İlk Türk Kadın Sümerolog: Muazzez İlmiye Çığ

Editör:
Mehmet Samet Acar
" hide_table_content="td_encvalW2dpemxlXQ=="]

Hitit ve Sümer kültürlerini, dilini ve edebiyatını ele alan en önemli Sümerologlardan olan Muazzez İlmiye Çığ, bugüne kadar çok değerli çalışmalar ve araştırmalar yapmıştır. Birçok alanda ödüller almış, halen daha çalışmalarını sürdürmektedir. Uzun ömrü boyunca HZİ Vakfı gibi çeşitli skandallarla da anılan Çığ’ın aslen bir Sümerolog olmadığını, bu alandaki resmiyetinin tartışılır olduğunu ve eserlerinde kaynağı belirsiz ifadelere yer verdiğini söyleyenler de bulunmaktadır.

“Ey kahraman Türk kadını, sen omuzlar üzerinde göklere yükselmeye lâyıksın.”

Mustafa Kemal Atatürk

biyografyacom

Muazzez İlmiye Çığ

Muazzez İlmiye Çığ 1914 yılında Bursa’da dünyaya gelmiştir. Ailesi Kırım göçmeni olan Çığ Türkiye’nin farklı illerinde belli süreler boyunca yaşamıştır. Eğitim hayatına Çorum’da başlamış daha sonra Bursa’da özel bir okulda Fransızca ve keman dersleri almış, 1926 yılında Bursa Kız Muallim Mektebine girmiştir. Okul bittikten sonra babasının öğretmenlik yaptığı Eskişehir’e atanmış ve orada dört buçuk yıl kadar öğretmenlik yapmıştır.

1936 yılında Atatürk’ün emriyle kurulan Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Hititoloji Bölümüne girmiştir. Burada birçok Uluslararası profesörlerden dersler almıştır. Mezun olduktan sonra İstanbul Eski Şark Eserleri Müzesi Çivi Yazılı Belgeler Arşivi‘ne atanmış, tam 31 yıl boyunca Sümerce, Akadça ve Hititçe yazılı on binlerce tableti temizleyip sınıflandırarak numaralandırmıştır. Yetmiş binden fazla çivi yazılı tablet için kayıt tutmuş, üç bin tabletin kopyasını hazırlayarak katalog yapmıştır.

1972 yılında Arkeoloji bölümünden emekliye ayrılmış fakat çalışmalarına hiçbir zaman ara vermemiştir. Philadelphia Üniversitesi‘ne gidip orada yaptığı çalışmalar sayesinde Sümer edebiyatına yeni konular kazandırmış ve eksik kalan bilgilerin tamamlanmasını sağlamıştır. Yurtdışında bulunduğu sırada Türkiye için yaptığı çalışmalarda dikkat çekmiş, Sümer ve Hitit kültürlerini ele aldığı ve tanıttığı on beş kitap yazmıştır.

Mademki Biliyorsun Neden Öğretmiyorsun?

postacomtr

Mademki biliyorsun neden öğretmiyorsun” Muazzez İlmiye Çığ’ın kendi çevirdiği Sümer tabletinde yazan Sümerli şair ve öğretmen Sümerli Ludingirra‘ya ait bir atasözüdür.

Çığ’ın hayatı aynı isimle bir tiyatro oyununda sahnelenmiştir. Oyun İngiltere’de kadın arkeologun hayatını konu edinen bir operadan sonra ülkemizde ilk olma özelliği taşımaktadır.

Çığ bir röportajında: “alacağımı aldım, verebileceğimi her zaman verdim. Sümerliler ne demiş? ‘Madem ki biliyorsun, neden öğretmiyorsun.’ Hala gelip benden bir şey öğrenmek, almak isteyene kapım açıktır. Benden bir şey istedikleri zaman mutlulukla vermek istiyorum.” Sözlerini kullanmış ve gençlere hiçbir zaman okumayı bırakmamaları gerektiğini öğütlemiştir.

postacomtr

Ödülleri ve Davası!

Araştırmaları ve literatüre kazandırdıkları nedeniyle birçok ödül almış ve İstanbul Üniversitesi tarafından ‘fahri doktor‘ unvanınu kazanmıştır. Anadolu Kültür Araştırmaları Derneği tarafından da ‘özgür insan‘ ödülüne layık görülmüştür. Konuk olduğu tüm konferans ve söyleşilerde Sümer tarihi ve toplumu hakkında bilgilendirici konuşmalar yapmıştır.

2007 yılında yazdığı Vatandaşlık Tepkilerim isimli kitabında başörtüsünün kökenlerinin aslında Akadlara dayandığını belirtmişti. Bu sözleriyle halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek suçuyla yargılanmıştır ve ilk celsede beraat kararı verilmiştir. Bunun üzerine Galatasaray Rotary Kulübü tarafından Vatandaşlık Tepkilerim kitabı İngilizceye çevrilmiş ve Avrupa ve Amerika’da bulunan tüm üniversitelerin kütüphanelerinin koleksiyonlarına dahil edilmesi üzere dağıtılmıştır.

Eserleri

Sümerli Ludingirra: Geçmişe Dönük Bilimkurgu (1996)

Muazzez İlmiye Çığ’ın Mezapotamya’da yaşamış öğretmen, şair ve yazar Ludingirra’nın yazdığı tabletleri çevirdiği ve derlediği öykülerden oluşur. Toplam 23 tabletin çevirisinin yapıldığı kitap için Çığ; tabletler ya bu kadardı ya da yalnızca bu kadarı gün yüzüne çıktı, demiştir. Ludingirra yaşadığı dönemi, eğitimi, sosyal yaşamı ve kendi deneyimlerini tabletleri gelecek nesillere aktarmak amacıyla yazmaya başlamıştır. Görüyoruz ki Muazzez İlmiye Çığ sayesinde bu gayesini gerçekleştirmiş durumdadır.

İbrahim Peygamber (1997)

Çığ, konuyu arkeolojik kalıntılar, çiviyazıları ve eski metinlerin birbirleriyle olan bağlantıları üzerine incelemiştir. Tevrat, İncil ve Kur’an’da geçen “İbrahim Peygamber” ele alınmıştır. İbrahim peygamberin kim olduğu? Tevrat’ta hakkında geçen bilgilerin ne olduğu? Sümerlilerle bir ilgisinin olup olmayacağı? gibi sorular üzerinden ilerlemiştir. Çığ özellikle İbrahim Peygamber ve Sümerlilerin etkilemiş olduğu kültürlerle olan bağını incelemiştir.

Atatürk ve Sümerliler (2009)

Çığ, Atatürk ve Sümerliler isimli kitabında 1972 ve 2009 yılları arasında yazdığı makalelerini toplamıştır. Topladığı bu makalelerin ortak konusu Atatürk, Cumhuriyet ve Sümer bilimi hakkındadır. Atatürk, Türkiye tarihi için arkeoloji ve Sümer bilimine önem vermiştir. Bilimsel çalışmaları desteklemiş ve kurumsallaşmasını sağlamıştır. Modern ve gelişmiş bir Türkiye için Atatürk önderliğinde birçok çalışma yürütülmüştür. Muazzez İlmiye Çığ’da bu sürecin tanıklarından olmuştur ve bu süreci Atatürk ve Sümerliler kitabında derlemiştir.

Bunların yanı sıra Muazzez İlmiye Çığ’ın ” İnanna’nın Aşkı – Sümer’de İnanç ve Kutsal Evlenme“, “Zaman Tüneliyle Sümer’e Yolculuk“, “Hititler ve Hattuşa – İştar’ın Kaleminden“, “Sümer Hayvan Masalları“, “Sümerlilerde Tufan – Tufan’da Türkler” gibi Sümer kültürü ve tarihini ele alan birçok kitabı bulunmaktadır.


Kaynakça

spot_img
Seval Hacoğlu
Seval Hacoğlu
Sanat uzun, hayat kısa

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Marmaris’te Yaz Rüyası: 5 Günlük Keşif Rotası

Ege ve Akdeniz'in incisi Marmaris için keyifli bir yol rotası.

Feminizmin Gücü: Patriyarka’nın Sosyal Yapılara Etkisi

Patriyarkal sisteme meydan okuyan feminizm, kadını güçlendirip eşitlikçi bir toplum inşasına öncülük eder.