MÖ 13. yüzyılın sonlarında dağılma sürecine giren Hititler; Anadolu, Ege ve Suriye bölgelerinde söz sahibi olmuş büyük bir imparatorluktu ve Bronz Çağı Çöküşü, taht kavgaları ve dış tehditler sonucu yıkılmışlardır.
Hitit İmparatorluğunun Son Kralları
III. Hattuşili Dönemi (MÖ 1267 – 1237)

III. Hattuşili, Hitit kralı olmadan önce ülkenin kuzeydeki şehirlerini yönetiyordu. Düşman işgalindeki bölgeleri ülkeye yeniden kazandırmış, üstüne kutsal şehir Nerik‘i ele geçirmişti. Ancak tahttaki yeğeni Urhi-Teshub, bu şehirleri kendi kontrolü altına aldı. Böylece Urhi-Teshub ve Hattuşili arasındaki gerginlik arttı. Yaptıkları savaş sonucu Urhi-Teshub’un kesin yenilgisi ile birlikte Hattuşili tahta çıktı.
Hitit İmparatorluğunu yönettiği dönemde III. Hattuşili, yayılmacılıktan çok diplomasiye önem vermiştir. İlk yaptığı işlerden biri, Babilliler ile ittifak kurmak olmuştur fakat Babil kralının ölümü ile bu birlik bozulmuştur. Mısırlılar ile Kadeş Antlaşması bu dönemde imzalanmıştır. Antlaşma sonucu iki taraf arasındaki düşmanlık son bulmuştur ve ebedî dostluk başlamıştır. III. Hattuşili’nin kızı, II. Ramses ile evlenmiştir.
Urhi-Teshub, Hattuşili‘ye yenildikten sonra Mısır’a kaçmıştır. Kadeş Antlaşması ile Hitit ve Mısır tarafları dost olmasına rağmen Mısır, Urhi-Teshub’u koruması altına almıştır ve bu durum gerginliklere yol açmıştır. Ayrıca Hattuşili, diplomasi ile öne çıksa da Batıda Lukka topraklarındaki (Muğla civarı) isyanları bastırmış ve Hitit toprakları üzerinde sorun yaratan Ege devletlerini ele geçirmiştir.
IV. Tudhaliya Dönemi (MÖ 1237 – 1209)

Tahta geçmeden önce Hakpiş kentinin valiliğini yapan Tudhaliya, Kaşkalara karşı seferler düzenledi. Bunları yaparken henüz 12 yaşındaydı. Devlet yönetimi konusunda ise önemli bir Hitit kraliçesi olan annesi Puduhepa‘nın daha çok söz sahibi olduğu düşünülüyor.
Tudhaliya, Asur krallığına karşı büyük yenilgiler almıştır ve Batıdaki Lukka bölgesindeki isyanları bastıramamıştır.
Tudhaliya, kuzeni Urhi-Teshub‘un çıkardığı sorunlara rağmen onun kardeşi Kurunta ile yakın idi. III. Hattuşili’nin abisi yerine Tudhaliya’yı veliaht göstermesinin sebebi, olası bir Kurunta isyanının önüne geçmekti. Tudhaliya, hanedan üyelerinin birlikteliğini korumak için adımlar atmıştır ve çeşitli roller vermiştir. Urhi-Teshub’un çocukları ve kardeşleri (Kurunta dahil) ile barışmak için çabalamıştır. Ancak buna rağmen, Tudhaliya’ya kardeşi tarafından iki kez suikast girişiminde bulunuldu.
Kurunta‘nın Darbesi (MÖ 1228 – 1227)

Kurunta, Urhi-Teshub meselesinde tarafsız kalmıştır. Bu nedenle, sadakati ve tarafsızlığı Tudhaliya tarafından ödüllendirilmiştir ve Tarhundaşşa kralı olarak tayin edilmiştir. Ayrıca Kurunta‘ya vergi ve zorunluluk azaltması getirilmiştir.
Nedeni bilinmemekle beraber Kurunta, Tudhaliya‘ya başarısız geçen Asur seferlerinin ardından darbe düzenlemiş ve iktidarda 1 yıl kalmıştır. Buna kanıt olarak Kurunta’nın Hattuşa’da bulunan mühür baskıları ve Meram’da bulunan Hatip kaya kabartması gösterilir. Ayrıca darbe sonrası Kurunta‘ya ne olduğu bilinmemektedir. Bilinen tek şey, Tudhaliya‘nın yeniden tahta geçtiğidir.
Hitit İmparatorluğunun Son Yılları (MÖ 1209 – ????)

IV. Tudhaliya‘nın ölümü ile sırasıyla oğulları III. Arnuwanda ve II. Suppiluliuma tahta geçmişlerdir. Arnuwanda, tahta geçtikten iki yıl sonra ölmüştür ve yerine kardeşi Suppiluliuma geçmiştir. Suppiluliuma batıda Lukkalarla, doğuda Asurlularla, kuzeyde Kaşkalarla ve güneyde Deniz Kavimleriyle savaşmıştır. Suppiluliuma, kendi döneminde Bronz Çağı Çöküşü, kuraklık ve göçler gibi birçok sorunla daha mücadele etmiştir ancak imparatorluğun yıkılmasına engel olamamıştır.
Suppiluliuma, arkasında birçok soru işareti bırakmıştır. İmparatorluk yıkıldıktan sonra kendisine ne olduğu bilinmemektedir. Yıkılıp yağmalanmadan önce başkent Hattuşa boşaltılmıştır. Belki de Suppiluliuma, halkını güvenli bir şekilde başkentin düşüşüne hazırlamıştır.
Hitit İmparatorluğunun varlığına Kaşkaların son verdiği düşünülüyor. İmparatorluk yıkıldıktan sonra halk güneye göç etmiştir ve kültürlerini Güney Anadolu ve Kuzey Suriye bölgelerinde küçük krallıklar halinde devam ettirmişlerdir. Bu krallıklar Geç Hitit Krallıklarıdır ve Asurlular tarafından yıkılmadan önce 500 yıl ayakta kalmışlardır.
Bronz Çağı Çöküşü

Bronz Çağı Çöküşü, MÖ 13. ve 12. yüzyıllarda Anadolu ve Akdeniz uygarlıklarının çeşitli iç ve dış sebeplerden dolayı yıkılmasına verilen isimdir. Depremler ve kuraklık gibi doğal sebeplerin yanında isyanlar, Deniz Kavimlerinin saldırıları ve ticaret sistemlerinin çöküşü de Bronz Çağı Çöküşünde etkilidir.
Çöküş sonucu Anadolu ve Akdeniz coğrafyası büyük ölçüde değişti. Miken uygarlığı son bulmuş, Yunan Karanlık Çağı başlamıştır. Levant bölgesine hakim Ugarit krallığı yok edilmiştir. Mısırlılar 100 yıllık bir karanlık çağ yaşamıştır.
Bronz Çağı Çöküşü, Hitit İmparatorluğu‘nun yıkılmasında etkili bir rol oynamıştır. Hititlerin güneye göç ederek kurduğu Geç Hitit Krallıkları ise Bronz Çağı Çöküşüne dayanmışlardır.
Kaynakça
Bryce, Trevor. The kingdom of the Hittites. OUP Oxford, 2005. s.259-326
Yıldızturan, Deniz. “IV. TUDḪALİYA’NIN İKTİDARININ İLK YILLARI, AİLESİ VE AİLE İÇİ BİR MESELE OLAN KURUNTA SORUNU.” Munzur Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 9.1: 56-66.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi. “Geç Hitit Krallığı.” Anadolu Medeniyetleri Müzesi, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Web. Erişim tarihi: 24 Temmuz 2024.
Bryce, Trevor. “The Last Days of Hattusa: The Mysterious Collapse of the Hittite Empire.” Archaeology Odyssey 8 (2005): 32-41.
Mark, Joshua J.. “Bronze Age Collapse.” World History Encyclopedia. World History Encyclopedia, 20 Sep 2019. Web. 30 Jul 2024.


