Hayatın ağırlığı bazen omuzlarda fazla hissedilir. Geçmişin hatıraları, geleceğe dair belirsizlikler ve beklentiler zihnimizi ağırlaştıran bir yük haline gelebilir. Tüm bunlar insanın ruhunda bir baskı oluşturur. İşte “liberosis” tam da bu noktada devreye girer. İngilizcede resmi bir kelime olarak yer almayan ancak derin bir anlam barındıran bu terim, içten içe arzuladığımız hafiflik hissini sembolize eder.
Bu terim ilk olarak John Koenig ile birlikte ortaya çıkmış ve Obscure Sorrows sözlüğünde yer almıştır. Her gün özgürlüğümüzden daha fazla mahrum bırakılıyor ve daha fazla sorumluluk yükleniyoruz. Siz de aniden tüm kaygılarınızı bırakıp özgürlüğün hafifliğini hissetmek istemez misiniz?
“Bir şeyleri daha az önemseme arzusu, hayatın tutuşunu gevşetme, birkaç adımda arkanıza bakmayı bırakma, birinin sizden kopacağı korkusudur.”
-John Koenig
Liberosis Nedir?

İnsanların giderek daha fazla kaygı duyduğu modern dünyada, önemli bir kavram haline gelen liberosis; hayatı daha hafif yaşamak, olaylara daha az önem vermek ve yüklerinden arınma arzusunu tanımlar. Çocukken sahip olduğu kaygısız ruh halini, olayları daha az ciddiye almayı ve her anın tadını çıkarmayı özleyen pek çok insan için liberosis, bir tür duygusal özgürlük arayışıdır. Bir umursamazlık halinden çok hayatın akışına güvenmeyi ve her şeyi kontrol edemeyeceğimizi kabullenmekten bahseder. Günümüzün karmaşık dünyasında, zihnimizi sürekli meşgul eden düşüncelerden sıyrılmak ve daha hafif bir zihinle yaşamak, liberosisin ruhunu oluşturmaktadır.
Neden Çok Önemsiyoruz?

Neden içtiğimiz kahvenin tadını bile hatırlayamadan bittiğini fark ediyoruz? Neden günün birçok saatini geçmiş veya geleceği düşünerek geçiriyoruz? Zihin çözüm yolu düşünerek sorunlarla mücadele etmeye çalışır. Ancak her sorunu çözmeye çalışmak yerine akışa bırakmak, bazen en doğru çözümdür. Hayat, sürekli bir kontrol çabası içinde değil, anın içinde gerçekten var olabildiğimizde daha anlamlı hale gelir. Belki de kahvemizin tadını hatırlayamadan bitirmemizin sebebi, onu içmek yerine düşüncelerimizi yudumlamamızdır.
Çözüm ne olabilir? Neyi, neden bu kadar önemsediğimizi sorgulamak ve bazı şeyleri akışına bırakabilmeyi öğrenmek. Hayatta her şey mükemmel olmak zorunda değildir. Bazen eksiklikler ve belirsizlikler, sürecin bir parçasıdır. Küçük şeyleri olduğundan büyük görmek yerine, enerjimizi gerçekten değerli olanlara yönlendirebiliriz. Çünkü bazı şeyleri fazla önemsersek, yaşamın özünü kaybetmemiz kaçınılmaz olur.
Liberosis Duygunuzu Nasıl Besleyebilirsiniz?

Liberosis duygusunu beslemek için öncelikle mükemmeliyetçilikten uzak durmak ve hata yapmaya izin vermek gerekir. Geçmişin pişmanlıkları veya geleceğin kaygıları yerine anı yaşamak, zihni hafifletir. Küçük şeyleri dert etmek yerine büyük resme odaklanarak hayatı daha akışına bırakmak, gereksiz endişelerden kurtulmamıza yardımcı olur. Her şeyi kontrol edemeyeceğimizi kabul etmek ve olayları olduğu gibi karşılamak, içsel huzurumuzu artırır. Sahip olduklarımızın ya da başkalarının onayının mutluluğumuzu belirlemesine izin vermemek ise özgürleşmemizi sağlar. Kendimize zaman ayırmak ve bize iyi geleni yapmak bu hafifleme hissini güçlendirebilir. Günlük yaşamda bu farkındalıkları artırarak, liberosis duygusunu daha fazla hissedebiliriz.
Liberosis, zaman zaman hepimizin içinde filizlenen bir duygu olabilir. Hayatı daha hafif yaşamak ve gereksiz endişelerden sıyrılmak için kendimize bu özgürlüğü tanımak, ruhsal dengeyi yakalamanın belki de en güzel yollarından biridir.
Kaynakça
Gönen, Begüm.”Liberosis Nedir?”. Mona Psikoloji, URL . 08.03.2025
”Liberosis Nedir? Liberosis Tanımı”. The Practical Psych. URL . 26.03.2025
”Liberosis”. the dictionary of obscure sorrows. URL . 26.03.2025
Kapak görseli: news.harvard.edu