İstanbul’un En Güzel Kafeleri: Kitap, Kahve ve Yağmur Keyfi

Editör:
Betül Akdeniz
spot_img

Sonbaharın gelişiyle birlikte yağmurlu havalarda içimizi ısıtacak kahveleri yudumlamanın en keyifli günlerine kavuştuk. İstanbul, ister okul çıkışı ister işten sonra ya da sadece küçük bir mola için uğrayabileceğiniz birbirinden güzel mekânlarla dolu. Bu sonbahar yağmur sesi eşliğinde kitabınızı okuyup kahvenizi yudumlayabileceğiniz favori kafelerimi derledim!

Türk-Alman Kitabevi & Kafe | Beyoğlu, İstanbul

Türk-Alman Kitabevi | instagram.com

Listemin başını, 1955 yılında kapılarını açan Türk-Alman Kitabevi çekiyor. Fikrimce, Taksim’in giderek değişen yüzü içinde hâlâ eski ruhunu koruyabilen nadir mekânlardan biri burası. İçeri adım atar atmaz hem şarkılarıyla hem de sıcak dekoruyla insanı sarıp sarmalayan, şehrin kalabalığından koparıp daha dingin bir ortama taşıyan bir atmosferle karşılaşıyorsunuz. Hem çalışmaya, hem kitap okumaya hem de sadece arkadaşlarınızla keyifle sohbet etmeye müsait bir ortamı var.

Mekân iki katlı; üst katta daha sessiz, çalışmaya ya da kitap okumaya uygun bir ortam varken alt katta sohbetlerin daha canlı geçtiğine şahit olabilirsiniz. Bunun yanında caddeye bakan küçük bir dış oturma alanı da mevcut; sonbahar yağmurunda kahvenizi yudumlarken dışarıyı seyretmek için biçilmiş kaftan. İçeride ise bir kitap hazinesine rastlayacaksınız. Raflarda Türkçe ve Almanca nadir eserler yer alıyor. Hatta kitap satışı yaptıkları bir internet siteleri de mevcut.

Türk-Alman Kitabevi & Kafe | tripadvisor.com

İçecek seçenekleri çok çeşitli; sıcak ve soğuk kahveler, çaylar, şaraplardan tutun matcha’ya kadar her şey var. Tatlı çeşitleri her zaman taze. Tart, cheesecake ve farklı aromalı kekleri deneyimleyebilirsiniz. Mekânın imza tatlısı ise tabii ki Alman mutfağından gelen Bienenstich yani Alman Pastası. Üzerindeki çıtır bademli katman, kremalı iç dokusuyla birleşince eşsiz bir lezzet ortaya çıkıyor. Bu pastayı filtre kahveyle kombinlemek de benim için klasikleşmiş bir sonbahar ritüeli. Size de tavsiye ederim!

Americano ile Alman Pastası ikilisi | instagram.com

Akşam saatlerine doğru kalabalıklaşan bu kafede, sakin bir vakit geçirmek için sabah-öğlen saatlerini tercih edebilirsiniz. Her gün 07.00’den 21.30’a kadar hizmet veriyorlar. İstiklal Caddesi boyunca yapacağınız yürüyüşten sonra ufak bir mola vermek için en güzel tercih Türk-Alman Kitabevi olacaktır…

Adres: Şahkulu, İstiklal Cd. No:237, 34431 Beyoğlu/İstanbul

Cafe da Giovanni | Beyoğlu, İstanbul

Cafe da Giovanni | instagram.com

Beyoğlu’nun bir diğer gözdesi, ikinci sırayı, Çukurcuma’nın sokakları arasında gizlenmiş sıcak mı sıcak bir köşe, Cafe da Giovanni alıyor. Burası adından da anlaşılacağı üzere minik, otantik bir Fransız kafesi. Atmosferi, duvarlardaki tabloları, küçük masaları ve sakin müzikleriyle zamanın biraz yavaş aktığı bir yer burası. Hem kahvaltı hem öğle yemeğinizi geçirmek hem de ders çalışırken kahvenizi yudumlamak için mükemmel bir seçenek diyebilirim.

Mekânın içi ve dışı ayrı ayrı keyifli. İçeride duvarları süsleyen tablolar ve dekorasyonla yaratılan o samimi atmosfer, dışarıya bakan kısımda yerini sokak seslerine ve Çukurcuma’nın bohem dokusuna bırakıyor. İster içerde sessiz bir köşeye çekilip odaklanın, ister dışarıdan geçen insanları izleyin, her halükârda huzurlu bir deneyim sizi bekliyor olacak.

Cafe da Giovanni | instagram.com

Menüde hem Fransız lezzetlerinden esinlenmiş tatlar hem de klasik kahve eşlikçileri bulabilirsiniz. Kruvasanları taptaze, bagel’ları ve Fransız kişleri ise denemeye değer. Kahveleri özenle hazırlanıyor; sade bir cappuccino bile burada daha güzel geliyor insana. Ders çalışmak ya da sıcak bir kahveyle vakit geçirmek için favori adreslerimden birisi.

Mekân, her gün sabah 07.30’dan 20.30’a kadar açık. Sonbaharda Çukurcuma’nın kendine özgü ruhunu hissetmek, samimi bir ortamda vakit geçirmek ve iyi bir kahve içmek isterseniz Cafe da Giovanni’ye uğrayabilirsiniz!

Adres: Kuloğlu Mah. Yeni Çarşı Cad. No:11/A Beyoğlu, Taksim, Istanbul

Gen Antik Kafe | Balat, İstanbul

Kafe dekorasyonu | Fotoğraf yazar tarafından çekilmiştir.

Balat’ın kendine özgü ruhunu en iyi yansıtan yerlerden biri Gen Antik Kafe. Kapıdan içeri adım attığınız anda sizi antika eşyaların büyüsü sarıyor, sanki geçmişle bugünün arasında, zamansız bir salonda oturuyormuşsunuz gibi. Antika tutkunuysanız kendinizi burada cennet gibi bir ortamın içinde buluyorsunuz. Her köşede ayrı bir hikâye, her detayda geçmişin izleri var.

Dekorasyon, buranın odak noktası. Eski tablolar, zarif lambalar, porselen biblo ve aynalar… Her biri fotoğraf çekmek için ayrı bir sahne oluşturuyor. Üstelik sadece bakmakla kalmanıza gerek yok, beğendiğiniz parçaları satın da alabiliyorsunuz!

Fotoğraf yazar tarafından çekilmiştir.

Kahveleri lezzetli, sunumları ise mekânın konseptine uygun; masaya bırakılan küçük mumlar, loş ışıkta kahve yudumlamanın keyfini daha da artırıyor. Tatlı menüsünde ise San Sebastian cheesecake ve brownie var. Brownie’yi tavsiye ederim.

Her gün 10.00 ve 20.00 arası çalışıyorlar. Dışarıda yağmurun sesi, içeride antika eşyaların verdiği nostalji… Balat’ta geçireceğiniz bir sonbahar günü için bundan daha güzel bir durak düşünmek zor.

Adres: Balat, Hızır Çavuş Köprübaşı Sk. no:11b, 34340 Fatih/İstanbul

Dolce Far Niente | Kadıköy, İstanbul

Dolce Far Niente Kadıköy | en.gezginpenguen.com

Kadıköy Moda’nın kalabalığına karışmış küçük ama büyüleyici bir durak Dolce Far Niente. Adı İtalyancada “tatlı tembellik” anlamına geliyor; yani hiçbir şey yapmadan anın tadını çıkarma sanatı. Ve tam da bunu vadediyor bu kafe. Loş ışıkları, hafifçe plaktan çalan müzikleri ve antika detaylarla süslenmiş minik alanı, sizi yavaşlamaya davet ediyor.

Menülerinin yıldızı, ev yapımı sıcak çikolataları. İsveç çikolatalarından hazırlanıyor ve her yudumda farkını hissettiriyor; yoğun ama baymayan bir lezzeti var. Antika tasarımlı porselen bardaklarda servis edilmesi de bu deneyimi tamamlayan zarif bir detay. Bir diğer öne çıkan lezzetleri ise İtalyan mutfağından affogato. Kendi imzaları olarak fıstıklı şekilde servis ediyorlar. İkisini de denemenizi tavsiye ederim fakat kişisel favorim sıcak çikolata tabii ki! Sonbahar ve kış aylarında içinizi ısıtacak bir tercih olur. Tatlı olarak tiramisu ve kruvasan seçenekleri de bulunuyor.

Dolce Far Niente | instagram.com

Mekân oldukça küçük ama dekorasyonu özenle oluşturulmuş. Akşam saatlerine doğru kalabalıklaşıyor, bu yüzden yer bulmakta sorun yaşayabilirsiniz. Öğle, yeni açıldığı saatler daha iyi bir tercih olur. Her gün 12.00’den akşam 21.30’a kadar çalışıyorlar. Sonbahar aylarında günün telaşını bir süreliğine unutmak, eski şarkılar eşliğinde sıcacık bir şeyler içmek istiyorsanız, Dolce Far Niente adının hakkını size fazlasıyla verecektir.

Adres: Caferağa, Şair Latifi Sk. 28 b, 34744 Kadıköy/İstanbul

Minoa Pera | Beyoğlu, İstanbul

Minoa Pera | gurmerehber.com

Beyoğlu’nun kalbinde, tarihi Meşrutiyet Binası’nda yer alan Minoa Pera, klasik ama zamansızlığıyla bahsetmeden geçemeyeceğim bir kitap-kafe. Sonbaharın loş ve yağmurlu günlerine öylesine uyumlu ki, cam kenarındaki bir masada kahvenizi yudumlarken dışarıdaki İstanbul manzarasına bakmak başlı başına bir keyif. 

İçeri adımınızı attığınız anda sizi, tavandan sarkan bitkiler, sıcak ışıklar ve kitaplarla dolu raflar karşılıyor. Mekân 2 katlı; zemin kat, kitaplarla dolu rafları ve Cafe Vallaury ile sakin bir başlangıç sunarken, üst katta restoran ve Minoa SAHNE bulunuyor; burada etkinlikler, küçük konserler ve edebiyat buluşmaları düzenleniyor. Katlar arasında dolaşırken göreceğiniz merdivenler ve bitkilerle bezeli alanlar mekânın büyüleyici atmosferinin en güzel halini oluşturuyor…

Minoa Pera | gurmerehber.com

Mekân, günün ilerleyen saatlerinde ve özellikle hafta sonları oldukça kalabalık olabiliyor; bu yüzden daha sakin vakit geçirmek için hafta içi sabah veya öğle saatleri iyi olacaktır. Pazar-Perşembe 08.00-23.00 saatleri arası açıkken Cuma-Cumartesi günleri ise 00.00’a kadar hizmet veriyorlar. Eğer bu sonbahar kitap ve kahveyle dolu bir atmosferde bulunmak istiyorsanız Minoa Pera oldukça keyifli bir tercih olacaktır.

Adres: Evliya Çelebi, Meşrutiyet Cd. No:99, 34430 Beyoğlu/İstanbul


Kapak görseli: pinterest.com

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Downtown Girl Estetiği: Şehrin Ruhunu Yansıtan Moda Akımı

Downtown Girl estetiği: Özgürlüğü takip edenlerin ve sonbaharın ruhuyla bağlananların temsilî.

Şirvanşahlar: Demir Kapı’nın Muhafızları

Şirvanşahlar Devleti, Azerbaycan ve Kafkasya’da yüzyıllar boyunca hüküm süren İranî ve Türk etkilerini harmanlayan köklü bir hanedanlık mirasıdır.

Enter the Void Film İncelemesi: Noé’nin Neon Tokyo’su

Tartışmalı yönetmen Gaspar Noé, Enter The Void ile izleyiciyi Tokyo’nun neon ışıkları ve dar sokakları arasında ruhsal bir yolculuğa çıkarır.

Aşk Zamanı Filmi: Hafızanın Yarattığı Geçmiş

Aşk Zamanı; hafızanın, deneyim ve arzular eşliğinde en baştan inşa ettiği geçmişin izini sürüyor. Toplumsal normların dayattığı yaşantının yeni özel alanlarını açığa çıkarıyor.

Ters Yüz Karakterleri Hangi Kitapları Önerirdi?

Riley'in duyguları, Ters Yüz ile ekranlara taşındı. İç dünyamıza rehberlik eden bu karakterlerin sizler için hazırladığı kitap listesini inceleyin!

KPop Demon Hunters Fırtınası: HUNTR/X ve Saja Boys

Müzik ve savaşı aynı hikâyede buluşturan Kpop Demon Hunters, 2025'e damgasını vururken izleyiciye hangi temel mesajı iletiyor?

“Cadılar Mutfağı” Tablo İncelemesi: Ötekileştirmenin Görsel Hafızası

Frans II Francken’in Cadılar Mutfağı tablosu, cadı avı döneminin toplumsal korkularını, kadınlık temsillerini ve şeytan imgelerini çarpıcı biçimde yansıtıyor.

Sonbahar Ruhunu İliklerimize Kadar İşleyen 13 Şarkı

Yazı geride bırakıp sonbaharın derinlerine inerken sonbahar havasını yansıtan 13 şarkıyı sizler için derledik!

Three Kilometres to the End of the World Film İncelemesi: Utanç

Three Kilometers to the End of the World, kayırmacı ilişkilerin ve zehirli bir ataerkil kültürün hakim olduğu bir toplumun klinik bir resmini çiziyor.

Bouquet of Sunflowers Tablosunu Anımsatan Şarkılar

Bu yazımızda sizlere ünlü empresyonist ressam Monet'nin "Bouquet of Sunflowers" tablosunun anımsattığı şarkıları derledik.

Editor Picks