Homeros‘un kalemi tarafından işlenen bu iki epik şiir, Batı edebiyatının temel taşlarındandır. Çoğumuzun aşina olduğu Antik Yunan tanrılarını barındırması, Truva Atı efsanesinin buradan gelmesi ve daha birçok özelliği bakımından hafızalarımıza kazınmıştır. Peki bu iki destanı birbirinden ayıran özellikler nelerdir? Genel bir şekilde ifade edersek biri savaşın diğeri yolculuğun hikâyesi. İlyada; öfke, onur, gurur, aşk temalarıyla çevriliyken Odysseia ise arayış, mücadele, metis (kurnaz akıl) üzerinedir. Gelin bu iki destanı birbirinden farklı kılan temaları ve özellikleri üç madde hâlinde inceleyelim.
1. Kleos ve Nostos

Antik Yunan dilinde kahramanlıkla kazanılan ün, şan anlamına gelen kleos; İlyada’nın ana temasıdır. Öldükten sonra da bu ün ile anılmak, Eski Yunanlılar için ölümsüzlüğün bir yolu gibidir, bu sebeple kahramanlığın önemi onlar için büyüktür. Özellikle İlyada‘nın baş karakteri olan Akhilleus gibi bir savaş kahramanı için önemi ölçülemez. Nitekim destanın bir kesitinde Akhilleus, kısa ama ün sahibi olduğu bir yaşam mı yoksa uzun ama sıradan bir yaşam mı ikilemiyle baş başa bırakıldığında ünü seçer. Akhilleus hayatını kendisi yaşamaktansa, adının yaşaması tercih etmiştir. Bir başka örnek olarak ise Truva prensi olan Hektor da kleos kazanma isteğiyle hareket eder. Truva şehrinin düşeceğini bilmesine rağmen halkını ve ailesini korumak adına savaşa bütün gücüyle katılmaya devam eder. Onun bu hareketi yalnızca savaşmak istemesinden kaynaklanmaz, kahramanlıkla anılmak ve adının silinmemesini de ister.
“Tohum ekmeden, iz bırakmadan ölmemeli.”
Diğer taraftan eve dönüş anlamına gelen nostos ise Odysseia‘nın ana temasıdır. Odysseus‘un Truva Savaşı’nın ardından İthaka’daki krallığına yani evine yaptığı yolculuğu anlatan Odysseia’da, destanın adının da anlamı olan yolculuk anlatılır. Odysseus ölümsüzlük istemez. İki destanın tezat düştüğü nokta da tam olarak burasıdır çünkü Odysseus’a, onu Ogygia adasında tutan su perisi Kalypso tarafından ölümsüzlük teklif edilir. Ancak Odysseus evine dönmeyi tercih eder. Poseidon‘un oğlu Polyphemus ile mücadele, Kirke‘nin büyüsünden kaçmak, ölüler diyarı, sirenler, Kalypso gibi türlü badireler atlatan Odysseus yine de azmi ve kurnaz aklı sayesinde on yılın ardından İthaka’ya dönmeyi başarır. Üstelik Odysseus yalnızca evine dönmez; yaşadığı zorluklar, sınanmalar sonrasında kendi benliğine de yeniden kavuşur.
2. Destanın Akışı

İlyada ve Odysseia’nın bir diğer farklı düştüğü nokta ise bu destanların konu akışıdır. İlyada’da Truva Savaşı‘nın son zamanları işlenir ve işlenirken de olaylar sırayla ilerler. Önce Agammemnon ve Akhilleus arasında geçen bir onur meselesiyle karşılaşırız. Ardından bu olay yüzünden Akhilleus savaştan çekilir ve Yunanlar açısından bir zafer umudu belirir. Akhilleus’un çok yakını olan Patroklos‘un öldürülmesi yüzünden ise Akhilleus savaşa intikam için döner, savaşın seyrini değiştirir. Akhilleus bu intikam adına Hektor’u öldürünce de Hektor’un cenazesiyle destan son bulur. İlyada’da geriye dönüş tekniği detaylı bir şekilde ele alınmaz. Karakterlerin diyalogları içerisinde yer alır. İlyada, savaşın sadece kısıtlı bir kısmını içerir. Savaşın nasıl sonlandığı, Truva’nın düşüşü gibi diğer bilgiler farklı destan veya kaynaklardan elde edilmiştir.
Odysseia ise tamamen farklı bir akışa sahiptir. Destan tam anlamıyla olayların ortasında başlar. Olaylar bölümlü bir şekilde olduğundan daha uzunmuş gibi gelir destan. İlyada, sürükleyici bir film; Odysseia ise her bölümünde ayrı macera sunan bir dizi, adeta! Odysseia’nın akışına gelecek olursak, Athena, Odysseus’un eve dönmesine yardım etmek ister; bu amaçla kılık değiştirerek Odysseus’un oğlu Telemakhos’un yanına gider ve ona akıl verir. Evin, babasının yokluğunda annesi Penelope‘i için gelen adaylarla dolu olmasından rahatsızlık duyan Telemakhos, babasını bulmak amacıyla kendi yolculuğuna başlar. Ardından başka bir olay örgüsünde buluruz kendimizi.
Odysseus, su perisi Kalypso’nun adasında yedi yıl boyunca mahsurdur. Tanrıların araya girmesiyle serbest kalır fakat fırtına sebebiyle denize düşer. Kral Alkinoos’un kızı tarafından kurtarılır ve saraylarında misafir olan Odysseus başından geçenleri teker teker anlatır: Kikonesler, Lotus Yiyiciler, Polyphemus, Kral Ailoos, yamyam devler, Kirke, yer altı dünyası, sirenler, Scylla-Charybdis, Helios’un sığırı, Kalypso. Hepsinin ardından Odysseus evine döner ve düzeni tekrar sağlar. Odysseus, misafir olduğu krallıkta başından geçenleri anlatırken okuyucu olarak bizlerde ufak bir kafa karışıklığına sebep olabilir. Yaşadığı maceralar aslında o andan yıllar önce başına gelen şeylerdir. Fakat bitmek bilmeyen maceralarını en kısa hâlini bu şekilde sunabiliriz. Meraklısı için Odysseia’ı baştan sona okumak şart.
3. Kadınların Yeri

İlyada ve Odysseia’da kadınların rolleri ve destandaki konumları belirgin bir biçimde farklılık göstermekte. Sayısal verilerden yararlanacak olursak Odysseia’daki kadın sayısı İlyada’dakinden fazladır. Bunun sebebini İlyada’da savaşın süregelmesi nedeniyle kadınların pasif duruma düşmesi olarak açıklayabiliriz. İlyada’da kadınlar daha çok bir savaş ganimeti olarak görülmektedir. En erken örneğini daha destanın başında Akhilleus’a savaş ganimeti olarak verilen Briseis’in, Agammemnon tarafından alınması sonucu Akhilleus’un savaştan çekilmesinde görebiliriz. Kadınlar kendi benliklerinden çok, bir güç mücadelesinin objesi olarak görülür. Truva Savaşı’nın başlamasına sebep olan Helen de buna dahildir diyebiliriz. Destandaki tanrıçalar da (Hera, Afrodit, Athena) olayına akışına dahil olur ancak genelde kıskançlık ve rekabetle hareket ederler.
Odysseia’da ise kadınlar yolculuğun ana kahramanlarındandır. Savaşın arka planda kalması ile birlikte kadınlar daha aktif bir konuma gelmiştir. Özellikle Odysseus’un karısı Penelope, destan boyunca zekasını gözler önüne sermiştir. Taliplerini oyalamak adına dokumasını üç yıl boyunca bitirmez. Destanın sonunda da Odysseus’un gerçekten o olduğunu anlamak için onu zekasıyla test eder. Odysseia’da başka bir kadın karakter olan tanrıça Athena ise Odysseus’a rehberlik eder ve korur. Odysseus’un eve dönüş yolculuğunda Kirke ve Kalypso gibi kadın karakterler de destanın gidişatını belirlemede önemli roller üstlenir.
Bu iki destanın ele alınacak daha birçok farklılığı mevcut, zamanınız olursa iki eser de okunmaya değer.
Kaynakça
Homeros. İlyada. Çev. Azra Erhat ve A. Kadir. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları: 2017.
Homeros. Odysseia. Çev. Azra Erhat ve A. Kadir. Can Yayınları: 2013
kulturelcisi.com. “Odysseia Destanı.” Web. 13.05.2025