Dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olan İngiltere’nin ilgisini çekmediği kişiler çok nadir bulunsa gerek. Gerek kraliyeti ile gerek tarihte yol açtığı yeniliklerle çoğumuzda merak uyandıran İngiltere, diziler için, tarihi her zaman tüm gerçekliği ile aktarmıyor olsa da, büyük bir ilham kaynağı. Bu yazımızda sizler için bu tarihten beslenen dizileri bir araya getirdik. Şimdiden iyi seyirler dileriz!
1. The Tudors (2007 – 2010)

IMDb: 8.1
Jonathan Rhys Meyers‘ı Kral VIII. Henry rolünde izlediğimiz dizi, kralın yaşamını, yaşadığı aşkları ve politikalarını konu alıyor. The Tudors, özellikle o yılların Avrupa’sını merak edenler ve o dönemin önemli gelişmelerinin sonraki dönemlere nasıl yansıdığını görmek adına kıyaslama yapmak isteyenler için keyifli bir seyir sunuyor. Tarihi gerçeklik konusuna geldiğimizde ise söylemek gerekir ki dizide hem karakterlerin fiziksel özellikleri hem de ikili ilişkiler tarihe tamamıyla paralel anlatılmış olmasa da, dizi geçtiği dönemin özelliklerini büyük oranda yansıtmakta.
2. Victoria (2016 – 2019)

IMDb: 8.2
Başrollerini Jenna Coleman ve Tom Hughes’in paylaştığı dizi, İngiliz tahtında en uzun süre kalan ikinci hükümdar olan Kraliçe Victoria’nın hayatını anlatıyor. Amcasının ölümü sonrası İngiltere Kraliçesi olarak uyanan Victoria’nın tahta çıkması, evliliği, çocukları, en önemlisi de yönetimini gayet başarılı bir senaryo ile alan Victoria, Jenna Coleman’ın etkileyici oyunculuğu ile seyircisini adeta ekrana kilitliyor. Kraliçe’nin tahta çıkmasından sonra gelişen her türlü olayı gerçekliğe uygun olarak ele alıyor dizi ve bunu yaparken ne Kraliçe’nin iç dünyasını ne de Victoria ile Albert arasındaki aşkı, yeri geldiğinde yaşadıkları anlaşmazlıkları arka plana atmayıp incelikle işliyor. Victoria Dönemi ilgilileri için gözden kaçırılmaması gereken bir yapım.
3. The White Queen (2013)

IMDb: 7.7
Philippa Gregory’nin aynı ismi taşıyan eserinden televizyona uyarlanan The White Queen, Güllerin Savaşı sırasında süregelen çekişmeli taht kavgasını ve bu kavganın ortasında yer alan kadınları konu alıyor. Açılışını Kral IV. Edward ile Elizabeth’in tanışması ile yapan dizi tek sezondan oluşuyor ve on bölüm içeriyor. Bundan dolayı olayların hızlı ilerliyor oluşu sizi şaşırtmasın. Elizabeth Woodville rolünde karşımıza çıkan Rebecca Ferguson‘un karakteri ne kadar yakışır halde taşıdığını da söylemeden geçmeyelim.
4. Gentleman Jack (2019 – 2022)

IMDb: 8.2
Gentleman Jack, İngiliz günlük yazarı olarak bilinen ve 19. yüzyılda kadınların sığdırılmak istendiği kalıpları yıkıp başarılı bir iş kadını haline gelen, eşcinsel birlikteliğini kimseden saklamadan yaşayıp çoğu ilke öncü olan Anne Lister’in günlüklerinden ilham alınarak oluşturulan biyografik bir dizidir. Babasından kalan aile mülkünü düzenlemek adına dikkat çeken adımlarda bulunan ve bir kadınla evlenmek istediğini söyleyerek sosyeteyi karşısına alan Lister’in, aynı zamanda ailesi ve evin çalışanları ile olan ilişkileri de anlatılıyor. Suranne Jones (Anne Lister), Sophie Rundle (Ann Walker), Gemma Whelan (Marian Lister), Timothy West (Jeremy Lister) ve Lydia Leonard‘ı (Mariana Lawton) bir araya getiren ve geçtiği dönemin özelliklerini detay atlamadan seyirciye sunan bu dizi mutlaka izlenmeli.
5. All Creatures Great and Small (2020 – )
IMDb: 8.5
James Herriot’ın eserinden uyarlanan dizi, 1930’lu yıllarda Yorkshire kentinde yaşayan veterinerleri konu alıyor. Kraliyeti, siyasi politikaları konu alan ağır tarihi yapımlardan sıkılanlar için fazlasıyla rahatlatıcı olan bu samimi yapım, izlerken ”o dönemlerde oralarda yaşamak vardı” dedirtecek bir görüntü sunuyor bizlere. Nicholas Ralph (James Herriot), Anna Madeley (Mrs. Hall), Rachel Shenton (Helen Anderson), Samuel West (Siegfried Farnon) ve Callum Woodhouse‘den (Tristan Farnon) oluşan kadro, dizi için fazlasıyla yerinde olmuş ve seyirciyi diziye böylesine bağlamakta büyük bir etken.
6. Downton Abbey (2010 – 2015)
IMDb: 8.7
1910’lu yıllardan başlayarak 20’lere kadar uzanan dizi, aristokrat bir ailenin en büyük kızlarının mirastan yararlanabilmesi için soylu veya varlıklı biriyle evlendirmek istemesi ile karşılıyor seyirciyi. Dizinin genel yapısı sınıf çatışmaları, yaşanan aşklar, hastalıklardan oluşuyor. Dönemin önde gelen ailelerinin nasıl yaşadığını görmek adına pek tabii izlenebilir lakin dizi bundan çok, insanı odak noktasına alarak işlenen konuları edebi şekilde anlatıyor.
7. The Crown (2016 – )
IMDb: 8.7
Yayınlandığı ilk günden itibaren büyük bir kitlenin ilgisini çekmiş olan The Crown’dan sanıyoruz ki haberi olmayan yoktur. Kraliçe II. Elizabeth’i merkezine alan bu başarılı yapım, kraliçenin tahta geçmesi ve sonrasında süregelen siyasi olaylar yanı sıra Kraliçe ile Prens Philip arasındaki aşk hikayesini de ele alıyor. İlk bölümden itibaren sunduğu kalite ile dikkat çeken dizinin dillerden bu kadar düşmüyor olmasının diğer sebebi ise kesinlikle kadrosundaki oyuncular. Anlatılan hikayenin tarihi gerçekliğe olan paralelliği bir kenara, oyuncular o kadar isabetli seçilmiş ve gerçek karakterlere öyle özenli bir çalışmayla benzetilmiş ki izleyenler yapıma bir kez daha hayran oluyor: Özellikle de dördüncü sezonda Diana Spencer rolü ile devleşen Emma Corrin, isminden uzun süre bahsettirdi.
8. Poldark (2015 – 2019)

IMDb: 8.3
Winston Graham’a ait aynı isimdeki roman serisinden uyarlanan dizinin hikayesi 18. yüzyılda geçiyor. Ross Poldark (Aidan Turner), savaşta geçirdiği üç yılın ardından memleketine geri döner lakin bu dönüş onu mutlu etmekten çok hayal kırıklığına uğratır: Hiçbir şey bıraktığı gibi değildir. Dizi Poldark’ın yaşadığı zorluklar ve hayatına eğildiği kadar o dönemin İngiltere’sinin en büyük sorunlarından biri olan soylu – fakir çatışmasına da incelikle eğilmekte.
9. Call The Midwife (2012 – )

IMDb: 8.6
Bu dizide, 1950’li yıllarda Londra’da hemşirelik yapan Jennifer’ın (Jessica Raine) hayatını izliyoruz. Jennifer, hemşireliği öğrenir öğrenmez yolu Londra’nın doğusunda bulunan Nonnatus Evi’ne düşer. Jennifer’ın bu eve ve içinde yaşayan kadınlara alışmasına, çevrede olan bitenlere tanık olurken bu bölgedeki yaşamları da öğreniyoruz. Call The Midwife, kalplerimize umut aşılayıp yüzlerimizde gülümsemeye sebep olan samimi bir proje.
10. Pillars Of The Earth (2010)

IMDb: 8.0
Aynı isimli romandan uyarlanan mini dizi, 12. yüzyılda geçiyor. Tahtın varisi olan Prens William’ın, esrarengiz bir gemi kazasında hayatını kaybetmesiyle güç savaşlarının önü açılır. Kurgusal bir kasabada yapımına başlanan katedralin inşasının, bu güç savaşları sebebiyle sık sık kesintiye uğraması ve akabinde gelişen olaylar da aynı ilgiyle anlatılmakta. İçinde barındırdığı her karakterin kendine ait hikayesi olmasıyla güçlü bir profil çizen dizi, kesinlikle şans verip izlemeye değer.