Yemekler bizi hayatta tutar, bedenimize güç verir, içimizi ısıtır ve bizi bir araya getirir. Onların zamana, mekana, karakterlere ve ilişkilere dair ne çok şey anlatabileceğinin farkında olan J. K. Rowling; Harry Potter serisinde yemekleri ve sofraları hikâyesini anlatmak için sıklıkla kullanır. Özel günlerde Harry’e sevgi yüklü atıştırmalıklar gönderilir, Üç Süpürge’de bir kaymak birası içmek soğuğu ve yalnızlığı kovar, koca bir parça çikolata insanı Ruh Emicilerin gazabından kurtarır, bazen de bir kutu çikolata onu yiyene zehir olur…
Harry Potter‘daki yemek sahnelerini okurken dolunay zamanında iksirini almamış bir Lupin kadar acıktığınızı biliyoruz! Gelin, kabaran iştahımızın arzulu sesine kulak verelim ve Harry Potter serisindeki sofraların ve yiyeceklerin neler ifade ettiğine birlikte bakalım. Devam etmeden önce de yazının spoilerlar içerdiği konusunda siz değerli okurları uyaralım.
Dursleylerin Pek Normal Sofrası
Petunia Dursley‘nin pırıl pırıl mutfağında bir İngiliz evinden beklenecek tipik yemekler pişer ama maalesef az bir kısmı Harry’nin payına düşer. Dursleyler kendisini aç bırakmasa da kuzeni Dudley’den fırsat bulup istediği kadar yiyemez hiç Harry. Sofrada misafir ağırlandığında Dursleyler mükemmel aile rolüne soyunurken rızkına peynir ekmek düşen Harry, ortadan kaybolmak zorundadır. Harry’nin bu sofradaki durumu, evdeki ve ailedeki konumunu yansıtır. Bir şekilde var olan ama önemsenmeyen ve görmezden gelinen çocuktur Harry.
Harry’i görmezden gelmenin o kadar kolay olmadığı da yine bir yemek üzerinden anlatılır. Dobby’nin misafirlerin gözü önünde uçurduğu menekşeli puding, Dursleylere evlerinde bir büyücü sakladıklarını hatırlatır. Bundan sonra başı büyük bir belaya giren Harry odasına kapatılır ve konserve çorbayla beslenir. Harry ve Dursleyler arasındaki uçurum zamanla daha da açılır, tek bir istisna dışında. Son kitapta Harry, kapısının önüne bırakılmış bir fincan çay bulur. Başta bunu Dudley’nin aptalca bir tuzağı sansa da sonradan bunun Dudley’nin minnettarlığını ve takdirini gösteren bir jest olduğunu anlar.
Tahmin edileceği üzere Dursleylerle yaşarken Harry’nin doğum günleri de pek şaşalı geçmez. Hagrid’in kendisi gibi biraz hırpani ve taşınırken ezilmiş ev yapımı pastası, Harry’nin kendini bildi bileli tecrübe ettiği ilk doğum günü kutlamasıdır. Keza akrabalarıyla yaşadığı eve kendini asla ait hissetmeyen Harry, Hagrid’in müjdelediği büyülü dünyada değer görecek ve kendini bulacaktır.
Hogwarts Ekpresi’nde Büyülü Abur Cuburlar
Hayatı boyunca sefalet çekmiş Harry’nin cepleri, anne babasından kalan miras sayesinde altınla doludur Hogwarts Ekpresi‘ne ilk bindiğinde. Ancak altınların yerini Mars gofretleriyle değiştirmeye hevesli olan Harry, yemek vakti geldiğinde bir sürprizle karşılaşır. Burada hiç Muggle atıştırmalığı yoktur; onun yerine kazan pastası, balkabağı poğaçası, meyankökü asası gibi garip yiyecekler vardır sadece. Bertie Botts’un Bin Bir Çeşit Fasulye Şekerlemesi en sıra dışı seçenekleri içerir (kulak kiri ve kusmuk dahil!) ve çikolatalı kurbağalar dikkatli davranmazsanız fırlayıp elinizden kaçabilir! Tüm bu yiyecekler Harry’nin normal yaşantısını geride bırakıp büyülü ve tekinsiz bir dünyaya adım attığını haykırır adeta.
Harry’nin altınları ona bir ziyafet vadetse de kompartıman arkadaşı Ron, annesinin hazırladığı kuru sandviçlere mecburdur. Üstelik annesi onun sevmediğini unutup içine konserve sığır eti koymuştur. Ron’un çıkını, onun kalabalık ve görece yoksul bir ailede yaşadığını ele verir. Harry’nin satın aldığı tüm yiyecekleri onunla paylaşması, aralarındaki buzları kırar ve ömür boyu sürecek bir dostluğun başlangıcı olur. Yemek, onları birbirlerine yakınlaştırır. İlerleyen yıllarda da servis arabasından abur cubur alıp hep birlikte atıştırmak Harry, Ron ve Hermione için bir gelenek halini alır.
Hogwarts’ın Görkemli Ziyafetleri
Büyük salonda verilen Hogwarts ziyafetleri, buraya “ev” diyebilmenin önemli bir parçasıdır. Açılış ve kapanış törenleri, Noel ve Cadılar Bayramı şölenleri gibi özel anlar burada yaşanır. Yemek vakitlerinde bile binalara ayrılmış olan öğrenciler, dört uzun masanın çevresine kurulurlar. Bu masalarda altın tabaklar içinde pirzolalar, biftekler, sosisler, etli turtalar, sebzeler, türlü patatesler, çeşitli soslar sunulur. Tatlı olaraksa elmalı turta, kremalı tart, ekler, çikolatalı, pasta, dondurma, puding ve daha fazlası…
Hogwarts’ın İngiliz mutfağı odaklı yiyecekleri doyurucu ve lezzetli olsalar da bir araya geldiklerinde pek de dengeli bir öğün çıkarmazlar ortaya. Üstelik veganlık gibi farklı pratikleri benimseyen, farklı yaşam tarzlarından ve kültürel arka planlardan gelen öğrenciler için yeterince kapsayıcı değillerdir. Yemeklerde çeşitlilik ve kapsayıcılık yönünde tek değişiklik, farklı ülkelerden öğrencilerin misafir edildiği dönemde yaşanır. Menüye boullabaisse gibi Fransız yemekleri de eklenerek ülkeler ve okullar arasında bir dostluk köprüsü kurulsun ve konuklar evlerinde hissetsinler diye çabalanır. Çünkü yemek, biraz da ev demektir.
Hogwarts demişken Profesör Slughorn’un yemekli davetlerine de kısaca değinelim. Profesör, potansiyel vadettiğini düşündüğü öğrencileri Slug Kulübü adıyla bir araya getirir ve başına kurulduğu sofrası aracılığıyla onların sosyal ağlar kurmalarını sağlar. Bu toplantılara Harry ve Hermione’den önce Lily Evans (Potter), ondan önceyse Tom Riddle da katılım göstermiştir.
Weasleylerin Pek de Normal Olmayan Sofrası
Elinde büyülü asası ve geleneksel maharetleriyle mutfağını bir orkestra şefi gibi yöneten Mrs. Weasley, geniş ailesi için tavuklu ve jambonlu turta, haşlanmış patates, kabak, ev yapımı şekerleme ve Noel keki gibi yiyecekler hazırlar. Weasley ailesinin sofrası, Dursleylerin sofrasının olmadığı her şeydir. Kalabalık, neşeli ve sıcacıktır; ikizler sağ olsun, muziplik ve kaos da hiç eksik olmaz. Herkes her şeyden istediği kadar, hatta muhtemelen istediğinden de fazla alır. Herkesin değer gördüğü bu aile sofrasında özel günler hep birlikte kutlanır.
Weasleylerin Harry’nin ikinci ailesi haline gelmesinde yemeğin rolü büyüktür. Hep birlikte Kovuk‘ta değillerken bile Mrs. Weasley, ev yapımı lezzetlerini her fırsatta hem çocuklarına hem de Harry ve Hermione’ye gönderir. Böylece onlara sahip çıkmış ve aşırı korumacı doğasının yanında sevgisini de göstermiş olur. Kendisinin duygularını ifade etmek için yemeklerini kullandığı bir diğer örneği de Ateş Kadehi‘nde görebiliriz. Bu kitapta Hermione’nin önce Harry’nin kalbini çaldığı, sonra da onu kırdığı haberlerini duyan Mrs. Weasley, Paskalya’da ona sadece küçücük bir yumurta biçimli çikolata göndererek tepkisini ortaya koymuştu.
Grimmauld Meydanı 12 Numara
Black ailesinin donuk, uğursuz ve kasvetli malikanesinde en sıcak ve canlı yer mutfaktır. Gündüzleri Zümrüdüanka Yoldaşlığı’nın karargahı olan ve ciddi insanların ciddi meseleler tartıştığı bu mutfak; yemek vakti geldiğinde kurt adamından seherbazlarına, hırsızından bakanlık çalışanlarına kadar en sıra dışı ve görünüşte alakasız büyücülerle dolar. Dışarıda birbirine soğuk davranmak zorunda olan Yoldaşlık üyeleri, akşama Mrs. Weasley’nin soğan soslu köfteler yapacağını fısıldaşarak birliktelik ruhunu korurlar. Uzun ahşap masada paylaşılan yemekler, bir yandan insanları bir araya getirirken bir yandan da orada olmayanları hatırlatır. Örneğin Percy Weasley’nin sofradaki yokluğu onun mücadeledeki tarafını belli eder.
Harry, Ron ve Hermione’nin yolu yeniden bu mekana düştüğünde üçü de bakanlık tarafından aranan kaçaklardır. Buranın yuvaya dönüşmeye başlaması, ilk kez değer görmeye başlayan ev cini Kreacher’ın ev işlerine dönüşüyle mümkün olur. Başta oldukça huysuz ve düşmancıl olan Kreacher, efendilerine ısınmaya başladıktan sonra onları temiz bir ev ve güzel yemeklerle ödüllendirir. Altın üçlü, oradaki son günlerinde kendilerine vadedilen etli ve böbrekli böreği hiç yiyemez çünkü yeniden kaçmak zorunda kalırlar. Bundan sonraysa yemek işlerini -en becerikli büyücü olması sebep gösterilerek- Hermione üstlenir, sonuçlar ise pek iç açıcı olmaz.
Tüm bu örneklere baktığımızda Harry Potter serisinde yemeğin ve sofraların sosyal, duygusal ve kişisel yaşantıya dair pek çok ipucu barındırdığını ve bazen birleşmenin, bazen de ayrışmanın bir yolu olduğunu görebiliyoruz. Belki göremediğimiz şeyse tüm bu keyifli, doyurucu ve yaşamsal sofraları mümkün kılanlar kadınlar ve ev cinleridir. Birilerinin rahatının başkalarının karşılık görmeyen emekleri üzerine kurulduğunu ifade eden “görünmez emek”, Harry Potter serisinde yemek bağlamında tekrarlanan örüntülerden biridir. Not: Bu paragraf Hermione Granger’ın zoruyla yazılmıştır ve tüm sorumluluk kendisine aittir.
Kaynakça
“Aunt Petunia’s kitchen”. The Harry Potter Lexicon. Web. Erişim Tarihi: 13 Şubat 2024.
“Food and Drink”. The Harry Potter Lexicon. Web. Erişim Tarihi: 14 Şubat 2024.
Rowling, J. K. Harry Potter Serisi (1-7). Ülkü Tamer (1), Sevin Okyay ve Kutlukhan Kutlu tarafından çevrildi. YKY.