Kanatlı Yolcu: Albatros | Şiir İncelemesi

Editör:
Deniz Filiz
spot_img

19. Yüzyıl Fransız şairi ve sanat eleştirmeni olan Charles Pierre Baudelaire‘in ilk şiir kitabı olan Kötülük Çiçekleri (Les Fleurs du Mal) aynı zamanda şairin en önemli eseridir. 1857 yılında bu kitabı yayınladıktan sonra içerisindeki bazı şiirlerden dolayı toplum ahlakını bozma, ahlakı hiçe saymakla suçlanan şair para cezasına çarptırılmış ve kitabında bulunan 6 şiir 1949 yılına kadar Fransa’da yasaklanmıştır.

Lirik bir söyleyişin hakim olduğu bu yapıttan bugün Albatros adlı şiiri sizler için inceledik. İlk Albatros çevirisi Safahat-i Şiir ve Fikir mecmuasında Şahabettin Süleyman tarafından yayımlanmıştır. İlerleyen yıllarda da birçok çevirisi ve basımı bulunan bu eseri biz, Erdoğan Alkan tarafından yapılan çevirisiyle sizlere sunuyoruz. Keyifli okumalar!

ALBATROS
Sık sık, eğlenmek için, acımasız tayfalar 

Yakalar kanadından bu deniz kuşlarını,

  Ürkütücü sularda gemileri izleyen  

 Yolcuların yıllardır dost arkadaşlarını.

Şiirde başlığından da anlaşıldığı üzere ana karakter bir deniz kuşu olan Albatros’dur. Kanatlarını açtığında yaklaşık dört metreyi bulan bu büyük kuşun adeta bir tavuk kadar ufak olan gövdesi kanatlarıyla tezat oluşturmaktadır. Açık denizlerde hiç durmadan yıllarca uçabiliyor olmasından gemide uzun zaman yol alan tayfaların eğlence aracı haline gelmektedir. Şair de ilk ve ikinci dörtlükte deniz tayfalarının Albatros ile ilişkilerinden bahseder. Tayfalar, eğlence uğruna Albatros kuşuna zarar verir, onu yaralarlar. Albatros’un, karanlık ve ürkütücü sularda yol alanlara yıllardır dostluk yaptığı anlatılırken sırf eğlence için tayfaların kuşa zarar vermeleri okuyucuya salt kötülüğü ve acımasızlık duygusunu sezdirir.

Gökten inen tasasız, bu utangaç krallar 

Güvertelerin üstüne kondukları zaman   

Geniş kanatlarını sofuca bırakırlar,    

 Yorgun kürekler gibi sular üstünde kayan.

Şair, ikinci dörtlükte “utangaç krallar” tabirini kullanırken Albatros kuşunu kastetmektedir. Onlar gökte oldukları zaman dertsiz ve özgürlerdir. Nadiren bir yere konarlar, kanatları çok büyük olduğundan yürümekte ve tekrar uçmakta zorlanırlar. Şairin burada Albatros’un uçmaktan yorgun düşmüş kanatları ile denizde ilerlemeye çalışırken dalgalarla çarpışan yorgun kürekler arasında ilişki kurduğunu görürüz. Nasıl ki suyun üzerinde yol alırken kürek çekmekten bitap düşmüş insanlar dinlenmek için küreklerini bırakıyorlarsa Albatros da kendisini güvende hissettiği için güverteye konmuş kanatlarını aynı sular üzerinde kayan kürekler gibi rahatça bırakmıştır. Fakat bu güvenin sonucunda tayfalar tarafından zarar görmüş, yaralanarak acı çekmiştir. Tıpkı güvendiği kişiler tarafından hüsrana uğratılmış insanlar gibi.

Sen ey kanatlı yolcu, bir zaman ne güzeldin, 

Bak gaganı dürtüyor hoyrat tayfanın biri,    

 Ya öteki, bilir mi bu hale nasıl geldin,

 Topallayıp öykünüyor uçtuğun günleri.

Üçüncü dörtlükte ise şair, Albatros’a kanatlı yolcu diye seslenmiştir. Yaralanmadan, yorgun düşmeden önceki hallerinin güzelliğini vurgulayarak tayfaların yaralı haline rağmen onu rahatsız ettiklerinden bahseder. İnsanların eğlence uğruna tüm acımasızlıkları yapabileceğini anlatmaya çalışır. Albatros, okyanusları aşan görkemli ve güçlü bir kuştur. Diğer tayfalar da sıradan insan olduklarından kuşun bu görkemliliğini, güçlülüğünü idrak edemezler. Topallayarak, kuşun uçtuğu günleri taklit ederek alaya alırlar. Zira bundan başka bir başarıları yoktur. Şair, Albatros’un düştüğü bu durum karşısında büyük üzüntü duyar.

Ozan, ey bulutlardan toprağa sürgün ece, 

Oklara göğüs geren, dostu fırtınaların, 

Yuhlarlar yeryüzünde, seni de, gündüz gece 

Yürümene engel olur, ağır dev kanatların.

İlk üç dörtlükte yalın bir anlatım kullanarak Albatros kuşunun tayfalarla ilişkisinden bahseden şair son dörtlüğünde Albatros’u “şair’’ imgesine dönüştürür ve Albatros’u, aslında kendisine yani şairliğine benzettiğini okuyucuya anlatmış olur. Albatros havada uçarken rüzgarlardan bile etkilenmeyen tüm güzelliğini gözler önüne seren bir kuştur. Fakat yere indiğinde ona ayrıcalık sunan dev kanatları yüzünden yürüyemez ve yeryüzünde insanların alaylarına maruz kalır. Bu durum onu çaresiz bir hale düşürür. Şair de kendisini anlatmak, yazdıklarını okuyuculara tüm duygularıyla aktarmak için uğraşır. Şairin şiirleri, fikir dünyası Albatros’un kanatları gibi geniş ve görkemliyken, okuyucular tayfalar gibi sıradan ve duygusuzdur. Yapıtlarındaki yoğun anlamları anlamayarak onları alay konusu yaparlar. Nasıl ki Albatros kuşu tayfalar tarafından yaralanıp ızdıraba uğruyorsa şair de özellikle acımasız, cahil ve duygusuz kişiler tarafından genellikle küçük düşürülüp eleştirilerek derin bir yalnızlık hissiyle baş başa bırakılmıştır.


web

web

Baudelaire C. Kötülük Çiçekleri. İstanbul: Varlık Yayınları, 2007 (Çeviri: Erdoğan Kalkan)

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.