Yazar George R.R Martin’in “Ateş ve Kan” isimli kitabına dayanan ve Targaryen Hanesinin tarihini konu alan prequel dizisi House of The Dragon için geri sayım bitti! Diziyle ilgili bilmeniz gerekenleri bir önceki yazımızda bir araya getirmiştik. Gelin ilk bölümde yaşananlara ve detaylara bir göz atalım.
Bölüme Rhaenyra Targaryen’ın, birinci yüzyılı geride bırakırken “Eski Kral” I. Jaehaerys’in yaşadığı varis krizini ve yarattığı çözümü anlatmasıyla başlıyoruz. İki oğlu da ölen Kral I. Jaehaerys saltanatının 60. yılında (ölümünden iki yıl önce) olası bir iç savaşı önlemek için Büyük Konsey’i toplar ve 14 başarılı aday öne çıkar fakat bunlardan sadece ikisi değerlendirilir. Kralın torunları Rhaenys Targaryen ve I. Viserys Targaryen. Bu noktada kitapta anlatılandan farklı bir yol çizilmiş. Kitapta Prenses Rhaenys Targaryen tahta adaylığını koysa da bir kadın olması sebebiyle kendisi yok sayılmıştı.
Anlatıya geri dönücek olursak, “Bir kadın olan Rhaenys, Demir Taht’ı miras almayacak” dendiğini duyuyoruz. Denildiği gibi de oluyor, Yedi Krallığın lordları kralın en büyük erkek torunu Viserys’ı varis olarak seçiyorlar.
Araya giren kısa jenerik sonrası Daenerys Targaryen’ın doğumundan 172 yıl önceye, Kral I. Viserys’ın saltanatının 9. yılına bir zaman atlaması yapıyoruz. Targaryen denince şüphesiz akıllarda canlanan ilk şey ejderhalar oluyor. Dizinin yapımcıları geçtiğimiz ayda düzenlenen Comic Con’da dizide toplam 17 adet ejderha göreceğimizi onaylamıştı. İlk bölümde ise bunlardan ikisini daha şimdiden gördük. Bölümün başlarında ejderha Syrax‘ın üstünde Prenses Rhaenyra Targaryen’la birlikte Kralın Şehri’nde kısa ama etkileyeceği bir tura çıkıyoruz. Westeros’a olan özlememiz, bu sahne ve arkada çalan müzikle birlikte koltuklarımızda dikleşmemize sebep oluyor.
Varis Sorunu
Kralın bir erkek çocuğu olmadığı için varis konusunu gündemdedir. Rhaenyra’nın 9 aylık hamile annesi Aemma’nın, daha öncesinde yaptığı düşükler ve ölü doğmuş çocukları sebebiyle bu doğum için çekinceleri olduğunu görüyoruz. Viserys eşiyle yaptığı konuşma sırasında bir rüya gördüğünü, rüyasında oğulları Aegon Targaryen’ın tahta geçtiğini ve tüm ejderhaların bir ağızdan kükrediğini gördüğünü söyleyip eşini rahatlatmaya çalışıyor. Fakat hemen sonrasında gerçekleşen doğum sahnesinde Kral Viseyrs’ın doğan çocuğa babasının adını olan Baelon ismini koyduğunu duyuyoruz. Bu anda seyirci, doğan çocuğun kaderini daha gerçekleşmeden öngörebiliyor. Yapılan tüm fedakarlıklara ve seçimlere rağmen Kraliçe Aemma ve kısa ömürlü oğluyla birlikte barışın devamına dair tüm umutlar ölüyor.
Karakterlerle henüz bağ kuramamış seyircinin cenaze sahnesine üzülmesini beklemek neredeyse imkansız fakat bizce sahneyi etkileyici kılan etken kuşkusuz Rhaenyra’nın uzun bir sessizliğin ardından ejderhasına dönüp “dracarys” dediği andı. Bu sahne sizlere bir yerden tanıdık gelmiş olabilir. Game of Thrones’un “Ve Şimdi Onun Saati Sona Erdi” isimli üçüncü sezon dördüncü bölümünde Daenerys’in benzer şekilde ejderhasına “dracarys” dediği anı akıllardan silmenin yolu henüz bulunamadı.
Bu sırada Kral Viserys’ın önüne, daha yeni kaybettiği karısının ve çocuğunun yasını tutamadan varis konusu tekrardan getiriliyor. Toplantı sırasında kralın erkek kardeşi Daemon Targaryen veya kızı Rahenyra Targaryen’ın varis olabileceği tartışmaları başlıyor fakat tartışma kralın yaşadığı üzüntü sebebiyle sonuca varamadan kapatılıyor.
Daemon Targaryen
Tecrübeli ve yetenekli bir dövüşçü olan kralın küçük kardeşi Daemon Targaryen’ı dizide ilk olarak Demir Taht’a otururken görüyoruz. Rhaenyra’ya Valyria çeliğinden bir kolye hediye eden Daemon’ın, yeğeniyle olan iletişiminin abisiyle olan iletişimin aksine çok daha iyi olduğunu hemen anlayabiliyoruz. İkilinin bölüm içerisinde High Valyrian dilinde konuştuğuna da şahit olduk.
Peki neden Daemon Targaryen varis olamıyor?
Daemon’ın bir otoriteye veya bir konuma sahip olmak için yapmayacağı şey yok. Hırslı ve azimli olmasının yanı sıra sınırları olmayan vahşi biri. Bunun en güzel örneğini bölümde, gücünü kötüye kullanıp komutasında olan altın pelerinli şövalyeleri sokakta insanları öldürmeye göndermesiyle anlamış olduk. Dameon ilgiliyi seven ve bu ilgiyi yönlendirmekte, insanları manipüle etmekte oldukça başarılı. Tüm bunları yansıtmakta karaktere hayat veren oyuncu Matt Smith’in performansı tartışmamız bölümün öne çıkan performansıydı.
Fakat onu varis olmaktan alıkoyanın da yine bu özellikler olduğunu görmüş olduk. Yönetimindeki askerlerle birlikte eğlenceye giden Daemon bu eğlence sırasında abisinin ölen yeni doğmuş çocuğuna “bir günlük varis” olarak hitap ediyor. Halihazırda iyi anlaşamadığı ve kendisinin varis olmasına net bir şekilde karşı duran Kralın Eli olan Otto Hightower’ın bu olayı Kral I. Viserys’a anlattığını görüyoruz.
Viserys karakterini ılımlı, çatışmalardan hoşlanmayan ve sevimli biri olarak tasvir etsek yanılmış olmayız. Etrafındakilerin, çoğu doğru söylemlerine rağmen beslediği sevgi sebebiyle kardeşi Daemon’ı koruduğunu gördük. Onu gerçekten sinirli gördüğümüz ilk an henüz acısı taze olan kayıplarının kardeşi tarafından dalga konusu haline getirilmesiydi. Bu olay sebebiyle Daemon Targaryen eşi ile birlikte adeta sürgüne gönderilirken Kral, varisinin kim olacağına karar vermiş oldu.
Demir Taht’ın Varisi: Rhaenyra Targaryen
Bölümün başladığı ilk andan itibaren kadınların Demir Taht’a oturamayacağı vurgulanmasına rağmen bölümün sonunda vârissiz kalan tahta Kral I. Viserys’ın ilk doğan çocuğu Prenses Rhaenyra varis oldu. Game of Thrones’tan da hatırlayacağımız Stark, Baratheon ve Velaryon gibi Hanelerin lordlarının krala ve varisine sadakat yemini ettiğini izledik. Bölümün son dakikalarının en nefes kesici sahnesi Viserys’ın kızı Rhaenyra’ya uzun geceden ve Kral Aegon’un bir diziye 8 sezonluk konu olan rüyası “Buz ve Ateşin Şarkısı”ndan bahsettiği andı.
Rhyaenra’nın gururlu, inatçı ve kurulan tüm tabulara rağmen savaşçı bir kadın olduğunu görüyoruz. Babasının toplantılarında bir nevi saki rolünde yer alsa da konuşulanları dinliyor ve bir yönetici gibi düşünmeyi öğreniyordu. İleriki bölümlerde o toplantılarda artık gerçek bir varis olarak yer aldığını izleyeceğiz gibi gözüküyor.
Kral Eli’nin kızı Alicent Hightower ve Rhaeynra arasındaki arkadaşlık yine bu bölümün önemli noktalarından biriydi. İkilinin parçalanmaya mahkum arkadaşlığının henüz çok saf ve temiz olduğu ortada.
Gerçeğe Dayanan Tarih
Yazar George R.R Martin gerçekleştirdiği bir röportaj sırasında yazdığı eserlerde tarihten ilham almayı ve onları kurgularına dahil etmeyi sevdiğini söyledi. House of the Dragon’ın gelecek bölümlerinde değinilecek iç savaş konusu da yine tarihte yaşanmış bir olaya dayanıyor. “Anarşi” olarak adlandırılan 1135-1153 yılları arasında İngiltere ve Normindiya’da yaşanan bir iç savaş Targaryen ailesine ilham olmuş. İngiltere kralı I. Henry’nin yasal varisi olan oğlu William Adelin içinde bulunduğu geminin batmasıyla ölmesi üzerine çıkan krizden iç savaş yaşanır. Beyaz Gemi felaketi olarak geçen bu olay sonrası I. Henry ikinci çocuğu olan kızı Matilda’yı varis olarak belirlemek ister fakat bir kadının İngiltere’de kendi başına hüküm sürmesi hoş karşılanmaz.
Başrollerini Milly Alcock, Matt Smith, Paddy Considine ve Olivia Cooke gibi isimlerin paylaştığı merakla beklenen House of The Dragon’ın ilk bölümü sonunda izleyici ile buluştu. Game of Thrones’un çok eleştiri alan final sezonundan sonra tadı damağımızda kalan Westeros’a yeniden geri dönmek ve Targaryen Hanedanın kanlı tarihini izlemek bizleri oldukça heyecanlandırdı.