Spike Jonze‘un 2013 yapımı filmi Her, günümüz sinemasının en etkileyici aşk anlatılarından birine dönüşmüştür. Yapay zekâ ile insana özgü duygular arasındaki çizgileri sorgulayan bu film, izleyicileri hem etkileyici hem de sarsıcı bir serüvene yönlendiriyor. Eğer Her sonrasında hâlâ dijital çağda aşkın çeşitli yönlerini keşfetmekte olan filmler arıyorsanız, işte size teknolojinin kalbimize nasıl dokunabileceğini anlatan 10 film.
1. Ex Machina (2014)

Bir yazılım mühendisi, gözlerden uzak bir laboratuvarda insansı bir yapay zekâ ile etkileşime girdiği bu yapımda, insan ve makine arasındaki sınırlar sorgulanıyor. İzleyicide hem merak hem de huzursuzluk hissi uyandıran film, yapay zekânın ne kadar “insan” olabileceği, duyguların gerçekten hissedilip hissedilemeyeceği ve güç dinamiklerinin bu süreçte nasıl devreye girdiği üzerine yoğunlaşıyor. Minimalist ortamlar ve derin diyaloglar, filmi adeta felsefi bir tartışmanın alanı haline getiriyor.
2. Artificial Intelligence (2001)

Steven Spielberg‘in yönettiği bu yapım, sevgiyi hissedebilen bir çocuk robotun masalsı hikâyesini gözler önüne seriyor. Robotun, kendisini kabul etmeyen bireyler karşısındaki yalnızlığı ve sevgi arayışı, izleyicilere derin bir empati duygusu kazandırıyor. Bilim kurgu unsurlarıyla zenginleştirilen bu yolculuk, teknolojinin biçimlendirdiği bir dünyada insana ait duyguların değerini öne çıkarıyor. Film, hem duygusal hem de düşündürücü bir yapıya sahip.
3. Blade Runner 2049 (2017)

Görsel açıdan etkileyici olan bu film, karanlık ve melankolik bir gelecekte kimlik, hafıza ve gerçeklik gibi temel kavramlara odaklanıyor. Ana karakterin hologram sevgilisiyle olan ilişkisi, insan ve yapay varlık arasındaki duygusal bağların ne ölçüde gerçek olabileceği üzerine düşündürüyor. Yoğun atmosferi, uzun çekimleri ve felsefi tartışmaları ile film, izleyiciye sadece bir bilim kurgu sunmakla kalmıyor; aynı zamanda varoluşsal bir deneyim yaşatıyor. Aşkın sanal ve gerçek boyutları birbirine karışıyor.
4. The Machine (2013)

Bağımsız bir İngiliz yapımı olan bu film, askeri amaçlarla geliştirilen insansı bir yapay zekânın “insan gibi olma” serüvenini anlatıyor. Yapay zekâ, yaratıcısıyla bir bağ kurmaya başladığında etik sınırlar ve insana dair değerler gündeme geliyor. Düşük bütçesine rağmen karanlık atmosferi ve güçlü temalarıyla öne çıkan film, teknolojik gelişmelerin askeri kontrol ile birleştiğinde nasıl tehlikeli ama aynı zamanda insani potansiyeller sunduğunu gösteriyor.
5. Zoe (2018)

Yakın bir gelecekte geçen bu romantik bilim kurgu, insanların “tasarlanmış” partnerlerle ilişki kurabildiği bir dünyayı tasvir ediyor. Bir bilim insanı ile yapay zekâ üzerine deneyler yapan başka bir karakter arasındaki ilişki, aşkın doğası ve duyguların gerçekten saf olup olamayacağına dair sorular ortaya koyuyor. Huzurlu ve melankolik atmosferiyle film, aşkı teknoloji aracılığıyla değil, onun üzerinden daha insani bir biçimde inceliyor. Bu yönüyle, Her filmindeki duygusal atmosfere oldukça benziyor.
6. Marjorie Prime (2017)

Bu film, kaybettikleri sevdikleriyle yapay zekâ hologramları aracılığıyla bağlantı kuran bir ailenin hikâyesini anlatan bir tiyatro uyarlamasıdır. Yaşlı bir kadının, kocasının yapay versiyonu ile iletişim kurarak geçmişini yeniden gözden geçirmesi; hafıza, kimlik ve yas temaları üzerine derin bir sorgulama sunuyor. Filmin yavaş temposu ve diyalog odaklı yapısı, izleyiciyi ilişkilerin ne kadarının anılara, ne kadarının gerçek deneyimlere dayandığı konusunda düşünmeye itiyor.
7. Perfect Sense (2011)

Distopik bir salgın sırasında insanların duyularını birer birer kaybettiği bir ortamda, bir şef ile bir bilim insanı arasında gelişen aşk hikâyesi anlatılmaktadır. Duyuların kaybolması, yaşam ve aşkın nasıl dönüştüğünü derinlemesine gözler önüne seriyor. Film teknolojiye değil; daha çok aşkı, insan varoluşunun kırılganlığı üzerinden ele alıyor. Melankolik, duygusal ve şiirsel atmosferiyle izleyiciye, aşkın en temel insani deneyimlerin ötesinde bir güç olup olmadığını düşündürüyor.
8. Anon (2018)

Mahremiyetin neredeyse tamamen yok olduğu bir gelecekte geçen bu yapım, bir dedektifin kimliğini gizli tutabilen esrarengiz bir kadınla karşılaşması etrafında şekilleniyor. Gözetim çağında aşk, güven ve bireysellik temaları öne çıkıyor. Daha soğuk ve polisiye ögelerle dolu olan film, teknolojinin ilişkileri nasıl dönüştürdüğünü gösterme anlamında Her ile benzerlik taşıyor. Modern toplumun “görünürlük” ve “denetim” takıntılarını da ele alıyor.
9. Eternal Sunshine of the Spotless Mind (2004)

Bir çiftin, yaşadıkları ayrılığın acısından kurtulmak için hafızalarını silme yolculuğunu konu alan film, aşk ve unutma üzerine şiirsel bir sorgulama sunuyor. Teknoloji burada aşkı doğrudan etkilemiyor; ancak anıları silerek ilişkiyi yeniden tanımlıyor. Görsel açıdan yenilikçi ve duygusal yoğunluğa sahip olan film, unutmanın mı yoksa hatırlamanın mı daha acı verici olduğunu sorgularken aşkın özünü tartışmaya açıyor.
10. The Congress (2013)

Gerçek ile sanalın iç içe geçtiği ve kimliklerin dijital ortamda yeniden üretildiği bir geleceği konu alan film, hem deneysel hem de duygusal bir yapıya sahiptir. Bir aktrisin kendi dijital kopyasının oluşturulmasıyla başlayan hikâye, aşk, kimlik ve teknoloji arasındaki ilişkileri sürreal bir görsel evrende aktarıyor. Animasyon ile gerçek çekimi harmanlayan yapısı, izleyiciye özgün bir deneyim sunuyor. Film, yapay varoluşun insan ruhu üzerindeki etkisine dair cesur sorular yöneltiyor.
Kaynakça
- Dai, Yongde. “Deconstructing Ex Machina (2014): A Feminist-Psychoanalytic Exploration of Female Artificial Intelligences.” Frontiers in Communication, 28 Şubat 2024, Web. Erişim Tarihi: 15 Eylül 2025
- “An Examination of Themes of Consciousness and Humanity in Ex Machina.” CinemStudies (blog), 9 Ekim 2020. Web. Erişim Tarihi: 15 Eylül 2025
- Metacritic. “Zoe – Critic Reviews.” 27 Nisan 2018 vs. Various Reviews. Web. Erişim Tarihi: 15 Eylül 2025
- Scott, A. O. “Zoe Movie Review & Film Summary (2018).” RogerEbert.com, 20 Temmuz 2018, Web. Erişim Tarihi: 15 Eylül 2025
- YourFilmProfessor. “Ex Machina: AI Representations Informing the Human Condition.” 10 Ekim 2024. Web. Erişim Tarihi: 15 Eylül 2025


