Healing fiction son zamanlarda yayın dünyasında çok sık duyduğumuz bir kavram. İyileştiren kurgu şeklinde birebir çeviri yapabileceğimiz bu kavramın çıkış noktası ise Kore Edebiyatı. Daha çok huzur veren kapak tasarımlarıyla öne çıkan ve sıradan karakterlerin gündelik mekânlarda geçen yaşamlarına felsefi bir açıdan yaklaşan bu kitaplar, dünya genelinde çok satanlar listelerinde mutlaka yer alıyor ve etkisi ülkemizde de kendini gösteriyor. Özellikle yirmilerinde ve otuzlarında kadın okuyucuların tercih ettiği kitapları ifade eden “healing fiction” kavramını inceleyerek, ülkemizde basılmış ve okuyucuların yorumlarıyla bu kategoriye dahil edilmiş 10 kitabı sizinle paylaştık. Keyifli okumalar!
Dünyada Healing Fiction

Geçenlerde, herkes gibi kapağına vurularak aldığım Hyunam-Dong Kitabevi‘ni okuyordum. Ülkemizde ilk baskısını 2024 Ocak ayında yapmış bu kitabı açıkçası büyük bir şaşkınlıkla okudum. Güney Kore‘de yaşanan bir hayatın bu kadar kendi hayatıma benzemesi beni oldukça şaşırttı. Her gün çevremdeki insanlarla konuştuğum konuların dünyanın başka bir köşesinde de bu kadar konuşulup tartışılıyor olması beni oldukça etkiledi.
Yaşamımızı nasıl anlamlandıracağımızı, çalışmaktaki amacımızı, iş ararken kaybettiğimiz öz güvenimizi sorgulayan bu kitap hakkında araştırma yaparken türünün “healing fiction/novel” ya da “k-healing” olarak adlandırıldığını ve kategorilize edildiğini gördüm. Tanımı araştırırken de bu tarz kitapların Güney Kore‘den başlayarak tüm dünyaya yayılan bir ünü olduğunu ve özellikle Japonya’da daha önce benzer tarzda çıkmış kitapların da popülerleşip tekrar pazara çıktığını öğrendim. Bu kategoriye ait kitapların bu kadar ilgimi çekmesinin temelinde dünyanın neresinde olursa olsun beni bu kadar iyi anlayan insanların varlığını hissetmenin ruha iyi gelen bir yanının olması yatıyor.
Güney Kore’de 2020 yılında basılan Rahatsız Market, kapağında huzur veren tanıdık mekânların olduğu kitapların çoğalmasında büyük rol oynadı. Rüya Dükkânı ve Gece Yarısı Kütüphanesi‘nin de etkisiyle karakterlerin kısıtlı mekânlarda bir araya gelip hayatı sorguladığı ve birbirlerine iyi geldikleri kitaplar hem üretimde hem satışta büyük bir ivme kazanmış oldu. Kapak tasarımlarının hoş ve güvenli alanlar olması, görselliğe önem veren paylaşım dünyasının da hoşuna gitti tabii. Ek olarak bu kitapların okuyucu yorumlarıyla desteklenmesiyle de türün örnekleri listelerde kendilerine en üstlerde yer bulmayı başardı.
Bu akımın Güney Kore’den çıkmış olması ise bence kesinlikle tesadüf değil. Çoğunlukla günümüz dünyasının tükenmiş insanlarını konu alan bu kitapların yazarları da genellikle Güney Kore gibi bir teknoloji devletinin üretim alanlarında çalışan insanlar oluyor. İntihar oranının çok yüksek olduğu Güney Kore’de insanlar hayatlarındaki amacı kaybetmiş durumda, tükenmişlik sendromunun kıyısında yaşıyorlar. Birçoğumuz bunun teşhisini dahi almasak da bizler de buna benzer hayatlar yaşıyoruz. Aynı gelişmişlikte olmasak bile bir koşuşturmacanın içinde, ne olduğunu bile anlayamadan bir şeylere yetişmeye çalışıyoruz. Bundan dolayı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de healing fiction kategorisindeki, bizlere iyi gelen, yaralarımızı saran ve bizi anlayan bu kitaplar giderek etkisini artıracak gibi duruyor.
Healing Fiction kitapların hem olumlu hem de olumsuz olan yönü ise kolay tüketilebilir olması. Sade kelime ve cümle seçimleriyle akıp giden bu kitapların sıkıntısı bir noktada edebi zevkimizi köreltmesi ve dağınık dikkatlerimizi besleyip bizi edebiyatın derinliklerine inmekten alıkoymasıdır. Okurunu günlük yaşamın stresinden uzaklaştırmayı, onu teselli etmeyi hedefleyen bu kitaplar çoğunlukla belli ve bilindik bir mekânda, birkaç karakterle ilerliyor. Bu noktada yalın bir anlatımla sıradan yaşamlarımızı bizlere yansıttığı için birçok okurun sıkıcı bulması da gayet anlaşılabilir bir durum haline geliyor.
Bizleri yaşam üzerine düşünmeye iten bu kitaplar için birçok okur uzun ömürlü bir akım olmayacağı görüşünde. Tekrar eden, formülize edilmiş kurgular ve benzer mesajlar sebebiyle bir noktada popülaritesini yitirip yerini yeni akımlara bırakacağı öngörülüyor. Kabul edip uygulamanın zor olduğu “anı yaşa, kendine iyi geleni bul ve yap, her zaman peşinde koştuğun şey senin için iyi olmayabilir” şeklindeki klasik mesajları içerse de elinize kitap alıp okumanın zorlaştığı her anda imdadınıza yetişip sizi kurtaracağının garantisini veren kitapların da başında geliyor.
Ülkemizde Basılmış Healing Fiction Türündeki Kitaplar

Güney Kore’de Rahatsız Market sonrası başlayan bu çılgınlık elbette birçok taklit eserin de piyasaya çıkmasına sebep oluyor. Ülkemizde, bu kategoriye ait tüm kitaplar basılmıyor tabii ki. Özellikle de çok satan listelerine girmiş birçok kitabı Türkçeye kazandırmışız. Güney Kore’den çok Japonya’dan, bu kategoriye dahil bile edilmeden çok önce basılan kitapların çevrildiğini de bu sayede fark ediyoruz. İçinde biraz kedi, biraz fantastik öge ve bolca kitap bulunan; size yalnız olmadığınızı hissettirecek türün popüler 10 kitabına yakından bakalım.
Hyunam-Dong Kitabevi
Hyunam-Dong Kitabevi‘nde Youngju adında otuzlarında tükenmiş bir kadının kariyerini ve evliliğini ardında bırakıp küçük bir mahallede kitapçı açma hikâyesini okuyoruz. Gerçekçi bir bakış açısıyla yazıldığını düşündüğüm bu eser, kitapçıya şu veya bu şekilde gelen karakterlerin hikâyeleriyle ilerliyor ve bu karakterleri bizler de kendi hayatımızdan ucundan kıyısından dahi olsa tanıyor, biliyoruz. İçerisinde bol bol kitap ve film de geçen bu kitap, çalışma hayatı üzerine çeşitli sorgulamalarla dolu oluşuyla yetişkin okuru kendisine çekmeyi kesinlikle başarıyor.
Marigold Kalp Çamaşırhanesi
Jieun isimli özel güçleri olan bir karakterin çeşitli badirelerden sonra açtığı bu kalp çamaşırhanesinde kötü anılar ve duygularınızdan kurtulabiliyorsunuz. Beş ayrı kişinin yolunun düştüğü bu çamaşırhane vesilesiyle kişilerin acılarına tanık oluyor ve ister istemez kendimizi yaşadığımız hayatları düşünürken buluyoruz. Bu popüler kitap; her şeyin çok hızlı olup bitişi, bulunan çözümlerin zayıflığı ve bilindik mesajların göze sokulan tekrarıyla maalesef bende pek etki bırakmadı.
Rüya Dükkânı
Kore’de çok satanlarda birinci sırada yer alan bu kitap Penny isimli bir genç kızın Dollagoot Bey’in Rüya Dükkânı‘nda işe alınmasıyla başlıyor. İsminden de anlaşılacağı üzere kitapta birçok karakterle birlikte birçok rüya da var. Çocukluk anıları, lezzetli yemekler, sahil kenarında gezintiler ve kâbuslar gibi her katında çeşit çeşit rüyalar satılan bu dükkânın; dünyanın dört bir yanından gelen hem insan hem de hayvan birçok müşterisi bulunuyor. Rüyalar-gerçekler ve hayat üzerine düşündüren bu fantastik eser anlatacaklarını yormadan anlatıyor.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Kitabın ana kahraman Nora Seed felsefe mezunu ve depresyonda olan otuz beş yaşında bir kadındır. “Farklı bir hayat yaşasam nasıl olurdu?” düşüncesi ile boğuşurken kendini Gece Yarısı Kütüphanesi‘nde buluyor ve biz de Nora’nın birçok farklı yaşamına tanık oluyoruz. Varmaya çalıştığı yer her ne kadar tahmin edilebilir “elindeki yaşamın değerini bil” fikri olsa da okurken de bir o kadar keyif veriyor.
Kahve Soğumadan Önce
Esasen bir tiyatro oyunundan uyarlanan Kahve Soğumadan Önce sizi geçmişe götürebilen bir kafede geçiyor. Pişmanlıkları, umutları, çaresizlikleri ile geçmişe dönüp orada bir şeyleri yeniden yaşamayı, belki söyleyemediklerini söyleyebilmeyi, sarılamadıklarına yeniden sarılabilmeyi hayal eden birbirinden farklı dört karakterin hikâyesi var kitapta. Geçmişe giderken ise olması gereken çeşitli kurallar var ve bu kurallar her hikâyede defalarca tekrar ediyor. Bu tekrarlar bana zaman zaman anlatılmak istenen duygunun önüne geçildiğini düşündürttü.
Nakano Eskici Dükkânı
Tokyo’da bulunan bu eskici dükkânına Hitomi isimli genç bir kadının gözünden şahit oluyoruz. Gündelik yaşam, derinlikten yoksun birkaç ilginç karakterle kitap akıcılığı yakalamayı başarıyor. İçinde küçük bir de aşk olan bu eser günlük hayatın sıradanlığını okura yansıtıyor.
Bir Gün Kediler Dünyadan Yok Olsaydı
Anlatıcının sayılı günleri kaldığını öğrenmesinden hemen sonra ortaya çıkan Şeytan ona ilginç bir teklif sunar: “Yeryüzünden bir şeyi yok etmek karşılığında fazladan bir gün kazanma şansı”. Her silinen şeyle karakterle beraber biz de hayatı yaşanmaya değer kılan, onsuz olmayacak olanın ne olduğunu sorguluyoruz. Bu sorgulamayla birlikte kitap eğlencenin yanında hüznü de beraberinde getiriyor.
Aradığın Şey Kütüphanede Saklı
Halk kütüphanesine beş farklı kişinin yolu düşüyor ve hepsinin hayalleri birbirinden farklı. Kütüphaneci Sayuri Komachi, bu beş kişiye hayallerini destekleyecek birkaç kitap önerisiyle birlikte diğerleriyle alakasız görünen bir başka kitap da öneriyor. Bu kitap hem önerdiği kişide hem de bizde birçok duygu ve düşünce uyandırıyor. Raflardaki tüm kitapları okumuş olan ve okurun ruhunu okuyup ona en uygun kitabı seçen Komachi’nin sıradan ama çarpıcı sorusu hepimizi düşündürüyor: “Ne arıyorsun?”
Kitapları Kurtaran Kedi
Küçük bir kitabevine sahip, dedesini kaybeden ve okumayı çok seven bir çocuk ile konuşan bir kedi kitapları hakkını veremeyenlerden kurtarma macerasına girişiyor. Kitapların değerini nasıl biliriz, iyi kitabı kötü kitaptan nasıl ayırırız gibi çeşitli sorulara cevaplar da arayan bu hikâye sakin ve rahat bir okuma için ideal seçeneklerden biri.
Yemek Dedektifleri
Geçmişte yediğiniz ve bir sebepten tekrar yiyemediğiniz yemekleri, size hatırladığınız lezzette sunan bir restoran düşünün. Eski bir polis memuru olan baba ve kızının işlettiği bu restoran geçmişle bugün arasında güçlü bir bağ kuruyor. Müşterilerin istediği o yemeği sunabilmek için girilen bu dedektiflik macerası fikri bence çok hoş olmuş. Yalnız geçmişin pişmanlıkları ya da mutlu anılarıyla dolu bu kitabı okumak sizi acıktırabilir!
Kaynakça
“Healing Fiction in Translation.” Women’s Prize. Web. 22.10.2024
“K-pop to K-healing! Global Demand Grows for Hit Novels .” Korean Culture and Information Service (KOCIS). Web. 22.10.2024
“What Comes After Today’s Korean-Style Healing Novels?” K-Book Trends. Web. 22.10.2024
“The Healing Fiction Fever.” K-Book Trends. Web. 22.10.2024
Öne çıkan görsel: koreancultureblog.com












