Lisedeyken veya küçükken eminim hepimizin bir veya birden fazla hayranı olduğu insan olmuştur. İşte Harry Styles, eminim çoğunuz biliyorsunuzdur ki, onlardan biri. Yemyeşil gözleri, tatlı gamzeleri ve eşsiz bir ses tonuyla hayranlarının rüyalarını süslemeye ve çıkardığı albümlerle onları etkilemeye devam ediyor.
Bu yazımda, benimde en çok dinlediğim, şarkılarıyla bağ kurduğum ve kendisini dinlerken düşüncelerimde ve sesinde kaybolduğum sanatçılardan biri olan Harry Styles’ın pop müziğin sınırlarını yeniden şekillendiren ve nostaljiyle modernliği ustalıkla harmanlayan ve sanatsal evriminde kendisi için de dönüm noktası olan Fine Line albümünün öne çıkan şarkılarını gelin beraber inceleyelim.
Fine Line Bizlere Ne Anlatıyor?
Harry Styles’ın 2019 yılında yayımlanan ikinci stüdyo albümü Fine Line; pop, rock, folk ve 70’ler rock’ın sıcak tınılarının iç içe geçtiği dinamik bir yapıya sahip. 12 şarkılık albümde, Styles aşkın farklı aşamalarını işlerken bir yandan da özgün müzikal kimliğini derinleştiriyor. Albüm, “Fine Line” adlı eşsiz kapanış parçasıyla büyük bir final yaparak aşk, umut ve melankoli arasında ince bir çizgi kuruyor. Hem sözleri hem de prodüksiyonu açısından büyük bir ustalıkla işlenmiş bu albüm, Harry Styles’ın müzik dünyasında ve bizim kalbimizde derin ve kalıcı bir iz bırakmasını sağlıyor.
1. Golden
“Golden”, Fine Line albümünün açılış parçası ve albümün genel ruhunu belirleyen enerjik, umut dolu bir havaya sahip. Parça, hem melodik yapısı hem de sözleriyle özgürlük, aşk ve kaçınılmaz bir değişim duygusu yaratıyor. Bence “Golden”, hem tematik hem de müzikal olarak albümün en parlak ve iyimser anlarından biri olmasına rağmen altında biraz melankoli de barındırıyor. Açıklamak gerekirse bir yaz akşamı, sahil kenarında gün batımını izlerken o anın görüntüsü size huzur ve mutluluk getirirken aynı zamanda güneşin batışının getirdiği hüznü de yaşatıyor.
Golden, golden, golden as I open my eyes
(Altın,altın,altından gözümü açtığımda)
Hold it, focus, hoping,taking me back to the light
(Dayan,odaklan,umut et,beni ışığa geri götür)
I know you were way too bright for me
(Benim için çok parlak olduğunu biliyorum)
I’m hopeless, broken, so you wait for me in the sky
(Umutsuzum, kırgınım bu yüzden beni gökyüzünde bekle)
2. Watermelon Sugar
“Watermelon Sugar”, albümünün ikinci parçası olan en enerjik ve hareketli parçalarından biri. Şarkı, 70’ler ve 80’ler pop-rock esintileri taşıyan ritmik yapısıyla albümün en neşeli anlarından biri gibi görünüyor. Hatta Harry, Mart 2021’de bu şarkıyla “En İyi Pop Solo Performansı” dalında ilk Grammy Ödülü‘nü aldı.
Styles bu şarkıyı şu şekilde açıklıyor: “Bu, birini görmeye başladığınızda, biriyle yatmaya başladığınız da veya birinin etrafında olduğunuzda hissettiğiniz o ilk coşkuyla ilgili bir şey.“ Ancak, derinlemesine incelendiğinde, sadece yüzeysel bir mutluluk, eğlenceli ve hareketli bir şarkı değil aynı zamanda anı yaşamanın ve hissetmenin önemini vurgulayan bir parça. Bence yazın sıcaklığı, özgürlük hissi ve duyusal deneyimlerle dolu olan bu şarkı, dinleyiciye tamamen kendi hisleriyle bağ kurma şansı tanıyor ve keyif veriyor.
I just wanna taste it, I just wanna taste it
(Sadece tatmak istiyorum, tatmak istiyorum)
Watermelon sugar high
(Karpuz şekeri sarhoşuyum)
3. Adore You
Albümünün üçüncü parçası olan “Adore You”, en güçlü ve tutkulu aşk şarkılarından biri. Tatlı tınısıyla ve sözleriyle, karşı konulamaz bir aşkın yoğunluğunu ve birine duyulan sınırsız bağlılığı anlatıyor. Styles, bu şarkıda sevginin sınır tanımaz doğasını yansıtırken aynı zamanda aşkın bazen tek taraflı olabileceği hissini de içinde barındırıyor.
Bence “Adore You”, aşkın hem en güzel hem de en riskli yönlerini anlatan bir şarkı. Bize birine tamamen teslim olmanın, onu mutlu etmek için her şeyi yapmaya hazır olmanın ne kadar yoğun bir his olduğunu gösteriyor. Ama aynı zamanda bu yoğunluk içinde, aşkın karşılıksız olabileceği ya da zamanla değişebileceği gerçeğini de unutmamamız gerekiyor tabi ki.
I’d walk through fire for you
(Senin için ateşin içinde yürürdüm)
Just let me adore you
(Sadece sana tapmama izin ver)
Like it’s the only thing I’ll ever do
(Sanırım yapacağım tek şey bu)
4. Cherry
Albümün beşinci parçası olan “Cherry”,duygusal ve içe dönük şarkılarından biri. Aşkın neşeli ve tutkulu anlarını anlatan parçaların aksine Cherry; kayıp, kıskançlık ve içsel hesaplaşmalarla dolu bir ayrılık şarkısı. Styles, bu parçada son derece samimi ve kırılgan bir şekilde, Camilla Rowe ile 2018 yılının Temmuz ayında biten ilişkisinin ardından yaşadığı hisleri anlatıyor. Hatta şarkının sonunda Camille’in sesi bile yer almaktadır.
Bence bu şarkıyı özel kılan şey, sözlerinde ve melodisinde hissedilen gerçeklik. Sadece yaşanılan aşk acısı anlatılmıyor aynı zamanda bir ayrılıktan sonra hâlâ birinin hayatında kalma isteği, onun mutlu olduğunu görmenin yarattığı karmaşık duygular ve geçmişe duyulan özlem de işleniyor ve bu yüzden bu kadar gerçekçi hissettiriyor.
Don’t you call him “baby”
(Ona “bebeğim” deme)
We’re not talkin’ lately
(Son zamanlarda pek konuşmuyoruz)
Don’t you call him what you used to call me
(Bana dediğin gibi ona da öyle hitap etme)
5. Falling
“Falling”; hüzünlü ve içe dönük şarkılarından biridir. Şarkı, bir ayrılıktan sonra kişinin kendi iç hesaplaşmasını, pişmanlıklarını ve kim olduğunu sorgulama sürecini anlatıyor. Styles, bu parçada sadece bir ayrılığın getirdiği üzüntüyü değil aynı zamanda kendisine duyduğu hayal kırıklığını ve yavaşça “düşüşünü” de bize işliyor.
Bu şarkının en etkileyici yanı, duygusal olarak tamamen çıplak ve savunmasız olması. Tıpkı yaşadığımız hislerle yüzleştiğimizde hissettiğimiz ve kapana kısılmışız gibi. Sadece kaybedilen bir aşkı değil aynı zamanda kişinin kendisini nasıl kaybettiğini de anlatıyor. Bence “Falling”, sadece bir ayrılık şarkısı değil aynı zamanda kendini sorgulama ve kabullenme üzerine bir itiraf niteliğinde yazılmış bir şarkı.
What am I now? What am I now?
(Şimdi neyim? Şimdi neyim?)
What if I’m someone I don’t want around?
(Ya etrafında olmasını istemediğim biriysem?)
I’m falling again, I’m falling again, I’m fallin’
(Tekrardan düşüyorum, tekrardan düşüyorum, düşüyorum)
6. Fine Line
Albümün kapanış ve son şarkısı olan “Fine Line“, adeta albümün tüm duygusal yolculuğunu özetleyen bir final niteliğinde. Aşkın coşkusunu, kaybını, içsel çatışmaları ve sonunda gelen kabullenişi bir araya getiren bu parça, dinleyicilerini yoğun bir duygu seline sürüklüyor. Styles, şarkıda “ince bir çizgi” metaforunu kullanarak aşk, mutluluk ve acı arasındaki hassas dengeyi anlatıyor.
Bu şarkıyı özel kılan şey ise albümde yaşanan tüm duygu geçişlerinin bir sonucu gibi hissettirmesi. Aşkın en tutkulu anlarından “Adore You”, “Golden” ya da en derin kayıplarına “Falling”, “Cherry” kadar her şey bu şarkının içinde birleşiyor. Fine Line, bir bitişin aynı zamanda yeni bir başlangıç olduğunu anlatan bir şarkı. İçinde hüzün var ama aynı zamanda umut da taşıyor. Ne kadar düşersek düşelim, umudun her zaman var olduğunu bize hissettiriyor.
We’ll be a fine line
(Biz ince çizgi olacağız)
We’ll be alright
(İyi olacağız)
Albümün tamamını dinlemek için:
Kaynakça:
- “Harry Styles: Fine Line Album”. Genius. Web. 16.03.25
- Öne çıkarılan görsel Euphoriazine sitesinden alınmıştır.