Kleopatra: Gerçekten Güzel Miydi?

Editör:
Ece Günay
spot_img

Konu güzellik olduğunda akla gelen ilk isimlerden biri Kleopatra olur. Anlatılan hikayelerin nerediyse tamamında eşsiz bir güzelliği olduğuna dair iddialar bulunan Mısır Kraliçesi Kleopatra, gerçekten anlatıldığı kadar güzel miydi?

Kraliçe Kleopatra ve emrindekiler, okuhaber.com

Kleopatra Kimdir?

M.Ö. 69 yılında İskenderiye’de doğan Kleopatra, eldeki tarihi bulgulara göre Helenistik krallıkların sonuncusu olan Mısır Ptolemaios Krallığı’nın kraliçesi olmasının yanı sıra bu krallığın son hükümdarı olarak bilinir. Kraliçenin, kadın gücünü gözler önüne seren en güçlü kadın hükümdar niteliği taşıdığı tartışılmaz bir gerçektedir. Kleopatra’nın Makedon-Yunan soylularından olduğu bilinmektedir.

Kleopatra, aldığı sıkı eğitimler ve yedi farklı dil bilgisi ile yaşadığı dönemin kadınlara örnek teşkil etmiştir. O zamanlar Mısır’da hüküm süren Yunanlar, Mısır toplumuna karışmamak için yalnızca kendi soylarından olan bireylerle evlenerek soyluluklarını sürdürmeyi hedefliyorlardı; bu bağlamda Kleopatra’nın XIII. Ptolemy ile evlendiği düşünülse de tarihi kaynaklarda bir kesinlik bulunmamaktadır.

M.Ö. 1. yüzyılın yarısında yaşanan taht mücadeleleri ve iç çatışmalar, Kleopatra’nın tahta geçmesinin önünü açmıştır. Kraliçe, her ne kadar elinde barındırdığı siyasi güç ile büyük takdirler toplamış olsa da genelde Romalı komutanlar ile yaşadığı aşklar ile anılır. Ancak Kleopatra’nın ismini yalnızca güzelliği ya da aşk hayatıyla ilgili dedikodularla anmak, onun iktidarda kaldığı süre zarfı boyunca izlediği politikalara, hükümdarlık karakterine haksızlık etmek demektir. Kraliçenin savaşa hiç girmeden, yalnızca siyasi zekasını kullanarak verdiği kararlarla Dağlık Kilikia‘yı egemenliği altına alması da bu hükümdarlık karakterinin ne kadar anlatılmaya değer olduğunun örneğidir.

Antony ve Kleopatra Çizimi, Frank Dicksee, Pixels

Tarih sahnesindeki önemi sanılanın aksine yalnızca güzelliğinden ibaret olmayan Kraliçe Kleopatra, Roma ve Mısır dünyasına yön vermesi itibariyle; varlığı siyasal ve kültürel anlamda büyük önem arz eden tarihi bir kişiliktir. Caesar ve Marcus Antonius ile yaşadığı siyasi ilişkiler ve aşk ilişkilerinin imparatorluğa da katkısı olmuştur.

İmparatorluğun çalkantılı süreçlerinin ardından ölümü hakkındaki bilinmezlikler sürmekte iken; birtakım söylentilere göre Kleopatra, vücuduna bir yılan tutmuş ve bu yılanın onu ısırıp zehirlemesine izin vererek intihar etmiştir. Bir başka söylentiye göre ise Kleopatra’nın ölüm sebebi bir çeşit ilaç kokteyli idi. Kraliçenin ölümüne intihar mı yoksa cinayet mi sebep oldu bilinmiyor ve bu hala sürmekte olan bir tartışma konusu.

“The Death of Cleopatra” (Kleopatra’nın Ölümü), 1892, Reginald Arthur, NBC News

Kleopatra’nın Güzelliğine Dair

Kleopatra’nın hükümdarlığı üzerinden iki asır geçtikten sonra bazı tarihçiler, hem güzelliği hem de siyasi zekasıyla insanları kendine hayran bırakan kraliçeyi araştırma ve tasvir etme yoluna girmişlerdir. Kleopatra’nın dillere destan güzelliğini birçok tarihçi dile getirmiştir. Bunlardan biri de Roma’da Cassius Dio isimli tarihçidir. Dio’ya göre Kraliçe Kleopatra insanın baktıkça bakasının geldiği, güzelliğin ötesinde bir kadındı. Yunan tarihçi Plutarch ise “Kleopatra’nın güzelliği yalnızca eşsiz değil aynı zamanda onu görenlerin feleğini şaşırtacak kadar da çarpıcıydı.” ifadelerini kullanmıştır.

Herculaneum’dan Kleopatra Portresi, Wikimedia Commons

Döneme dair elde edilen bulgularda Kleopatra’nın güzelliğine dair somut bilgiler bulunmaz ve bundan dolayı sözü geçen ifadelerin yalnızca öznel yorumlardan ibaret olabileceği ihtimaller arasındadır. Ancak buna rağmen Kleopatra, yaşadığı dönemden günümüze kadar olan süreç içerisinde güzelliği ile konuşulmayı başarmış ve güzellik konusunda büyük bir nam salmıştır. Romalı tarihçiler, Kleopatra’nın güzelliğini; cinsel çekiciliğini siyasi silah olarak kullanan ahlaksız kadın şeklinde dile getirmişlerdir.

Kleopatra’nın Makyaj Stiline Dair

Mısır kadınlarının dünyanın diğer bölgelerinde yaşayan kadınlardan daha farklı bir makyaj stili olduğu bilinmektedir; ancak Kraliçe Kleopatra’nın her zaman uyguladığı makyaj stili kendine özgü şekliyle var olmuştu. Özellikle gözlerine sürdüğü sürme ile fazlaca konuşulan Kleopatra’nın bakışlarına bu şekilde anlam kattığı söylenir.

Anlatılanlara göre Kleopatra’nın cildine uyguladığı bakım, sıcak eşek sütü ve bal içermekteydi. Bu iki ana ürünü banyo yapmak için kullanan kraliçe, cildini her daim yumuşak ve temiz tutmak için gül suyundan yararlanmaktaydı. Yanaklarını ve dudaklarını boyamayı ihmal etmez ve bunu öğütülüp suyla karıştırılarak elde edilen kırmızı aşı boyası ile yapardı. Tüm bunlara ek olarak Kraliçe Kleopatra’nın yalnızca dış görünümüne değil, sağlığına da aynı dikkatle yaklaştığı bilinmektedir. Bu bağlamda salatalık turşusunu sıklıkla kullandığı iddialar arasındadır.

Kleopatra’nın Görünüşünü Tasvir Eden Tarihi Bulgular

Kraliçe Kleopatra’nın bedeni günümüzde hala bulunamamıştır ve bundan dolayı güzelliğini yalanlamak ya da kabul etmek mümkün değildir. Ancak Kleopatra’nın hükümdarlık dönemlerinden bulunan tarihi bulgular sayesinde portresini betimlemek mümkündür.

Kleopatra’nın Mark Antony ile gerçekleştirdiği evlilik sonrası, birliklerine ödeme yapmak amacıyla bastırılan sikke ve gümüş denarius paralar, kraliçenin nasıl bir portreye sahip olduğu hakkında bir fikir edinilmesi açısından yol göstericidir.

Antonius ve Kleopatra’nın işbirliği ile MÖ 37-33 tarihinde basılmış bir madeni para, arkeonews.com

Madeni paralardan da gözlemleyebildiğimiz üzere; Kleopatra, erkeksi çene hatları ve büyük bir burun ile resmedilmiştir. Bazı tarihçiler bu erkeksi tasvirin sebebinin, Kleopatra’nın siyasi gücüne destek sağlaması olduğunu savunmaktadır.

Ortada dolanan bir iddia ise Kleopatra’nın siyahi bir tene sahip olduğu yönündedir. Bu iddia henüz kesin olarak kabul edilmiş olmasa bile Romalı tarihçilerin yazdığı eserlerde yer alan bir bilgi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Çoğu tarihçinin Kraliçe Kleopatra’nın güzelliğini kozmetik güce bağladığı da görülmektedir. Antik Mısır’da nilüfer çiçeğinin kokusunun baştan çıkarıcılığı göz önünde bulundurulduğunda, Kleopatra’nın parfüm amaçlı bu çiçekten yararlandığı ve biraz da bu koku sebebiyle çevresindeki herkesi kendine hayran bırakmış olabileceği de ihtimaller arasında değerlendirilmektedir.

Berlin Antiken Müzesi’nden Kleopatra Büstü, Wikimedia Commons

Kimilerine göre bahsi geçen tüm bu güzellik teorilerinin yanı sıra Kleopatra siyasi zekası ve hitabet gücünün insanları etkilemede önemli olduğunu ve onun bu kadar konuşulmasının asıl sebebinin bu olduğunu iddia etmektedir. Berlin’de bulunan Antiken Müzesi‘nde sergilenen ve Kleopatra olduğu düşünülen büste bakıldığında, Kraliçe’nin güzelliğinin standart olduğu izlenimi uyanmaktadır.

Paris Louvre Müzesi’nde sergilenen Kleopatra’yı tasvir eden baş rölyef parçası, zamantüneli

Bugüne kadar elde edilen bulguların arasındaki farklar da Kleopatra’nın güzelliği hakkındaki tartışmaların ateşini harlamaya devam etmektedir. Kleopatra’nın görünüm açısından güzelliği her zaman tartışma konusu olsa da; kendisinin fiziksel betimlemelerin dışında kalarak, sahip olduğu keskin zeka ile adından söz ettirdiği konusunda hiçbir kuşku yoktur.


Kaynakça

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Dijital Dünyada Görünmez Yönlendiriciler: Algoritmalar Nasıl Çalışıyor?

Algoritmalar nasıl çalışır? Arama, öneri ve yapay zeka sistemlerini örneklerle öğrenin; etik ilkeler ve pratik ipuçlarıyla dijital rehberiniz.

İstanbul Mimarisi: Cercle d’Orient

Beyoğlu'nun kalbi olan Cercle d'Orient ya da Büyük Kulüp, ilginç tarihi ve mimarisiyle bize çok şey anlatıyor.

Love or Duty Tablosunun Hikâyesi – Aşk Uğruna Kutsal Yemini Bozmak

Aşk ve inanç arasında sıkışmış bir rahibenin hikâyesini, Gabriele Castagnola’nın tartışmalı eseri Love or Duty üzerinden keşfeden dramatik bir sanat incelemesi.

Madeleine de Proust Nedir?

Hepimiz kimi zaman kendi kendimize veya çevremizin etkisiyle geçmişe bir yolculuk yapabiliyoruz. Yüzyıl öncesinde yazılmış bir kitap da tam olarak bu konuyu ele alıyor ve sonrasında bambaşka kapılar açılıyor. İşte Proust ve ünlü madleni.

Massive Attack – Mezzanine Albüm İncelemesi: Trip-hop’un Zirvesi

Mezzanine, Massive Attack'in yaratıcı gerilimle biçimlenen en karanlık albümü; elektronik müziğin sınırlarını yeniden tanımlarken içsel çatışmanın sesini kayda geçirir.

İsmail Bilgin – Enver Paşa Bir Adanmışlık Öyküsü | 50 Alıntı

İsmail Bilgin bu eserinde, Enver Paşa’nın yaşamını ilkesel bağlılık ve tarihsel temsil çerçevesinde ele alarak dönemin düşünsel iklimini yeniden yorumlamaktadır.

Edip Cansever’in Şiirlerine Yansıyan Hiçlik Travması

Edip Cansever, İkinci Yeni’de bireyin travma, boşluk ve hiçlik duygusunu işler. Şiirlerinde varlıkla yokluk arasında sıkışan ruhsal boşluktaki bireyleri anlatır.

Viyana’da Bir Hafta: Sanat, Tarih ve Lezzet Dolu Gezi Rehberi

Viyana; sanat, müzik ve tarihle iç içe bir şehir. Sarayları, müzeleri, kafeleriyle görsel bir şölen sunuyor. 1 haftada keşfedin, aşık olmaya hazır olun!

İnsanlığımı Yitirirken Neden Bu Kadar Eleştirildi?

Bu yazımızda, Dazai’nin İnsanlığımı Yitirirken romanını psikolojik yönleriyle ele alıp eleştirilme sebeplerini inceliyoruz

Duygusal Farkındalık Üzerine: İçindeki Ben’e Sarılmak

Duygusal farkındalık, kendi benliğimize sarılmanın ilk adımıdır. Bastırılan her duygu benliğimizi içimizdeki zindanlara mahkum eder. duygularımızı fark etmek pusulayı bizlere çevirir.

Editor Picks