İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek İncelemesi

Editör:
Damla Satıroğlu
" hide_table_content="td_encvalW2dpemxlXQ=="]

İstanbul; çeşitli müzikleri aynı gün içerisinde deneyimleyebildiğimiz, müzikle aramızdaki köprüdür. İstanbul’un müziği; çok çeşitli sesler korosu, boya paletinin en parlak altın rengi gibidir. Bu şehrin sokaklarından geçerken arka planda çalan hep bir şarkısı olur; kimi zaman mutlu, kimi zaman melankolik, kimi zaman da dans ettiren. Yeni gittiğiniz bir yerdeki kültürü, derinlikleri ve sığlıkları anlamak için o yerin müziğini dinleyin” der Konfüçyüs. Biz de İstanbul’un müziğini anlamak için o sokaklarda küçük bir yürüyüşe çıkalım.

Altın Ayı Ödülü (Berlin Uluslararası Film Festivali’nde en iyi film için verilen en yüksek ödüle denir) alan belgeselin yönetmeni Fatih Akın, kendi gibi arada kalmış bir kişi olarak Türk-Alman ortak yapımı bir belgesel filmi ortaya çıkarmış: Crossing the Bridge: The Sound of İstanbul (İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek).

Fatih Akın, aynı zamanda yakın arkadaşı olan Alman müzisyen Alexander Hacke‘nin İstanbul’daki müzisyenlerle yaptığı kayıtlardan yola çıkarak İstanbul’u yeniden keşfediyor. Belgesel, “Duvara Karşı” filmi için yaptığı müzik çalışması sırasında ilk kez İstanbul ve müziğiyle tanışan Alexander Hacke’nin oteline gelişiyle başlıyor. Hacke, seslerine aşık olduğu İstanbul’da sadece bas gitarıyla değil, mobil kayıt stüdyosunu ve dünyanın dört bir yanından insan sesi ve diğer sesleri kaydetmiş olduğu mucizevi mikrofonunu da getirmiştir. Amacı, “sokak kaydı” adını verdiği ve akla gelebilecek her yerde profesyonel müzik kaydı yapılmasını sağlayacak bir yöntemle, İstanbul’un müzik çeşitliğini kaydetmektir. Böylece Batılı kulaklara modern elektronik müzikten, rocka, hip-hopa ve arabeske varana kadar çok çeşitli müzikler sunma olanağı bulmaktadır.

Fatih Akın‘ın 2005 yılında çekmiş olduğu belgesel film, birçok rengi ile İstanbul’un müziğini, her kesimden insanını ele alıyor. Bu belgeselin Türk ve Alman sinemasında özel yeri bulunuyor. Belgeselde; Baba Zula, Ceza, Duman, Mercan Dede, Müzeyyen Senar, Orhan Gencebay, Sezen Aksu, Selim Sesler, Replikas ve Orient Express gibi çok sayıda müzisyenler yer alıyor.

Baba Zula

Innerviews: BaBa ZuLa - Sound Warriors
https://www.innerviews.org/inner/baba-zula-3

Underground band olan grubun esas müzik tarzları, Psychedelic İstanbul Rock’n Roll müziğidir. 20 yıldır “Einstürzende Neubauten” (Çöken Yeniyapılar) müzik grubunun üyesi olan Hacke, basçılarını kaybeden Baba Zula grubunun üyelerinin isteği üzerine belgeselde onlara katılıyor. Grubun tarzı klasik batı-doğu müziğidir. Tüm kurgu batı olarak kuruluyor. Darbuka trampet yerine kullanılıyor. Batı şeklinde çalıp 9’luk ve 8’lik ritimler atıyorlar. İstanbul manzarasıyla beraber Baba Zula müzikleri daha da bir anlam kazanıyor.

Orhan Gencebay

Arabesk müziğin temsilcilerinden olan Orhan Gencebay, filmde samimi konuşmalarıyla röportaj tadında bir sahne izlettiriyor. Şehirli saz üslubunu getiren önemli sazcılardan biri olan Gencebay’ın daha önce köy kökenli çalma üslubu vardı. Arabeskin Babası olarak anılan “Orhan Baba”, sazına koyduğu isimdir. 38 yıldır bütün bestelerini bu sazla yapan Orhan Gencebay, sazından “benim sırdaşım bütün bestelerimi bununla yaptım” diye bahsediyor.

Arabesk müziğin ne olduğundan bahseden Orhan Gencebay, arabesk için Arap etkinliği diyor. Arabesk müziğinin bir dönem aşağılandığından ve bundan rahatsız olduğundan dile getirirken, gelişmeye yönelik çalışmanın çok az olduğundan ve bu mirası korumak istediğini belirtiyor.

Mercan Dede

Sufi müziğini etnik enstrüman ve sanatçılarla zenginleştirip, elektronik müzikle harmanlaştıran müzisyen, neyzen ve DJ.

Filmde Harbiye Açık Hava Sahnesinde Mercan Dede‘nin hazırlık süreci gösteriliyor. Kendisinin de ney çaldığı Harbiye performasında, sahnede dönerek performasını sergileyen mevlevi kadın, o anki ruh hali için bedeninin ve aklının başka bir yere gidiyormuş gibi hissettiğini söylüyor. Farklı etnik enstrümanları ve sufi müziğinin hissiyle Mercan Dede’nin performansı mum ışığında meditasyon yaparmışçasına dingin bir his uyandırıyor.

Selçuk

Mevlevi Selçuk giydiği kıyafetlerin anlamını açıklıyor: Hırka, mezarımızı ifade ediyor. Başımızdaki sikke mezar taşı, tennure elbise kefen anlamına geliyor. Sağ elin yukarda olmasının anlamı haktan alır, sol elin aşağıda olması halka saçarız demek oluyor. Mevleviliğin amacı haktan aldığını halka sunmak, aracılık bir nevi. Mevleviliğin tek kelime ile özeti ise “hoşgörü” diyor Selçuk.

Replikas

90’ların dominant Türk rock grubu Replikas, 90’ların sonlarına doğru yerini diğer türlerle paylaşmak durumunda kaldı. “19’lu yaşlarımızda burayı ve müziği anladık, sahiplendik. Erkin Koray yol göstericimiz oldu, kafamızı açtı.” diyorlar.

Erkin Koray

Erkin Koray, anadolu rock sanatçısıdır. Onu özgün tarzıyla anımsar, “Erkin Baba” diye anarız.

Filmde çalışmaya uzun yıllar yalnız devam ettiğinden ve müziğe başladığından beri hep engellerle karşılaştığından bahsediyor. “Ve hâlâ önümün çok açık olduğu söylenemez. Biraz fazla bulunurum Türkiye için” diye söylüyor. Yıllardır şarkılarıyla büyüdüğümüz Erkin Koray çocukluğumuzdan günümüze kadar en çok dinlenilen zamansız şarkıları vardır.

Ceza

 

Soluksuzca bir müzik türü olan hip-hop’un, Türkiye’de bilinen şarkıcısı olan Ceza‘yı görüyoruz. Her şeyi koştururcasına söyler gibi. Belgeselde Ceza’nın kız kardeşi Ayben, bu türün erkek piyasasında daha yaygın olan bir müzik olduğunu vurguluyor.

Hip-hop şarkı sözlerinde bütün insanları ilgilendiren ciddi meseleler ele alınıyor politik yapılıyor ama eğlenceli bir yanı da var.”

Cezayla konuşurken birden sahnede babası da yer alıyor ve samimi sohbet tadında Ceza’nın babası, onun ilk kez ilkokulda hip-hop dinlediğinden bahsediyor. “Biz bu müziklere alışmamışız Eric Clapton’lara ve Jimi Hendrix’lere gibi şarkılara alışmışız. ‘Lambur lumbur’ konuşuyorlar. Bana göre Türkiyenin ihtiyacı olan müzik” diyor.

Brenna MacCrimmon

Kanadalı halk müziği sanatçısı olan Brenna, çok iyi Türkçe konuşan ve şarkı söyleyen MacCrimmon, uluslararası anlamda bir Türk halk müziği ses sanatçısı olarak kabul edilmektedir. “Türkiye’ye gelmeden bana bir kaset hediye ettiler. Bulgaristan’daki Türk müzisyenlerin eski kayıtlarını, 50’lerden 60’lardan müzikleri dinledim. Muammer Ketenci ile Bulgaristan’da bir köye gittiğimde eski 45’likleri verdiler, bizce bu parçalar tekrar güneşe çıkmalı” demektedir Brenna. “Bir demet seçtim yavaş yavaş Selim Sesler ile beraber çalıştık” diye bahsediyor. 

Brenna’ya kalkıp Kanada’dan geldin bizim müziğimize değer veriyorsun hem utanıyoruz hem mutlu ediyorsun diyorlar. Ritimlerin ona yabancı geldiğini ama çok çekici bulduğunu söylüyor. Hem acı hem de neşe hissettiğini belirtiyor.

Siya Siyabend

Siya Siyabend – Hayyam Lyrics | Genius Lyrics

90’ların başından günümüze kadar yolu Beyoğlu’na düşen herkesin, sokaklarda karşısına çıkmış Siya Siyabend. “Biraz tipin sesin varsa kasedin çıkıyor. Konserlerin oluyor. Parayı alıyorsun. Ne söylediğinin alt yapısı hiç önemi yok böyle yuttururuz” diye düşünüyorlar. Oysa ki söylenen şarkıların nitelikleridir şarkıyı şarkı yapan. Taksimde veya metroda yürürken çok sayıda sokak sanatçısına denk gelir, mutlaka arada bir söylediklerine kulak vermek gerekir, belki de bize bir şey anlatmak istiyorlardır.

Grubun solisti Bizon Murat diyor ki; “Müziğin bir şeyleri değiştirdiğine inanlardanım. Müzik dünyayı değiştirmek için oyuncaklarımdan bir tanesi. Sokak insanları birleştirir, bütün insanları bir araya getirir. Tinercisi de elinde bilgisayarı olan kişi de sizi dinler. Biz aradan çekilip onlara baş başa bırakabiliyoruz. Aralarında hesaplarını görebiliyorlar”.

Müzeyyen Senar

Kraliçelerin altın seslisi: Müzeyyen Senar / Hayat Hikayesi / Biyografi
https://www.dergibursa.com.tr/kralicelerin-altin-seslisi-muzeyyen-senar/

Müzeyyen Senar, Türk sanat müziği sanatçısı, “Cumhuriyetin Divası” olarak bilinir.
Tüm görkemiyle siyah, altın rengi elbisesiyle tabii ki elinde rakı kadehiyle şarkısını söylüyor. Kadehini döndüre döndüre çeviriyor, içiyor ve kadehi yere atıyor.

Belgesel çekildiğinde 86 yaşında olan Senar; “ben İstanbul hanımıyım” diyor filmde. Senar, kekemelikle mücadele etmiştir. Çocukluğunda 10 sene boyunca konuşamadığı bir dönemden bahsediyor ve ekliyor: “bütün kekemeler konuşamazlar ama şarkı söylerler”. Bu yüzden tutulmamak için çabuk konuştuğunu ifade ediyor.

Sezen Aksu

Sezen Aksu'nun 'Hz.Adem ve Hz.Havva' ile ilgili şarkı sözleri gündem oldu - 17.01.2022, Sputnik Türkiye

Sezen Aksu Türk pop müziğine yön veren, Minik Serçe, aşk şarkılarının kadınıdır. Çocukluğumuzdan hatıradır, hayatımızın birçok anında onun şarkısı vardır ve hep dinlenir.

Sezen Aksu, İstanbul Hatırası şarkısını söylüyor: Dinlenmemiş, dillenmemiş bakire aşklarda İstanbul Hatırası. Şarkıyı söylerken eski İstanbul Boğaz’ı, kayıkçılar ve İstanbul sokakları görüntüleri geçiyor. Sezen Aksu’nun etkileyici ve bir şey söylemek istercesine bakışları arasında bitiyor sahne.

Alex, Beyoğlu sokaklarında ağırdan yürüyerek Büyük Londra Oteli’ne, kaldığı odaya dönüyor ve enstrümanlarını topluyor. Taksimdeki otelin önünde bavulları ve müzik aletleriyle Alex’i görüyoruz ve kaydettiği İstanbul’un müziğiyle dönmek üzere ayrılıyor şehirden.

İstanbul Çiçek Pasajı’nın, Nevizade’nin, Galata’nın keyfine varmamış ve müziğini dinlememiş birisini İstanbul’un sesini tam anlayamamış sayabiliriz. İstanbul’un müziği;  duyduğunuz en renkli ve en ışıltılı orkestra olarak varlığını sürdürmeye devam edecek.


Kaynakça

  • Crossing the Bridge:The Sound of İstanbul Belgeseli. Erişim: 17.06.2023. Web
  • Öne çıkan görsel: entertainment.ie
spot_img
Beyza Yaman
Beyza Yaman
Eat life before it eats you

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Marmaris’te Yaz Rüyası: 5 Günlük Keşif Rotası

Ege ve Akdeniz'in incisi Marmaris için keyifli bir yol rotası.

Feminizmin Gücü: Patriyarka’nın Sosyal Yapılara Etkisi

Patriyarkal sisteme meydan okuyan feminizm, kadını güçlendirip eşitlikçi bir toplum inşasına öncülük eder.

Söylenti Konser Takvimi: Üç Büyükşehirde Kimler Var?

Söylenti müzik ekibi tarafından hazırlanan; İstanbul, Ankara ve İzmir'e müzik coşkusunu tattıracak birbirinden farklı Mayıs ayı konserleri sizlerle!

5 Farklı Sebeple Neden Yaşlı Adam ve Deniz Okumalıyız?

Yaşlı Adam ve Deniz, mücadelenin değerini ve kaybetmenin içinde de bir başarı ve onur olduğunu dile getiren zamansız bir hikayedir.

Türk Mitolojisinde Kartal Figürü

Kartal, Türk mitolojisinde önemli bir yere sahip hayvan figürüdür. Destanlara ve efsanelere konuk olarak hükümdarlık alametine dönüşmüştür.

Geyik: Türk Mitolojisinin Derinliklerindeki Ruhsal Rehber

Türk mitolojisinde geyik, doğa ile insan arasındaki ilişkiyi simgeler. Ruhsal yolculuk, rehberlik ve dönüşüm figürü olarak geçmişten günümüze derin bir anlam taşır.

Alıntının Hikâyesi: Livaneli’den Aşk, Travma ve Unutabilmek Üzerine

“Aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir.”