1875’in tıp ve sağlık sahnelerini en güzel gösteren ve muhteşem bir eser olan “The Gross Clinic”ten bahsedeceğiz bu yazımızda. Thomas Eakins’in ünlü cerrah Samuel D. Gross ve dönemin tıp derslerini yaşattığı tablosu realizm akımına ait bir yağlı boya tablosudur. Sanatçı tabloda toplumun yapısından Samuel D. Gross’dan ve dönemin tıp tekniklerinden oldukça uyumlu bir kompozisyon ile bahsetmiştir ve bunu yaparken kullandığı ışık ve gölgelendirme, figürlerin mimikleri renklerin kullanımını ustaca yapmıştır.
Tablonun Yaratıcısı Thomas Eakins kimdir?
Yazımıza tablonun yaratıcısı olan Thomas Eakins hakkında birkaç bilgi vererek başlamamız gerekirse; ressam, 1844 yılında günümüzde tablolarının da sergilendiği şehir olan Philadelphia’da doğdu. Öğrenimini Pennsylvania Güzel Sanatlar Akademisi’nde devam ettirirken Jefferson Medical College’dan anatomi dersleri almıştır. Eakins daha sonra Paris’e gittiğinde Avrupa’da oldukça ünlü olan figür resimlerine yönelen genç ressamların öncüsü oldu. Pennsylvania Akademisi’nde çalışmaya başlayan Eakins model olarak alçı kalıplarını ve heykelleri kullanmaktansa canlı modellerden anatomi çizimlerini başlatarak, süregelen büyük bir kalıbı yerle bir etmiştir. Ancak canlı modellerle çalışmaları, yani nü çalışmaları ve kadavraları parçalayıp derslerinde incelemesi bazı kesim tarafından pek olumlu karşılanmamıştır. Bu sebeple akademiden ayrılmak zorunda bırakılmıştır.
Thomas Eakins’in ressamlık hayatı boyunca yapmayı düşlediği tek şey, insan figürünün doğru resmedilmesi olmuştur bu yüzden de anatomi konusuna oldukça ilgi gösterir. Hatta kendisinde bir at arabası ve dört figür resimlenmesini istenilince at anatomisini yakından incelemiştir. Thomas Eakins oldukça özgün ve resimlerinde kendi tekniğini gösterebilmek için kendine fırsatlar yaratabilen bir sanatçıydı.
The Gross Clinic tablosuna gelecek olursak;
Tablo ressamın Jefferson Akademi’de dönemin tıp alanındaki en ünlü dâhisi travma cerrahı olan Samuel D. Gross’un bir amfide tıp dersinde gerçekleştirdiği bir ameliyatı sahneliyor. Tablonun ismi, İngilizce’deki berbat anlamına gelen “gross” kelimesinden değil Samuel Gross’un soyadından gelmektedir, bu konuda bir anlam karışıklığı olmasın. Resimde oldukça ilkel bir şekilde gerçekleştiren ameliyatın hijyen koşullarına dikkat edil(e)meden yapıldığını görüyoruz, ameliyat sahnesinde herhangi maske, eldiven, önlük görmek pek olası değil. Ameliyatı gerçekleştiren kişilerin tamamının takım elbise giydiğini gözlemliyoruz bu duruma Doktor Samuel Gross da dahil olmak üzere. Bundan on dört yıl sonra 1889’da resmettiği başka bir sahnede tasvir ettiği yine bir ameliyat sahnesinde, bunun tam tersini görmemiz mümkün.
Tabloya baktığımızda ilgimizi en başta ameliyat masası çekiyor. Ameliyat masasının etrafında bir çok insan olmasına rağmen dikkatimizi ilk olarak masadaki hasta çekiyor.
Ameliyat masasında bir insan olduğunu anlıyoruz fakat ilk bakışta vücudun hangi kısmı ile karşılaştığımızı tam anlamıyla idrak etmekte oldukça güçlük çekiyoruz. Masada yatan kişiye yaklaştığımızda mavi çoraplarının olduğunu anlıyoruz yani resimde gösterilen kısım hastanın bacaklarından başlıyor. Ressam figürün vücudunun tamamını göstermediği için figür hakkında daha fazla bilgi sahibi olamıyoruz. Fakat döneme odaklandığımızda toplumun zengin kısımlarının hastane gibi yerler yerine evlerinde tedavi olduklarını, daha yoksul tabakanın ise hastane gibi yerlerde tedavi olduğu bilgisinden yola çıkarak tablodaki kişinin varlıklı biri olduğu tahmininde bulunabiliriz.
Karakterle resimde ilgili olduğunu tahmin ettiğimiz diğer bir figür ise yerde oturan, pek de profesyonel gözükmeyen dönemin klasik kıyafetlerini giymiş bir kadın. Kadının elleriyle gözlerini kapatması ve çaresizce yerde oturması hastanın bir yakını olabileceği fikrini getiriyor akıllarımıza, hatta belki de annesi.
Hastanın başındaki adama odaklanacak olursak hastanın baş bölgesinde ve ona eğilmiş şekilde durmuş, elinde ise beyaz bir havlu var. O dönem tıp dünyasında hastaları ameliyatta uyutabilmek için havlulara kloroform ve eter damlatılırdı, ayrıca havlu tutan kişi hastanın nefesini izlemekle görevliydi. Kendisine güncel bir tabirle anestezist de diyebiliriz.
Tablonun asıl kahramanı Doktor Samuel D. Gross ile devam edersek, Eakins onu resmederken oldukça zekice bir yöntem tercih etmiş. Bu kısımda ilk bahsedeceğimiz yapı ışık. Fark ediyoruz ki bu karanlık amfide tepeden gelen ışık huzmesi özellikle Doktor Gross’ un alnından başlamak üzere vücudunu sarmalamış; aydınlık bir şekilde resmedilmesinin onun zekasını ve görkemini anlatmak için olabileceğini düşünüyoruz. Ve kendisi de diğer figürlerimiz gibi oldukça şık bir takım elbise giymeyi tercih etmiş. İlgi çekici diğer detay ise Doktor Gross’un kanlı eliyle tuttuğu neşter. Bu görüntü tablonun sergilendiği zaman halk için ürkütücü bulunduğu için kaldırılan bir detaymış.
Amfinin arka kısmından bahsedelim biraz da. Oldukça karanlık olan bu kısımda tıp öğrencilerinin olduğunu görebiliyoruz.
Bu kısımda gördüğümüz kişi ameliyatın kaydını tutuyor.
Kapıda iki silüet daha görüyoruz fakat asıl odaklanmamız gereken yer hemen yanlarındaki koltuklarda oturan ressamın ta kendisi. Kendisini oldukça meraklı ve dikkatli bir şekilde resmetmiş Eakins. Daha önce Eankins’in anotomi ile ilgilendiğini ve ders aldığını söylemiştik. Ressam tabloda kendisini resmettiği şekilde bir öğrenci olduğu için karakterin çizimindeki gerçeklik payının oldukça yüksek olduğu söylenebilir. Hatta Eankins’in derslerde aldığı bu notlar günümüze değin ulaşmıştır.
Thomas Eankins’ in yine resmettiği bir ameliyat sahnesi olan “The Agnew Clinic ” resmiyle karşılaştırdığımızda, iki resmin birbirilerinden oldukça farklı bir yapıda olduğunu görüyoruz. İlk olarak “The Gross Clinic” oldukça koyu tonlarda az ışıkta ve melankolik yapıda yapılmasına karşın “The Agnew Clinic” tablosunda oldukça sıcak tonlar kullanılmış. İkinci bir detaysa ilk resimde hijyenik olmayan bir ortamda yapılan ameliyat bu sefer çok daha steril gözüken, doktorların beyaz önlük içinde olduğu bir ortama dönüştüğü görülmektedir. Fakat bu ikinci tablonun birinci tablonun aksine daha zorlu bir ameliyat olması da gözden kaçmamaktadır. Ressam ilk tabloda olduğu gibi yine Doktor Agnew’ın alnından başlayan bir ışıkla bilgeliği ve görkemi ışıkla sağlamıştır.
İncelediğimiz bu tablo hala önemini koruyan tıp alanında etkili bir resim olan Thomas Eakins’den “The Gross Clinic” idi. Karanlık amfilerden filizlenen tıp döneminin resmedildiği bu sahne, keşfettikten sonra akıllardan silinmeyecek güzellikte bir tablo.
Kaynak
https://www.artsy.net/article/artsy-editorial-thomas-eakinss-the-gross-clinic-american-painting