It’s a Wonderful Life Film İncelemesi: Şahane Bir Hayat Mümkün mü?

Editör:
Maria Umuç
spot_img

It’s a Wonderful Life, 1946 yılında gösterime giren bir Frank Capra filmidir. Başrollerini James Stewart ve Donna Reed‘in paylaştığı film, Akademi Ödülleri’nde beş dalda aday olmasının yanı sıra Altın Küre En İyi Yönetmen Ödülü‘nü kazanmıştır. Film, istediği hayatı yaşayamamış ve iflasın eşiğine gelmiş bir adamın intihara teşebbüs etmesi ardından, eğer doğmamış olsaydı hayatın onsuz nasıl olacağının gösterilmesini konu alır. It’s a Wonderful Life, klasik bir Noel filmidir. Ancak fantastik ögeler barındırır; aile ve aşk temalarını da işler. Yetmiş dokuz yıl önce gösterime giren filmin hâlâ severek izlenmesi ve üzerine konuşulması ardında pek çok sebep yatar.

Dünyada Biri Yardımımızı İstiyor!

nytimes.com

”Clarence dünyada biri yardımımızı istiyor.
Harika. Hasta mı?
Daha kötü. Umutsuz biri…”

Hayata dair umutlarımızı yitirdiğimizde bizi iyi hissettirecek şeylere ihtiyaç duyarız. It’s a Wonderful Life böyle zamanlarda tam olarak ihtiyaç duyduğumuz şeyleri bizlere söyler. II. Dünya Savaşı‘ndan sonra yapılmış filmlerde bu temayı sıklıkla görürüz; zira dünya genelinde peş peşe meydana gelen savaşlar, gelişen ve değişen dünya şartları, ekonomik kriz gibi daha pek çok sebep insanları tüketmiş ve nereden devam edeceklerini bilemedikleri bir sürecin kucağına atmıştır. It’s a Wonderful Life, yapımcısından oyuncularına kadar bu atmosferi yaşamış ve bu duyguları hissetmiş insanların eseri olarak ortaya çıkar.

Filme, evlerinde George Bailey için dua eden insanların seslerini duyarak başlarız. Ardından duaları duyan melekler, George hakkında konuşmaya başlar. Konuşmalarından, George’un umutsuz bir halde intihar etmek üzere olduğunu anlarız. Bunun üzerine melekler, onu kurtarması için Clarence adlı bir meleği görevlendirirler. Göreve başlamadan önce de George Bailey’nin hayatından önemli kesitler göstererek, onu tanımadan yardım edemeyeceklerini ifade ederler. Böylece Melek Clarence ile beraber bizler de George Bailey hakkında fikir sahibi olmaya başlarız.

Yaşamın ve Umutsuzluğun Kenarında

life.com

”Sana büyük bir hediye verildi. Sensiz dünyanın nasıl olacağını görme şansı.”

George Bailey, çocukluğundan beri dünyayı gezmek ve inşaat mühendisi olup gökdelenler inşa etmek için can atmaktadır. Fakat karşısına çıkan türlü güçlükler buna engel olur ve yaşadığı yerden bir türlü ayrılamaz. Bu durum, sevdiği kadınla evlenip çocukları olmasına ve hayatındaki herkese bir şekilde faydası dokunmasına rağmen, içten içe tükenmesine ve umutsuz birine dönüşmesine de zemin hazırlar. Babasından kalan İnşaat ve Kredi Birliği‘nin başına geçen George, insanlara krediler vermekte ve hayallerindeki hayata ulaşmalarına vesile olmaktadır. Fakat George, yirmi sekiz yaşında yeni evli bir adam olmasına rağmen sadece kırk beş dolarla geçinen, hırslı ama işinden memnun olmayan birine dönüşür.

Bankada çıkan 8.000 dolarlık bir açık sonucu işler iyice sarpa sarar. Bunun üzerine George, hayatına son vermeyi düşünür. “Keşke doğmasaydım,” der. O zaman hayatın herkes için daha güzel olacağını düşünür. Köprünün başına gidip kendini atmaya hazırlanırken, ondan önce birinin nehre düştüğünü ve yardım istediğini görerek onu kurtarmaya çalışır. Bu kişi Melek Clarence’tir; George’u kurtarmak için kendini nehre atmıştır. Clarence, George’un isteğini yerine getirerek eğer hayata gelmeseydi çevresindekilerin nasıl bir hayatı olacağını ona gösterir. George gördükleri karşısında dehşete kapılır; onun olmadığı bir hayat her şeyi çok değiştirmiştir. Sevdiklerinin hâlini gördükçe, hayatın aslında ne kadar değerli olduğunu anlar.

Aya Kement Atmak: George ve Mary’nin İlişkisi

dialmformovie.net

”Ne istiyorsun? Ayı mı? Söyle, kement atıp sana onu getireyim.”

It’s a Wonderful Life; fantastik, Noel klasiği, aile filmi ya da feel good filmi gibi çeşitli temalarda değerlendirilir, fakat en nihayetinde bir aşk filmidir de… George’un hayatını her şeye rağmen şahane kılan detaylardan biri de Mary‘dir. Burada hayatın şahane olmasının formüllerinden biri, sevgi ve sevgi sayesinde daha iyi bir insan olma motivasyonudur.

Mary çocukluğundan beri George’u sevmekte, onunla evlenmenin hayalini kurmaktadır. Çocukken George’un duymayan kulağına onu sevdiğini fısıldadığı sahne izlerken içimizi ısıtır. İlerleyen yıllarda üniversiteye gidip geri dönen Mary ile tekrar karşılaşan George, onu görür görmez etkilenir. Fakat George’un büyük hayalleri vardır: Kasabadan ayrılacak, dünyayı gezecek ve mühendis olacaktır. Bu sebeple Mary’e olan duygularına başlangıçta kendini kaptırmaz. Zamanla yaşadığı yerden ayrılamayacağını anlayan George, duygularına daha fazla karşı koyamaz ve Mary ile evlenir. Peşi sıra dört çocukları da olur. İnşaat ve Kredi Birliği sayesinde insanları ev sahibi yaparlarken kendileri tabiri caizse kıt kanaat geçinirler. Fakat Mary bu durumdan şikâyetçi değildir; onun için hayat bu hâliyle de şahanedir.

George’un kurumda gerçekleşen inceleme sonucu 8.000 dolarlık açık yüzünden yıllardır yaşadıklarının üst üste gelmesi sonucu yaşadığı problemleri de Mary çözecektir. Herkese George’un zor durumda olduğunu haber verecek böylece insanlar evlerine akın ederek George’a ihtiyacından fazlasını getireceklerdir. Böylece filmde de bahsi geçtiği gibi bir insanın hayatının birçok insanın hayatını etkilediği görülecektir.

James Stewart Etkisi

intofilm.org

”Unutma ki, kimse dostu olduğu için kaybetmez.”

It’s a Wonderful Life değerlendirmesi yaparken James Stewart‘a ayrıca değinmek gerekir. George Bailey karakterini hakkını vererek canlandıran oyuncu, duyguları izleyiciye geçirmeyi çok iyi başarır. George’un hayallerinin coşkusuyla dolduğu anlar, çaresizlik anları ve yaşadığı çöküşü adım adım izleyiciye hissettirir. George Bailey ile yakınlık kuran izleyici, onun duygularını daha iyi anlar, onunla empati kurmayı başarır. Oyuncunun sempatik ve samimi görünümü karakterle de âdeta bütünleşir. Bunların yanı sıra Mary karakterini canlandıran Donna Reed ile uyumları, seyir zevkini artırmasının yanı sıra karakterleri içselleştirmeyi de kolaylaştırır.

Şahane Bir Hayat Mümkün mü?

sbiff.org

”Anlıyor musun George, senin gerçekten muhteşem bir hayatın vardı…”

Hayatı gözden geçirme şansımız olsaydı, ne kadar şahane olduğunun farkına varır mıydık? Ya da şöyle soralım: George gibi doğmadığımız bir dünyanın nasıl olacağını görme şansına erişseydik, hayatımızda ne değişirdi? Gerçekte böyle bir şey mümkün olmasa da, It’s a Wonderful Life bunu mümkün kılmak, bu soruların cevabını bir nebze olsun verebilmek için çekilmiştir desek abartı olmayacaktır. Filmi izlerken kendimizi George’un yerine koyup benzer bir değerlendirmeyi biz de yaparız. Sahip olduğumuz şeylerin kıymetini bilmeyi ve yaşadığımız her günün kendi içinde bir potansiyeli olduğunu idrak ederiz. Böylece umutsuzluğa karşı yeni bir bakış açısı da kazanırız.

Yıllar geçse de, insanın kendisiyle ve hayatla olan derdi değişmediği için, yetmiş dokuz yıl önce çekilen It’s a Wonderful Life bize sadece var olmamızın bile hayatı harika kıldığını âdeta salık vermektedir.

Filmin fragmanına buradan ulaşabilirsiniz:


Kaynakça

  • It’s a Wonderful Life. IMDb. Web. Erişim Tarihi: 23 Eylül 2025
  • Jerome, Richard. “It’s a Wonderful Life: Tribute to A Masterpiece.” LIFE, Web. Erişim Tarihi: 23 Eylül 2025
  • Yüksel, Ece Mercan. “Tüm Zamanların En Güzel “İyi Hisset” Filmlerinden: It’s a Wonderful Life.” Dial M for Movie, 2 Ağustos 2021, Web. Erişim Tarihi: 23 Eylül 2025
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.

Yusuf Atılgan’ın Evreninde 5 Farklı Tema

Yusuf Atılgan’ın metinlerinde yalnızlık, yabancılaşma, aidiyetsizlik, bastırılmış arzular ve bitmeyen bir arayış birbirine karışır.