İngiliz Edebiyatının Değerli Kadın Yazarlarından 9 Eser

Öznur Aydın
Öznur Aydın
"Düşüncelerini kabullenecek olursanız, hiçbir deli, deli değildir."
spot_img
spot_img

Kimi kadınlar edebiyata kullandığı tekniklerle, kimisi döneme absürt gelebilecek düşünceleriyle, kimisi de hikayeleriyle çok büyük katkılarda bulunmuştur. Dünya onlara başarısız olacaklarını söyledikçe, onlar yaratıcılıklarıyla, romanlarında değindikleri toplumsal problemlerle dünyaya yanıldığını kanıtlamıştır. Cinsiyetleri yüzünden toplumun dışlandıkları noktalarından diğer kadınlar dışlanmasın diye eserleriyle ‘Buradayız‘ dediler. Biz de sizler için İngiliz Edebiyatı’na 18.yüzyıldan 21.yüzyıla kadar çok büyük katkıları olan ve hala cinsiyet çalışmalarıyla katkı yapmaya devam eden kadınların 9 eserini derledik. Okumayanlarınız için kitapların içeriği hakkında hevesinizi kıracak ayrıntılar vermemeye çalıştık.

  1. Doris Lessing

Doris Lessing, felsefesi görüşleri ve olayları ayrıntılarıyla anlatmadaki becerisinin yanı sıra, 2007’de Nobel Edebiyat Ödülü kazanmıştır. Romanlarında ve kısa hikayelerinde, 20. Yüzyılın toplumsal ve siyasi çatışmalarıyla savaşan bireylerin hikayelerini anlatır. Lessing, eserlerinde toplumun koyduğu kurallara başkaldıran kadın anakarakterlere sık sık yer verir. Irkçılığa, toplumsal adeletsizliğe karşı duruşunu hiç değiştirmeyen Doris Lessing, 2013 yılında, 94 yaşında hayata gözlerini yummuştur.

Doris Lessing’in 2003 yılında yayınladığı ‘Büyükanneler’ adlı dört kısa hikayeden oluşan kitabı, toplumsal kurallar nedeniyle istek ve arzularıyla gerçeklik arasına kalın bir duvar çeken insanları anlatır. Kapalı kapılar ardında, kimse görmediği zamanlarda da bu duvar var mıdır? Kitap bu zamana kadar toplumun koyduğu, inandırıldığımız ahlak kurallarının sorgulanmasına sebep oluyor.

  1. Zadie Smith

Halihazırda New York Üniversitesi’nde ‘yaratıcı yazarlık’ dersleri veren Britanya doğumlu Zadie Smith, 2000’li yılların en çok konuşulan yazarlarından biri. Aslında dansçılık hayallerini olan güzel yazar Smith’in daha 22 yaşındayken kitabı basılmıştır ve eselerini, üzerine düşünerek ve tutkuyla yazmıştır.

İnci Gibi Dişler’ adlı romanı rahatsız etmeyen ironi seviyesiyle İngiliz orta sınıfı ve göçmen üç ailenin hikayesini anlatır bize. Kendi kültürlerinden, dillerinden, sosyal hayatlarından tamamen farklı bir ortamda yaşayan ailelerin, Londra yerlileri tarafından kabul edilememe sürecinin hikayesidir kitap.

  1. Jeanette Winterson

İngiliz çağdaş kadın yazar Jeanette Winterson, eserlerinde gerçeklik, zaman gibi kavramların algılarıyla oynayıp bir kafa karışıklığına yol açar fakat bu kafa karışıklığı hikayeye daha da bağlanmanıza sebep olur. Büyük bir cesaretle, kadınlardan hoşlandığını hiç çekinmeden söyleyip, aynı zamanda da kendisinden ‘lezbiyen bir kadın yazar’ diye değil ‘kadınlardan hoşlanan bir yazar’ olarak bahsedilmesini istiyor. Kişisel hayatını bir kenara bıraktığınızda ise hayata dair sorgulamalarını içeren diyologları, hikayeden bağımsız sizin de diyologlarınız oluveriyor.

Winterson’in ilk otobiyografik kitabı olan ‘Tek Meyve Portakal Değildir’, otoriter ve sabit görüşlü bir anne ile başka görüşlerin de var olduğunu fark eden, deneyimleyen kızının idealleri ve hayalleri peşine koşmasının hikayesidir.

  1. Virginia Woolf

Bilinç akısı tekniğinin kullanımında öncülerinden olan Virginia Woolf, döneminin kadınlarının yaşadığı hayattan farklı bir hayata sahip bir kadındı. Bu farklıllığı, yaratıcılığı ve alaycılığı onu döneminin dikkat çekici yazarlarından biri yaptı. 1941’de hayatını kendi elleriyle sonlandırmıştır. Geride bıraktığı feminist düşünce tarzı, eserlerini okuyup, çıkarımlar yapan kadınlar için uzun ve güvenli bir yol olmuştur.

‘Eğer kurmaca bir metin yazmak istiyorsa, bir kadının parası ve kendine ait bir odası olmalıydı’ diyerek, kadının ekonomik özgürlüğüne sahip olması gerektiğine parmak basan Virginia Woolf’un en ünlü eserlerinden ‘Kendine Ait Bir Oda’ da çok etkileyici bir kitap olmakla beraber size önerdiğimiz kitap ‘Dalgalar’ adlı eseridir. Woolf’un en özgün yapıtı olarak kabul edilen Dalgalar (The Waves), birlikte büyüyen üçü kız üçü erken altı çocuğun hikayesini dokuz bölümde anlattığı eseridir. İntiharıyla birlikte düşünüldüğünde daha da anlamlı geliyor kitap.

  1. Jane Austen

18. yüzyılda yaşamış İngiliz bir yazar olan Jane Austen, hiç evlenmemesine rağmen, hikayelerinde yarattığı kadın karakterlerin hepsinin düğününü yapmış bir kadındır ve aslında bu da ironiktir. Hikayelerinde yarattığı kadın erkek ilişkilerini çok güçlü bir mantık çerçevesine sokmuştur ve bu ilişkideki dengenin topluma nasıl iyi yansıyacağının resmini çizmiştir bizlere.

Kullandığı dilin ustalığının yanı sıra yazdığı ‘İkna’ (Persuasion) adlı eseri, Austen’ın en yalnız karakterinin hikayesidir. ‘Aşk ve Gurur’ adlı eseri kadar duyulmayan bu eseri, 18. Ve 19. Yüzyıl İngiltere’si ve dönemin sınıf farklılıklarını da anlatır.

  1. George Eliot

George Eliot takma ismini kullanan Marian Evans, Viktorya döneminin önemli kadın yazarlarından biridir. Din, siyaset, ahlak gibi insanların çoğu için dogma olarak kabul edilen konularda sabit bir düşüncesi olmaması, Marie’nin farklı ortamlara girmesini sağlamıştır. Romanlarının yanı sıra, ‘The Spanish Gypsy’ gibi farklı ırklardan insanları anlattığı dramatik şiirleri de vardır.

Türkçeye ‘Aşkın Bedeli’ olarak çevrilen orijinal adı ‘Adam Bede’ olan eseri, George Eliot’un ilk romanıdır ve dolasıyla gerçek adıyla yayınlanmamıştır. Aşkın Bedeli, ana karakteri başka bir adamdan hamile bir kadına aşık olan bir adamın hikayesini taşıyan realist bir eserdir. İç ve dış güzelliğin, ahlağın, aşkın temaları olduğu bu eser, dilinin güzelliğiyle kitap okuma aktivitesini başka yere taşır.

  1. Emily / Charlotte / Anne Bronte

Marian Evans gibi bu kardeşler de dönemin, kadınlara özellikle de kadın yazarlara karşı tutumundan dolayı takma isim kullanmıştır. Sert kuralları olan aynı zamanda da okuryazarlık oranının çok düşük olduğu bu dönemde Bronte kardeşler iyi eğitim almışlardır. İyi eğitim almışlardır, yeteneklidirler fakat hayatları çok da kolay değildir aslında. Ölüme fazlasıyla şahit olmuşlardır maalesef. Kardeşlerinden ikisi çok erken vefat etmiştir, babaları da öyle.

Birbiriyle çok da benzemeyen bu üç kardeşin üç farklı romanının bir ortak noktası var. Charlotte’un yazdığı ‘Jane Eyre’ adlı romanı, anne babasını kaybetmiş bir kızın nasıl ayakta kaldığını anlatır. Emily Bronte’nin, iyi manyağın aşkını anlattığı ‘Uğultulu Tepeler’ adlı eseri, çok genç yaşta, 30 yaşında vefat eden Emily’in tek romanıdır.  Anne’nin ilk romanı olan ‘Agnes Grey’, ailesi ekonomik sıkıntıya girince, çalışarak hayatını kazanan bir kadının hikayesidir. Bu kadınların üçü, bu üç eserde de aynı tema, ölüm üzerinde durmuştur. Tamamen konuları birbirinden farklı olmasına rağmen, hikayelerdeki ölümler dikkat çekicidir.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.