Il Cinema Ritrovato Festival Dosyası

Editör:
Sedef Hızlan
spot_img

Il Cinema Ritrovato’nun bu sene otuzyedincisi düzenlendi! Çok özel bir festival olan Il Cinema Ritrovato, her sene Bolonya’da düzenleniyor ve arşivlerden çıkarılmış orijinal 16 ve 35mm kopyalar dahil olmak üzere birçok restore edilmiş, eski ve önemli filmi izleyiciyle buluşturuyor. Üstelik sessiz filmler canlı müzik eşliğinde gösterilirken, Bolonya’nın ana meydanı Piazza Maggiore’de yapılan akşam gösterimlerindeki sessiz filmlere, l’Orchestra del Teatro Comunale di Bologna eşlik ediyor. 

Söylenti Dergi olarak bu özel festivale katılarak sinema ve sinema tarihiyle dolup taşan bir hafta geçirdik. Örneğin Kubrick’in 1952’de çektiği ve izledikten sonra beğenmediği için tüm kopyalarını imha ettiği söylenen Fear and Desire filminin özel bir arşivden bulunmuş bir kopyasını izleme fırsatı bulduk. Bunun dışında Stella Dallas, Spellbound, Rio Bravo gibi birçok klasik eski filmi görme fırsatını yakaladığımız Il Cinema Ritrovato’nun aynı zamanda Nan Goldin, Costa-Gavras, Ruben Östlund, Wim Wenders ve çok daha fazlası gibi özel konukları da vardı. 

La Nuit de Varennes (1982) film gösterimi. Fotoğraf: Sedef Hızlan

Bu festivali en özel kılan durum ise kuşkusuz izlediğimiz filmlerin çok nadir rastlanan eserler olması. Örneğin Cannes Film Festivali’nde gösterilen birçok filmi, en geç bir iki sene içerisinde sinemada veya online platformlarda izleme fırsatı bulabilirsiniz. Ancak Il Cinema Ritrovato kapsamında gösterilen çoğu eser, özel arşivlerden çıkartılmış ve bir daha ulaşılması kolay olmayan eserler. Kimi zaman 100 sene önce çekilmiş ve orijinal filmi hasar gördüğü için bir daha gösterilememiş, kimi zaman yönetmeni veya yapımcısı tarafından bilinçli olarak yok edilmiş, kimi zaman ise tarihin tozlu sayfalarında kalarak unutulmuş filmler. Bu festivalle alakalı bir başka önemli nokta ise, diğer çoğu festival gibi belirli bir zümrenin katılımıyla gerçekleşmiyor olması. Il Cinema Ritrovato, sinema seven herkesin bilet alarak katılabileceği bir festival; üstelik öğrenciler ve sektör profesyonelleri için indirimli bilet seçenekleri de mevcut. 

Bu benzersiz deneyimi yaşamamızı sağladığı ve bizi sinema tarihinde büyülü bir yolculuğa çıkartarak bu sanatın ne kadar özel olduğunu bir kere daha hatırlattığı için festivali düzenleyen Cineteca di Bologna arşivleri başta olmak üzere, festivalde emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Yazımızın devamında festivalin içeriğine dair daha detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. 

Sine-konserler (I Cineconcerti) 

l’Orchestra del Teatro Comunale di Bologna eşliğinde Stella Dallas filmi gösterimi. Fotoğraf: Sedef Hızlan

Il Cinema Ritrovato festivali kapsamında, Bolonya’nın ana meydanı Piazza Maggiore’de (Türkçe çevirisi: Büyük Meydan) her akşam klasik bir filmin gösterimi yapıldı. Bu filmler arasından Henry King tarafından çekilen Stella Dallas ve Ernst Lubitsch’in Lady Windermere’s Fan eserleri sessiz filmlerdi. Bu filmlere Bolonya’nın meşhur orkestrası l’Orchestra del Teatro Comunale di Bologna canlı olarak eşlik etti. Bunun dışında Cineteca di Bologna arşivlerinin bahçesinde bulunan küçük meydan Piazzetta Pasolini’de gerçekleşen sessiz film gösterimleri de önemli müzisyenlerin eşlikleri ile gerçekleşti. 

Keşfedilenler ve Restore Edilenler (Ritrovati e Restaurati)

Fear and Desire (Kubrick, 1952). Fotoğraf: Sedef Hızlan

Sinema tarihindeki büyük yönetmenlerin eserlerini izlemek elbette sinemayı neden sevdiğimizi bir kere daha hatırlamamızı sağlıyor. Festival direktörü Gian Luca Farinelli tarafından derlenen bu seneki Keşfedilenler ve Restore Edilenler seçkisi oldukça zengindi. Cineteca di Bologna arşivi görevlilerinin yapmış oldukları titiz araştırmaların yanı sıra, pandemi döneminin film restorasyonunu sekteye uğratması da bunda etkili oldu. Pandeminin sona yaklaşmasıyla film restorasyonu çalışmaları da tekrar hız kazandı ve bunun sonucunda 2023 senesinde Il Cinema Ritrovato yaklaşık 90 tane arşivlerden bulunarak restore edilmiş ve çoğu için başka yerde izlemenin pek mümkün olmadığı özel filmi seyirciyle buluşturdu. Bunların içerisinde Renoir, Antonioni, Bergman, Bertolucci, Truffaut, Akerman, Wenders, Hitchcock, Hawks, Ozu, Lubitsch, Dulac, Bava, Lynch dahil olmak üzere bir sürü önemli yönetmenin eserleri mevcuttu. Bu seçkideki kimi filmler neredeyse 100 yıllık filmler olurken, Kubrick’in 1952’de çektiği ancak mükemmeliyetçi kişiliği nedeniyle beğenmediği ve orijinal kopyası dahil olmak üzere bütün kopyalarını yok ettiği Fear and Desire filmi gibi, özel arşivlerden getirilen ve yakın zamanda muhtemelen başka bir yerde gösterilmeyecek eserler de mevcuttu. 

16mm: Kocaman bir Küçük Adım – 16mm: Piccolo Grande Passo

16mm Film Gösterilmleri. Fotoğraf: Sedef Hızlan

100 sene önce Eastman Kodak, 35mm’ye alternatif olarak daha ucuz bir film formatı tanıttı: 16mm. Esasen 16mm’nin çok daha çeşitli kullanım alanları mevcuttu. İşte bu nedenle bu sene Il Cinema Ritrovato, Fransız film arşivi Cinémathèque16 ile işbirliği yaparak, bu çeşitli alanlardaki 16mm vintage film örneklerinden bir seçki oluşturma kararı aldı. Bu seçki kapsamında birçok eski sonradan boyanmış film, tarihin ilk reklamları, kendileri hala kayıp olan bazı sessiz filmlerin fragmanları gibi yegâne eserler, tarihi makineler aracılığıyla, canlı müzik eşliğinde gösterildi. 

Zaman Makinesi – La Macchina del Tempo

16mm Film Gösterilmleri. Fotoğraf: Sedef Hızlan

Zaman Makinesi seçkisi, Lumière kardeşlerin filmlerinden ve 1903 yılında Méliès’nin, kariyerinin zirvesindeyken çektiği Le Royaume des fées gibi başyapıtlardan oluşarak, seyirciyi sinema tarihinde nostaljik bir yolculuğa çıkardı. Ayrıca bu seçki kapsamında Amerikalı yönetmen Edwin S. Porter’ın The Great Train Robbery filmi gibi ikonikleşmiş eserlere yer verildi. Elbette o dönemde sadece yabancı profesyoneller değil, amatörler de çekim yapıyorlardı. Örneğin bu seçki kapsamında Kronberg’de bir banka çalışanı olan Herr Mohr’un drag kıyafetler içerisinde dans ettiği ve yıllar sonra ilk kez halka açık şekilde gösterilen video oldukça ilgi çekti. 

Belgeler ve Belgeseller – Documenti e Documentari

Il Cinema Ritrovato’da bu yılın belgesel seçkisi, türün enginliğini, geçmişinin değerini ve günümüzde ne kadar önemli olabileceğini seyirciye hissettirmeyi hedefliyordu. Bunun için seçilen eserlerin içinde; Uganda’daki diktatörlüğe şahit olmuş Schroeder’ın; mafya şiddetini belgeleyen Roemer’ın; Cezayir’deki kolonileşmeye karşı film yapması için Tito tarafından görevlendirilen Labudovic’in filmleri mevcuttu. Aynı zamanda ünlü kadın orkestra şefi Antonia Brico ve sinemanın iki öncüsü Dorothy Arzner ile Agnès Varda’nın hikayeleri aracılığıyla geçtiğimiz yüzyılda kadınların yaşadığı sosyal devrimin de altını çizdi Il Cinema Ritrovato. Belgesel seçkisi ile alakalı bir diğer önemli nokta ise, Robert Flaherty’nin arşivlerine, Eisenstein’ın eserlerine ve Godard’ın günümüzde efsane haline gelmiş Kanada’da verdiği sinema derslerinin kayıtlarına yer vererek, belgeseller aracılığıyla sinematik gerçekliği incelemesi oldu. 

Sinema Dersleri – Lezioni di Cinema

Nan Goldin Söyleşisi. Fotoğraf: Sedef Hızlan

Her sene olduğu gibi bu sene de Il Cinema Ritrovato kapsamında çeşitli masterclass’lar gerçekleştirildi. Bu dersler Wim Wenders, Ruben Östlund, Joe Dante, Luca Guadagnino, Barbet Schroeder ve Nan Goldin gibi sektörün önde gelen profesyonelleriyle yapılan söyleşiler aracılığıyla sunuldu. Il Cinema Ritrovato diğer festivallere nazaran gözlerden ve medyanın ilgisinden uzak bir festival olduğu için, bu söyleşilerin diğer festivallerdekilere göre daha samimi ve eğlenceli geçmesi dikkatimizi çeken bir diğer nokta oldu. 

Festivalin sonunda ise; uluslararası arenada film mirasının korunması ve yayılması için mücadele veren kişilere verilen Boarani ödüllerinin bu seneki sahipleri açıklandı. Ödüllerin kazananları bu yıl; Ciné-Sud Patrimoine derneğinin kurucusu ve Cinéma au Musée de Sousse Festivali’nin yönetmeni Mohamed Challouf ve Cinemateca Portuguesa’nın direktörü José Manuel Costa oldu.

Il Cinema Ritrovato vesilesiyle tekrar fark ettik ki; sinema sanatının korunması, günümüzde geldiği noktaya gelmesi ve en önemlisi daha da ilerlemesi için emek vermiş ve vermeye devam eden herkese ne kadar teşekkür etsek, ne olur… 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.