İlk Bakışta Aşk’ın İstatiksel Olasılığı: İlk Bakış İçin 8.2 Saniye Bariyeri

Ela Delikanlı
Ela Delikanlı
Electrical and electronics engineering student
spot_img
Editör:
Ayçe Cansu Yaşar
spot_img

15 Eylül 2023’te seyirciyle buluşan Netflix’in Amerikan yapımı filmi Love at First Sight Türkçe çevirisiyle İlk Bakışta Aşk’ın İstatiksel Olasılığı izleyiciyi bir aşk hikayesine davet ediyor tıpkı filmde Hadley’in babasının düğününe davet edilmesi gibi. Bu hikaye başrol olan karakterlerimiz Hadley ve Oliver merkeze alınarak anlatılıyor. Havalimanında tesadüfen yolları kesişen bu iki genç için aşk çanlarının çalmasıyla dış sesle birlikte filme dahil oluyoruz.

Yazının bundan sonrası filmle ilgili sürprizbozan detaylar (spoiler) içermektedir!

Şarj aletimiz bazen aşkı bulmamızı sağlayabilir. Bizi havalimanından evliliğe uzanan bir hikayeye sürükleyebilir. Kulağa biraz olasılık dışı gelse de bunların pek çoğu mümkün. İstatiksel olarak baktığımızda birçok şey bize net olarak verilebillir fakat bazen kendi çabamız ve kader de işin içine giriyor. İki insanın tanışmaları şans veya kader olarak nitelendirilebilir lakin daha sonraki iletişimleri ve bunun devam etmesi şans ve kaderin biraz daha ötesinde görünüyor.

Karakterlerimiz açısından bakacak olursak filmin adından da ipucu bulabileceğimiz üzere Oliver karakterimiz her şeye matematiksel olarak yaklaşan ve istatikleri hesaplayan bir özelliğe sahip. Annesinin kansere yakalanmış olması ve uzun yıllar boyunca bu hastalıkla savaşmasının bu durumda etkili olduğu söylenilebilir. Matematik okuyan bir üniversite öğrencisinin olmasının yanında her insan gibi onunda korkularının olduğunu film içinde izliyoruz. Korkularını açıklamak yerine istatiksel verileri kullanarak duygularını gizlemeye çalışan karakterimiz hayatının aşkıyla karşılaşınca bu duruma bir son vermek zorunda kalıyor. Bu da gösteriyor ki aşk gerçekten çok dolu, çok yoğun ve yapamayacağımızı düşündüğümüz eylemleri bize sorgusuz sualsiz yaptıran bir duygu. Oliver da aynı şekilde süprizlerden ve emrivakilerden kaçmaya çalışıyor. Ama hayat öyle ki tam kaçmak istediğimiz şeylerle bizi burun buruna getiriyor.

Oliver ve Hadley’nin tanışmasına gelecek olursak havalimanında Hadley’nin telefonunu şarj etmeye çalışması itibariyle tanışan ikilimiz Londra’ya gitmek için aynı uçağa biniyor. Uçağa binmeden önce beraber yemek yiyen ikilinin arasında çekim ikisi içinde şaşırtıcı bir olay oluyor. Böylece birbirleriyle sohbet etme şansı yakalayan ikili aslında ne kadar da uyumlu olduklarını fark etmeye başlıyorlar. Daha sonrasında ayrılmak durumunda kalan ikilinin yolları tekrar aynı uçakta kesişiyor. Kaderin devreye girmesiyle aynı uçakta yer alan ikiliden Oliver’ın emniyet kemerinin bozuk olması sebebiyle Hadley’in oturduğu koltuğun hemen yanındaki koltuğa oturmasında ise şansın istatiksel olasılığına şahit oluyoruz. Uçak yolculuğu esnasında sohbet eden ikili birbirlerine hayatlarını ve diğer birçok konuyu anlatıyorlar.

”İyi Bir Şeyi Bulup Kaybetmektense Ona Hiç Sahip Olmamak Daha Mı İyidir?”

Hadley ise uçağa babasının düğününe gitmek için biniyor. Bu sırada Oliver’la tanışan başrolümüz babasıyla olan geçmişini, babasının bir iş teklifi alması üzerine annesi ve ondan uzağa taşınıp Londra’ya gitmesiyle annesinden boşanması ve ardında gelişen olayları anlatıyor. Burada babasıyla arasındaki sağlıklı ve samimi iletişimin bozulmasından şikayetçi olan Hadley’e Oliver destek oluyor. Burada babasının kendisine bir kitap hediye ettiğinden ve bundan Oliver’a bahseden Hadley kitabı babasına geri vermeyi düşündüğünü söylüyor. Fakat Oliver bunu yapmaması gerektiğini babasına haksızlık ettiğini babasının mutlu olduğu sürece onun da mutlu olması gerektiğini ve zaman geçtikçe iletişimlerinin azalması yerine şekil değiştirip daha da güçlenlenmesi gerektiğini vurguluyor.

Oliver’ın annesinin cenaze töreni de bizim için kayda değer bir anlatı oluyor filmde. Annesinin aslında henüz vefat etmemiş olması fakat yıllar sonra nükseden kanser hastalığı sebebiyle tedaviyi almak istememesi üzerine kendisine bir cenaze töreni düzenliyor. Biraz geriye gidecek olursak uçaktan indikten sonra pasaport kontrolü nedeniyle ayrılmak zorunda kalan başrollerimizden Oliver telefon numarasını Hadley’e vermişti. Fakat o sırada telefonunu düşüren Hadley Oliver’la sonsuza dek aralarındaki iletişim şansını sıfırlandı sanmıştık. Oysaki Hadley’in babasının düğününün olacağı yere gitmesi ve orada konukların tesadüfi sohbeti üzerine bir cenaze olacağı bu yüzden düğünden erken ayrılmaları gerektiği ve ailenin büyük oğlunun Amerika’dan bunun için geldiği söylentileri üzerine o yere gidip şansını denemeye karar veriyor. Ve iyi ki de bu kararı veriyor. Dış sesin yardımıyla doğru adresi bulan Hadley Oliver’la tekrar karşılaşıyor. Konuşan ikilimiz tekrar ortak noktada birleşemiyor ve ayrılıyor. Dış sesin bizlere Hadley’in orada çantasını unutmasını hatırlatması üzerine kader tekrar yazılıyor, istatiksel olasılıklar tekrar hesaplanıyor. Bu kırılmaz döngüde son adım olarak ailesinin de desteğiyle Hadley’in çantasını ona geri vermek için Oliver tekrar yola çıkıyor. Çantasında bulduğu Hadley’in babasının düğün davetiyesi üzerine o adrese ulaşmak için yola koyulan Oliver artık Hadley’sine kavuşuyor. Konuşan ikili birbirlerinden hoşlandıklarını kabul edip mutlu sonla bizlere veda ediyorlar. Dış ses bizlere evlendiklerini ve bir kız çocukları olduğu bilgisini veriyor.

Yaklaşık olarak bir buçuk saatlik bu film bizi tatlı hikayesinin içine çekmeyi başarıyor. Ara ara sıkılabileceğimiz dakikalar olsa da film çok uzun olmadığı için ve aynı zamanda dış sesin de eklenmesiyle seyirciyi pek yormuyor. Samimi, kısa, bol olasılıklı hayattan bir parça aşkı istatiksel olarak bizlere sunuyor. Geçtiğimiz günlerde aşk adına iyi bir alternatif sunan bu filme aşağıdaki fragmanını izleyerek şans verebiliriz. İyi seyirler!

Fragman için:

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.