Sağlık krizi dünyayı otoriter bir laboratuvar haline getirmiştir. Koronavirüs bedenleri etkilerken küresel salgın da ruhsal bir acil duruma işaret etmektedir. Her şey belirsiz, riskli ve ölümü çağrıştırırken kendimizi soyutlayarak ötekinden korumak zorunda hissettiğimizi anlatır. Diğer yandan bu durum kesinlikle insan olarak varoluşumuza aykırıdır. Sosyal mesafe ile insan ilişkilerimiz de duygusal mesafeye indirgenmiş durumdadır. Bu durumu biyopolitika, panoptikon ve otoriter laboratuvar kavramlarıyla Donatella Di Cesare'nin perspektifinden okuyabiliriz.
"Azîz Bey Hadisesi" kitabının başlangıcı sondan başlar. Son sayfalarda yaşanan olayın, üzüntünün sebep olduklarını okuyoruz aslında kitap boyunca. Azîz Bey'in dramına tanık oluyoruz bu romanda.
"Seninle ilgili her şeyi, senle birlikte aklıma ve vücuduma olanları dosdoğru anlatabilmek isterdim Nihan. Böylece duygusallaşmadan, melodrama düşmeden, arabeskleşmeden, inandırıcılığımı kolayca sakatlayacak bir dürüstlük...