tematik olarak daha derin ve cesur bir hâle evrilmesiydi. Teknolojik gelişmelerin film stüdyolarına daha fazla imkân sunması, türün artık kendiyle özdeşleşen yönetmenlere sahip olması ve video kasetlerin (VHS) yaygınlaşmasıyla, korku sineması 80’li yıllardan sonra kendine geniş ve sadık bir izleyici kitlesi edinmiş oldu. 

Aynı zamanda bu yıllarda, doğaüstü korkuların popülerleşmesi, beden korkusunun (body horror) tüyler ürpertici örneklerinin ortaya çıkması ve slasher adı verilen filmlerin yaygınlaşmasıyla birlikte; birçok alt türle çeşitlenen korku sineması, farklı zevklere sahip izleyicileri kendine çekmekte daha da başarılı hâle geldi. Bununla beraber, korku türünü bu kadar ilgi çekici yapan bir diğer faktörse, filmelerin alt metinlerinde taşıdığı güçlü sosyolojik analizler ve eleştiriler sayesinde, izleyiciye sadece gerilim duygusu değil, sonrasında üstüne düşünmek isteyebileceği çok katmanlı bir izleme deneyimi de sunmasıydı.

Kısacası, siz de benim gibi bu türün meraklısıysanız ya da son zamanlarda izleme alışkanlıklarınızın biraz dışına çıkmak istiyorsanız, karanlığın dünyasına adım atmaya hazır olun çünkü sizler için 1980’lerin en iyi 10 korku filmini derledim. Keyifli okumalar!
 

1. The Thing (1982) – IMDB puanı: 8,2

Yönetmen: John Carpenter

The Thing (vanityfair.com)

Evet listeye sağlam bir başlangıç yapmak istiyorum, bu nedenle ilk filmimiz John Carpenter imzalı bir başyapıt: The Thing. Filmin konusuna kısaca değinirsek, hikâye Antarktika’da izole bir araştırma üssünde görev yapmakta olan bir grup insanın başına gelen olayları içeriyor. Filmde “The Thing” olarak tanımlanan varlık, şekil değiştirme yeteneğine sahip bir yaratık; bu yüzden üssüdeki herhangi birinin görüntüsünü alabiliyor. İşte filmin asıl korku unsuru olan paranoya izleyiciye bu yaratık üzerinden veriliyor. Özellikle beden korkusunun (body horror) sarsıcı örneklerinden biri olan film kimseye güvenemeyeceğiniz bir ortamın tedirginliğini başarıyla aktararak seyircinin iliklerine kadar işliyor. Tüm bu yönleriyle The Thing, korku türünün izlenmeye değer klasiklerinden biri olarak listede yerini alıyor.

2. Tenebre (1982) – IMDB puanı: 7,0

Yönetmen: Dario Argento

Tenebre (filmlinc.org)

Tenebre, korku sinemasının usta yönetmenlerinden Dario Argento‘nun ünlü giallo (İtalyan korku/suç filmlerinin bir alt türü) örneklerinden biri. Başarılı bir korku yazarı olan Peter Neal yeni kitabının tanıtımını yapmak üzere Roma’ya seyahat eder. Şehre geldikten bir süre sonra kitabından ilhamla bir dizi cinayetin işlendiğine tanık olan Neal, polisle iş birliği yaparak bu gizemi çözmeye çalışır. Ancak işler giderek daha karmaşık ve ölümcül bir hâl almaya başlar. Film Argento’nun diğer işleri gibi yüksek gerilimli bir tempoya ve oldukça kanlı bir görselliğe sahiptir. Aynı zamanda filmin dinamiğine büyük katkı sunan müzikler de Argento’nun daha önceki filmlerinde de çalıştığı Goblin grubunun üyelerinin imzasını taşımakta. Eğer bol gerilimli ve aksiyon dolu bir korku filmi arıyorsanız, Tenebre‘ye mutlaka bir şans vermelisiniz.

3. The Lost Boys (1987) – IMDB puanı: 7,2

Yönetmen: Joel Schumacher

The Lost Boys (mubi.com)

O zaman listeye yine 80’lerden çıkma, kendine has bir tarza sahip gençlik/korku türünde bir filmle devam edelim: The Lost Boys. Joel Schumacher tarafından yönetilen film, iki kardeşin anneleriyle birlikte gece olduğunda tamamen vampirlerle dolup taşan Kaliforniya kasabasına taşındıktan sonra yaşadıklarını konu alıyor. Kardeşlerden biri vampirlerin tarafına çekilirken, diğeri ise onu kurtarmak için genç vampir avcılarıyla iş birliği yapar. Kardeşlik ve vampirlik temalarını başarıyla harmanlayan yapım, sıkı bir gençlik filmi izlemek isteyen okurlarımıza şiddetle tavsiye edilir.

4. The Fly (1986) – IMDB puanı: 7,4

Yönetmen: David Cronenberg

The Fly (indyturk.com)

Şimdi sırada bir dönüşüm hikâyesi var. David Cronenberg‘in türün sınırlarını her anlamda zorladığı ikonik eseri The Fly, hem beden korkusunun hem bilim kurgunun kesişiminde çarpıcı bir yapım. Başarılı bir bilim insanı olan Seth Brundle, geliştirmiş olduğu ışınlanma makinesinin üzerinde çalışırken, bir deney esnasında talihsiz şekilde bir sinekle ışınlanır. Bu olaydan sonra bedeni yavaş yavaş sineğin genetiğiyle birleşmeye başlayan Brundle, hem fiziksel hem psikolojik olarak ızdıraplı bir dönüşüm yaşamaya başlar. Özellikle Jeff Goldblum‘un iddialı performansıyla da öne çıkan film, izleyiciye unutulmaz bir seyir deneyimi sunuyor.

5. Gremlins (1982) – IMDB puanı: 7,3

Yönetmen: Joe Dante

Gremlins (screenrant.com)

Listeyi yarıladık ve oldukça karanlık yapımlardan bahsettik, bu tonu kırmak adına korku olduğu kadar komedi unsurlarıyla da öne çıkan Gremlins‘e sırayı vermek istiyorum. Film küçük bir kasabada Gizmo adında sevimli bir yaratığın yanlışlıkla çoğalmasıyla başlıyor. Çok geçmeden kasabayı istila eden bu minik canavarların kontrolden çıkmasıyla kasaba halkının yaşadığı kaosu izliyoruz. Alt metninde kuvvetli bir tüketim toplumu eleştirisi de yapan Gremlins, özellikle yaratık tasarımlarıyla korku sinemasındaki görselliğe farklı bir yorum getirmiştir. Korku ve komedi arasında bir denge arıyorsanız bu sevimli yaratıkların evrenine bir göz atmanızı öneririz. Kısa bir not filmin yapımcısı Steven Spielberg.

6. The Evil Dead (1981) – IMDB puanı: 7,4

Yönetmen: Sam Raimi

The Evil Dead (mubi.com)

Sam Raimi, 1981 yılında çektiği The Evil Dead serisiyle kült bir korku filmi yapmak için yüksek bir bütçeniz olmasına gerek olmadığını adeta bizlere kanıtladı. Film, beş üniversite öğrencisinin, hafta sonunu geçirmek için gittiği ormanda buldukları kulübede, istemeyerek şeytani ruhları serbest bırakmalarıyla birlikte, öğrencilerin kulübede yaşadığı dehşet dolu anları konu alınıyor. Hiç dinmek bilmeyen temposu, çarpıcı efektleri ve kendine özgü mizahıyla The Evil Dead, yalın ama sarsıcı bir korku deneyimi arayanların listesinde kesinlikle olması gereken bir yapım.

7. A Nightmare on Elm Street (1984) – IMDB puanı: 7,4

Yönetmen: Wes Craven

A Nightmare on Elm Street (vulture.com)

Korku sinemasını en ünlü kötü karakterlerinden biri olan Freddy Krueger ile tanışmamızı sağlayan A Nightmare on Elm Street korku sineması için büyük bir kilometre taşı oldu. 1984 yılında yönetmenliğini Wes Craven‘in yaptığı film, rüyalarında Krueger tarafından öldürülen öğrencilerin yaşadıklarını anlatıyor. Uykuda ölmenin gerçek hayatta da ölüm anlamına gelmesi korkutucu olduğu kadar yaratıcı bir fikir olduğundan, filmi hiç bitmeyen bir merak duygusuyla takip ediyorsunuz. Uzun beyaz perde yolculuğuyla tam bir klasik haline gelen yapım, muhtemelen küçük bir kitlede kalmış yeni izleyicilerini arıyor.

8. The Return of the Living Dead (1985) – IMDB puanı: 7,3

Yönetmen: David O’Bannon

The Return of the Living Dead (davebarbercinematheque.com)

Alien filmiyle tanıdığımız yönetmen David O’Bannon bu sefer bizlerin karşısına alışılmışın dışında bir zombi filmiyle çıkıyor. The Return of the Living Dead, bir tıbbi malzeme deposundan sızan Trioxin adlı gazın mezarlıktaki ölüleri diriltmesiyle başlıyor. Zombilerin beyin yeme takıntısını ilk ortaya çıkaran ve bunun yaygınlaşmasını sağlayan filmde zombiler klasik tanımın dışında; bilinçli ve konuşabilen yaratıklar olarak tasvir ediliyor. Punk Rock tınıları ve kara mizah diyaloglarıyla donatılmış The return of the Living Dead, izlemesi oldukça keyifli bir korku/komedi olarak tür içerisinde özel bir konuma sahip diyebiliriz.

9. Possession (1981) – IMDB puanı: 7,3

Yönetmen: Andrzej Zulawski

Possession (indyturk.com)

Kişisel fikrimi belirtmem gerekirse, bana göre listede izlemesi en zor olan yapım Andrej Zulawski‘nin Possessionı. Konuya kısaca değinirsek, Berlin’de yaşayan bir çiftin evliliğinin yıkılma sürecini ve kadın karakterimiz Anna‘nın sonrasında yaşadığı tramvayı konu alan film, psikolojik gerilim açısından o kadar yoğun ki kendinizi filmin atmosferine tam anlamıyla kaptırmanız zaman zaman oldukça zorlaşıyor. Filmin grotesk korku unsurlarıyla başarılı harmanlanışı, beden-zihin kırılmalarının seyirciye etkileyici bir şekilde aktarımı ve tabi ki Isabella Adjani’nin kusursuz performansıyla Possession, kendini yüksek bir klasmana taşıyan çok güçlü bir yapım.

10. The Shining (1980) – IMDB puanı: 8,4

Yönetmen: Stanley Kubrick

The Shining (tefrika.co)

Kapanışın hakkını verelim ve son olarak Stephen King‘in aynı adlı romanından uyarlanan The Shining ile listemizi noktalayalım. Stanley Kubrick‘in maharetli ellerinde sinema tarihinin en ikonik filmlerinden birine dönüşen yapım, kış sezonu boyunca kapalı olan ıssız bir otelde ailesiyle birlikte kalmak üzere işe başlayan Jack Torrance‘ın zamanla akıl sağlığını yitirerek etrafına yönelttiği büyük şiddeti konu alıyor. Tek mekân kullanımı, Kubrick’in ustalıklı yönetmenliği, Jack Nicholsan’ın kışkırtıcı performansıyla The Shining korku türüne ilgi duyan yada duymayan sadece sinemanın sınırlarını görmek isteyen tüm herkesin tanışmasını çok istediğim bir yapım.


Kaynakça:

Kapak Görseli: Edison Smith Editor-in-Chief. Greatest Movie Posters of the 80s: Horror Edition. 3 Mar. 2025, vhsrevival.com/2016/11/30/greatest-movie-posters-of-the-80s-horror-edition.

  • Zilko, Christian. “The 22 Best Body Horror Movies, From ‘Altered States’ to ‘The Substance.’” IndieWire, 31 Oct. 2024, www-indiewire-com.translate.goog/gallery/best-body-horror-movies/raw-film-2016-2 (29.05.2025)
  • Schager, Nick, and Bria McNeal. “The 60 Best Horror Films From the 1980s.” Esquire, 26 June 2024, www-esquire-com.translate.goog/entertainment/movies/a35169/the-50-best-horror-films-from-the-1980s (31.05.2025)

 

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

One Battle After Another Film İncelemesi: Katmanlı Bir Savaş Hikâyesi

Paul Thomas Anderson'ın büyük sükse yaratan yeni filmi One Battle After Another, politik bir aksiyon olarak karşımıza çıkıyor.

The Rolling Stones – Paint It, Black ve Psikoloji Çerçevesinde İncelemesi

The Rolling Stones'un karanlık ruh halini müziğe gönüştürdüğü başyapıt; Paint It Black

Tove Ditlevsen – Bağımlılık | 11 Alıntı

"Dışarıdaki dünya insafsız ve karmakarışık ve ona karşı gücümüz yetmediğinden, ondan kaçınmayı yeğliyoruz."

Çocukluk Travmaları: Belirtileri, Sonuçları ve Çözüm Yolları

Çocukluk döneminde yaşadığımız olaylar karşısında hissettiğimiz duygular ve düşündüğümüz düşünceler travmalar doğurabilir. Peki, bu travmaların belirtileri, sonuçları ve çözüm yolları nelerdir?

Söylenti Radarında Bu Ay: Sombr

"back to friends" şarkısıyla zirveye tırmanan genç sanatçı Sombr'ın müzik serüvenine yakından bakalım

Sevmek Zamanı Filminden Unutulmaz Replikler

Halil'in boya yapmak için gittiği bir evde gördüğü resme aşık olmasıyla gelişen olayları konu alır.

2025 Gen Z Protestoları: Nepal, Fas ve Türkiye Üzerine Karşılaştırmalı Bir Analiz

2025’te Türkiye, Fas ve Nepal’deki Gen Z protestoları, dijital dayanışma, özgürlük ve adalet talepleriyle yeni bir küresel siyasal uyanışın simgesi haline geldi.

Keşfetmemiz Gereken Yazarlar: Truman Capote

Başarı ve parıltılı bir hayatın ardında yalnızlığını saklayan bir deha. Zamansız eserleri ile Truman Capote.

Love Bombing Kavramının Chuck Bass ile Eşleştirilmesi

Chuck Bass'in Blair'e yaptığı aşk bombardımanının gerçek aşk değil de manipülasyon olması.

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Editor Picks