Meksika’nın en önemli sanatçılarından biri olan Frida Kahlo, sürrealist sanatıyla 20. yüzyılda adını dünyaya duyurmuştur. Küçük yaşlardan itibaren sağlık sorunları yaşamış ve tablolarında kendi hayatından anları ve acılarını en yalın şeklinde tasvir etmiştir. Tablolarında çoğunlukla fiziksel ve duygusal acı, kimlik ve ölüm gibi temaları işler. Sanatını, hayatındaki zorluklara rağmen kendine bir güç ve umut olarak görmüştür. Hayatta en büyük arzusu ise eşi Rivera ile bir çocuk sahibi olmaktır. 1932 yılında ikinci kez düşük yaptığında ise yaşadığı acıyı ve hayal kırıklığını Henry Ford Hospital isimli tablosuna yansıtmıştır.
Frida Kahlo

1907 yılında Meksika’da dünyaya gelen Kahlo, çocukluğundan beri sağlık sorunlarıyla uğraşmak zorunda kalmıştır. Hayatı boyunca devam edecek hastalık süreci daha 6 yaşındayken geçirdiği çocuk felci ile başlamıştır. İyileşmesi, sağ bacağının gelişmemesine mal olmuş ve bunu saklamak için hayatı boyunca uzun etekler giymiştir.
Daha 15 yaşındayken Meksika’da bulunan Ulusal Hazırlık Okulu‘na girmiştir. Cesur ve açık sözlü olmasıyla okuldaki öğrenciler arasında popülerleşen Kahlo, yakın gelecekte eşi olacak Diego Rivera ile de ilk kez orada tanışmıştır. Rivera ise o zamanlar çoktan bilinen bir ressamdır. Kahlo, okula devam ederken kendisiyle benzer politik düşüncelere sahip insanlar ile arkadaşlık etmiştir.
1925 yılında, romantik bir ilişki içerisinde olduğu Alejandro Gomez Arias ile bir otobüs kazasının ortasında kalmıştır. Çelik bir tırabzanın kalçasından girip vücudunun diğer tarafından çıkması sonucu ağır şekilde yaralanır. Omurgasında ve leğen kemiğinde ciddi kırıklara sebep olan kaza yüzünden yüksek derecede ağrılara maruz kalmıştır. Yaşadığı kaza, hayatı boyunca devam edecek olan kronik ağrıların başlangıcı ve çocuk sahibi olamamasının nedeni olur. Uzun bir süre hastanede kaldıktan sonra eve döner fakat hareketini engelleyen alçılardan dolayı yatağa mahkum olur. Çok sayıda operasyon geçirmek zorunda kalan Kahlo, her seferinde daha fazla fiziksel acıya maruz kalır. Yatağında geçirdiği zamanı ilk portresini bitirmek için kullanır ve ilerleyen yıllardaki tablolarını da yatağında yatarken yapmaya devam eder.
1928 yılında, Kahlo odasından çıkabilecek kadar iyileşmiştir. Diego Rivera ile tekrar görüşmeye başlamış ve ondan eserleri hakkında yorum yapmasını istemiştir. Kısa süre sonra romantik bir ilişkiye başlayan ikili, bir sene sonra evlenmiştir. Alışılmış bir evlilik sürdürmeyen çift ayrı evlerle yaşamaya başlar. Rivera’nın romantik ilişkileri Kahlo’yu daha zor bir duruma sokmuştur. Diğer taraftan da geçirdiği kaza çocuk sahibi olmasını engellediği için çok sayıda düşük yaşar.
Henry Ford Hospital Tablosunun Ortaya Çıkış Hikayesi

Frida Kahlo, yaşadığı kronik ağrıları ve geçirdiği operasyonları tablo haline getirmiştir ve bu tablolardan biri de 1944 yılında yaptığı The Broken Column tablosudur. Kahlo temasını sıklıkla tablolarında kullanmıştır. Yaşadığı birçok düşük sebebiyle anne olamayan sanatçı acısını hayatı boyunca kendisine umut olan sanatıyla göstermek istemiştir. 1932 yılında yaptığı Henry Ford Hospital tablosunda da kısa zaman önce kaybettiği bebeğini ve hastane yatağında hissettiği çaresizliği en yalın haliyle resmetmiştir. Hamile kalmakta zorlanan ve birçok kez düşük yapan sanatçının travmasını ve acısını bir metal levha üzerine yansıttığı bir tablodur. Tablo The Dolores Olmedo müzesinde sergilenmektedir.
Tabloda Kahlo’nun bir hastane yatağında yattığı görülmektedir. Tablonun adı da hastanenin adından gelmektedir. Çıplak bir şekilde kanlar içinde yatan kadının yüzünde yaşadığı kayıp sonucu üzüntüsünü temsil eden bir damla göz yaşı görülür. Kadın bedenine 6 tane uçan cisim kırmızı iplerle bağlanmıştır. Bunlar bir erkek cenin, salyangoz, leğen kemiği, orkide, makine ve pembe bir alçıdır.
Her bir cisim, Kahlo’nun yaşadığı acıya ve bebeğini kaybetmesine neden olan kendi hayatından ilham aldığı sembollerdir. Erkek cenin, umutsuzca Rivera ile sahip olmayı arzuladığı oğlunun tasviridir. Salyangoz düşük sürecinin ve üstünde uygulanan işlemlerin yavaşlığını temsil eder. Sağ altta görünen leğen kemiği, geçirdiği otobüs kazası sebebiyle kırılan kendi leğen kemiğini temsil ederken aynı zamanda çocuk sahibi olamamasının en büyük sebebidir. Mor orkide, zorunlu kürtajdan sonra kocası Rivera tarafından bir hediyedir. Ayrıca aralarındaki duygusal ve özelikle cinsel ilişkiyi simgelediği düşünülür. Sol altta görünen makine düşükten sonra ölü bebeği aldırmak için Kahlo’nun bedeninin üzerinde kullanılan makineleri temsil eder. Son olarak cenin resminin yanındaki pembe alçı ise bir kadının iç organlarını tasvir eder fakat ayrıca sanatçının omurgasındaki, yine otobüs kazası sebebiyle oluşan, kırıkların sembolüdür.
Yatağın hastanede değil de dışarda kurak bir yerde olması, Kahlo’nun süreç boyunca hissettiği yalnızlığı ve çaresizliği anlatır. Sanatçı, bebeğini kaybettikten sonra kendi bedenine uzak hisseder. Bulunduğu yerden uzakta görünen binalarsa eşine karşı hissettiği uzaklığın ve kırgınlığın sembolüdür.
Tabloda Gizlenen Acı ve Kayıp

Kahlo’nun tablosuna yansıttığı çaresizliği ve acısı, doktorunun ikinci hamileliğinin sağlıklı geçeceğini ve bu kez bebeğini kaybetmeyeceğini söylemesinden kaynaklanır. İlk bebeğini kaybettikten sonra 1932 yılında ikinci kez hamile olduğunu öğrenen sanatçı doktora gidip çocuğu aldırmak istediğini söyler. Bunun sebebi, hayatı boyunca sağlıklı bir bebek dünyaya getiremeyeceğini düşünmesidir. Aslında çocuğunu kaybetmeye hazırdır. Sağlık sorunlarını kabul etmiştir. Fakat doktorun verdiği ilaç düşük yapmasına yardımcı olmayınca doktor endişeli anne adayını bu sefer bebeğinin doğacağı konusunda ikna eder. Kahlo bu küçük umut parçasına tutunur çünkü çocuk sahibi olmak kendisinin en büyük hayalidir.
Umutlarına rağmen bir ay sonra ağır bir şekilde kanaması başlar ve bebeğini kaybeder. Hayatı boyunca birçok düşük yaşamış ve birçok kez hamilelik ilerlemeden bebeği aldırmış olmasına rağmen, Kahlo’ya en çok duygusal ve fiziksel zarar veren olay ikinci kez bebeğini kaybettiği andır. 1932 yılında yaşadığı düşük sonrası kürtaj olması gereken Kahlo, işlemden birkaç gün sonra ölü bebeğini görmeyi talep eder böylece kucağına alamadığı bebeğini tablosunda yaşatabilecektir. Fakat talebi hastane tarafından reddedilir. Tablodaki erkek ceninini ise kocası Rivera’nın tasviri ve x-ray görüntüleri üzerine çizmiştir. Bu tabloyu kendini acısından uzaklaştırmak ve yasını yansıtmak için çizer.
Hayatı boyunca devam eden kronik acıların yanında, yaşadığı hamilelikler ve düşükler de Kahlo’ya büyük derecede acı çektirmiştir. Bu eserinde de kaybettiği kan miktarı ve kürtajın getirdiği acıyı yansıtmaktadır. Fakat tabloda sadece fiziksel olarak değil duygusal olarak da çıplaklığını resmetmiştir. Umutsuz bir şekilde çocuk sahibi olmayı beklerken hamileliğinin daha üçüncü ayında bebeğini kaybetmesi üzerinde duygusal bir çöküş yaşar. Tablo sanatçının ölen bebeğin arkasından tuttuğu sessiz yası yansıtırken aynı zamanda çocuk sahibi olamamanın ve eşiyle hayal ettiği gibi güzel bir aile kuramamanın getirdiği yetersizlik duygusunu da içinde barındırır. Diğer yandan, Kahlo kendi bedeninden ve çevresindeki insanlardan uzaklaşmasını ifade ederken aynı zamanda hissettiği yalnızlığı da başarılı bir şekilde tek bir tabloda toplar. Bu çaresiz halini resmederek kendi kişisel alanını açığa çıkarır Frida Kahlo. Hayatın içinden bir kesit gösterir. Her kadının yaşayabileceği hayatın içinden bir acıyı resmeder.
Kahlo, tablolarında çoğunlukla kendi portresini çizer. Hayatından parçaları, acısını, çaresizliğini, sıkıntılarını yansıtır eserlerine. Henry Ford Hospital tablosu da hayatının gerçekliğini, travmasını ve en savunmasız halini yansıttığı ilk tablosudur. Bu tablodan sonra da her zaman kendi hayatından ilham alarak sanatına devam eder. Kahlo yaşadığı büyük acılara rağmen sanatıyla güç bulmuştur. “Yaratmayı kendine tutku edinmiştir, anne olarak olmasa da bir sanatçı olarak” (DiGiovanni, Lee 8).
Frida Kahlo’nun Henry Ford Hospital Tablosundan Sonraki Hayatı

1934 yılında bir kez daha doğmadan bebeğini kaybeder. Rivera evlilikleri boyunca birçok kez Kahlo’yu aldatır fakat sanatçıya en çok acı veren ilişki eşinin, kız kardeşiyle olan ilişkisidir. İlişkilerini öğrendikten sonra eşinden ayrılmak istemese de bu ihanet üstüne uzun siyah saçlarını keser. 1935 yılında yaptığı A Few Small Nips tablosuna da bu olayı yansıtır.
1939 yılında Rivera ile boşanma kararı alır. Bir ayrılıp bir barışan çift yine uzun süre ayrı kalamaz ve bir yıl sonrasında tekrar evlenirler. İlk evliliklerinde olduğu gibi birbirlerinden uzaktırlar. Ayrı yaşamaya devam ederler ve başkalarıyla romantik ilişki kurarlar. Kahlo, artık sanatına daha çok yoğunlaşmıştır. New York ve Paris gibi şehirlerde tablolarını sergilemiştir.
1950 yılında sağlık durumu daha da kötüleşir ve tekrar yatağa mahkum olur. Yine de yaptığı resimlerde umut bulan Kahlo, sadece üç sene sonra ilk ve son kişisel sergisini açar. Sergisinin açılışını kaçırmak istemez bu yüzden ambulans ile yatağının içindeyken sergiye götürülür. Devam eden operasyonlardan ve kangren yüzünden bacağını kaybetmesinden dolayı depresif bir ruh haline bürünür ve intihar teşebbüsünde bulunur. Sergisinden bir sene sonra, 47 yaşında iken, hayata gözlerini yumar. Ölmeden önce günlüğüne yazdığı son cümle ise şöyledir:
“Umarım çıkış eğlencelidir ve bir daha geri dönmem.”
Kaynakça
DiGiovanni, Joan Fimbel, and Ronald R. Lee. “The art and suffering of Frida Kahlo 1907-1954.” Retrieved June 20 (1994): 2009.
Fontaine, Aria. “Frida Kahlo Henry Ford Hospital”. Creative Flair Blog. 28 Eylül 2024, Web. 16 Kasım 2024.
“Frida Kahlo Biography.” Frida Kahlo. Web. 15 Kasım 2024.
“Frida Kahlo – Paintings, Quotes & Art.” Biography. 17 Temmuz 2024, Web. 15 Kasım 2024.
Pérez Alonso, Leticia. “Frida Kahlo and the improper/unclean: Toward the condition of abjection.” Women’s Studies 43.4 (2014): 407-424.
Sharma, Mahima. “Looking at Henry Ford Hospital the Flying Bed by Frida Kahlo.” Simplykalaa. 26 Şubat 2024, Web. 16 Kasım 2024.
Kapak Görseli: blog.creativeflair.org