Roma İmparatorluğu’nun hiç şüphesiz en ilginç imparatoru Julianus’un tam adı Flavius Claudius Julianus’tur. Julianus Apostata (dinden dönen Julianus) lakabıyla da anılan imparator; savaşçı kişiliği, edebiyata olan ilgisi ve dini inancıyla çok fazla tartışma konusu olmayı da başarmıştır.
Kim bu Julianus?

M.S. 331 yılında Konstantinopolis’te (bugünkü İstanbul) doğan Julianus, Hristiyanlığı resmi din ilan eden I. Konstantin‘in yeğenidir. Bütün ailesini taht kavgasında kaybeden Julianus, mucizevi bir şekilde hayatta kalmayı başarmıştır ve hayatı tahta geçene kadar inzivada geçmiştir. Bu inziva sırasında iyi bir eğitim aldığını, edebiyata ve felsefeye merak sardığını, birçok eser yazdığını biliyoruz.
Kendisi aynı zamanda başarılı bir generaldi. Galya (Batı Avrupa) bölgesindeki zaferlerinden sonra ordusu onu imparator ilan etti. Bu şekilde kendisi taht mücadelesi vermeden tahta geçti. Aynı zamanda Strasbourg Savaşı, Pers Seferi, Ktesifon Kuşatması, Samarra Çatışmaları gibi birçok savaşın komutanlığını üstlendi.
Helen Kültürüne Olan Bağlılığı

Bergama’da, Efes’te ve daha sonra da Atina’da eğitim gören kültürlü imparatorumuzun günümüze ulaşan eserlerinde Helen kültürüne duyduğu ilgiyi açıkça görmek mümkün. Belki ailesini saray entrikalarına kurban vermekten belki de içindeki ata dinini kaybetmemekten dolayı Julianus, Hristiyanlıktan dönen imparatordu.
Julianus zamanla Paganizmi kendi kişisel dini değil, devlet dini yapmaya çalıştı. Tapınaklar açtı, kurban ve festival kutlamalarını geri getirdi, Hristiyanlığa ayrıcalık tanımadı ve kilisenin gücünü kısıtladı. Julianus, Roma’nın gücünün tanrılardan geldiğine inanıyordu. Bu yüzden Paganizmi canlandırmayı kendisinin bir görevi olarak görüyordu.
Son Pagan İmparatorun Ölümü

Julianus, M.S. 363 yılında Samarra’da (Irak yakınları) Sasani Pers İmparatorluğu’na karşı savaş açtı. Amacı Ktesifon‘u (bugünkü Bağdat yakınları) ele geçirmek ve Büyük İskender gibi bir zaferle adını tarihe yazmaktı. Dicle yakınlarına kadar gelip birkaç Pers şehrini alsa da ordu başarılı olamadı, açlık başladı ve Julianus geri çekildi.
Julianus’un savaş esnasında aldığı bir mızrak yarası ile öldüğü söylenir. Kimileri bir Pers askeri tarafından öldürüldüğünü, kimileri de bir Hristiyan tarafından öldürüldüğünü söyler.
Doğa Julianus’a Karşı Çıktı

Sanılanın aksine Julianus kiliseleri kapatmadı. Bunun aksine diğer mezheplerin özgürce faaliyet göstermesine izin verdi. Böylelikle Hristiyanların kendi arasında çatışmaya girmesine yol açtı.
Hristiyanlık karşıtı politikaların en çarpıcı adımı, Romalıların zamanında yıkılmış olan Yahudi Tapınağı’nı (Temple of Jerusalem) yeniden inşa ettirmeye çalıştı. Ancak depremler ve yangınlardan inşaat yarım kalınca halk arasında “doğa Julianus’a karşı çıktı” dedikoduları yayıldı.
Kutsal Havariler Kilisesi

Roma İmparatorluğu’nun yeni başkenti Konstantinopolis’in kurucusu Konstantin’in emriyle dördüncü tepeye (bugünkü Fatih Camii’nin olduğu yer) bir kilise inşa edildi. Bu kilisenin en alt katındaki kripta kısmına Konstantin ve ondan sonra gelecek olan on iki imparator defnedilecekti.
Julianus da bu on iki imparatordan biriydi. Devasa porfir lahitiyle kripta odasındaki yerini o da almıştı. Lakin Latin İstilası sırasında Haçlı Ordusu bu kiliseyi yıkmış, kripta odasındaki imparatorların lahitlerini parçalamış, cesetleri yakmış, değerli mücevherleri çalmışlardı.
Julianus’un lahiti yine de günümüze kadar gelebilmiştir ve şu anda İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin bahçesinde bulunmaktadır.
Mütevazı kişiliği ile, tartışmalı dini görüşüyle, iyi bir asker ve filozof olan “Dönek Julianus” tarihe adını yazdırmıştır. Hala günümüzde bile konuşulmaktadır.
Kaynakça
Julian. Britannica, 1998. web. Erişim tarihi: 15/11/2025
Julian. Encyclopaedia Iranica, 2012. web. Erişim tarihi: 15/11/2025
Öne çıkarılmış görsel: IMPERIUM ROMANUM.


