Bilgi edinme sürecinde en etkili yol olan okuma; hayatın her alanında kaşımıza çıkan bir dil becerisidir. Okuma, birey için boş vakit değerlendirilmesi olarak bakılmasının yanında temel ihtiyaçlar gibi bir gereksinimdir ve günlük yaşamda sıkça kullanılmaktadır. Kitap okuma; farklı pencereler kazanılması, kelime dağarcığının zenginleştirilmesi, duygu ve düşüncelerin geliştirilmesi ve sanat duyarlılığı kazanılması gibi konulara da katkı sağlamaktadır.
Okuma Alışkanlığı

Alışkanlıklar, sonradan öğrenilen ve ihtiyaç halinde gerçekleştirilmek üzere pekiştirilen davranış biçimidir. Alışkanlıklar hayatımıza yavaş yavaş girer zamanla kökleşir ve bırakılmadıkları taktirde yaşamda ihtiyaç haline gelirler.
Okuma alışkanlığı; bireyin okuma eylemini gereksinim olarak algılaması üzerine yaşamı boyunca, düzenli halde ve sürekli olarak gerçekleştirmesidir. Okuma alışkanlığı düzeyini belirlemede kullanılan en yaygın ölçüt bir yılda bireyin okuduğu kitap sayısıdır. 1 ayda 2 kitap ve daha fazla okuyan kişi güçlü okuma alışkanlığına sahip olarak adlandırılırken 2 ayda 1 kitap ya da daha az okuyan kişi zayıf okuma alışkanlığı olan birey olarak adlandırılmaktadır.
Bireyin çocukluk, gençlik ve yetişkinlik döneminde kitap okuma alışkanlığı kazanmasında aile, öğretmen ve arkadaş çevresi gibi gruplar etkili olmaktadır. Öğretmenler bireyin okuma alışkanlığı kazanmasında en etkili roldedir. Öğrencilere motivasyon aşılayarak, okuma alışkanlığı oluşturmalarında yardımcı olmaktadır.
Okuma İlgisi

Okuma ilgisi “okumaya ilgi duyma, sevme, okumadan hoşlanma, okumaya öncelik verme” olarak açıklanmaktadır. Okumaya ilgi duymak bireyin zihnini harekete geçirerek okumaya yönelten bir güçtür. Bu güç bireyi okumaya ve ilgi alanı olan konulara yönlendirmektedir. Okuma ilgisi her bireyde derinlik ve yoğunluk olarak farklılık göstermektedir. Bazı bireylerin severek okuduğu konular başka bireyler için ilgi çekici olmayabilir.
Okuma ilgisi okumaya yönelme ve vakit geçirme ile başlamaktadır. Daha sonra okumaktan hoşlanma daha fazla vakit geçirme ve farklı çeşit kitapları okuma olarak devam etmektedir. Son olarak ilgilenilen konulara daha fazla odaklanma, okumayı sürekli hale getirme, yenilerini öğrenme ve bilgileri kullanma olarak devam etmektedir.
İyi bir okur olmak kararlı ilerlemeyi ve çok okumayı gerektiren bir durumdur. Sevilerek okunan bir kitaptan farklı türlerde bilgiler edinilirken sevilmeyen bir kitabı okumak zor ve zaman kaybı olmaktadır.
Okuma Alışkanlığının Azalması

Son yıllarda etkili kitle araçlarından biri olan televizyonun bireylerdeki okuma alışkanlığını olumsuz etkilediği, televizyonun olayları kitaplardan daha canlı vermesi üzerine okuyucuyu tembelleştirerek okumaya karşı isteksizliğe sebep olduğu belirtilmiştir.
Okuma alışkanlığı temelde okul çağında bireylere kazandırılması gerekmektedir. Bu beceriyi okulda kazanamayan birey yetişkinlik döneminde kazanmaları daha zor olmaktadır. Öğrencilere araştırma ve kendi kendine öğrenme alışkanlığı kazandıran sistem yetişkinlik dönemindeki okuma alışkanlığına zemin hazırlamış olmaktadır.
Ekonomik yapı ve hayat pahalılığı da okuma alışkanlığının azalmasına sebep olmaktadır. Hızlı enflasyon okuyan bireylerin alım gücünü sınırlandırmakta ve daha az okumalarına sebep olmaktadır.
Sosyal, kültürel ve boş zamanını etkili değerlendirememe gibi sebepler yanında ekonomik zorluklar ve hayat pahalılığı gelir dağılımındaki eşitsizlikler de okuma alışkanlığının azalmasına neden olmaktadır.
Okumayı Etkileyen Psikolojik Faktörler

Psikolojik faktörler bireylerin okuma alışkanlığını ve okumaya karşı davranışını etkilemektedir. Olumlu tutuma sahip olan, motivasyonu yüksek ve kaygı seviyesi düşük kişiler okumaya dair pozitif tutum sergilerken tam tersi durumlarda okumaya dair olumsuz tutum sergiler ve uzaklaşır.
Okuma tutumu bireyin okuma sürecine olumlu bakmasına ya da ondan uzaklaşmasına neden olan psikolojik bir olgudur. Okumaya dair olumlu tutuma sahip olan bireyler olumsuz tutuma sahip bireylere karşı daha iyi okuyucu olmaktadır.
Öz yeterlik inancı güçlü bireyler kendi olumlu ve olumsuz yönlerinin farkında olarak kendilerini değerlendirir ve zorluklara karşı güçlü davranış göstererek üstesinden gelmek için çaba sarf eder. Okuma öz yeterliği bireyin okuma görevini tamamlayabileceğine olan inancını tanımlamaktadır ve öz yeterlik inancı güçlü olan kişilerin içsel motivasyonları da yüksek olmaktadır. Bireylerin okumaya yönelmesinde motivasyon önemli bir etkendir. Yüksek motivasyona sahip kişiler düşük motivasyona sahip kişilere göre daha fazla okumaktadır.
Kaynakça:
Yılmaz, Bülent. Köse, Eda. Korkut, Şelale. “Hacettepe Üniversitesi ve Bilkent Üniversitesi Öğrencilerinin Okuma Alışkanlıkları Üzerine Bir Araştırma.” Türk Kütüphaneciliği Dergisi 23. 1(2009): 22-51
Göksel, Ayşegül. “Okumayı Etkileyen Psikolojik Faktörler.” Korkut Ata Türkiye Araştırmaları Dergisi. 8(2022): 946-962.
Güneş, Firdevs. “Okuma İlgisi ve Gücü.” Eğitim Kuram ve Uygulama Araştırmaları Dergisi. 3. 3(2017): 119-128
Bircan, İsmail. Tekin, Meral. “Türkiye’de Okuma Alışkanlığının Azalması Sorunu ve Çözüm Yolları.”


