20.yy.’da İrlanda’da yayılmaya başlayan milliyetçilik ve bağımsızlık sloganları o dönemde yazılmaya başlayan eserleri etkilemiştir. O dönemin önemli ve etkili yazarlarından biri olan James Joyce, İrlanda hayatını ve insanlarını eserlerinin merkezine koymuştur. Joyce hayatı boyunca İrlanda da kalmamasına rağmen, eserlerindeki ilham kaynağı, doğduğu, büyüdüğü ve hatta nefret ettiği İrlanda olmuştur. Joyce İrlanda milliyetçiliğinden nefret ettiği gibi, bu nefretini de eserlerin de yansıtarak okuyucu ile paylaşmıştır.
Joyce’un ilk kitabı olan Dublinliler on beş kısa hikayeden oluşmuştur ve bu hikayeler o dönemdeki İrlanda hayatını yansıtmıştır. Her hikayenin birbirinden farklı ana karakteri vardır, ama bu karakterlerin ortak özelliği her birinin Dublin’den kaçma isteğidir. Joyce, eserinde İrlanda’nın karanlık taraflarından söz etmiştir. Havası bile karanlık ve bulutlu olan İrlanda’nın insanlar üzerinde negatif bir etkisi vardır. Dublinliler eserinde bulunan on beş kısa hikayenin ana karakterleri bireysel istekleri ve toplumun beklentileri arasında sıkışıp kalmışlardır. Hikayelerin karakterleri çalıştığı işlerden ve Dublin hayatından memnun değillerdir. Çalıştıkları işlerden memnun olmadıkları gibi ekonomik zorluklar yaşarlar ve maddi olarak durumları hiç iyi değildir. Ama Joyce karakterlerinin ekonomik durumları yansıtırken onları direkt ”fakir” olarak okuyucuya yansıtmamıştır. Verdiği detaylarla okuyucunun çıkarım yapmasını sağlamıştır. Joyce’un Dublinliler kitabında yarattığı karakterlerin ortak amacı pejmürde, kültürsüz, monoton ve muhafazakar Dublin hayatından kurtulmaktır.
Dublin şehri Joyce’un karakterleri için bir çeşit hapishanedir ve bu hapishaneden kurtulmak onlar için o kadar kolay olmayacaktır. Dublinliler sadece o dönemdeki İrlanda yaşamını değil, aynı zamanda kadının toplumdaki yerini ve dinin insanlar üzerindeki etkisini de gözler önüne sermiştir. Joyce eserinde o dönemde ki İrlanda halkının sorunlarını edebi bir dil ile okuyucusu ile paylaşmıştır.
Joyce Dublinliler kitabında erkek egemen dünyada kendi ayakları üstünde durmaya çalışan, ama toplumun ön gördüğü gibi yaşayan kadın karakterleri de yansıtmıştır. Kitapta bulunan hikayelerdeki kadın karakterlere baktığımız zaman pasif olduklarını görüyoruz. Ailelerinin onları yaşamaya zorladığı hayatı yaşayıp, kendi hayallerini onların istekleri uğruna feda ediyorlar.
Joyce’un kitaptaki ilk kadın karakteri olan Eveline, istemediği halde Dublin’de yaşıyor ve babasına göz kulak olmaya çalışıyor. Eveline’nin ailesi için göze aldığı sorumluluklar ve fakirlik onun Dublin’den gitmek istemesinin en önemli nedenlerinden bazılarıdır. Ancak, Eveline’nin yaşadığı toplumda bu pek mümkün değildir. Genç kızın yaşadığı hayat tam anlamıyla o dönemde ki kadının toplumdaki yerini gözler önüne sermiştir. Yirminci yüzyıldaki toplumsal hayatta kadınlar güçsüz olarak tanımlanır. Bu durum sürekli o dönemdeki kadınlara empoze edildiği için belli bir süreden sonra onlar da kendileri yetersiz ve güçsüz bireyler olarak görürler. Ancak Joyce Dublinliler kitabında farklı kadın karakterlerini de yansıtmıştır.
“Yatılı Ev” adlı kısa hikayenin ana karakterinden biri olan Mrs. Mooney güçlü bir kadındır. Kumarbaz ve alkolik kocası aile işini batırınca ondan ayrı yaşamaya başlayıp, kendisine yeni bir iş hayatı kurmuştur. Mrs. Mooney kısa hikaye de kararlı ve baskın bir karakter olarak yansıtılmıştır. Onun karakteristik özellikleri Eveline’nin tam tersidir. Mrs. Mooney hayatında karşılaştığı sorunları kendi başına çözmeyi bilen bir kadındır. Toplumdaki diğer kadınlardan farklı olarak bir erkek yardımı olmadan kendi başının çaresine bakabilir. Ayrıca etrafındaki insanları kontrol etmek gibi bir özelliği de vardır ki, bu özelliği onun kızı Polly’nin ve onun evleneceği adam olan Mr. Doran üzerinde psikolojik bir etki oluşturmuştur.
Joyce tıpkı diğer yazarlar gibi yaşadığı dönemdeki toplumsal hayatı kendi bakış açısı ile kitaplarında yansıtmıştır. İlk kitabı olan Dublinliler’de 20.yy’daki İrlanda hayatından, insanlardan ve günlük yaşamın insanların hayatlarını nasıl etkilediğini gözler önüne serip okuyucusuyla paylaşmıştır. Aynı zamanda o dönemdeki kadına bakış açısını, kadınların toplumdaki yeri ve önemini de Dublinliler eserinde göstermiştir.
Eline, emeğine, kalemine sağlık. Devamının gelmesini dilerim.