Kendine Özgü Tarzıyla Neil Young

Editör:
Zeynep Kezer
spot_img

Neil Young, 12 Kasım 1945 Kanada doğumlu şarkıcı ve söz yazarıdır. En önemli eserlerini folk-rock türünde vermiş, kendine özgü tarzı ve akustik parçalardaki başarısıyla Rock and Roll tarihinin en iyi söz yazarı ve sanatçılarından birisi kabul edilmiştir.

Müzik Kariyerinin Başlangıcı 

Lise yıllarında müzik hayatına başlayan Young, müzikteki kariyerini devam ettirmek için okulu bırakarak 1963 ‘te kurulan “The Squires” adlı rock grubuna katıldı. Basta Ken Koblun ve davulda Bob Clark‘ın bulunduğu grupta yer alarak pek çok lisede ve mekanlarda sahne aldı. Ancak bir süre sonra hayalinin peşinden gitmek için Kanada’yı terk ederek Los Angeles’a yerleşti. Ve 1966’ da Buffalo Springfield grubuna girdi. Grubun, aynı yıl yayınlanan savaş karşıtı ”For What It’s Worth” şarkısı kısa sürede hit oldu ve Young’ın şöhret basamaklarını tırmanmasını sağladı. İlk solo albümüne kendi ismini vererek 1969’da piyasaya sürdü. “Neil Young” albümündeki ‘‘The Loner” ve ”The Old Laughing Lady” şarkıları büyük ilgi topladı. Aynı yıl içinde Crazy House ile ”Everbody Knows This is Nowhere” albümünü yayınladı.

Müzik Dünyasındaki Kimliği

Young’ın müziklerinde içgüdüsel olarak kendini yansıtma potansiyeli sıklıkla görülmektedir. Siyasi görüşler, toplumsal konular ve çevre bilincine verdiği önem ile oluşturduğu kimliği onu müzik dünyasında ayrı bir konuma yerleştirirken kariyer hayatı boyunca görüş farkını ortaya koymuş ve bunlardan hiçbir zaman ödün vermemiştir.

Aktivist Kişiliği

1970 yılında Ohio Kent State Üniversitesi’nde Vietnam Savaşı‘na karşı düzenlenen bir protestoda kent muhafızları tarafından 4 öğrencinin katledilmesi üzerine ”Ohio” şarkısını yazmıştır.

”Hippie Dream” parçası, 1960’ların idealizminin yerine getirilmediği ve hayal kırıklığının yaşandığı dönemi yansıtır. Şarkı, hayallerin tamamen ölmediği umudunu taşır. Young’ın “So please don’t kill the machine.” sözleriyle ifade ettiği “makine” hala umut olan müziği ifade etmektedir.

”Rockin’ in The Free World” şarkısında ise, sert melodisiyle dönemin ABD başkanı George Bush Sr. yönetimini hedef almış ve yönetimdeki politikaları sorgulamıştır.

1979 tarihli ”Rust Never Sleeps” albümünde yer alan ”Hey Hey My My” şarkısı, rock müzisyeni olmanın zorluklarını ve verilen mücadeleleri ele alır. Neil Young’ın bu şarkısı iç karartıcı ve kasvetli olmasına rağmen, ironik bir şekilde kariyerini canlandıran bir parça olmuştur.

Nirvana’nın solisti Kurt Cobain‘in , intihar notunun sonunda şarkıdaki ”It’s better to burn out than to fade away”  sözünü kullanmasıyla bu söz tüm zamanların en ünlü şarkı sözlerinden birisi haline gelmiştir. Jeff Blackburn‘ün yazmış olduğu bu dize, Cobain’in ölümü ardından ona adanmıştır.

 

After The Gold Rush 

Neil Young, 1970 yılında elektrik gitardan ağırlığını çekerek, akustik çalışmalar sonucu büyük hayranlık uyandıran ” After The Gold Rush ” albümünü çıkardı. Aynı ismi taşıyan After the Gold Rush şarkısı, çevrecilik şarkısı olarak bilinirken, Jimmy McDonough bu şarkıyı ”Başka bir gezegene göçle sonuçlanan bir zaman yolculuğu hikayesi” şeklinde tanımlamıştı. 1970’te  piyasaya sürülen bu albüm, Rolling Stone tarafından sert eleştirilere maruz kaldı. Dergide, albümün tekdüze olduğu ve olgunlaşması için zamana gerek duyulduğu belirtildi. Young’ın sesi ve albümün kalitesi de eleştiri oklarına maruz kaldı. Fakat tüm bunlara rağmen, Young’ın ABD ‘de ilk 10’a giren ilk solo albümü oldu ve listelerde zirveye yerleşerek Harvest‘ın yolunu açtı. 2014 yılında ise Grammy Onur Listesi‘ne girdi.

Şarkı Radiohead‘in solisti Thom Yorke, Amerikan müzisyen Dave Matthews ve gitarist Tim Reynolds dahil olmak üzere çeşitli sanatçılar tarafından tekrar yorumlandı.

Thom Yorke coverını dinlemek isteyenler için;

Unutulmaz albümde yer alan bazı şarkılar :
  1. Only Love Can Break Your Heart

2. When You Dance I Can Really Love

3. ABD’nin güney eyaletlerindeki ırkçılığa karşı olarak çıkan Southern Man de bu albümde yer alır.

 

Rock’ın eşsiz albümü : Harvest

Çok az sayıda albüm Neil Young’ın Harvest‘ı kadar ikonikleşmiştir müzik dünyasında. After The Gold Rush’ın ses getiren başarısı ardından arka arkaya başyapıtlarını bir araya getirerek zamanın en iyisini ortaya koyan Young, 1972 yılında yayınlanan albümü için ”Bence Harvest muhtemelen şimdiye kadar yaptığım en iyi kayıt.” demiştir.

Harvest albümünün dinleyiciler tarafından en çok beğenilen ilk 3 şarkısı ve hikayeleri :

1. Old Man

Young, “Old Man” şarkısını genç ve yaşlı bir adamın hayatlarını kıyaslayarak söylerken şarkı; zengin fakir, ilk veya son olursanız olun, sonunda yaşlı ve yalnız olacağınız anlamı taşıyor.

 

2. Heart of Gold

Heart Of Gold, ideal partner arayışının benlik içinde başladığını anlatan zamansız bir aşk şarkısıdır. Young, karşımızdaki kişiyi düzgün bir şekilde sevebilmek için ondan önce kendini iyi bir insana dönüştürmeye çalışma fikrini belirtir. Young’a göre altın bir kalbe sahip olmak, başkalarına karşı sevgi, açıklık ve kabul gibi niteliklere sahip olduğumuz anlamına gelir.

3. The Needle and the Damage Done

Bu üzücü şarkı, perde arkasında gerçek bir hikaye barındırıyor. Uzun yıllar birlikte çalıştığı Crazy Horse üyesi Danny Whitten‘ın prova sırasındaki sarhoşluğu sebebiyle hiçbir şeyi hatırlayamaması sonucu Young onun Los Angeles’a geri dönmesini istedi. Gidecek hiçbir yeri olmadığını belirten Whitten, gecenin ilerleyen saatlerinde alkol ve eroin kombinasyonu sonucu hayatını kaybetti. Yıllarca grup arkadaşının ölümünden kendini sorumlu hisseden Young, 1972 yılında şarkıyı arkadaşı ve tüm bağımlılar için piyasaya sürdü.

 

KAYNAKÇA

Loudersound.The Story Behind The Song: Neil Young – After The Gold Rush.Erişim : 21.07.2023. Web.

Ongoinghistoryofprotestsongs.15 Protest Songs of Neil Young.Erişim : 21.07.2023.Web.

 

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.