Türk mitolojisinde geyik, doğa ile insan arasındaki ilişkiyi simgeler. Ruhsal yolculuk, rehberlik ve dönüşüm figürü olarak geçmişten günümüze derin bir anlam taşır.
Bu röportajda Zümre Gizem cadılığı insanlığın eski dönemlerinden alıp Orta Çağ’a kadar götürerek Hristyanlık’ta bu anlatının nasıl değişip evrimleştiğini aktarmıştır.
Mitoloji, kültürel değerleri ve toplumsal cinsiyet rollerini yansıtarak kadınları bilge stratejistler, güçlü büyücüler veya korkulan figürler olarak tasvir eder.
Yunan mitolojisinde ateşin ve demirin tanrısı Hefasitos, annesi Hera tarafından dışlanmasına rağmen bütün tanrıların saygı duyduğu ve silahlarını yaptırdığı biri haline gelmiştir.
Türkiye, tarih boyunca çalınan kültürel mirasını geri kazanmak için müzecilikte dekolonizasyon mücadelesi veriyor, uluslararası hukuk ve diplomasiyle hak talep ediyor.
İskandinav mitolojisi, güç, bilgelik ve kaos çatışmalarını anlatır. Tanrılar ve devler birleşerek dünyanın düzenini oluştururlar. Ragnarok, yeni bir yaşamın başlangıcıdır.
Kadim Mısır medeniyetinin mühim parçalarından biri olan tanrıça Ma'at'ın toplumsal yaşam, ahlaki değerler ve hukuk üzerindeki etkileriyle Antik Mısır’ın felsefi temellerine ışık tutulmaktadır.
Bakkhalar, Dionysos’un kadın müritleridir. Euripides’in Bakkhalar oyununda, tanrıya karşı çıkan Kral Pentheus’un trajik sonu ve Dionysos’un gücü anlatılır.
Artemis, özgürlüğün, doğanın ve bilinçaltının vahşi çağrısıdır. Toplumsal sınırları aşan, doğa ile bütünleşen, sezgileri ile yol bulan bir tanrıça olarak, insan ruhuna ayna tutar.
Odysseia, Odysseus'un eve dönüş yolculuğunu anlatırken insanın kendini keşfetme sürecini de yansıtır. Yolculuğun kattığı deneyimler ise en kıymetlisidir.