Ne sıklıkla hayal kurarsınız? En çok neyi hayal edersiniz? Sevdiğiniz dizileri izlerken, sevdiğiniz kitabı okurken, sevdiğiniz müzikleri dinlerken sizi alıp götürdükleri dünya ile ilgili hayal kurar mısınız? Eğer cevabınız evet ise siz bir hayalperestsiniz!
Sıradanlıktan sıyrılıp sizi büyülü diyarlara taşıyacak az bilinen 5 kitabı sizler için derledik! Hazır olun, çünkü bu kitaplar sizleri bambaşka dünyalara götürecek ve hayal gücünüzün sınırlarını zorlayacak!
The Starless Sea (Yıldızsız Deniz) – Erin Morgestern

Zachary Ezra Barker, gizemli bir kütüphaneye gelen bir mektup alır ve bu mektup ona, kütüphanenin ve içinde barındırdığı gizemlerin ve yeni dünyaların anahtarını verir. Zachary ile birlikte kütüphaneye adım atar atmaz kütüphanenin olağanüstü bir yer olduğunu hissedeceğimiz kütüphaneyi keşfetmekle kalmayıp bu keşif yolculuğunun bizi paralel evrenlere taşıyacağı soluksuz bir maceraya şahit oluruz.
Kütüphanenin rafları ve her kitap farklı dünyalara açılan bir boyut gibidir ve bizi yeni maceralara sürüklemek için beklemektedir. Ayrıca bu yolculuk sırasında bizi yeni arkadaşlar, gizemler ve geçmişimizle yapmamız gereken yüzleşmeler bekliyor. Bizi bekleyen paralel boyutlara ve büyülü maceralara bizi alıp götürmeleri için izin verelim! Bırakalım bütün stres ve endişelerimiz bu boyutlarda yok olup gitsin. Haydii Zachary’e katılalım!
Gizemli bir kütüphane ve onu keşfeden cesur bir gencin hikâyesi… Gerçeklik ve hayal gücü arasındaki sınırları bulanıklaştıran bu kitap, bizi sürükleyici bir maceraya sürüklüyor.
The House İn the Cerulean Sea (Gök Mavisi Denizdeki Ev) – T.J. Klune

“İnsanlık çok tuhaf. Gülmüyorsak ya ağlıyoruz ya da canımızı kurtarmak için canavarlardan kaçıyoruz. Hem gerçek canavar olmalarına bile gerek yok. Kafamızda uydurduklarımız bile olabiliyor. Sence de tuhaf değil mi?”
Arthur Parnassus, Büyücülük Bakanlığı’nda çalışan bir sosyal hizmet görevlisidir ve masmavi deniz adasına büyülü yaratıkların ve büyücülerin evlerini denetlemek için gönderilir. Arthur’la birlikte Masmavi Deniz Adası’na adım atarız fakat karşısındaki manzara en çok Arthur’u şaşırtır. Adada yaşayan büyücüler ve büyülü yaratıklar, Arthur’un daha önce hiç görmediği kadar barışçıl ve uyumlu bir şekilde birlikte yaşamaktadırlar. Arthur’la birlikte ada sakinlerini tanıdıkça önyargılarımızın ve kalıplarımızın ne kadar yanlış olduğunu anlayacak ve sevginin farklı belki daha kabul edici belki daha yargısız belki de daha saf halini görüp deneyimleyeceğiz. Evdeki çocukların, Arthur’a sevginin ve kabulün gücünü göstermeleri sayesinde ise Arthur’un kendi geçmişiyle yüzleşme cesareti bulmasına ve bu yüzleşmeye tanıklık edeceğiz.
Büyücülerin ve fantastik yaratıkların yaşadığı bir adada geçen yaz gününden bile daha sıcak olan bu hikâye, kalbimizi ısıtacak ve yüzümüzde kocaman bir gülümseme oluşturacak.
Gideon the Ninth (Dokuzuncu Gideon) – Tamsyn Muir

“Nasıl dövüşüleceğini herkes öğrenebilir. Nasıl düşünüleceğini ise hemen hiç kimse öğrenmiyor.”
The Invisible Life of Addie Larue (Addie Larue’nun Görünmez Yaşamı) – V.E. Schwab

“Karanlık çöktükten sonra cevap veren tanrılara asla dua etme.”
Addie Larue, 300 yıl boyunca yaşayacak ve ölmemeye mahkum olan bir kadındır. Addie, ölümsüzlük uğruna ruhunu şeytana satmıştır. Yıllar boyunca Addie, farklı kimlikler alarak ve farklı hayatlar yaşayarak varlığını sürdürmeye çalışır. Addie ile birlikte ölümsüzlüğün getirdiği yalnızlık ve anlamsızlık duygusuyla mücadele ederken sevgi ve dostluğa olan özlemimizle yanıp tutuşacağız. Addie, yıllar boyunca birçok insanla tanışmış ve birçok olay yaşamıştır fakat her seferinde, ölümsüzlüğü ve şeytana verdiği söz onu yalnızlığa mahkum edip yaşamını boğucu ve zevksiz kılmıştır. Gelin, Addie ile birlikte sevgi ve dostluğun önemini anlayarak şeytanla olan anlaşmamızı bozmak için bir yol aramaya başlayalım. Sizce, bu anlaşmayı bozup sevgi ve dostluk bulabilecek miyiz? Ne dersiniz?
300 yıllık ölümsüzlüğü boyunca Addie’nin yaşadığı zorluklar ve seçimler… Ölüm, sevgi ve varoluşun anlamı üzerine düşündüren bu kitap, unutulmaz bir okuma deneyimi sunuyor.
The Ocean at the End of the Lane (Sokağın Sonundaki Okyanus) – Neil Gaiman

“Kalbinde asla sahip olamayacağın, hayal bile edemeyeceğin dünyalara açılan bir kapı varken, başka dünyaların çağrısına kulaklarını tıkayabileceğini mi sanıyorsun?”
Bir adam, çocukluğunda yaşadığı olağanüstü bir olayı hatırlamaya çalışır. Tabii ki bizde bu adamın hatırlamasına yardım etmek için ya da onunla beraber hatırlamak için eşlik ediyoruz. Bu olay, adamın evinin yakınındaki bir evin bahçesinde bulunan gizemli bir havuzla ilgilidir. Adam, geçmişine dair anılarını toparlarken çocukluk arkadaşı Lettie Hempstock‘u ve onun ailesini hatırlar. Lettie’nin ailesi, gizemli güçlere sahip olan sihirbazlardır ve adam çocukken yaşadığı olağanüstü olayların arkasında onların olduğunu düşünmektedir. Adam ile beraber Lettie ile tekrar iletişime geçerek geçmişindeki sırları çözmeye çalışacağız fakat sizi uyarmalıyız bu süreçte hayal gücünün ve gerçekliğin sınırlarını sorgulamaya başlayabiliriz. Kendinizi buna hazırlayın deriz. Hayal gücü ve gerçeklik arasında gidip gelen bu hikâye, merakınızı sonuna kadar canlı tutacak.
Siz de günlük yaşamın kaosundan kurtulmak, rahatlatıcı ve büyülü bir maceraya atılmak istiyorsanız, bu kitaplara göz atmadan geçmeyin!