Hollywood’da Neler Oluyor?: Yazar ve Aktör Grevleri

Editör:
Sedef Hızlan
spot_img

Sinema ve dizi sektörünün başkenti Hollywood zor günlerden geçiyor. Bunun nedeni önce Yazarlar Loncası (Writers Guild of America) daha sonra ise Oyuncular Loncası’nın (SAG-AFTRA) greve gitmesi. İki tarafın da talepleri benzer: Hakları olanı almak ve haklarını korumak. Peki bu durum sinema sektörü için ne anlama geliyor? Yazarlar Loncası en son 2007 yılında greve gittiğinde Amerika’da neredeyse 100 gün dizi çekilememiş ve olayın ülke ekonomisine maliyetinin 1,5 milyar doları bulduğu iddia edilmişti. Hem yazarların hem aktörlerin eş zamanlı olarak greve gidişleri ise, en son 1960 yılında gerçekleşmişti. 

Streaming ve Yapay Zeka Problemi

‘‘CEO’larına milyon dolarlar akıtırken bize para kaybedip durduklarını söyleyen, fakir olduklarını iddia eden stüdyolar, yazıklar olsun! Tarihin yanlış tarafında yer alıyorsunuz. Streaming, dijital ve yapay zeka ile tüm iş modeli kökünden değişti. Bu tarihi bir an, kader anı… Eğer şu anda birlik olmazsak, hepimiz sıkıntıya düşeceğiz. Hepimiz makinelerin yerimizi alması tehdidiyle karşı karşıyayız.’’ 

Bu sözlerin üzerine SAG-AFTRA başkanı Fran Drescher, Oyuncular Lonca’sının greve gittiğini resmen ilan etti. 

Özetle olayların çıkış noktası hem aktörlerin hem de yazarların daha iyi şartlar altında çalışmak istemesi ve ücret düzenlemeleri talep etmeleri olsa da, aslında bu grevde üzerinde durulan iki kritik nokta var: Stream ve Yapay Zeka problemi. Bildiğimiz gibi, Netflix, Disney+, Hulu gibi yayın hizmeti (streaming) veren siteler nedeniyle sektörün yapısı ve gelir sistemi son yıllarda tamamen değişti. Ancak bu değişim, sinema emekçilerinin kontratlarına yansımadı. Çünkü oyuncular, ücretlerinin çok büyük bir kısmını oynadıkları dizi veya film çekilirken alıyorlar. Ancak bu yapımlar yıllar sonra bile söz konusu yayın hizmeti veren sitelerde gösterilmeye devam edilebiliyor. Elbette stüdyolar da bu nedenle o yapımlardan para kazanmaya devam ediyor. Ancak oyuncular ve yazarlar bu gösterimlerden hak ettikleri payı almıyorlar. Örneğin Orange is the New Black dizisinin tam 44 bölümünde oynayan Kimiko Glenn, dizi 10 senedir yayın platformlarında gösteriliyor olmasına rağmen, bu gösterimlerden toplam 27.30$ kazandığını gösteren belgeyi geçtiğimiz günlerde TikTok hesabında paylaştı. 

Bir diğer üzerinde durulan nokta ise Yapay Zeka (AI) teknolojisinin yaygınlaşması. İddialara göre stüdyolar, özellikle figüranları sadece bir gün sete çağırıp o bir günün ödemesi yaparak, oyuncuların likeness’ını kullanma hakkında sahip olabiliyor. Bu da teknik olarak, sadece bir günlük ödeme yaptığı bir oyuncunun suratını yapay zeka teknolojisi ile sonraki yapımlarında herhangi bir ücret ödemeden kullanabileceği anlamına geliyor. Aynı şekilde yazarlar greve giderken de, kendi işlerinin yapay zekaya yaptırılabileceğinden ve bunun önüne geçilmesi gerektiğinden bahsetmişlerdi. 

Aslında bu grev ve 1960 grevi yapısal olarak bazı açılardan benzerlik gösteriyor. 1960 yılında da yazarlar ve oyuncular aynı anda greve gittiğinde gündemde televizyon kullanımının yaygınlaşmış olması ve bunun dolayısıyla televizyonlara satılan uzun metrajlı filmlerden oyuncuların daha büyük pay alması gerektiği gündemdeydi. SAG başkanı Ronald Reagan (aynı zamanda 1981 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin 40. Başkanı olacak) döneminde gerçekleşen grev, iki ayı aşkın bir süre devam etti ve 8 Nisan’da SAG ile Sinema Filmi Yapımcıları Derneği’nin (Association of Motion Picture Producers) uzlaşmasıyla sona erdi. 

Ünlü Oyuncuların Tepkileri

Ünlü oyunculardan greve destek yağdı. Salma Hayek, Tracee Ellis Ross, Priyanka Chopra, Olivia Wilde, Leonardo DiCaprio gibi oyuncular kişisel sosyal medya hesaplarından grevi desteklediklerini belirten görseller paylaştılar. Barbie filminin galasında Margot Robbie’ye grevi destekleyip desteklemediği sorulduğunda ise ‘‘Tabii ki destekliyorum. Zaten ben de SAG’ın bir üyesiyim’’ dedi. Aynı şekilde Christopher Nolan’ın merakla beklenen yeni filmi Oppenheimer’ın Londra’daki galasının yapıldığı sırada Amerika’da grevin ilan edilmesinin üzerine, filmin oyuncuları galayı erken terk ettiler. Grevi desteklediğini belirten Nolan, bu grevler sona erene kadar başka bir film yapmayacağını açıkladı. 

Bundan Sonra Bizi Neler Bekliyor?

Heyecanla beklediğimiz birçok dizi ve filmin çekimi sekteye uğradı. Daha birçoğunun da gecikeceği ve belki de iptal edileceği gelen haberler arasında. Elbette yazarsız ve oyuncusuz sinema yapmak çok da mümkün değil. Eğer taraflar arasında yakın zamanda bir anlaşmaya varılmazsa, önümüzdeki aylarda stüdyoların reality show’lara daha fazla ağırlık vermesi muhtemel. Bir diğer yandan da, sendikanın parçası olan oyuncuların şu anda stüdyolar tarafından istihdam edilmesi yasak, ancak bağımsız filmlerde oynamalarının önünde bir engel yok. Bu nedenle daha fazla indie film çekilmesi ve bu şekilde bağımsız sinemanın da hız kazanması, bu grevin sonucunda ortaya çıkabilecek, kötünün iyisi senaryolardan. Adaylarının yakın bir süre önce açıklandığı ve 18 Eylül Pazartesi günü yapılması beklenen Emmy ödüllerinin ise gerçekleşip gerçekleşmeyeceği henüz belirsiz durumda. Çünkü eğer grev bu tarihe kadar devam ederse, törene hemen hemen hiçbir yıldız oyuncunun katılması söz konusu olmayacak.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Hailey Bieber Stil İncelemesi: Çabasız Şıklığın Öncüsü

Hailey Bieber, minimalist ama iddialı stiliyle sade şıklığı bir güç ifadesine dönüştürüyor.

Bakü Seferi ve Kafkas İslam Ordusu

Osmanlı ordusunun Kafkasya’daki son seferi, Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu’nun Bakü’yü kurtararak Azerbaycan’ın bağımsızlık yolunu açtığı zaferdir.

“The Beach At Sainte Adresse” Tablosunu Anımsatan Şarkılar

Monet'nin The Beach At Sainte-Adresse isimli eserini anımsatan şarkılara birlikte göz atalım!

Dijital Dünyada Görünmez Yönlendiriciler: Algoritmalar Nasıl Çalışıyor?

Algoritmalar nasıl çalışır? Arama, öneri ve yapay zeka sistemlerini örneklerle öğrenin; etik ilkeler ve pratik ipuçlarıyla dijital rehberiniz.

İstanbul Mimarisi: Cercle d’Orient

Beyoğlu'nun kalbi olan Cercle d'Orient ya da Büyük Kulüp, ilginç tarihi ve mimarisiyle bize çok şey anlatıyor.

Love or Duty Tablosunun Hikâyesi – Aşk Uğruna Kutsal Yemini Bozmak

Aşk ve inanç arasında sıkışmış bir rahibenin hikâyesini, Gabriele Castagnola’nın tartışmalı eseri Love or Duty üzerinden keşfeden dramatik bir sanat incelemesi.

Madeleine de Proust Nedir?

Hepimiz kimi zaman kendi kendimize veya çevremizin etkisiyle geçmişe bir yolculuk yapabiliyoruz. Yüzyıl öncesinde yazılmış bir kitap da tam olarak bu konuyu ele alıyor ve sonrasında bambaşka kapılar açılıyor. İşte Proust ve ünlü madleni.

Massive Attack – Mezzanine Albüm İncelemesi: Trip-hop’un Zirvesi

Mezzanine, Massive Attack'in yaratıcı gerilimle biçimlenen en karanlık albümü; elektronik müziğin sınırlarını yeniden tanımlarken içsel çatışmanın sesini kayda geçirir.

İsmail Bilgin – Enver Paşa Bir Adanmışlık Öyküsü | 50 Alıntı

İsmail Bilgin bu eserinde, Enver Paşa’nın yaşamını ilkesel bağlılık ve tarihsel temsil çerçevesinde ele alarak dönemin düşünsel iklimini yeniden yorumlamaktadır.

Edip Cansever’in Şiirlerine Yansıyan Hiçlik Travması

Edip Cansever, İkinci Yeni’de bireyin travma, boşluk ve hiçlik duygusunu işler. Şiirlerinde varlıkla yokluk arasında sıkışan ruhsal boşluktaki bireyleri anlatır.

Editor Picks