Jenny Saville: Bedensel Normlara Meydan Okumak

Editör:
Esra Şahin

İnsan boyutunu geçen büyüklükteki resimlerinde tasvir ettiği; bedeni yaralar, kıllar ve et katmanlarıyla kaplı mutsuz kadınlarıyla tanınan çağdaş genç İngiliz sanatçı Jenny Saville’in eserleri, sanat yolunda yaptığı gözlem ve araştırmalar sonucunda alışagelmişin dışında bir içeriğe sahip. Bedensel normları eleştiren Saville, kadın bedeninin güzelliklerini sanat dünyasına yeni baştan tanıtmıştır.

“Sizce ressam nedir? Çevresinde gelişen kalp kırıcı veya huzur verici hadiselerin farkına varıp, kendisine şekil veren politik bir kişiliktir. Resim, evleri dekore etmek için yapılmaz. Resim, bir savaş aracıdır.”
– Pablo Picasso

Jenny Saville’nin Sanat Yolu

Jenny Saville, 1970’de İngiltere’de doğmuştur. Glasgow Sanat Okulu’nda lisans eğitimini tamamlamış, tam da bu sıralarda Amerika’nın seçkin üniversitelerinden birinde (University of Cincinnati) kazandığı burs sayesinde geçici bir süre Amerika’ya yerleşmiştir. Sanatı için yapacağı incelemelerin ilk kıvılcımlarını da burada atacaktır.

Zamanla Amerika’nın kültürüne karışan sanatçı, etrafta gördüğü tişört ve şortlar içinde pek çok iri yapılı ve beyaz kadınla karşılaşmıştır. Kilolu fakat açık (o zamanlar için toplumsal beden algısı düşünüldüğünde bu durumun ona biraz garip gelmesi normal olabilir), bedenini olduğu gibi seven insanlara çokça şahit olmuş ve bu durum hoşuna gitmiştir. Sanatı için kırılma noktalarından ilki de bu sayede gerçekleşmiş diyebiliriz.

Toplum Normlarına Karşı Jenny Saville Duruşu

Önerilen 1992 Jenny Saville

Toplumda iri ve etli kadının varlığı somut olarak varken, 20. yy resimlerinde toplumun kilolu ve “kusurlu” kadınlarına yer verilmemiştir. Saville’e göre sanatta ve toplumda var sayılan kadın; ince, narin, alımlı görünen seks objesi haline getirilmiş figürlerdir. Fakat Saville buna karşı gelerek, kadının erkeklere konu olacak bir objeden çok daha fazlası olduğunu düşünmüştür.

Yaşadığı dönemin toplumsal algısına karşı, ona göre kadın sadece bir nesne ve görünüşten ibaret değildir, bu yüzden sanatında da kadını sadece bir görüntü olarak yansıtmadığını belirli bir düşünceyle resmettiğini özellikle vurgulamıştır. Bir kadın olarak bu duruma kişisel bir mesele ve feminist duygularla yaklaşmıştır. Ayrıca Jenny Saville, John Dewey’in deneyim ve sanat yaklaşımından hareket ederek sanat yapıtının oluşumunda kendisinin veya modellerinin deneyimlerine önem vermiştir. Saville’nin çalışmaları, kişisel deneyime önem veren günlük hayattan kopmamış yapıtlardır.

Saville’nin Güzellik Formları

“İnsanın beden algısı o kadar keskin ve bilgilidir ki, bir bedene dair en ufak bir ipucu onu tanımayı tetikleyebilir.”— Jenny Saville

Plan 1993 Jenny Saville

Saville’ye göre güzellik algılarıyla ilgili ciddi bir problem bulunmaktadır. Sanatçıya göre kadın bedenindeki güzellik algısı erkeğin fantezilerine göre şekillenmiştir. Oysa Saville güzelliği düşündüren formların çok daha farklı olabileceğini savunmuştur. Sanat dünyası içimde Saville’ye özgünlük katan en önemli noktalardan biri de bu bakışı olmuştur.

Resmedildiğinde bir yaranın, ameliyat izinin, sivilcenin, rastgele damarların, bir etin katmanının dahi bir anlamda güzelleşebileceğini söylemiştir. Modellerine bakıldığında da devasa boyutlarda kadınların sivilceleriyle, vücutlarından taşan beyaz etlerinin taşıdığı kıllarla görürüz. Kadın modelleriyle birlikte transseksüel modelleri de dikkat çeker. Buradan Saville’nin toplumun görmediği birden çok gerçekliğe de değinmekten çekinmediği gözlemlenmektedir.

Saville’nin Yükselişi

Sanatçı insan bedeninin görünümüne dair derin incelemeler yapmış, incelediği sanat yapıtlarının yanı sıra Amerika’da okuduğu dönem doktorların yaptığı cerrahi operasyonları canlı izleme fırsatını yakalamıştır. Saville boyayı insan eti rengi haline getirip bir tür macuna benzeterek bol ve kütlesel kullanmıştır. Terli eti daha dolgun resmedebilmek için boyaya bol yağ katmıştır. Bu sebeple de sanatçının çalışmalarını görenler resmin gerçekçiliği ve büyüklüğü karşısında hayran kalmıştır.

Kapalı Temas 2002 Jenny Saville

1992’de yaptığı yılsonu sergisinde satın alanların arasında İngiltere’nin önde gelen sanat koleksiyoncusu Charles Saathci de dahil olmak üzere, sanatçının bütün çalışmaları satın alınmıştır. Çalışmalarına hayranlık besleyen Saathci, Saville’ye bir anlaşma teklif etmiştir. Anlaşmada Saathci, Saville’nin tüm yeni çalışmalarına destek vererek kendi galerisinde sergileyeceğini söylemiştir. Saville’nin yükselişi ve adını duyurması Saatchi’nin bu teklifiyle zirve yapmıştır.

Saville’nin Sanatında Beden:

Saville’ye göre yapıtların oluşum sürecinde kendisine kaynaklık eden birçok etkin unsur vardır; tıbbi kitaplar, dergiler, filmler gibi günlük yaşamda karşımıza çıkan her şeyden gelebilmektedir. Kısaca sanatçı çevresinde gördüğü veya etkilendiği her şeyi sanatına kendi üslubuyla yansıtabilmiştir. Gözleme önem veren Saville’nin etkilendiği sanatçılardan birkaçı şu şekildedir: Michelangelo, Rembrant ve Valezquez.

Derede Yıkanan Kadın 1655 Rembrant

Örneğin, Rembrant’ın “Derede Banyo Yapan Kadın” resminden çok etkilenmiştir. Çalışmaları süresince bu resme çok fazla bakmıştır.

Papa 1650 Diego Valezquez

Valezquez’in “Papa” eserindeki kırmızılar ve diğer resimlerindeki çinko beyazı, sanatçıyı doygun renk konusunda etkilemiştir.

Ademin Yaratılışı 1511 Michelangelo

Amerika’da uzun süre cerrahi operasyonları gözlemlemesinin yanı sıra vücut anatomisi, vücut kasları konusu üzerine Michelangelo’yu da inceler ve çalışmalarını referans alır.

Saville’nin Akım ve Tekniği

Tire 1999 Jenny Saville

Jenny Saville zihnindekini tam olarak yansıtabilmek için sürrealizm ve realizmi bir arada kullanmıştır. Bu karışıma psikolojik realizm adı verilmektedir. Eserlerinin büyük bir bölümünde de yağlıboya tekniğini kullanmıştır. Ayrıca bakıldığında grafiti, suluboya, fotoğraf ve pleksiglas üzerine monte edilmiş baskı teknikleri de görülebilmektedir. Son çalışmalarında karakalemle yapılmış eserlerine rastlanmaktadır.

Jenny Saville’nin Yeni Teması: Annelik

Anneler 2011 Jenny Saville

Günümüz dünyasında sanat alanında birçok profesyonel halen anneliğe geleneksel kodlarla yaklaşarak “anne olmayı” sanatçının toplum ve sanat hayatını kısıtlayan bir unsur olarak görmektedir. Bu sebeple kadın sanatçıların çoğu sanat ya da çocuk seçiminde bulunmak zorunluluğunda kalmıştır. Bu seçim zorunluluğunu katılmayan Saville kişisel deneyimlerini sanatına yansıtmaya anne olduktan sonra da devam etmiştir.

Saville, toplumun beden olguları üzerine kurguladığı alışılmış kodlardansa insanın ve bedenin daha fazlası da olabileceğini gösterdiği gibi “anne veya sanatçı olmak” gibi bir sanat dünyası kodlamasının da bakışını değiştirmiştir. Sanatçı kişisel olarak deneyimlediği annelik temasını, çoğu zaman kendini, kendi bedenini betimleyerek ortaya koymuştur.

Jenny Saville’nin Diğer Çalışmalarından Birkaçı

Tersten 2002 Jenny Saville
Ayna 2011 Jenny Saville
Strateji 1993 94 Jenny Saville

 

Kaynak

https://www.metmuseum.org/art/collection/search?q=Jenny+Saville&sortBy=Relevance

https://www.artsy.net/artist/jenny-saville

https://www.artnet.com/artists/jenny-saville/biography

https://www.nationalgalleries.org/art-and-artists/artists/jenny-saville

https://www.artforum.com/events/jenny-saville-4-195996/

https://www.re-thinkingthefuture.com/architectural-community/a7656-jenny-saville-10-iconic-artworks/

D. Ezgi, Jenny Saville ve Dışlanan Bedenler (2018), web, http://www.kargamecmua.org/dergi/sayi/126/4585#

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Editor Picks