Hollywood Klasiklerinden Uyarlanan Yeşilçam Filmleri

Editör:
Günsu Akçatepe
spot_img

İzlerken içimizi sıcacık yapan; olay örgüsü, oyuncu kadrosu ve mizansenleriyle seyircilerde romantik duygular uyandıran klasik filmler günümüzde de ilgiyle izlenmeye devam ediyor. Gerek Hollywood klasikleri gerekse Yeşilçam filmleri bu ilgiden nasibini alıyor. Yeşilçam sinemasında özgün yapımlar bulunmakla birlikte yakın dönem Hollywood klasiklerinden esinlenilmiş veyahut doğrudan uyarlanmış yapımlar da söz konusu. Bu yapımlardan bazılarını sizler için derledik!

1- Pillow Talk (1959) / Canikom (1979)

Yönetmenliğini Michael Gordon‘ın yaptığı Pillow Talk 1959’da vizyona giren romantik komedidir. Başrollerini Rock Hudson, Doris Day, Tony Randall ve Thelma Ridder gibi dönemin yıldızları paylaşır. Film 1960 yılındaki Akademi Ödülleri‘nde dört adaylık ve bir ödülün sahibi olur. En İyi Özgün Senaryo dalında ödüllü filmin konusu Brad Allen adlı çapkın bir müzisyenle Dekoratör Jan Morrow arasında yaşananları konu alır. Brad ve Jan birbirlerini hiç tanımamalarına rağmen dönemin şartları gereği aynı telefon hattını kullanmaktadırlar. Brad tüm gün telefonda kadınlarla görüşerek gününü gün etmekte Jan’ın telefonu kullanmasına imkan tanımamaktadır. Filmin ilerleyen kısımlarında Jan ile karşılaşan ve onun aynı hattı paylaştığı kadın olduğunu anlayan Brad, kendini bambaşka biri olarak tanıtarak Jan’ı tavlar. Filmin devamında ikili arasında yaşananları izleriz. Komedi unsurlarının da fazla olduğu eğlenceli ve duygusal bir film olarak karşımıza çıkan Pillow Talk sürükleyici ve tatlı bir hikayeye sahip.

Canikom ise 1979 yılında Orhan Aksoy yönetmenliğinde çekilir. Başrollerini Cüneyt Arkın, Gülşen Bubikoğlu ve Mürüvvet Sim gibi usta isimlerin paylaştığı film, Pillow Talk uyarlaması olarak karşımıza çıkar. Fikret ve Bahar karakterleri orijinalinden farklı özelliklerde olsalar da, aynı telefon hattını paylaşmaları, Fikret’in çapkın bir adam olması gibi ortak özellikleri de barındırır. Cüneyt Arkın’ın canlandırdığı Fikret karakteri aslından farklı olarak müzisyen yerine bir genel müdür olarak karşımıza çıkar. Bahar karakteri ise Jan gibi dekaratör değil bir fotomodel olarak gösterilir. Bunun yanı sıra Cüneyt Arkın da Rock Hudson gibi nüktedan bir adam karakteri yaratır. Filmin orijinalinden farklı olarak çok sayıda yan karakter eklenir ve hikayenin akışı da farklı bir şekilde ilerler.

2- Love in the Afternoon (1957) / Arım Balım Peteğim (1970)

#image_title

Love In The Afternoon 1957 yılında Billy Wilder yönetmenliğinde çekilen bir romantik komedidir. Başrollerini Gary Cooper ve Audrey Hepburn‘un paylaştığı filmde milyarder Frank Flannagan ile konservatuvar öğrencisi Ariane arasında yaşanan aşk anlatılır. Frank Flannangan çok zengin bir adamdır ve yıl boyunca çeşitli seyahatler yapmaktadır. Bu seyahatlerde gittiği şehirde çok sayıda kadınla görüşerek gününü gün etmesiyle meşhurdur. Ariane’nin babası ise özel bir dedektiftir. Aldatıldığını düşünen eşler başta olmak üzere çok sayıda müşterisi vardır. Frank Frannagan ise pek çok defa peşine düştüğünden tanıdığı bir isimdir. Özel dedektife bir gün bir adam gelir ve karısının onu Frank Frannagan ile Ritz’de aldattığını öğrenerek adamı öldüreceğini söyler. Buna duyan Ariane olaya engel olmak için bir şekilde kendini otel odasında bulur. Daha sonra Frannagan ile yakınlaşmaya başlayan Ariane onu kıskandırmak ve kendine aşık etmek için kendisinin de bir sürü sevgilisi olduğunu söyleyerek kayıtsız tavırlarla adamı kıskançlık krizine sokar.

Arım Balım Peteğim ise 1970 yılında Muzaffer Aslan yönetmenliğinde çekilir. Başrollerini Cüneyt Arkın ile Türkan Şoray‘ın paylaştığı film aslına uygun olarak uyarlanmakla birlikte eklemeler de barındırır. Filmin aslı Paris‘te şehrin meşhur oteli Ritz‘de geçerken, Arım Balım Peteğim İstanbul‘daki meşhur Tarabya Oteli’nde geçer. Audrey Hepburn’un canlandırdığı Ariane karakteri çello çalan bir konservatuvar öğrencisi iken Türkan Şoray’ın canlandırdığı Zeynep karakteri konservatuvar öğrencisi bir şarkıcıdır. Film içerisinde O Siyah Gözler, Arım Balım Peteğim ve Aşkın Kanunu gibi şarkıları seslendirir. Gary Cooper’ın canlandırdığı Frank Frannagan karakteri ise Cüneyt Arkın’ın canlandırdığı Harun olarak karşımıza çıkar. Film başlarda orijinal filmden birebir denebilecek seviyede sahneler içerse de devamında farklılar gösterir. Öyle ki Zeynep karakteri hamile kalır ve intihara kalkışır.

3- Roman Holiday (1953) / İstanbul Tatili (1968)

#image_title

Roman Holiday, 1953 yılında vizyona giren başrollerini Audrey Hepburn ve Gregory Peck‘in oynadığı romantik komedi filmidir. William Wyler‘ın yönettiği film 18 dalda aday olup 11 ödül kazanmıştı. 1954 yılındaki Akademi Ödülleri’nde En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Senaryo ve En İyi Kostüm Tasarımı dallarında ödüle layık görülmüştü. Audrey Hepburn’un ilk filmlerinden sayılabilecek Roman Holiday ile en iyi kadın oyuncu ödülünü alması adını duyurmasına ve yıldızının parlamasına sebep olacaktı. Filmin konusu Roma’ya gelen Prenses Ann ile haber muhabiri Joe Bradley arasında yaşananları konu alır. Prenses Roma’ya geldiğinde kraliyetin sorumluluklarından çok bunalarak bir sinir krizi geçirir. Sakinleşmesi için iğne yapıldıktan sonra kaçarak Roma’da dolaşmaya başlayan prensesin yolu Joe Bradley ile kesişir. Joe başını belaya bulaştırmamak konusunda kararlıdır. Fakat iyi giyimli ve iyi terbiyeli olduğu anlaşılan bu kızın haline kayıtsız kalamaz ve onu evine getirerek misafir eder. Ertesi gün ise evindeki kızın prenses olduğunu fark edince bunu ona hissettirmeyerek Roma’da bir gün geçirmeyi teklif eder. Böylece prensesle ilgili haber yapacak ve çok para kazanacaktır. Ama hesaba katmadığı bir şey vardır. Tüm gün Roma’da eğlenceden eğlenceye maceradan maceraya koşan Joe ve Ann birbirlerine aşık olacaktır.

İstanbul Tatili ise Türker İnanoğlu yönetmenliğinde 1968’de çekilir. Kartal Tibet ile Filiz Akın‘ın başrollerini paylaştığı film adını da birebir uyarlandığı filmden alır. Roma Tatili tüm film boyunca izleyenlerine Roma turu yaptırırken İstanbul Tatili de benzer şekilde izleyiciyi İstanbul’da gezdirir. Filmin orijinalinden farklı olarak Kartal Tibet’in canlandırdığı karakter haber muhabiri değil, foto muhabiri olmak isteyen bir fotoğrafçıdır. Filiz Akın’ın canlandırdığı prenses karakteri ise Arap şeyhinin kızı olarak karşımıza çıkar. Roman Holiday’in ikonik sahnelerinden biri olan Audrey Hepburn’un saçlarını kestirdiği sahne İstanbul Tatil’inde Filiz Akın’ın siyah saçlarını sarıya boyatması şeklinde uyarlanır. Filmin genelinde aslına uygun sahneler bulunmakla birlikte sonu farklı bir şekilde biter. Roman Holiday’de günün sonunda vedalaşıp ayrılan çiftin aksine İstanbul Tatili’nde prenses tüm servetini ve unvanını bırakarak İstanbul’da kalır.

4- Some Like It Hot (1959) / Fıstık Gibi Maşallah (1964)

#image_title

Some Like It Hot 1959’da Billy Wilder yönetmenliğinde çekilir. Başrollerini Marilyn Monroe, Tony Curtis ve Jack Lemmon’ın paylaştığı film 1960 yılında En İyi Kostüm Tasarımı dalında Oscar sahibi olur. Filmin konusu Joe ve Jerry adlı iki müzisyenin 1929 yılında gerçekleşen Saint Valentine Günü Katliamı‘na şahit olunca mafya peşlerine düştüğü için kadın kılığına girerek kadın orkestrası ile bölgeden ayrılmalarını konu alır. Joe ekipten Marilyn Monroe’nun canlandırdığı Sugar’a aşık olunca kılık değiştirerek kendini Shell’in sahibi olarak tanıtır ve onunla aşk yaşamaya başlar. Jerry’nin peşine ise milyarder bir adam takılır. Film boyunca yaşananlar izleyiciyi oldukça eğlendirir.

Fıstık Gibi Maşallah ise 1964 yılında Hulki Saner yönetmenliğinde çekilir. Türkan Şoray, İzzet Günay ve Sadri Alışık‘ın başrollerinde yer aldığı film bazı detayları farklı olmak ile birlikte olay örgüsü Some Like İt Hot ile neredeyse birebir ilerler. Hulki Saner 1970 yılında bu sefer başrollerinde Feri Cansel, Yusuf Sezgin ve Sadri Alışık‘ın yer aldığı Fıstık Gibi adıyla bir uyarlama daha çeker. Sadri Alışık yine aynı rolü canlandırmaktadır. Ayrıca 1975 yılında Temel Gürsu yönetmenliğinde bu sefer başrollerinde Perihan Savaş, Ali Poyrazoğlu ve Bülent Kayabaş’ın yer aldığı bir uyarlaması daha olduğunu belirtelim.

Kaynakça: 

https://www.imdb.com/title/tt0053172/

https://www.imdb.com/title/tt5547042/

https://www.imdb.com/title/tt0050658/

https://www.imdb.com/title/tt0182731/

https://www.imdb.com/title/tt0046250/

https://www.imdb.com/title/tt0345446/

https://www.imdb.com/title/tt0053291/

https://www.imdb.com/title/tt0263343/

https://www.imdb.com/title/tt0470763/

https://www.imdb.com/title/tt2476428/

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.