Uzun kitaplar bizi günlerce içine alır. Bu uzun soluklu kitapları okurken karakterleri ve hikayeyi günlerce aklımızdan çıkaramayız, olay örgüsü bize kitabı okumuyorken bile uzun bir süre eşlik eder. Bazen ise kitap listemizdeki birkaç uzun kitabın arasına gün içerisinde bitirebileceğimiz, hikayenin geneline ve sonucuna az bir zamanda erişebileceğimiz kısa bir kitap eklemek isteriz. Peki, “kısa klasikler” denince akla ilk hangi kitaplar geliyor? Birlikte 5 kısa klasiği inceleyelim.
1) Nikolay Gogol – Palto
Akaki Akakiyeviç, bir devlet memurudur. İşine bağlı ve çalışkan bir memur olmasına karşın Akakiyeviç ne iş arkadaşları tarafından gerekli saygıyı gören ne de sıkı çalışmasından ötürü hak ettiği takdiri alabilen biridir. İş arkadaşları onu sürekli şaka malzemesi yaparlar ve bu şakaların merkezinde de çoğu zaman Akakiyeviç’in eski püskü paltosu vardır. Bir gün, Akakiyeviç bu eski paltonun artık iş görmediğine kanaat getirir ve önce paltoyu onarmak ister ancak terzi ona bu paltonun onarılamayacağını, yeni bir palto dikmek gerektiğini söyler. Yeni bir palto için gereken parayı güç kanaat bir araya getiren Akakiyeviç, sonunda yeni paltosuna kavuşur ve işe gider. Bu yeni palto anında herkesin dikkatini çeker, hatta Akakiyeviçin üstlerinden biri bu yeni palto şerefine bir parti düzenler, bu partiye tabii ki Akakiyeviç de katılır. Daha sonra paltonun ve Akakiyeviçin başına neler geldiğini okuruz.
Kitapta feodalizmin bireyi nasıl ezdiğini görürüz. Gogol bu dönemde yaşayan sıradan insanın ekonomik ve sosyal olarak nasıl bir konumda olduğunu bize sıradan bir memurun yaşantısı üzerinden anlatır.

2) Paul Lafargue – Tembellik Hakkı
Kitap kısa olmasına rağmen Lafargue büyük bir düşünceyi savunur. Lafargue çalışmanın kutsal olmadığını, fazla ve yoğun çalışma saatlerinin işçi sınıfına ve dünyaya nasıl etki ettiğini anlatıyor. Teknolojik gelişmelerin, aynı oranda üretim için eskisine oranla daha az çalışma saatlerini beraberinde getirmesi gerekirken bunun yerine üretimin artırıldığını, bunun da savaşlara ve sömürgeciliğe yol açacağını savunan Lafargue, en fazla 3 saatlik bir çalışmanın ideal olduğunu söylüyor. Kitap, çalışmanın bu denli önemli olduğu toplumlara bu açıdan bakabilmeyi ve eleştirebilmeyi sağlıyor.

3) Anton Çehov – Altıncı Koğuş
Karşımızda yine dönemin Rusya’sını okuyucuya gösteren ve eleştiren bir kitap duruyor. Akıl hastanesindeki bir doktor olan Andrey Yefimıç ile o hastanedeki bir hasta, İvan Dmitriç, doktorun bu hastanın zekasından etkilenmesiyle çeşitli konulardan konuşmaya başlarlar. Bir zaman sonra doktor boş vakitlerini bu hastanın kaldığı koğuşta geçirmeye başlar ve diğer doktorlar Yefimıç’ı yadırgamaya başlarlar. Günler sonra Yefimıç’ın akıl sağlığından iyice şüphe duyulmaya başlanmasıyla Yefimıç, diğer doktorların aracılığıyla çalıştığı hastanede artık hasta olarak kalmaya başlar.
Andrey Yefimıç ve İvan Dmitriç arasındaki diyaloglar üzerinden o dönemin sorunlarını bize anlatan Çehov, aynı sistemin bir parçası olan ancak sistemi farklı konumlardan deneyimleyen iki insanın sistemi ne kadar farklı algılayabileceğini ve üst konumdaki birinin alt konumdakilerin yaşantılarını anlamaya ne kadar uzak olabileceğini bize gösteriyor.

4) Honoré De Balzac – Gizli Başyapıt
Gizli Başyapıt, Frenhofer isimli yaşlı bir ressam, Nicolas Poussin adındaki genç ama hırslı bir ressam ve yine yaşlı ve deneyimli François Porbus üzerinden dönüyor. Nicolas Poussin Paris’te geçimini sanatla sağlamanın bir yolunu bulmaya çalışmaktadır. François Porbus ile tanışmak ve onun yanında çalışmak üzere onu ziyarete gitmişken bu buluşmaya Frenhofer de katılır. Frenhofer, oldukça mükemmeliyetçi ve kusursuzluğu arayan bir ressamdır. Gayet düzgün ve ustalıkla ele alınmış bir resimde bile kusur arayabilmektedir. Bu yüzden başyapıtı üzerinde on yıldır çalışmaktadır. Frenhofer, resmini bu diğer iki ressama gösterir, aynı zamanda onları bilgilendirir ve sanat hakkında felsefi tartışmalar açar.
Balzac’ın bir bakıma sanat hakkında bildiği şeyleri tartıştığı eseri Gizli Başyapıt, sanatı ve yaratının sorunlarını ele almasıyla resim dünyasını da son derece etkileyen bir eser olmuştur.

5) Oscar Wilde – Yalnız Sıkıcı İnsanlar Kahvaltıda Parıldar
Listeyi aforizmalarla bitirelim. Yalnız Sıkıcı İnsanlar Kahvaltıda Parıldar‘da yazarın aşka, sanata ve farklı toplumsal konulara dair yorumlarıyla karşılaşıyoruz. Pesimist ve sarkastik karakteri, Wilde’ın fikirlerini dinlemeyi cazip kılıyor. Samimiyetin tehlikesine, İngilizce’ye ve kendi dehasına dair nükteler içeren bu kitapla Oscar Wilde’ın zihninde bir yolculuğa çıkıyoruz.

Kaynak:
“Book Review: Only Dull People Are Brilliant at Breakfast”, Samantha Kilford, Web, 30.07.2022
“BOOK REVIEW: ‘THE OVERCOAT’ – Nikolai Gogol”, Kamlesh Sujata, Web, 30.07.2022
“Tembellik Hakkı – Paul Lafargue”, İnsan Okur, Web, 30.07.2022
“Altıncı Koğuş Kitabının İncelemesi”, MozartCultures, Web, 30.07.2022
“Honoré De Balzac: Gizli Başyapıt İnceleme”, MozartCultures, Web, 30.07.2022


