Hermes, genel anlamda hırsızların hilekâr tanrısı olarak bilinse de kendisi ticaret, zenginlik, şans ve dil gibi birçok konuda göreve sahipti. Olimpos’un en zeki ve yaramaz tanrılarından olan Hermes, aynı zamanda çobanların koruyucusuydu. Lirin de icadından sorumlu olan tanrı, her şeyden önce Olimpos’un müjdeci ulağıydı. Bu sayede tanrılar alemi ile insanlık alemi arasındaki sınırın geçişinde bir rehber görevi gördü. Hermes, Yunanlıların aksine Romalılar tarafından hep Mercury olarak bilindi.
Hem Homer hem de Hesiod, Hermes’i son derece marifetli ve karşısındakini kandırmaya meyilli bir tanrı olarak betimlemiştir. Adından “fânilerin yardımcısı” diye söz edildiğini görmek de mümkün.

Yunanlılara göre Hermes, Zeus ile su perisi Maia’nın oğluydu ve Arcadia’daki Cyllene Dağı’nda doğdu. Yine bu inanca göre Olimpos’un 12 tanrısından biri olan Hermes, çobanlar tanrısı Pan ile Achilles komutasında savaşan askerlerin lideri Eudoros’un babasıydı. Yunan mitolojisinde Hermes’e bir eş verilmese de Pan’ın annesi olarak Dryope ismini görebiliyoruz. Dryope’un Pan’dan yarı insan ve yarı keçi şeklinden dolayı korktuğu dahi söylenir. Tanrının Aphrodite ile de bir ilişkisi oldu ve bunun sonucunda Aphroditus veya Hermaphroditus olarak bilinen çift cinsiyetli bir tanrı dünyaya geldi.
Hırsızların Tanrısı Hermes: Hilekâr ve Merhametli
Usta hırsız Hermes, tüm tanrılar arasında en kurnazı ve en bilmişiydi. Öyle ki bu şöhretini henüz bir günlük dahi değilken kazandı.
“Doğdu bebek gün ağarırken,
Apollo’nun sürüleriniyse
Çaldı gece çökerken”
(Hamilton 34).
Bebek Hermes, beşiğinden gizlice çıktı ve kardeşi Apollo‘nun 50 sığırlık sürüsünü çaldı. Takip edilmesi zor olsun diye de ağaçtan yapılmış kunduraları aldı ve toynak izlerini bunlarla ters yöne çevirdi. İşte bu zekice hareketi, Hermes’in hırsızlar tanrısı olarak anılmasını sağlayan ilk büyük adımdı. Hermes’in çaldığı tek şey Apollo’nun sığırları değildi. Poseidon’ın üç dişli mızrağını, Artemis’in oklarını ve Aphrodite’nin kemerini de çaldı.

Karıştığı ilk hırsızlığın ardından dünyadaki ilk liri, bir kaplumağa kabuğundan ustalıkla yarattı. Zeus, genç tanrının bu muzipliklerinden oldukça etkilenmiş olacak ki sonrasında Hermes’e Olimpos’un 12 tanrısından biri olma şansını bahşetti.
Özellikle Zeus’un müjdeci ulağı Hermes, birçok mitolojik hikâyede karşımıza çıkıyor; ancak bir olay var ki çoğu kişi hırsızların tanrısını onunla tanıdı: Zeus’un emriyle Io’yu kurtarmak için 100 gözlü canavar Argos‘u öldürmesi. Hermes’in kurtardığı tek kişi Hera’nın hizmetindeki fâni Io değildi. Tanrı, bir kazanda dev ikizler Otus ile Ephialtes tarafından tüm sene boyunca tutsak edilen Ares’i de kurtardı.
En ünlü görevlerinden birisi, yeraltı dünyasındaki Styx Nehri‘ne giden ruhlara liderlik etmekti. Burada ölü ruhlar, Styx üzerinden Hades’e kayıkçı Charon tarafından taşınıyordu. Ruhlara rehberlik eden Hermes, Hades ve Persephone dışında herhangi bir yaptırımla karşılaşmadan yeraltı dünyasını terk edebilen tek kişiydi.
Hermes, mitolojik aşk hikâyelerinden birisi olan Orpheus ve Eurydice‘da da bu rolüyle ortaya çıkıyor. Eurydice kocasıyla bir gününü dünyada geçirebilme şansını yakalayınca onu yeraltı dünyasına tekrar götüren kişi Hermes olmuştu.

Hilekâr tanrı, Homer’ın İlyada destanında da anlatılıyor. Hermes, yenik düşmüş oğlu Hector’un bedenini geri almakta Truva Kralı Priam’a yardım etmesine rağmen Truva Savaşı’nda Ahayalıları destekliyordu. Destan boyunca Homer, tanrıyı “Rehber Hermes”, “Argos’un katili” ve “Merhametli Hermes” olarak nitelendiriyor.
Hermes, aynı zamanda Ithaca’ya olan uzun yolculuğunda Odise‘ye Kirke’nin sihrine karşı korunması için bir antidot verdi. Yardımcı olduğu bir diğer kahraman ise Perseus‘tu. Tanrı, Perseus’a kırılmaz bir sert kılıç verdi ve onu Medusa’nın yerini ortaya çıkarması için tek gözlü üç deniz tanrıçası Greae’ye kadar götürdü.
Antik Yunan’da Yeri ve Sembolleri
Atina, tanrılara ibadet edilen en eski yerleşim yerlerinden birisiydi hatta burada genç erkek çocukları için her yıl Hermaea Festivali düzenlenirdi. Bu festivalin asıl amacı, Hermes’i sporun ve Antik Yunan okullarında yer alan jimnastiğin koruyucusu olarak onurlandırmaktı. Tanrı, Antik Yunan’ın neredeyse her yerinde onurlandırıldı ancak Cyllene Dağı’ndaki Peloponnese bölgesi ile Megalopolis, Corinth ve Argos kentleri tanrının çok daha büyük bir coşkuyla karşılandığı yerlerdi.
Hermes; ateşin, alfabenin ve beştaş olarak bildiğimiz oyunun yaratcısı olarak da görüldü. Bu yüzden zaman içerisinde şans ve para tanrısı rolüyle kumarbazların gözdesi ve taptığı bir güç hâline geldi. Sembolü olan kaplumağa kabuğundan yaptığı lir sayesinde müzik aletlerinin tanrısı olarak bile anıldı.

Hermes’in belki de eserlerde en çok karşılaşılan ve adından söz edilen sembolü, talaria adındaki kanatlı sandaletleridir. Bu sandaletler, tanrının bir kuş kadar hızlı uçabilmesi için Hephaestus tarafından demirle işlendi. Perseus, Medusa‘yı öldürmek için çıktığı yolculukta kısa süreliğine de olsa talariayı kullanmıştır.
Gezginlerin efendisi Hermes’in bir diğer sembolü, hermae yani taştan bir ayaktı. Yol kenarlarına dikilir, gezginlere rehber olur ve yanından geçen kişilere şans getirirdi. Hermae, çoğunlukla bölge sınırlarına konulur ve Hermes’in tanrılar ile insanlık arasında kurduğu köprüye, edindiği elçilik görevine işaret ederdi. Hermes şerefine dikilen tek şey hermae değildi. Antik Yunan halkı, kapılarının önüne Hermes’in bulunduğu mermerden yapılmış küçük dikili taşlar koyardı. Yunanlılar, Hermes’in bu sayede evlerini hırsızlardan ve haydutlardan koruduğuna inanırdı.
Diplomatik becerileri, dilin ve hitabet sanatının lideri olarak bilinmesini sağladı. Hatta günümüzdeki metin tercüme çalışmaları hermeneutics, ismini Hermes’ten almıştır.
Kaynakça
Cartwright, Mark. “Hermes”. World History Encyclopedia, 28 Ağustos 2019, https://www.worldhistory.org/Hermes/. 16 Ağustos 2022 tarihinde erişildi.
Hamilton, Edith. “Hermes (Mercury)”. Mythology, 1998, s. 34, Little, Brown and Company, New York.
“Hermes”. Greek Gods and Goddesses, 19 Eylül 2014, https://greekgodsandgoddesses.net/gods/hermes/. 16 Ağustos 2022 tarihinde erişildi.