Inanna, Sümerde bereket, aşk, doğurganlık ve savaş tanrıçası olarak benimsenmiştir. Genel kanı olarak Inanna; her şeyi istediği gibi yapan, evli olmasına rağmen bir sürü sevgilisi olan ve ortaya çıkan sonuçları düzeltmek için başkalarını manipüle ve tehdit eden, baştan çıkartan bağımsız bir kadın şeklinde anlatılmaktadır.
Inanna, doğurganlık ve kadınlık tanrıçası olarak nitelendirildiğinden çıplak olarak tasvir edilmektedir. Her zaman yirmili yaşlarda genç bir kadın olarak görünür. Bunlardan ayrı olarak; cesaretinin ve gücünün sembolü olarak aslan figürüyle de sık sık görünmektedir. Bazen aslana bindiği düşünülen Inanna; savaş tanrıçası olarak yay ve oklarla ya da diğer silahlarla donatılmış savaş zırhı da giymektedir.
Inanna’nın genolojisi, mitin çağına ve anlatılan masala göre değişiklik göstermektedir. O, yüce tanrı Anu’nun kızıdır ama aynı zamanda ay tanrısı Nanna ve eşi Ningal’in kızı olarak da tasvir edilmektedir. Ayrıca bilgelik tanrısı Enki’nin kızı ve Ereshkigal’in (yeraltı tanrıçası) kız kardeşi aynı zamanda güneş tanrısı Utu / Shamash’ın ikiz kız kardeşidir. Ayrıca fırtına tanrısı Ishkur’un da kız kardeşi olarak geçmektedir. Bazı masallarda Havanın Yüce Tanrısı Enlil’in kızı olarak da anılmaktadır.
Tarihçi Gwendolyn Leick Inanna ile ilgili şunları yazmıştır:
“Inanna, Sümerlerin en önde gelen ve Uruk’un koruyucusu olan tanrıçadır. Adı tepesinde bir halkaya bağlanmış bir kamış sapını temsil eden bir işaretle yazılmıştır. Bu, milattan önce dördüncü binyılın ortalarında ki eski metinlerde görülmüştür. Ayrıca Erken Hanedan Dönemi (Dynastic Period) yazıtlarında, Inanna kralların özel koruyucusu olarak da anılır. Inanna’nın ana tapınağı Uruk’taki Eanna (Cennet Evi) olmasına karşın; çoğu şehirde tapınak ve şapelleri vardır.“

Sümerliler aşk ve bereket tanrıçaları olan Inanna’yı çoban tanrıları Dumizi ile evlendirmişlerdir. Böylece bir tarım ekonomisine sahip olan ülkelerinin; bu evlilikle beraber ürünlerinin bollaşacağına, hayvanlarının dölleneceğine dolayısıyla da bereketleneceğine inanmışlardır. Inanna ve Dumuzi’nin “Kutsal Evliliği” ülke bereketinin merkezi olarak benimsenmiştir. Önemli günlerde kral ve bir rahibe cinsel ilişkide bulunarak bu evliliği yeniden canlandırmışlardır. Bir başka tören de ise Inanna evli çiftleri kutsamak için çağrılırdı.
Jeremy Black şöyle der:
“Hiçbir gelenekte Inanna’nın kalıcı bir erkek eşe sahip olmaması, onun cinsel aşk tanrıçası rolü ile yakından ilişkilidir. Sık sık “aşığı” olarak nitelendirilen Dumuzi’nin bile onunla belirsiz bir ilişkisi vardır ve sonunda ölümünden o sorumludur.”

Göğün fahişesi olarak nitelendirilen Inanna, hem erkeklerle hem de kadınlarla ilişki kurabilirdi. Her iki cinsiyette onunla sunduğu şey için değil; onun kim olduğu ile ilgilenmiştir. Bazen bir tapınak hizmetçisi bazen de fahişe ya da rahip olarak ona hizmet ederek bunu bir “ibadet” olarak görmüşler ve Inanna’ya sadık kalmışlardır.
Babil hükümdarı Hammurabi’nin gelişine kadar tüm tanrıçalar yücelik içinde yaşamışlardır. Fakat Hammurabi ile birlikte tanrıçalar asimile edilmiş ve tanrılara karşı da statülerini kaybetmişlerdir. Fakat Inanna; savaş ve seks tanrıçası İştar olarak kabul edilmiştir. Böylece İştar olarak yerini ve gücünü korumuştur.
Kaynakça
- Wolkstein, D. & Kramer, S. N. Inanna: Queen of Heaven and Earth. Harper Perennial, 1983.
- Black, J. & Green, A. Gods, Demons And Symbols Of Ancient Mesopotamia. University Of Texas Press, 1992.
- Çığ, Muazzez İlmiye, Bereket Kültü ve Mabet Fahişeliği, Kaynak Yayınları,2016
- Çığ, Muazzez İlmiye, İnanna’nın Aşkı, Kaynak Yayınları, 1998