Hızlıca Okunan Ama Akılda Kalan Kitaplar

Editör:
İclal Yaka
spot_img

Bazen kitap okumak için kendimizce yeterli zamanımız olmuyor ya da uzun kitap okumaya yeterli vakit ayıramıyoruz. Bu nedenlerin bir araya gelmesiyle ya o ay az sayıda kitap okuyoruz ya da kısa kitaplara yöneliyoruz. İşte bu durumlarda bazı kitaplar var ki hızlıca okunsa bile bizde bıraktığı hislerle hayatımızı değiştirebilecek etkide olabiliyor. Bu yazıda sizlere kısa sürede hızlıca okunabilen ama hayatımıza etkisi derin olabilecek kitapları listeleyeceğim.

1. Barış Bıçakçı – Baharda Yine Geliriz

Baharda Yine Geliriz

“‘Güzel bir kitap okumak ve ömrümün geri kalanını o kitabı okuduğum yerde geçirmek istiyorum.'” demişti. Sonra da bana dönüp sormuştu: ‘İnsan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?'” Kitabın arkasında yer alan yazıda aslında bizlere Bıçakçı‘nın yüz sekiz sayfada bir şehri, o şehrin insanları tanıtacak mütevazı bir rehber olduğunu göstermektedir. Bıçakçı, bu kitapta hayatımızın küçük anları olarak gördüğümüz ve belki çok önemsemediğimiz, fark etmediğimiz ya da fark etsek de çok üzerinde durmadığımız anları kendi bakış açısıyla bizlere sunuyor. Siz de kendi hayatınızdaki fark ettiğiniz bu anları önemseyenlerdenseniz Barış Bıçakçı’nın Aramızdaki En Kısa Mesafe, Doğum Lekesi Gibi Gülümseme, Herkes Herkesle Dostmuş Gibi kitaplarını okumanızı da öneririm. Hayat zaten küçük kabul ettiğimiz bu anların, bizleri o büyük kabul ettiğimiz anlara atmasından ibaret değil mi?

2. Şule Gürbüz – Kambur

Kambur

“Benden, bana kayıtsız kalınması ile benden nefret edilmesi arasında bir seçim yapmam istense, tereddütsüz, nefreti seçerim- kayıtsız kalınacak bir yanım yoktur. Ve ben söylemek isterim ki, her şey ve herkese kayıtsızım. Değilmişim gibi davrandığım durumlar, yaşıyormuşum gibi yapma zorunluluğumdandır.” Arka kapağındaki yer alan bu cümle, bize aslında doksan iki sayfada ne kadar derin bir metin okuyacağımızı gösteriyor. “Kamburlarımız doğduğumuzda da var mıydı yoksa bizler büyüdükçe mi bu kamburlara sahip olduk?” sorusunu sorduruyor. Bu soruyu kendime sordum ve cevabını hâlâ bulamadım ama bazen bu soruyu sorabildiğim için bile kendimi şanslı olarak görmüyor değilim. Umarım siz cevabı bulabilirsiniz. Sonuçta önemli olan cevabın doğru ya da yanlış olması değil; bir cevap bulabilmiş olmanız.

3. Melisa Kesmez- Küçük Yuvarlak Taşlar

Küçük Yuvarlak Taşlar

“Başlayıp biten aşklar, terk edişler, mutsuzluklar… Annelik halleri, yalnızlıklar, çaresizlikler… Yarım kalan hesaplar, pişmanlıklar… Denize dönüşler, tekrar ayağa kalkışlar… Çocukluktan kalan tatlı hisler, yüzleşmeler, umutlar…” Kitabın arka kapağında yer alan bu yazıdan da anlayacağımız gibi Küçük Yuvarlak Taşlar, hayatta yalnızca pozitif duyguların olmadığını, bizlerin “anne” de olsak hâlâ seçimler yaparak hatalar, yanlışlar yapabileceğimizi gösteriyor. Bu seçimlerin bir aile üzerinden anne, baba ve çocuk ekseninde nasıl olabileceğini seksen dört sayfada her bir aile bireyinin kendi bakış açısıyla gören gözlerimize sunuyor. Büyüyünce hep anne-baba olmayı hedefleyen bizlere aslında anne-baba kavramının sadece çocuk sahibi olduğumuz o anda otomatik yüklenmediğini öğreniyoruz. Keşke çocukken anlatıldığı gibi “İlk kucağıma aldığım anda..” diye başlayan cümleler ile bizi büyütmeselermiş. Bizlerde erkenden bu hissin otomatik yüklenmeyeceğini her şeyin emekle, sevgiyle ve zamanla mümkün olabileceğini öğrenseymişiz.

4. John Strelecky – Dünyanın Kıyısındaki Kafe

Dünyanın Kıyısındaki Kafe

“Hayatın telaşına çok fazla kapılan ve kısa bir tatil için arabasıyla yolculuğa çıkan John’un yolu, hiçliğin ortasında gibi görünen bir kafeye düşer. Aslında tek istediği kısa bir mola vermektir ama karşısında kafenin menüsünde yer alan üç soruyu bulur.” Küçük kitabın arkasında yer alan bu yazıyı okuyup yüz yirmi dört sayfa sürecek harika bir ana başlamanın tam zamanı. Bu kitabı okuyup bitirdikten sonra zihnimde hem sorular var hem cevaplar. Ama bu soru ve cevaplar doğrusal bir zaman düzleminde değillerdi tabii. Bazen önce cevabı buluyorum, sonra soruyu soruyorum; bazen de tam tersi oluyor. Ama bildiğim tek şey var bu kafeye gitmek istediğim. Dünyanın Kıyısındaki Kafe, bana kaybolduğumda önce var oluşumu, duygularımı hatırlattı ve sonra kendi çapımdaki o küçük hedeflerime gidebileceğimi gösterdi.

5. Michiko Aoyama – Aradığın Şey Kütüphanede Saklı

Aradığın Şey Kütüphanede Saklı

“Çoğu kütüphaneci gibi Sayuri de raflarındaki tüm kitapları okumuş. Ama onu bilge kütüphaneci yapan şey bu değil; Sayuri kendisine kitap danışanların ruhlarını okuyabiliyor. Verdiği her sürpriz kitap tavsiyesiyle insanlara yeni dünyaların kapılarını aralıyor, onları nazikçe hayattaki amaçlarına doğru yönlendiriyor.” Arka kapağında yer alan bu kısa yazının sonrasında okuduğumuz kitap bizlere iki yüz on iki sayfada hayatta her şeyin mümkün olabileceğini göstermek istiyor. Naif, kalbe dokunan bir kitap. Kitabı elime aldığım, kapağına baktığım an her şey mümkün diyebiliyorum. Hepimizin hayatında var olan ve olabilecek sorunlar var. Ama önemli olan bizim bu sorunlara hangi açıdan baktığımız ve nasıl bir tepki vereceğimiz. İnsan bu kitabı okuduktan sonra bile o kütüphaneye gidip o havayı solumak ve Sayuri‘nin insanlara kitapları verdiği o anı izlemek istiyor. Şu an orada hava güneşlidir ve güneş ışınları Sayuri’nin ışığıyla birlikte içeri doluyordur.

Sizlere kısa sürede okuyabileceğiniz ama etkisinin okunduktan sonra aradan yıllar geçmesine rağmen hâlâ hissedebileceğiniz, sizlere sorular sorduracak ve cevaplarını bulmak isteyeceğiniz ve belki de istemeyeceğiniz beş kitap önerdim. Aslında zihnimde ve kendi çapımda var ettiğim kütüphanemde daha fazla kitap var ama sizlerin de kısa sürede okunabilen ama etkisinin doğrusal bir zaman düzleminde uzun sürecek olan kitapları kendinizin de bulmak isteyeceğinizi düşündüğüm için önerilerimi kısa tutmak istedim. “Kısa sürede hızlıca okunan bir kitap beni gerçekten bu kadar etkileyebilir mi?” diye düşünmeyin; kısıtlı zamanlarınızda da kitap okumaktan vazgeçmeyin derim. İyi okumalar!


Kaynakça: 

Bıçakçı, Barış. Baharda Yine Geliriz. İletişim Yayınları, 2013.

Gürbüz, Şule. Kambur. İletişim Yayınları, 2019.

Kesmez, Melisa. Küçük Yuvarlak Taşlar. İletişim Yayınları, 2022.

Strelecky, John. Dünyanın Kıyısındaki Kafe. Pegasus Yayınları, 2021.

Aoyama, Michiko. Aradığın Şey Kütüphanede Saklı. Domingo Yayınevi, 2024.

Öne çıkan görsel: wikipedia.org

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.