Jean Leon Gerome: Doğu’yu Batı’ya Taşıyan Sanatçı

Yazı İçindekiler [hide]

Aslı Karadağlı
Aslı Karadağlı
Sanat Tarihçisi, İçerik Üretici.
spot_img

Fransız ressam, heykeltıraş ve öğretmen Jean Leon Gerome, çok yönlü sanatçı kişiliği ile bilinmektedir. Oryantalizmin en önemli temsilcisidir. Ayrıca, pek çok  sanatçının da (Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmet Paşa, Thomas Eakins, Mary Cassat)  öğretmenliğini yapmıştır.  Akademik resmin en önemli savunucularından olan Gerome, İzlenimcilik gibi modern akımlara karşı kişisel bir savaş yürütmüştür.

Oryantalist akım, bazı sanatçıların Doğu merakından doğmuştur. Doğu‘ya uzak olan Batı, Doğu’nun bu gizemini oldukça merak etmiştir. Kimi sanatçılar Doğu’yu ziyaret ederek gördükleri, kimileri ise hayallerinde canlandırdığı Doğu dünyasını tuvallerine aktarmışlardır. Doğu’nun etnik desenleri, mistik yönü, Doğu’ya ait nesneler ve kıyafetler resimde dikkat çeken unsurlardır. Jean Leon Gerome da Doğu’yu ziyaret ederek tuvaline aktaran sanatçılardandır.

Yalnızca Oryantalist resimler yapmayan sanatçı klasik ve mitoloji temalarını da kullanmıştır. Aynı zamanda heykelleri de bulunmaktadır. Gelin, sanatçının resimlerini ve oryantal resim üslubunu inceleyelim.

Horoz Dövüşü, tuval üstüne yağlıboya, 143 x 204 cm. 1846, Musée d’Orsay.

Klasik konulu eserlerinden biri olan Horoz Dövüşü, 1847 yılında Paris Salonu’nda Neo-Grek yönelimini yansıtarak, üçüncü sınıf madalya almıştır. Bu eser üzerine ünlü sanat eleştirmeni Theophile Gauthier’nin yaptığı yorumla Gerome, ismini duyurmaya başlamıştır.

Kuyudan Çıkan Gerçek, Tuval Üzerine Yağlı Boya, 91 x 72 cm, 1896,Musée d’art et d’archéologie Anne de Beaujeu

Gerome’un en popüler eserlerinden biri Kuyudan Çıkan Gerçek‘tir. Bu eser tüm zamanlarda birçok sanat tarihçisinin ilgisini çekmiştir. Kuyudan çıkan kadın, çıplaktır ve yüz ifadesinde yoğun bir öfke bulunmaktadır. Duyguların yüze açıkça yansıması ve çıplaklık gerçeğin resmidir. Mit konulu bu eserde, Gerçek ve Yalan arasında geçen diyalog konu alınmıştır. Oldukça çarpıcı bir eserdir.

Jean Leon Gerome’un resmettiği yalnızca Kuyudan Çıkan Gerçek tablosu değil, tüm çıplak kadınlar filozof Demokritos’un “gerçekte hiçbir şey bilmiyoruz; çünkü çıplak gerçek, bir kuyudadır.” aforizmasına atfen yapılmıştır. Gerome, Doğu seyahatinden sonra Oryantal konulara ağırlık vermiştir.

Yılan Oynatıcısı, tuval üstüne yağlıboya, 82.2 × 121 cm. yak. 1879, The Clark Art Institute.

Yılan Oynatıcısı, sanatçının en çarpıcı oryantal tablolarından biridir. Duvar tamamen çinilerle kaplı Doğu-Türk etnik desenlerinin yer aldığı bir zemindir. Sırtlarını bu zemine yaslayan Doğu kıyafetli adamlar, karşılarında çıplak vücudunu saran yılan ile kadını seyretmektedirler. Buranın bir eğlence ortamı olduğu müzik aletlerinden de anlaşılmaktadır. Halıdan müzik aletine kadar her şey Doğudadır. Fakat hayali bir tasvir olduğu çok açıktır.

Oryantalist resimlerde, özellikle Gerome’un üslubunda mimari unsur kaçınılmazdır. Hatta bu yönüyle ülkemizin önemli Oryantalist sanatçılarından olan öğrencisi Osman Hamdi’yi de çokça etkilemiştir.

Harem Hamamı, Tuval Üzerine Yağlı Boya, Hermintage Museum St.Ptersburg.

Bu eserde de gerideki mimari formdan figürlere kadar pek çok ayrıntı oryantal üslubu yansıtmaktadır. Kadınlar Batı sanatçılarının hayalindeki hali ile canlı bir şekilde tasvir edilmiştir. Detaylarda İslami desenler dikkati çekmektedir.

Halı Tüccarı, 1887, Tuval üzeri yağlı boya, 83.5 x 64.7 cm, Minneapolis Institute of Art.

Halı Tüccarı isimli eser adeta bir fotoğraf gerçekliğinde Doğu kültürünün en ince detayına kadar işlenmiştir. Figürlerin kıyafeti, bulunduğu mekan yani mimari üslup, İran halılarını andıran halılar vs. her ayrıntı mistik ve gerçekçi bir Doğu izlenimi sunmaktadır.

Hamam Sefası, 1881, Tuval Üzerine Yağlı Boya, 82.5 x 62.5 cm, Özel Koleksiyon.

Batılı sanatçılar tarafından Doğu düşünüldüğünde akıllara ilk olarak harem, hamam ve çıplak kadın kavramları gelmekteydi. Fakat elbette Doğu kavramı yalnızca bunlardan ibaret değildir. Yine geniş bir perspektiften baktığımızda mekanın İslam mimarisine uygun olması ve kadınların haremde Avrupai bir çıplaklıkla oturup sohbet ettiklerine şahit olabiliyoruz.

Sanatçı Doğu imgesini  yansıttığı resimlerinde,  Sarayda hamam ve harem konulu eserler tamamen hayali olarak tasvir edilmiştir.

Müezzin, 1886, Tuval Üzerine Yağlı Boya, 81 x 64.5 cm, Francis T.B. Martin Collection Nebraska

Müezzin tablosu da tıpkı Halı Tüccarı gibi gerçeklikle resmedilmiştir. Bu eser gerçekçi bir oryantalist üslubu yansıtırken Doğu mimarisini ve Doğu kent silüetini sunmaktadır. Yakın perspektifte caminin minaresi İslam mimarisinden detayları ortaya koymaktadır. Eser görünümü itibari ile Orta Doğu’yu anımsatır.

19. yüzyılda sanayileşen Batı dünyasının sömürgeciliğine paralel olarak gelişen genel bir söylem ve sanatsal dil olarak, kendi kimliğini yeniden tanımlama, kültürel karşıtlarını belirleme, yasaklanan fantezilerini dışa vurma amaçlarıyla kendisini göstermiş olan Oryantalizm’in en önemli temsilcisi Gerome pek çok sanatçıyı üslubu ile etkilemiş ve kendi sanatını ifade etme konusunda ısrarcı olarak oryantalizm denildiğinde kendi ismini akıllara adeta kazımıştır.

KAYNAKÇA

Aylar Selçuk, ”Jean-Léon Gérôme – Hakikat – Ayna Yerine Kırbaç”, Sanat Dünyamız 142 – 2014.

Çaycı Ahmet, Oryantalizm Oksidentalizm ve Sanat, İnsan Yayınları, 2015.

Erişim; https://www.istanbulsanatevi.com/unlu-ressamlar/jean-leon-gerome-1824-1904/ Erişim Tarihi: 03.08.2021.

Erişim; https://www.peramuzesi.org.tr/blog/jean-leon-gerome-degisim-caginda-kulturel-etkilesimler/1548 Erişim Tarihi: 03.08.2021.

 

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

I’m Thinking Of Ending Things Film Analizi: Kar Fırtınasında Kaybolmuş Bir Zihin

Charlie Kaufman’ın I’m Thinking of Ending Things filmi, Jake’in zihninde yarattığı Lucy üzerinden benliğinin çöküşünü anlatır. Gerçek ile hayal iç içe geçer; çocukluk travmaları, yalnızlık ve pişmanlık temaları birleşir. Sonunda Jake, kendi hayal dünyasında yok olarak içsel teslimiyetini yaşar.

Murakami’nin Caz Bar İşletmeciliğinden Yazarlığa Ulaşan Yolculuğu

Haruki Murakami'nin yazarlık yolculuğu, çoğu yazarınkinden farklı olarak edebiyat dünyasından fazlaca uzakta Tokyo’nun batısındaki küçük bir caz barında başlıyor.

BoJack Horseman’ın Kâbusları: Pişmanlık Psikolojisi Üzerine Bir Çözümleme

Bojack Horseman, geçmiş travmalarıyla baş edemeyen, pişmanlıkla özdeşleşmiş bir karakterdir; değişip değişmediği ise izleyiciye bırakılır.

Kültürlerarası Etkileşim ve Asimilasyon Nasıl Ortaya Çıktı?

Asimilasyonun tarihsel kökenini, kültürlerarası etkileşimin toplumlar üzerindeki etkisini ve farklı kültürlerin bir arada yaşama süreçlerini keşfedin.

Söylenti Müzik Rehberi: Gojira’yı Anlamak

Metal sahnesinde bazı gruplar vardır; onları dinlerken yalnızca müziğe değil, bir dünya görüşüne tanıklık ederiz. Gojira, tam da bu gruplardan biri.

İstanbul Moda’da Macaroni Events: Makarna ile Yaratıcı Bir Deneyim

Macaroni Event, makarna hamuruyla oyunların oynandığı, yeni bağlantılar kurulan ve yeni karşılaşmaların yaşandığı sosyal bir oyun alanı.

The Summer I Turned Pretty Karakterleri Hangi Filmleri Önerirdi?

Yazın en çok konuşulan dizisi The Summer I Turned Pretty final yaptı. Peki, karakterler film önerseydi hangilerini seçerdi? Gelin birlikte keşfedelim.

Sevilme İhtiyacının Gölgesinde: Onay Kompleksi ve Sosyal Kimlik

Kendi ışığınla var olmak, sevilmeden de sevebilmek ve onaysız yaşam, özgürlüğün ve içsel huzurun sessiz zaferidir.

Amy Winehouse – Rehab ve Psikoloji Çerçevesinde İncelenmesi

Kendini inkârın sesi: Amy Winehouse'un Rehab'ı bir kadının içsel direnişini ve kırılganlığını anlatan dürüst bir itiraf.

Çamurda Doğan Saflık: Nilüfer Çiçeği ve 5 Eser İncelemesi

Nilüfer çiçeğinin Doğu’dan Batı’ya uzanan anlamsal yolculuğu ve bu yolculuğun sanat üzerindeki büyüleyici izleri.

Editor Picks