Çatışma gündelik hayatın içinde sıklıkla yer alır. Bu kavramı kişiler arası, gruplar arası ve grup içi çatışma olarak ayrıştırabiliriz. Bu sınıflandırmanın yanı sıra içsel çatışma kavramı karşımıza çıkar. Bu çatışma, bireyin kararlarını verirken ve hayata dair seçimler yaparken karşılaştığı belirsizlikleri yansıtır. Kişisel gelişim süreci, içsel çatışmaların anlaşılması ve çözülmesiyle doğrudan ilişkilidir.
Çatışma Kavramı

İçsel çatışma; bir kişinin zihin ve duygularında yaşadığı, karşıt düşünceler, inançlar, arzular ve değerler arasındaki gerilimdir. Bu çatışma, kişinin bir karar verme sürecinde veya bir durumla başa çıkarken hissettiği kararsızlıkla kendini gösterebilir. Bu kararsızlık hali kişiye stres yükler. Örneğin, bir kişi iki farklı seçenek arasında kalabilir; biri mantıklı bir seçimken, diğeri duygusal olarak daha çekici olabilir. İçsel çatışma, bu iki farklı isteğin veya değerin birbiriyle uyumsuzluğu nedeniyle kişi üzerinde baskı yaratır. Çatışma; bazen bilinçli düşüncelerde bazen de bilinçaltında gerçekleşebilir. İçsel çatışmalar; kişinin özsaygısı, ahlaki değerleri, hedefleri veya ilişkileriyle ilgili karmaşık düşünceler ve hisler oluşturabilir. Bu çatışmalar, karar vermeyi zorlaştırabilir ve psikolojik rahatsızlıklara yol açabilir.
İnsanlar genellikle farklı karakterlere sahiptirler. Bazılarımız karar verirken daha duygusal veya kararsız davranırken bir kısmımız ise mantığıyla hareket etmeye meyillidir. Tüm bu özellikler de içsel çatışmanın düzeyine etki edebilir. Öte yandan içsel çatışma, büyük ölçüde bireyin yaşam deneyimlerinden, çevresel faktörlerden ve kültürel bağlamdan öğrenilir. Aile yapısı, eğitim, toplumsal normlar, kültürel değerler ve kişisel ilişkiler gibi dışsal faktörler de kişinin hangi değerlerle çatışabileceğini ve nasıl kararlar alacağını şekillendirebilir. Bir çocuk aşırı eleştirilen veya yüksek beklentileri olan bir ebeveyne sahipse içsel çatışma yaşama olasılığı kaçınılmazdır. Hem biyolojik hem de psikolojik faktörlerin birleşimiyle, içsel çatışmalar farklı şekillerde ortaya çıkabilir.
İçsel Çatışmayı Arttıran Faktörler

- Yanlış bir sosyal çevre içsel çatışmayı arttıran unsurlardan biridir. Kişi kendini yetersiz, eksik veya kusurlu hissedebilir. Tüm bu negatif hisler de beraberinde içsel çatışmayı doğurur. Kişi kendine karşı acımasız davranmaya başlayabilir. Hiçbirimiz, kendimizi ait hissetmediğimiz ortamlarda bulunma mecburiyetinde olmadığımızın farkında olmalıyız.
- Mahrum hissetmek de içsel çatışmaya etki edebilir. Örneğin, benzer sosyal düzeyde olduğun insanlarla aynı imkanlara sahip olmamak kişide negatif duyguları tetikleyebilir.
- Bir diğer etken ise rol çatışmasıdır. Rol çatışması, bir bireyin aynı anda farklı sosyal rollerin gereksinimlerini karşılamakta zorlanması durumudur. Örneğin, iş yaşamındaki rollerimiz sert bir tutum sergilememizi gerektirirken ebeveyn olarak rolümüzde destekleyici ve hoşgörülü bir tutum sergilemek zorlaşabilir. Farklı ortamlarda farklı rollere girmek içsel çatışma doğurabilir. Rol çatışması, psikolojik olarak zorlayıcı olabilir ve bireyin işlevselliğini etkileyebilir. Uzun süreli rol çatışması; tükenmişlik, kaygı ve depresyon gibi olumsuz duygusal ve psikolojik sonuçlara yol açabilir.
- Mükemmel olma arzusu kişiyi yoran ve kendi içinde çatışmaya sürükleyen bir durumdur. Beraberinde hata yapma korkusunu da getirir. Kendisine potansiyelinin dışında hedefler koyan kişi ulaşamadığı hayallerini çatışarak bastırmaya çalışır.
- Bağımlılıklar hangi yönde olursa olsun, kişinin hem kendisiyle hem de çevreyle çatışmasında rol oynamaktadır. Bireyin kendini eksik hissetmesine de yol açmaktadır.
Tüm bu faktörlerin birleşimi kişinin kendi iç dünyasında karmaşaya ve beraberinde çatışmalara yol açar. Fakat içsel çatışmalar her zaman olumsuz sonuçlar doğurmaz. Doğru yorumlamayla bireyin farkındalığını arttıran bir unsur olarak da karşımıza çıkabilir.
İçsel Çatışmanın Kişisel Gelişime Etkisi

Kişisel gelişim açısından içsel çatışma; hem faydalı hem de zararlı olabilir. Bu durumun nasıl gelişeceği, çatışmaların nasıl ele alındığına ve kişinin bu çatışmalardan nasıl çıkmaya çalıştığına bağlıdır. İçsel çatışmalar; bireyin kendi değerlerini, inançlarını, hedeflerini ve arzularını daha derinlemesine keşfetmesini sağlar. Çatışmalar, kişiyi kendi içsel dünyasıyla yüzleştirir, bu da farkındalık seviyesini artırır. Kişi; neyin kendisi için önemli olduğunu, hangi değerlerle çatışma yaşadığını veya hangi seçimlerin kendisini tatmin etmediğini daha iyi anlayabilir. Bu bağlamda değerlendirildiğinde çatışmanın negatif gücünü, gelişim odaklı yaşayarak olumlu bir perspektife çevirebiliriz.
Çatışma karar vermeyi zorlaştıran bir durumdur. Aynı zamanda farklı fikirlerin oluşumu ve problem çözme becerilerinin gelişimi açısından faydalıdır. İçsel çatışma konfor alanının sınırlarını zorlar. İnsanlar, alıştıkları ve güvenli buldukları alanlardan çıkmak zorunda kaldıklarında daha esnek hale gelirler ve bu da gelişimlerini hızlandırabilir. Kişi, karşılaştığı çatışmalar sayesinde kendi sınırlarını aşmayı ve yeni davranış biçimleri geliştirmeyi öğrenebilir. Bir başka durum ise; birey kendi güçlü ve zayıf noktalarını fark edebilir. Bu da öz farkındalığı artırarak kişisel gelişim için önemli bir fırsat sağlar. İçsel çatışmalar; kişinin yaşam amacını, tutkularını ve yaşamda yapmak istediklerini keşfetmesine yardımcı olabilir. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde “kendini gerçekleştirme” en üst düzeydeki ihtiyaçtır. Birey, içsel çatışmalarla yüzleşerek bu seviyeye ulaşmak için gerekli olan bilinçli değişiklikleri yapabilir. Çatışma, bir hedefe ulaşma yolundaki engelleri tanıma ve bu engelleri aşma konusunda motivasyon sağlayabilir. Birey çatışmaları çözerek daha anlamlı ve hedef odaklı bir yol çizebilir.
Kaynakça
Karcıoğlu, Fatih, Zişan Duygu Alioğulları. “Çatışmanın Nedenleri ve Çatışma Yönetim Tarzları İlişkisi”. Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt:26, Sayı: 3-4, 2012, 215-237
Erdoğmuş, Nihat. “Kişilerde İç Çatışma Nedeni Olarak Rekabet-İşbirliği İkilemi”. Bilgi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 1, 1999, 45-60
Koçak, Zahide Kübra, Mehmet Ali Aktaş. “Çatışma Ve Çatışma Yönetimi Kavramlarına Güncel Bir Bakış”. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt :1, Sayı: 2, 2019, 130 – 137
Kapak görseli: indyturk.com