İç Kitabı: Ece Temelkuran’ın Hayat Üçlemesi | 13 Alıntı

spot_img

Ece Temelkuran; hayatının büyük bölümünde kadın hareketi, siyasi hükümlüler gibi sorunlar üzerine araştırmalar yaptı, konuştu, yazdı. 1996’da şiir-metin türündeki kitabı “Bütün Kadınların Kafası Karışıktır” yayımlandı. Aynı yıl Alman Hükümeti tarafından yılın gazetecisi seçildi. 1997 yılında “Oğlum Kızım Devletim: Evlerden Sokaklara Tutuklu Anneleri” adlı araştırma kitabı yayımlandı. “Bekaret Testi Suçtur” adlı yazısıyla Tabipler Odası Yılın Araştırma Yazısı ödülünü aldı. Hayat Üçlemesine İç Kitabı ve Kıyı Kitabı ile devam etti.

Üçlemenin ikinci kitabı olan “İç Kitabı”ndan alıntılar derledik. Keyifli okumalar.

  1. Kutsal kitaplar bile söz etmemişse bizden, mutlaka bir bildiği vardır göklerin. Her bir şeyin varlığını tarif eden kutsal kitaplar bile bize dair bir cümle sarf etmekten kaçınmışsa, demek ki yerimiz yok yeryüzünde. (s. 8)
  2. Onları korkutan, katmanlardan oluşan bir içimiz olmasıdır, hakiki. İçtenlik ve hakikiliktir kutsal kitapları yazanların, çırılçıplak ruhların bile, “diğerlerine” anlatmaktan kaçındığı. Tanrı biliyor ya, o bile katlanamaz bir ölümlünün içtenlikle kendini keşfine. (s. 10)
  3. Biz, bu dilleri bilmediğimiz için, kalbimizi yakarak öleceğiz. (s. 12)
  4. Kalabalıkların hoşuna gidecektir biz yanarken çıkan alevler. Onların ruhlarında tarif edemedikleri, adını koyamayacakları bir yere temas edecektir bu görüntü. Görüntüye dalıp gittiklerinde sormak isteriz biz, onlar yüzünden ölmek zorunda kaldığımızı bilmeden bize acıyarak bakan kalabalığa:
    “Nasıl oluyor sizin hoş bulacağınız bir şarkıyı söylemek için ölen birini izlemek?” (s. 13)
  5. Her parçalanan oyuncak, “tamir edildiğinde” bir parça fazla gelir. Sen, “tamir edilemez” olansın. Birleştirildiğinde “iç”in fazla geldiğini gördün. Yine de, “sürebilmek” için, birleştirip kendini, dünya yüzüne kondun. Çalışan ve hayranlık uyandıran bir makine gibi durdun evrende. Yine de sen biliyorsun: eksiksin ve başka türlüsün. (s. 19)
  6. Yetineceksin. Bütün insanlığın neden yetindiğini öğreneceksin. Çünkü o saf dile yaklaştığında… Orada hayal edilemeyecek kadar korkunç bir acı var. Senin cehennemini anlatamam sana. Uzaktan gördüğünde onu tanıyacaksın. Hep göreceksin, hep duyacaksın, hiç anlatamayacaksın.
    Bu yollardan geçmiş diğerleri gibi. (s. 26)
  7. Renk yumağına katılmayı denediğim kimi zamanlarda sesim, içimde değil, kafatasımla kafa derimin arasında oluşuyordu. Ağzımın sözcükleriyle konuşuyordum, kalbiminkiler boğularak siniyordu. Bu ses, bir yabancının kusmuğuydu; benim değil. (s. 31)
  8. Işık yaklaştıkça korkutuyor beni kendim. Ben, etten başka bir şey oluyorum. Gidip dışkılıyorum. Her şey yerli yerine dönüyor. Dönüş duruyor. Durmalıyım, nefes almayı unutabilirim. (s. 35)
  9. Vücudu istemiyoruz. Biz istemeyiz vücudu. Sadece başı isteriz. Bir baş olarak “olmak” isteriz. Çünkü iş açar vücut insanın başına. (s. 38)
  10. Bazen yığılır kalır vücut isteksizce. O zaman birileri gelip ikna etmek ister vücudu. Tekrar, yeniden hayata ikna etmeye çalışır. Vücut, ikna olmak ister, ama ağlar çoğu zaman. (s. 39)
  11. Önce çomaklarıyla dürtecekler bizi. İlk kez gördükleri bu yaratığı, önce ürkerek, dürterek,  belli bir mesafeden “keşfedecekler”. Keşif, en vahşi yanıdır kalabalıkların. Keşif, geri dönülmez bir işgalin masum yüzlü ulağıdır. (s. 46)
  12. Ancak soylu bir ruh parçalanarak acı çeker. Ancak soylu bir ruhun etleri, lime lime dağılır kimsenin anlam veremeyeceği ufak tefek kötülüklerle. (s. 52)
  13. Hiç utanmayacak artık o tatlı ruh, hiç kahrolmayacak. Çünkü savdık biz çomaklıları, işgalcileri kaçırıp yüzlerinden kan fışkırttık. Kendimiz için asla yapamayacağımız bu kanlı dövüşü, o sevdiğimiz tatlı ruh için yaptık. (s. 53)

Ece Temelkuran, İç Kitabı, Everest Yayınları, 2015

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.