Kafka Bugün Yaşasaydı Hangi Filmleri Önerirdi?

Editör:
Aleyna Kavak
spot_img

Franz Kafka, modern Alman edebiyatının gerçek ile ideal dünya arasında bocalayan yazarlarından biri olarak gösterilir. Yaşadığı dönemin toplumsal ve ekonomik adaletsizliklerini realist bir şekilde kaleme alan yazar, eserlerinde gerçekliğin yanına fantastik unsurları da ekler.

Kafka’nın, başından sonuna varoluşsal endişe ve yabancılaşma kavramlarına yer verdiği eserlerinde, sıklıkla içedönük, gizemli ve merak uyandıran karakterler bulunur. Biyografik özellikler taşıyan eserlerinde ise yazarın aile bağlarının özellikle babası ile olan ilişkisinin iç dünyasına olan tesirlerini görürüz.

Yaşamı boyunca ünlenemeyen ve ölümünün ardından yazdıklarının imha edilmesini isteyen Kafka’nın bu isteğinin Arkadaşı Max Brod tarafından yerine getirilmediği bilinmektedir.

Kafka’nın yayımlanan eserlerinin ardından dünyaca ünlü bir yazar haline geldiğini görmek üzücü olabilir ancak dönemin sosyal ve bürokratik koşullarına atıflar yaptığı eserleri günümüzde birçok yazar, eleştirmen ve sanatçıya ilham kaynağı olmaya devam etmektedir. Öyle ki yazarın birçok eseri bugün beyaz perdeye uyarlanmıştır. Peki, Kafka bugün yaşasaydı hangi filmleri önerirdi? İşte meraklıları için film önerileri

1. Bugün Aslında Dündü (1993)

Gösterime girdiği dönemin en sevilen ve yılın en yüksek hasılatına sahip filmlerinden biri olan Bugün Aslına Dündü, insanın dünya olan ilişkisine ilişkin önemli mesajlar taşıyor. Filmde hava durumu spikeri olan Phil Connors, yaşadığı bir olay sonucunda hep aynı güne uyanıp aynı anları yaşamak durumunda kalıyor. Aynı diyalog ve aksilikler içinde sıkışıp kalan Phil, bu durumdan kurtulmak için intiharı bile deniyor. Karakter, filmde sıkışmışlığını ve yalnızlığı sorguluyor. Phil’in hikayesi, hayatı ile zorlu ve monoton ilişkisi içinde çözüm için debelenen ruhlar için hem eğlence hem de motivasyon kaynağı niteliğinde denebilir.

2. Babam ve Oğlum (2005)

Baba’ya Mektup eserinde merhametsiz bir baba tarafından büyütüldüğü anlaşılan Kafka’nın film önerilerinde Babam ve Oğlum filminin ilk sıralarda yer alması olmazsa olmaz diyebiliriz. Film 1980’li yıllarda siyasi görüşleri nedeniyle babası ile ters düşen ve evi terk eden bir babanın oğlu olan Deniz’in, yıllar sonra dedesiyle tanışmasını konu alıyor. Filmde Deniz’in dedesinin, babasını yıllar önce politik görüşleri nedeniyle yok saydığı anlaşılıyor. Ancak Deniz’in daha önce görmediği aile üyeleri ile tanışmasının ardından yaşanan olaylar izleyiciyi oldukça derinden etkiliyor. Film, siyasi ve toplumsal açıdan günümüz Türkiye’sini özetler nitelikte.

3. Kutsal Motorlar (2012)

Temeli metaforlar üzerine kurulan Kutsal Motorlar filminde iş insanı Monsieur Oscar’ın gün içinde yaşadıkları ele alınıyor. Kafka’nın Dönüşüm eserinde olduğu gibi iş yoğunluğu ve toplumsal hayatın insanlar üzerindeki etkilerine vurgu yapılan filmde karakter iş hayatının belli zamanlarında farklı rollere bürünüyor. Filmde akşam yemeği için bile vakti olmayan kahramanın randevusuna geç kalmamak için kılıktan kılığa girdiği görülüyor. Oscar’ın filmin sonlarında ailesini maymun gibi nitelendirmesi, insanın evrimine atıf yapıldığı tahmin edilen ilgi çekici metaforlardan biri. Leos Carax’ın yönetmenliğini yaptığı film, karakterlerin büründüğü kılıklar ve geçişli ruh halleri ile Kafka’nın eserlerinde bulunan yabancılaşma, dışlanmışlık ve kontrolü kaybetme teması ile örtüşüyor.

4. Kaptan Fantastik (2016)

Kafka’nın kurmaca yapıtlarının yanında otobiyografik de sayılabilecek ifadelerinden bir çıkarımda bulunacak olursak sistemin çarklarının dışında olmak istemesi, despotizme meydan okuyan tavrı açısından Kaptan Fantastik yerinde bir film önerisi olabilir. Film, Ben ve ailesinin uzun yıllar ormanda doğa yasalarına göre yaşam sürmelerini konu alıyor. Altı çocuklu bu ailede beş yaşındaki çocuğa kadar herkesin birden fazla dil bilmesi, felsefe, sanat, tıp gibi birçok alanda bilgi sahibi olmaları dikkat çekiyor. Mevcut sistemin tüketim alışkanlıkları ve ilişki biçimlerini reddeden bir ailenin yaşamına yer verilen film, insanların kuralların ve kısıtlamaların bulunduğu şehir hayatı ile olan deneyimlerini konu alması bakımından merak uyandırıcı.

5. Joker (2019)

Film, aile travmaları nedeniyle insanlarla ilişki kurmakta zorlanan, bilişsel travmaları olan Arthur Fleck’in öfkesini konu alıyor. Arthur’un kötü olarak nitelendirdiği insanlara karşı tepkisi, insanlarla olan ilişkisi ve halka yaydığı öfke, Kafka’nın da eserlerinde bahsettiği sıkışmışlık ve zorbalığa karşı duyduğu öfke ile benzer nitelikte. Buna eserlerinde yalnız ve içedönük karakterlerin yapısı ile diğer insanların üzerinde bıraktığı etki de dahil.

Filmde öfkesini dışa vurmakta zorlanan kahraman zaman geçtikçe antisosyal bir karaktere bürünüyor. Kahramnın filmin sonunda ortaya çıkan görünümü ise bastırılmış duygularının maskelenmiş ve tehlikeli hale gelmiş bir versiyonu olarak gösterilebilir.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.