Jeanette Winterson, çağdaş edebiyatın en parlak ışıklarından biridir. Gerçek hayattan aldığı yansımaları kalemiyle yeni hayatlara dönüştürmeyi seven Winterson, zorluklarla başlamış hayatını öyle bir yeniden yazdı ki, sadece yenilikçi hikâye anlatımıyla değil, işlediği temalarla da edebiyattaki yerini almıştır. İlk yazarlık tecrübesi 24 yaşında yazdığı kitabı “Tek Meyve Portakal Değildir” ile oldu ve zamanla çalışmalarına roman, çocuk kitabı, denemeler ve tiyatro eserleriyle devam etmiştir. Eserleriyle birçok ödüle layık görülürken, 2006 yılında Britanya İmparatorluk Nişanı‘yla da ödüllendirilmiştir.
Hayatının erken dönemlerinde yaşadığı zorlukları yorumlayışı öyle ilham vericidir ki Winterson’ın. Doğar doğmaz evlat edinildiğini, ailesinin aşırı muhafazakarlığını ve onu bir misyoner yapmak istediklerini anlatan yazar, hayatta görüp geçirdiği olaylardan aldığı ilhamla kurgusal bir gerçek oluşturup “Normal Olmak Varken Neden Mutlu Olasın” kitabıyla bize samimi ve tüm çıplaklığıyla otobiyografisini sunar. Sevgisiz bir anneyle büyümüş olmanın açtığı yaralarla kendini yeniden yazmayı anlatır. Okuduğu kitaplarla özgürleşen, hem kendini bulmaya çalışan hem de kökleriyle hesaplaşan bir kadının hikayesini okurlarla buluşturur. Aynı zamanda kitabında gerçek hayatta biyolojik annesini bulma hikâyesini de anlatır. Bu kitapta da olduğu gibi, eserlerinde genellikle samimi ve ilham verici bir dil kullanır. Herhangi bir kitabını okuduğunuzda sizden bir şeyler bulma ihtimaliniz çok yüksek çünkü Winterson hayatları hikâyeleştirir, hikâyeleri de yaşar.
Erken Yaşlar: “Normal” Olmaya Çalışmak

“O annen mi?” sorusuna “Genellikle…” yanıtını veren küçük bir kızın hayatının zorluklarla başlaması ve zorluklarla devam etmesi şaşırtıcı değil. Winterson, “Normal Olmak Varken Neden Mutlu Olasın” kitabıyla aslında sadece zor bir hayatı sunmuyor, onu baştan yazmanın gücünü bu zorluklarda bularak bize ilham olur. Esprili diliyle, hayat ne kadar üstümüze gelirse gelsin onunla dalga geçebilecek gücümüzü yitirmemenin ne kadar önemli olduğunun mesajını verir. Winterson’ın hem kendisinin hem de kadın karakterlerinin kontrolcü ve faydacı otoriter figürlerine (aile, toplum, ataerkil sistem anlayışı…) başkaldırması da içindeki mücadeleci ruhu gösterir bize.
Sadece aile konusunda zorluklar yaşamadı Jeanette Winterson, bir kıza aşık olduğunda bir seçim yapmak zorundadır: Ya evi terk edecek, ya da kaderine razı gelecekti. Peki, o hangi yolu seçti dersiniz?
“Normal” nedir? Tek Meyve Portakal Mıdır?

Hayatındaki zorluklarla mücadele ederken, kendini bulma savaşını da veren Winterson, yine kendi hikayesini kurgulaştırıp cinsel kimlik, toplum standartları ve beklentileri, karmaşık anne-kız ilişkisi, ilk aşk gibi konularla ilmek ilmek ördüğü hikayesi “Tek Meyve Portakal Değildir” de yer verir. Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen yayınlandığında özellikle queer ve feminist edebiyat için büyük ses getirir. 1985’te Whitbread Ödülü’nü (yeni adıyla Costa Ödülü) kazanır.
Bu eseri hakkında Winterson, “Eğer hikaye sensen, hikayeyi değiştirebilirsin.” der ve kendi hikayesini kurgulaştırmanın önemini ortaya koyar. Kendi dünyasını anlamak için ona kurmaca bir bakış açısıyla bakması gerektiğini düşünür.
Bazen anılarından doğrudan örnekler de verir. Ana karaktere kendisiyle aynı ismi veren Jeanette Winterson, gerçek hayatta da bir kıza aşık olduğu için baskıcı evini, toplumunu ve olmak istemediği kişiyi geride bırakıp kendi ayakları üstünde durmak için hayata atılmıştır.
Bu gerçek ve kurmacanın iç içe geçtiği hikaye, ona BBC Drama’dan bir dizi teklifi getirmiştir. Kitapla aynı isimle 1990’da yayınlanan dizi, En İyi Drama alanında yazara bir BAFTA ödülü kazandırmıştır.
Neden Jeanette Winterson Okumalıyız?

Çağdaş edebiyattaki yerini elde etmesinin en büyük sebeplerinden biri, kurguyu bambaşka bir boyuta taşımasıdır. “Frankissstein: Bir Aşk Hikayesi (2019)” adlı romanında bugünkü teknoloji ve insan ilişkisini gelecek yıllarda ne bekliyor sorusuna Mary Shelly‘nin gotik klasiği Frankenstein‘dan esinlenerek alternatif bir cevap verir. Transhümanizm, yalnız erkekler için üretilen seks robotları, yapay zeka tartışmaları, queer aşk, hepsi bu kitapta bir aşk hikayesi etrafında işlenir. İnsanoğlunun teknolojiden aldığı güç ile gelecekte nasıl bir yol alabileceğini tartışır. Kadınların bu alternatifte nasıl bir yere ait olacağını da inceler.
“Sanat ve Yalanlar” (1994) adlı eserinde yazar, yine hayatları kurgu ile birleştirip bambaşka alternatif bir evrene götürür bizi. Anlatıcılarının Handel, Sappho ve Picasso olduğu bu romanda; gerçek hayattaki ünlü besteci Handel, bu evrende bir cerrahtır ve rahiplik okuluna gitmiş ancak başarılı olamamış bir Katolik rahiptir; Picasso ise erkek kardeşi tarafından tacize uğramış bir kadın sanatçıdır. Ailesinden beklediği manevi desteği hiç görememiştir. Anlatıcıların yalnızca biri tarihte bildiğimiz hâliyle karşımıza çıkar: Sappho. Antik dönemin en önemli kadın Antik Yunan şairi. Bu üç figür birbirinden habersiz bir trende buluşur ve yol boyunca anlattıklarıyla sanat, cinsellik, din, toplumsal baskı, ataerkil düzenin tehlikeleri üzerine uzun ve okuyucu için unutması zor bir sohbet yaratacaklarından hiç haberleri yoktur.
Winterson, bu romanıyla hayal gücünün, bakış açısının hayatı yorumlamadaki yerinin önemini bize tekrar gösterir. Onun kaleminde hayatlar sadece kurgudan oluşmaz. Yaşanmış ve yaşanmamış olan iç içe bir yolculuğa çıkar. Bu kimi zaman Handel, Picasso ya da Sappho’dur kimi zaman ise Jeanette’in içindeki çocuk, sevgi göremediği annesi, uğruna hayatını yeniden yazdığı ilk aşkıdır. Jeanette Winterson’ın evreninde bakış açınız sizi her yere çıkarabilir. Her ihtimali görür ve ilham alırsınız. Çünkü Winterson, derin düşünmeyi ve sorgulamayı, sorgulatmayı sever. İşte bu yüzden, edebiyatın en parlayan ışıklarındandır.
Winterson’ı anlamak için ondan bir alıntı sözle bitiriyoruz: “Evet, annem haklıydı. Öyküler tehlikelidir. Bir kitap sizi bir başka yere uçuran sihirli bir halıdır. Her kitap bir kapıdır. Açarsınız. İleriye doğru bir adım atarsınız. Geri döner misiniz peki?”
Kaynakça:
Winterson, Jeanette. Author. Jeanette Winterson, Web. Erişim tarihi:04.09.2025
O’Connell, Mark. “Jeanette Winterson: “Endişem, yüz yıl sonra kadınların Batı’da yeniden ikinci sınıf vatandaş konumuna düşmesi.”, Oggito.com, 13 Kasım 2023, Web. Erişim tarihi:04.09.2025
“Jeanette Winterson.” Selyayincilik.com, 2015, Web. Erişim tarihi:04.09.2025
Yüksel, Sevda Müjgan. “Normal Olmak Varken Neden Mutlu Olasın” Kitap İncelemesi, Mahal Edebiyat, 24 Temmuz 2022, Web. Erişim tarihi:04.09.2025