Tüm zamanların en iyi kitaplarından ve kitap uyarlaması dizilerinden olan Game of Thrones evreni, herkesin gönlünde taht kurmuş, okuyucuyu ve izleyici sürükleyen, heyecan dolu bir başyapıt şüphesiz ki. Bu başyapıttan sonra Game of Thrones evrenindeki ikonik ”Targaryen” ailesine odaklanan kitap serisi George R.R Martin tarafından yayınlandı. Bu serinin uyarlaması olan ”House of The Dragon” dizisinin çekildiği haberi Game of Thrones seven herkesi bir hayli heyecanlandırdı elbette. Bu yazıda Targaryen ailesinin gaspçı kralı Aegon Targaryen (II)’e, bu karakterin başından geçen trajedilere ve kaotik Targaryen hanesi çatışmalarındaki rolüne odaklandık.
Aegon Targaryen (II) Kimdir?

Aegon Targaryen, FS (Fetihten Sonra) 107 yılında Kral Toprakları‘nda doğmuştur. Kral Viserys Targaryen (I) ve Kraliçe Alicent Hightower‘ın ilk çocuklarıdır. Kendisinden küçük Aemond ve Daeron adında iki tane erkek kardeşe ve Helaena adında da bir kız kardeşe sahiptir. Babasının ilk eşinden olan, Aegon’dan yaşça büyük Rhaenyra Targaryen isimli bir üvey ablası da vardır. İlk evliliğinden ne kadar istese de bebeklik dönemini geçebilen bir erkek varise sahip olamayan Kral Viserys eşinin de doğum yatağında ölmesi sebebiyle kızını, o zamanki tek çocuğunu Demir Taht‘ın varisi ilan etmiştir. Kral tekrar evlendiğinde, Westeros geleneklerine hiç uygun olmayan bu kararından vazgeçeceğini düşünen meclis ve halk yanılmıştır. Kral Viserys kızının varisliği konusunda ısrarcıdır.

Aegon, Sunfyre adında altın sarısı pullara sahip görkemli bir ejderhanın sürücüsüdür. Sunfyre ile arasında büyük bir duygusal bağ bulunan Aegon, ejderhası ile uçuşlar yapmaktan zevk alırdı. Görünüş olarak babası Viserys (I)’e fazlasıyla benzeyen Aegon, yakışıklı ve karizmatikti, ancak savaşçı bir görünüme sahip değildi. On dört yaşına geldiğinde Valyria geleneklerine uygun bir şekilde kız kardeşi Helaena ile evlendirildi. İkisinin de istediği bir evlilik değildi bu, sadece görev itibarıyla yerine getirilen bir durumdu. Evliliklerinden üç çocukları oldu: Jaehaerys, Jaehaera ve Maelor.
Aegon ve Demir Taht

Kral Eli Otto Hightower ve kızı Kraliçe Alicent, Aegon’u hayatı boyunca taht konusunda sıkıştırmışlardır. Taht’a babasından sonra geçenin o olması gerektiğini, bir kadının Demir Taht’a ait olmayacağını söylemişlerdir. Aegon, Taht’a karşı bir istek veya bir tür hırs beslemiyordu; sarayın zenginliklerinden yararlanarak günlerini gün ederek geçirmekten hoşnuttu. Kraliçe Alicent, oğlunu sürekli uyarmaktan asla geri durmazdı. Taht’a üvey ablasının oturması durumunda Aegon ve bütün ailesinin tehlike teşkil edeceğinden yaşamalarına izin verilmeyeceğini söyler ve Aegon’u Demir Taht için teşvik ederdi. Aegon’un ailesinden aldığı bu tür sürekli uyarılar ve tepkilerle birlikte, büyüklü küçüklü lordlardan aldığı destek, Aegon’un Taht’ı istemesine sebep olmuştur.
Aegon’un Kral İlan Edilmesi

Demir Taht’a oturan beşinci Targaryen Kralı Viserys (I), yatağında yanında sadece eşi Alicent varken son nefesini vermiştir. Ejderha Kayası adasında olan varis Rhaenyra Targaryen’e babasının ölümünün haberi verilmeden yedi gün boyunca saray içinde Aegon’un Taht’a çıkması için hazırlıklar yapılmıştır. Babasını kaybeden prenses, aynı zamanda tahtını da kaybetmiştir. Demir Taht’a oturan altıncı Targaryen Kralı olan Aegon Targaryen’i, Muhafızlarının kumandanı Christian Cole kral olarak ilan etmiştir. Bu nedenle de tarihte ”Kral yapan” olarak bilinmektedir.
Ejderhaların Dansı

Aegon Targaryen (II)’in kral ilan edilmesinin haberiyle büyük ve küçük tüm hanedanlar, kendi menfaatlerine bağlı olarak Targaryen kardeşler arasında seçim yapmaya başlamışlardır. Her iki taraf da büyük hanedanların desteğine ihtiyaç duyduğu için lordların kalelerine elçiler göndermiştir. Prenses Rhaenyra Targaryen, müttefik toplamak amacıyla oğlu Lucerys Velaryon’u Borros Baratheon’un kalesine göndermiştir. Ancak, Fırtına Burnu’na ondan önce varan Kral Aegon Targaryen’in erkek kardeşi Prens Aemond Targaryen olmuştur. Destek alamayacağını anlayan Lucerys Velaryon, hızla kaleden ayrılmıştır; ama kaleden ayrılan tek kişi o değildir. Aemond Targaryen ve o dönemin en büyük ejderhası Vhagar da onun peşinden kaleden ayrılmıştır. Küçükken yaşadıkları hadise sonucu gözünü kaybeden Aemond, Lucerys’ten intikamını almak istemiştir. ‘Göze göz‘ karşılığında Lucerys’in peşine düşen Aemond, onu öldürmüştür. Bu trajedi, Hightower meclisinde büyük bir korku ve endişe uyandırmış, siyasi açıdan yanlış hamle olarak değerlendirilmiştir. Ancak meclisin bu endişelerine karşın Kral Aegon (II), kardeşini sarayda bir ziyafetle karşılayarak onu tebrik etmiştir.

Prenses Rhaenyra, oğlu Lucerys’in ölüm haberini aldığında intikam hırsıyla dolmuştur. Oğlunun katili Aemond Targaryen’in ölümünü emretmiştir. Eşi Daemon Targaryen, Prenses’in isteğini yerine getirmek üzere Kan adında bir hayduta ve Peynir adlı bir fare kapanıcısına bir kese altın vermiş ve “Bir oğula karşı bir oğul” demiştir. Aldıkları emri yerine getirmek için kaleye sızan Kan ve Peynir, eski kraliçe Alicent Hightower’ın odasına sızarak beklemeye başlamışlardır. Her akşam uyku vaktinden önce torunlarını görmesi için çocuklarını annesinin yanına getiren Kraliçe Helaena, olacaklardan tabii ki haberdar değildir. Kraliçe ve çocukları odaya girer girmez, Kraliçe’nin boğazına bir hançer dayayan Peynir, seslerin dışarıdaki muhafızlar tarafından duyulmasına engel olmuştur. Hangi oğlunun ölmesi gerektiği, Kan tarafından Kraliçe’ye bir teklif olarak sunulmuş ve Kraliçe kendisinin öldürülmesi için yalvarmıştır. Emirlerinin sadece bir oğul olduğunu söyleyen Kan, bir seçim yapmasında ısrarcı olmuştur. Kraliçe, tahtın varisi olduğundan büyük oğlu Jaehaerys’i seçmek yerine, küçük oğlu Maelor’un ölümünü seçmiştir. Belki de Maelor yaş olarak çok küçük olduğundan neler olduğunu anlamayacağı ve bu yüzden de daha az acı çekeceği için annesi onun ölümünü seçmiş olabilir. Kraliçe’nin cevabını beğenmeyen Kan, Kraliçe’nin büyük oğlunu katletmiştir. Bu trajedi tarihe ‘Kan ve Peynir‘ olarak geçmiştir. Oğlunun ölümü, Kraliçe Helaena’yı büyük bir kedere boğmuş ve akıl sağlığını günbegün yitirmesine neden olmuştur. Kral Aegon (II) ise kederini daha da çok içki içerek ve etrafındakilere öfke kusarak yaşamıştır.
Hanedan Armaları

Savaş alanında büyük üvey kız kardeşinin aksine Kral Aegon (II), Targaryen geleneklerine göre siyah zemin üstünde üç başlı kırmızı ejderhalı arma yerine kendi simgesini oluşturmuştur: siyah zemin üstünde üç başlı altın sarısı ejderha armasıyla savaşlara katılmıştır. Kral Aegon (II)’un tarafında olan Hightower hanedanı, savaş ilan ettiğinde yaktıkları yeşil ışıktan yola çıkılarak savaşın iki karşıt tarafını ”Yeşiller ve Siyahlar” olarak adlandırmışlardır. Armasında kullandığı altın sarısı ejderha, güneş gibi parlayan kendi vahşi ejderhası Sunfyre‘dan gelmektedir.

Rook’s Rest adlı kalenin menzillerinde havada yaşanan çarpışmada siyahlar için savaşan Rhaenys Velaryon, yeşiller için savaşan Kral Aegon Targaryen ve Prens Aemond tarafından zorlu bir mücadele sonucunda öldürülmüştür. Bu muharebede Aegon Targaryen (II) ve ejderhası Sunfyre çok ağır yaralı olarak kurtulmuştur. Kral Aegon (II)’un Valyrian Çeliği zırhı erimiş ve vücuduna yapışmıştır; vücudu yanıklarla ve kırık kemiklerle doludur. Şifacıların yardımıyla bir bütün yılı, çok uzun saatler boyunca uyuyarak ve yatağından hiç kalkamayarak geçirmiştir. Birçok insan, o zamanlar için Kral’ın sürekli ölmeyi dilediğini söyler.

Erkek kardeşi Aemond‘ı amcası Daemon Targaryen ile çapışırken kaybeden Aegon, çok kısa bir süre sonra eşi Helaena’yı da kaybetmiştir. Çektiği yas ve kedere dayanamayan Kraliçe Helaena, kendini saray odasının penceresinden aşağıya bırakmıştır. Yaşadığı kayıpların üzerine Aegon (II), Siyahların Kral Toprakları’na gelmesiyle tahtını terk ederek Ejderha Kayası‘na kaçmıştır.
Orada, sıradan halk gibi giyinip insanların arasına karışan Aegon (II), üvey ablasının adaya gelişini beklemiştir. Rhaenyra, Kaya’ya hayatta kalabilen tek oğlu Aegon (III) ile geldiğinde Aegon (II) istediği fırsatı yakalamış ve Sunfyre’a ablasını yemesi için emir vermiştir. Aegon (III), annesine olanları oracıkta seyretmek zorunda kalmıştır. Aegon (II)’nin adamları, ölü prensesin oğlunu da ateşe vermesi gerektiğini söylese de Aegon (II) bunu reddetmiş ve onu sadece esir almıştır.
Aegon (II)’un Ölümü

Ejderhaların Dansı, Rhaenyra Targaryen’in ölümüyle bitmemiştir. Kraliçelerinin intikamını almak isteyen Siyahlar, Aegon’u kendi sarayında kendi adamlarına öldürtmüşlerdir.
Kral Aegon (II)’un ölümü ile hayatta kalan tek varisi kızı Jaehaera ile Prenses Rhaenyra’nın hayatta kalan tek varisi oğlu Aegon (III) evlendirilmiştir. Bu şekilde Ejderhaların Dansı bitmiş ve birbirleriyle ölümüne savaşan üvey kardeşlerin çocukları evlenerek hem soylarının hem de hanedanlıklarının devamı sağlanmıştır.
Kaynakça:
Martin, George R.R. Ateş ve Kan. Aygün, Emre. Saygı, Alican Ortanca. İstanbul: Epsilon Yayınevi, 2019.
‘Aegon Targaryen’. awoiaf. westeros. org. Web. 28.10.2024
‘Targaryen Hanesi’. gameofthrones. fandom. com. Web. 28.10.2024


