Her Gencin 18 Yaşına Gelmeden Okuması Gereken 10 Klasik Roman

spot_img

Okumak bambaşka dünyalara açılan bir yoldur; bu yol hiç hayal etmediğiniz sorunlara, zaferlere ve zorluklara karşı gözlerinizi açabilir ve sizleri uzak diyarlara götürebilir. Aynı zamanda kendinizi daha az yalnız hissetmenizi ve genel olarak dünyayla daha fazla bağlantı kurmanızı sağlayabilir, bunların yanı sıra klasik edebiyat okumak dil yeteneğinizi de geliştirir. Bu listede yer verdiğimiz klasik kitapların olay örgüleri genellikle temel insan ve toplum sorunları, düşünceleri ve duyguları etrafında dönmektedir. Tüm gençlerin 18 yaşına gelmeden önce okuması gereken başlangıç niteliğindeki 10 klasik romanı içeren bir kitap listesini sizler için hazırladık, keyifli okumalar!

 

İnsancıklar

Büyük Rus yazar Dostoyevski’nin dünya edebiyatına ilk armağanı olan roman, yaşlı bir memur Makar Devushkin ve uzak akrabası genç terzi Varvara Dobroselova arasındaki sıcak dostluğu karakterlerin birbirlerine gönderdikleri mektuplarla anlatır. Hikaye, özgüven eksikliği ile mücadele eden fakir insanlara odaklanır; onların sefaleti, içsel özgürlüklerinin kaybolmasına, sosyal otoritelere bağımlı olmalarına ve bireyselliklerinin yok olmasına yol açar. Dostoyevski yoksulluk ve bağımlılığın, içsel ve dışsal ıstırabı birleştiren, benlik saygısının sapması ve deformasyonu ile nasıl ayrılmaz bir şekilde hizalandığını gösterir.

 

 

Kamelyalı Kadın

Ünlü Fransız yazar Alexandre Dumas’nın gayrimeşru oğlu Alexandre Dumas Fils tarafından yazılan bu kitap yazarın bir hayat kadını Marie Duplessis ile yaşadığı kısa ve trajik aşk hikayesini konu alan yarı otobiyografik bir romandır. Kitap, ismini başkarakter Marguerite’in la dame aux camélias (Fransızca “kamelyaların hanımı”) takma adından alır. Kamelyalı Kadın’da 19.yüzyıl ortalarındaki Fransız toplumunun ahlak anlayışı gerçekçi bir dille yansıtılır. Roman yayımlandığı yıl olan 1848’den bu yana pek çok kez sahneye uyarlanmıştır.

 

 

 

Yüzbaşının Kızı

Alexander Puşkin’in bu kısa romanı, Kazakların Rus İmparatoriçesi’ne karşı ayaklandığı Büyük Catherine döneminde geçer. Bir asilzade olan Pyotr Grinyov’un hatırası olarak sunulan Yüzbaşının Kızı, genç ve acemi bir subay olarak Grinyov’un St. Petersburg’dan uzak güney Rusya’da hizmet etmek üzere nasıl gönderildiğini anlatır. Aynı anda hem bir peri masalı hem de heyecan verici bir tarihi roman olan bu benzersiz eser, aşk ve görevin felaketle yüzleşmek için cesaret ve şansı nasıl çağırabileceğinin zamansız, evrensel ve çok kazanan bir hikayesidir.

 

Beyaz Zambaklar Ülkesinde

Rus rahip ve sosyal aktivist Grigory Petrov, Beyaz Zambaklar Ülkesinde adlı eserinde, 20’nci yüzyılın başında Finlandiya’nın Rusya’ya karşı verdiği bağımsızlık mücadelesini tüm yönleriyle ele alır. Vatan bilincinin oluşması ve toplumsal gelişim için önemli bir kılavuz niteliği taşıyan kitap; bataklık bir bölgenin, üzerinde beyaz zambakların açtığı güzel bir alana dönüştürülmesini hem gerçek hem de sembolik yönüyle anlatıyor. Uzun yıllar çeşitli ülkelerin egemenliğinde yaşamış bir toplumun kalkınmasını konu edinen roman Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün de başucu kitaplarındandır.

 

 

Açlık

Norveçli yazar Knut Hamsun’un kişiliğini ve ününü oluşturan romanı Açlık, ünlü bir yazar olma sevdasıyla yanıp tutuşurken bir yanda da açlık ve yoksullukla ve bunların sonucu olarak neredeyse deliliğe düşüşle pençeleşen bir gencin mücadelesini anlatır. Nobel Edebiyat Ödüllü Hamsun’un 1890 tarihli yarı otobiyografik eseri Norveç’in başkenti Kristiania’da (şimdiki adı Oslo) geçmektedir.

 

 

 

 

Yaşlı Adam ve Deniz

Amerikalı yazar Ernest Hemingway, 1952’de yayınladığı kısa romanında yaşlı bir Kübalı balıkçının açık denizde Gulf Stream’e kapılmış olarak dev bir kılıçbalığıyla olan can yakıcı mücadelesini son derece sade ve kuvvetli kelimelerle anlatır. Bu hikâyesiyle Hemingway, yenilgiye karşı cesaret, kayba karşı şahsi başarı temasını kendine has modern üslubuyla yeni baştan heykelleştirmiştir. Yaşlı Adam ve Deniz, Pulitzer Kurgu Ödülü’ne layık görüldü ve Nobel Komitesi tarafından 1954’te Hemingway’e Nobel Edebiyat Ödülü verilmesine katkıda bulundu.

 

 

 

Refet

Türk edebiyatının ilk kadın romancısı Fatma Aliye Topuz, döneminde büyük bir cesaret ve direniş sergileyerek kalemi elinden bırakmamış, kendinden sonra gelen kadın edebiyatçıları da yazılarıyla desteklemiştir. Fatma Aliye’nin Refet romanı, çocukluktan genç kadınlığa değin elindeki tek sermayesi aklı olan yoksul bir genç kızın öğretmen okulundan mezun olarak tek başına ayakları üzerinde durma hikâyesini konu alır. Aynı zamanda Türk edebiyatının ilk kadın öğretmen başkarakteri Refet farklı kadınlıkları, sınıflar arası kadın dayanışması ve kadınların gündelik yaşamlarını oldukça yalın bir biçimde anlatır.

 

 

 

Acımak

Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının usta yazarlarından Reşat Nuri’nin bu kısa romanına adını veren ‘acımak’ duygusu aynı zamanda romanın tematik yapısının da merkezinde yer alır. Romanın başkarakteri Zehra, erken çocukluk dönemlerinde gördüğü olumsuz muameleler nedeniyle  acımı duygusunu yitirmiş bir öğretmendir. Karakter, babasınının vefatının ardından günlüğünü okuyacak ve gerçeklerle yüzleşir. Yazar, genel anlamda; biri mantığıyla, diğeri duygularıyla hareket eden iki kahramanı hareket noktası alarak insanın duygu ve mantığıyla dengeli bir varlık olması gerektiği tezini işlemiştir.

 

 

Kiralık Konak

Milli Edebiyat Dönemi’nin en parlak yazarlarından Yakup Kadri Karaosmanoğlu ilk romanı Kiralık Konak’ta Osmanlı’nın çöküş çanlarının sesi işitilirken kuşaklar arasında farklılaşan değer yargılarının, yaşam biçimlerinin çatışmasını gözler önüne serer. Batılaşmayı ve getirdiği kültürel çatışmayı aynı evde yaşayan üç farklı karakter  üzerinden anlatan roman, aynı zamanda mekânlara vurgu yaparak yaşanılan tarihsel süreçlere göndermeler yapar.

 

 

 

Sinekli Bakkal

Türk yazar, siyasetçi ve akademisyen Halide Edip’in olgunluk dönemi eserlerinden olan Sinekli Bakkal’da II. Abdülhamit Dönemi’nin çeşitli siyasi olaylarına göndermeler yapılmakta ve toplumsal şartlar romanda belirleyici bir rol üstlenmektedir. Diğer romanlarında da görülebileceği gibi kadın karakterleri romanlarının başkişisi yapan Adıvar, bu romanında da Rabia isimli bir karakter etrafında düğümlenen pek çok olaya yer verir. Yazar bir bakıma bireysel ve toplumsal sorunları döneminin siyasi atmosferiyle sunmuştur. Roman döneminin İstanbul’unu, fakir kenar mahallesi, zengin konakları ve saray çevresiyle her zümreden insana yer vererek anlatır.

 

 

Kaynaklar

  • Koç, O. (2013) “Tartışmaların Ortasında Bir Roman: Sinekli Bakkal” Türk Dili Dergisi Erişim Tarihi: 21 Haziran 2021
  • iletisim.com.tr
  • iskultur.com.tr
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.