Hakkında Ne Biliyoruz: Türk Tarihinde Hayvan Motifleri

Editör:
Ayşe Olgun
spot_img

Türk tarihi boyunca hayvan motifleri kültürel, dini, mitolojik ve askeri bir sembol olarak önemli bir yere sahiptir. Göçebe yaşam tarzının temelini oluşturan avcılık ve hayvancılık, Türk toplumunun yaşam biçimini ve dünya görüşünü şekillendirmiştir. Türk mitolojisi ve sanatı da hayvanların bu merkezi rolünü yansıtmaktadır.

Türk tarihinde hayvan motifleri, estetik bir unsur olmanın ötesinde, derin bir kültürel ve manevi anlam taşır. Bu motifler, Türklerin doğa ile kurduğu ilişkileri, inanç sistemlerini ve dünyaya bakış açılarını yansıtır. Bu nedenle, hayvan motifleri Türk kültürünün en önemli unsurlarından biri olarak kabul edilir.

Hayvan motifleri, Türk toplulukların hem inanç sistemini hem de yaşadıkları coğrafyanın doğasına duydukları saygıyı ve bağlılığı yansıtmaktadır.

Türk Kültürü ve Tarihinde Hayvan Motiflerinin Önemi

Kuş kılığına giren Şaman’ın dans illüstrasyonu. arkeolojimuzesi.istanbul.edu.tr

Çeşitli Türk toplulukları Orta Asya’dan farklı coğrafyalara yayılmalarına rağmen ortak bir kültüre sahip olmuşlardır. Bu kültür içinde göçebe yaşam biçiminden kaynaklı olarak hayvanlarla kurdukları ilişkiler ön plandadır bu nedenle hayvanlarla her zaman yakın ilişkiler içinde olmuş ve inanç sistemlerinin temelinde de hayvanlara yer vermişlerdir. Özellikle Şamanizm ve Animizme baktığımız zaman bitki, hayvan ve insanlar arasında ayrım yapılmadığı görülmektedir. ”İlkel zihniyetin genel anlamda her canlıyı türdeş kabul ettiğinden söz edilir.” (Yıldız).

Türklerin eski inanç sistemlerinden biri olan Şamanizm‘de hayvanların özel bir yeri vardır. Şamanın çeşitli hayvan şekline bürünüyor olması, yol gösterici olarak hayvanları görmesi ve Tanrı’ya ulaşmak için aracı olarak hayvanları kullanması gibi uygulamalar inançlarının temelinde hayvanlara ne kadar önem ve değer verdiklerini göstermektedir.  Türk mitolojisinde, hayvanlar kutsal varlıklar olarak kabul edilir ve çoğu zaman totem olarak benimsenir. Örneğin, kurt figürü, Türkler için özel bir anlam taşır. Göktürkler‘in köken mitosunda, dişi bir kurt (Asena) ulusun atası olarak kabul edilmektedir.

Türk topluluklarının hayvanlarla olan bu ilişkileri ve inanç bağlamları doğal olarak sanat ve sözlü edebiyatta da kendini göstermektedir. Gerek heykel, resim gibi görsel sanatlarda gerekse de halk hikayeleri, efsaneler, destanlar gibi sözlü anlatım eserlerinde hayvan motiflerine bolca rastlanmaktadır. Bu eserlerde hayvanlar sembolik anlatım için kullanılmıştır. Günlük hayat içinde hayvanlarla olan ilişkileri sonucunda hayvanların çeşitli özellikleriyle ilgili bilgilere sahip olmuşlar ve bu bilgileri çeşitli sanat eserlerinde insanlarla bağdaştırarak kullanmışlardır. Bu hayvan motifleri yerleşik yaşam ve İslamiyet öncesi oluşmuş olsa da Türk tarihinin her aşamasında kullanıldığı görülür. Hayvan motiflerindeki anlam ve kültürel bütünlük devam ettirilmiştir denebilir.

Özellikle görsel sanatlarda işlenen hayvan motifleri hayvan üslubu olarak adlandırılır ve bu motifler Türk sanat eserlerinde bolca kullanılmaktadır. İslamiyet sonrasında ise İslam sanatında yer alan suret yasasından dolayı görsel eserlerde insan figürlerinin kullanılmasının günah sayılması Türk eserlerinde de bitki ve hayvan motiflerinin kullanımını arttırmıştır.

Türk sanatında hayvan motifleri, halılarda, kilimlerde, seramiklerde, madeni eşyalarda ve minyatürlerde sıkça karşımıza çıkar. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin sanat eserlerinde bu figürler hem estetik hem de simgesel bir anlam taşımaktadır.

Türk Kültüründe Hayvan Motiflerinin Anlamları

Türk kültüründe hayvan motifleri sanat eserlerinin temelini oluşturduğu için bir çok ve çeşitli türde hayvanlara yer verildiği görülebilir. Öte yandan burada en önemli görülen ve Türk tarihi ve kültürü denildiğinde akla gelen hayvan motiflerinin anlamlarına bakacağız.

Kurt

dmax.com.tr

Kurt, Türk tarihinde en sık rastlanan motiflerden biridir. Özellikle Göktürkler ve diğer bozkır toplumları için kurt, özgürlüğü, bağımsızlığı ve gücü simgeler. Oğuz Kağan Destanı‘nda önemli bir figür olan Bozkurt, Türk topluluklarının sembolü haline gelmesi nedeniyle birlik ve beraberliği simgelemektedir. Yine aynı destanda Oğuz Kağan’ın her sefere çıkışında gök bir kurdun ona öncülük ettiğinden bahsedilir. Türk destanlarında, genel itibariyle kurt sıkıntılı zamanlarda yol gösteren ve yardıma yetişen bir varlık olarak anlatılmaktadır. Bazı hikayelerde kutup yıldızının kurt ile bağdaştırıldığı görülmektedir. Kutup yıldızı ile özdeşleştirilmesi kurdun yol gösterici özelliğini vurgulamaktadır. Sirius kültü olarak geçen daha derin anlatımlarda Sirius yıldızı ile kurt veya köpek sembolü birleştirilmiş ve insanların buradan geldiği iddia edilmiştir. Ayrıca Ergenekon Destanı‘nda görüldüğü üzere kazık yıldızından (Sirius) gök renkli bir ışıkla gök kurdun yeryüzüne indiği ve Türklerin buradan türediği anlatılmaktadır (Uluışık).

Eski dönemlerden itibaren kurt figürleri, mezar taşlarından süs eşyalarına kadar geniş bir yelpazede kullanılmıştır. Göktürklere göre dişi kurt ”Ulu Ana”, Uygur Türklerine göre erkek kurt ”Ulu ata” olarak geçmektedir. Günümüzde hala kurt sembolü Türk milliyetçiliğini ifade etmekte ve çeşitli eserlerde motifleri kullanılmaktadır.

At

dmax.com.tr

Türklerin göçebe hayatında atın önemi oldukça büyüktür. Savaşta, günlük yaşamda ve sosyal statü göstergesi olarak atlar, hayati bir rol oynamıştır. At, genel anlamda gücü ve hızı sembolize etmektedir. Türkler savaşta ve günlük yaşamda atları etkin bir şekilde kullanmışlardır. Bu nedenle, at motifi askeri başarı, hızlı hareket kabiliyeti ve stratejik üstünlükle ilişkilendirilmiştir. Türk beyleri ve savaşçıları, en iyi cins atları besleyerek güç ve prestij sahibi olduklarını göstermişlerdir.

Türkler, at sırtında hareket ederek büyük coğrafyalara hükmetmiş ve özgür yaşamlarını sürdürebilmişlerdir. Bu yüzden, at motifine sahip süslemeler ve sanat eserleri, özgürlüğün sembolü olarak görülmüştür.

At figürleri, Türk sanatı ve anlatılarında hem fiziksel güzelliği hem de savaşçı ruhu sembolize eder. Kaşgarlı Mahmud, Divan-u Lügat-it Türk adlı eserinde atın önemini ”At, Türk’ün kanadıdır.” şeklinde ifade etmiştir.

Özellikle Dede Korkut hikayeleri ve Manas Destanı gibi eserlerde atlar, kahramanların en yakın dostları ve savaşta en büyük yardımcıları olarak yer alır. At ile insan arasındaki bu bağ, sadakat ve dostluk gibi değerlere vurgu yapar.

Türk mitolojisinde ise atlar kutsal varlıklar olarak görülmüş ve şamanların dünya ile gökyüzü arasında yolculuk yapmalarına yardımcı olduklarına inanılmıştır.

Kartal ve Şahin

onedio.com

Gökyüzünün hükümdarları olarak kabul edilen kartal ve şahin, Türklerin savaşçı doğasını temsil etmektedir. Yükseklerde uçan bu yırtıcı kuşlar, geniş bir görüş açısına ve üstün bir bakışa sahip olduklarından, hükümdarın ve liderin her şeyi kontrol edebilme yetisini temsil etmektedir. Ayrıca aynı özelliklerinden dolayı, Türklerin özgür ruhunu ve göçebe yaşam tarzındaki bağımsızlık arzusunu yansıtmaktadırlar. Türkler için bu kuşlar, ruhun ve halkın özgür kalma isteğinin yansıması olarak görülmüştür.

Şahin ve kartal, savaşçılığı, saldırganlığı ve avcılığı temsil eder. Özellikle şahin, avcılıkta kullanılan bir kuş olduğundan, avcılık becerisini ve stratejik zekayı sembolize etmektedir. Bu nedenle şahin ve kartal motifleri, özellikle Orta Asya Türk devletlerinde sancaklarda, silahlarda ve giysilerde görülmüştür.

İki başlı kartal motifi, birçok Türk devletinde kullanılmış ve hem doğuya hem batıya hakimiyeti temsil etmiştir. Bu motif, Türklerin geniş coğrafyalar üzerindeki egemenlik arzusunu ve politik gücünü sembolize eder.

Çift başlı kartal motifi, arkhaiaanatolika.org

Oğuz Kağan Destanı gibi Türk destanlarında kartal ve şahinler, kahramanlara yol gösteren ya da onlara destek olan kutsal varlıklar olarak betimlenmiştir. Bu kuşlar, gökyüzü ile yeryüzü arasında bir köprü, tanrısal mesajları getiren ya da tanrısal gücü temsil eden varlıklar olarak görülmüştür.

Türk mitolojisi ve Şamanizm’de ise şahin ve kartal, ruhani varlıklar olarak görülür. Şamanlar, bu kuşların ruhlarını gökyüzüne taşıyacaklarına ve onlara yol göstereceklerine inanmışlardır. Bu kuşlar, aynı zamanda koruyucu olarak da kabul edilerek düşmanlardan korunmak ve tehlikelere karşı uyarılmak gibi özelliklere sahiptir.

Koç

Türk kültüründe koç başı. yenicaggazetesi.com.tr

Koç, Türk toplumlarında günlük yaşamda, inanç sistemlerinde, sanatta ve askeri simgelerde yer alan bir semboldür. Bu motif, özellikle Orta Asya’dan itibaren Türk sanatında, mimarisinde ve savaş ekipmanlarında sıkça kullanılmıştır. Koçun boynuzları, gücü ve saldırı yeteneğini simgelemektedir. Bu nedenle savaşçıların silahlarında ve miğferlerinde koçbaşı motifleri kullanılmıştır. Bu motifler, savaşçıların cesaretini ve karşı konulmaz güçlerini vurgulamak amacını taşır.

Koçun güçlü ve sağlam duruşu, mezarların ya da önemli yapıların koruyucusu olarak düşünülmesine neden olmuştur. Türklerde ölülerin mezarlarına dikilen koç başlı heykeller, onların öbür dünyada korunacağına dair bir inancı yansıtmaktadır. Bu motifler koruma ve bekçiliği sembolize etmektedir. Kapı tokmaklarında ve duvar süslemelerinde de kullanılarak, savunma ve koruma anlamını pekiştirmiştir.

Son olarak Koç, Türk kültüründe kurban olarak da önemli bir yere sahiptir. Eski dönemlerden itibaren koç kurban edilmesi, tanrılara ya da doğa güçlerine bir şükran sunma anlamı taşımıştır. Bu ritüellerde koçun gücünün ve bereketinin, topluluğun refahını ve gelecekteki başarılarını simgelediği düşünülmektedir.

Diğer Hayvan Figürleri

Türk tarihi ve kültüründe yer alan diğer hayvanlar arasında geyik, ejderha, kaplan gibi güçlü ve asil yaratıklar da bulunur. Bu figürler, genellikle doğa ile iç içe geçmiş, güçlü ve dayanıklı karakterleri simgeler. Kaplumbağa gibi hayvanlar da evini sırtında taşıma özelliğinden dolayı Türklerin göçebe yaşam koşullarını temsil etmek için kullanılmıştır. Yılan gibi sürüngenler ise Türk mitolojisinde yeraltı dünyasını temsil etmesi açısından önemlidir. Son olarak, Türk topluluklarının hayvanlarla yakın ilişkiler içinde olmaları ve onlara verdikleri önemi Oniki Hayvanlı Türk Takvimi‘ni oluşturmalarından da anlayabiliriz.


Kaynakça

  • Yıldız, Şerife Nilgün. ”Türk Halk Anlatılarında Hayvan Motifleri”. Yüksek Lisans Tezi. Fırat Üniversitesi. 2011.
  • Uluışık, Yaprak Pelin. ”Türk ve Dünya Mitolojilerinde Sirius Kültü”. Mediterranean Journal of Humanities. Haziran 2017. 7(1):345-365.
  • Özgan, Ramazan. ”Antik Çağ’dan Günümüze Çift Başlı Kartal: Anlamı, Yorumu ve Propagandası”. Arkhaia Anatolika. 06.05.2020. 3.sayı 98-125.
  • ”Türk İnsanının Dünyayı Anlamasındaki Yardımcıları: Mitolojik Hayvanlar”. Fikriyat. 10.08.2018. Erişim tarihi: 21.09.2024
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.