Hakkında Ne Biliyoruz: Kayda Geçirilmiş İlk Vampir Arnold Paole

Editör:
Mehmet Samet Acar
spot_img

İsimlerini çok fazla duysak da ilk olarak nerede ve nasıl ortaya çıktığını, gerçek mi yoksa sadece bir kurgu karakter mi olduklarını tam olarak bilemediğimiz vampirler, tarih boyunca birçok kitabın ve filmin de baş karakterlerinden biri olagelmişlerdir. Peki böylesine popüler olan vampirler sadece anlatılan efsanelerden mi ibaret?

1720’lerin Sırbistan‘ında yaşayan ve kayıtlara gerçek bir vampir vakası olarak geçen Arnold Paole, 18. yüzyılın da en ünlü vampiri olmuş ve vampir fenomeni bu sayede Batı Avrupa’ya da yayılmıştır. Peki vampir kimliğiyle öne çıkan Arnold Paole aslında kim? Hakkında ne biliyoruz?

Arnold Paole’un Kasveti

Evliya Çelebi’nin Seyehatname’sinin 3. Cildindeki Bulgaristan Çalıkkavak köyünde geçen, çocukları ve kendini tavuğa dönüştüren cadı vakası. Neftisar.

Arnold Paole (Arnold Paul olarak da bilinir) 1700’lerin başında, Belgrad‘ın kuzeyinde bulunan Sırbistan’ın Meduegna bölgesinde doğdu. O zamanlar Avusturya ordusunda asker olan Arnold, savaşın bitmesiyle 1727’de yaşadığı yere dönerek buradan bir arsa aldı ve çok geçmeden evlendi. Köylüler tarafından iyi huylu olarak tanınan Arnold, savaştan döndüğünde de kasaba halkı tarafından hoş karşılanmış ama daha sonralarda kasvetli bir hale bürünmüştü. Bu kasvetin sebebini merak eden eşine savaş günlerinden kaynaklandığını ve kendi zamanından önce canının alınmasından korktuğunu belirttiği söyleniyor.

Hikayenin buradan sonrası tam olarak net olmasa da bazı kaynaklara göre Arnold vampirlerle savaşmış ve bir vampiri öldürmeden önce vampirin onu ısırdığını söylemiş bazı kaynaklara göre ise savaş sırasında bir vampirin ona musallat olduğunu ve vampiri mezarına kadar takip ederek cesedini yaktığından bahsetmiş. O zamanlarda vampir vakalarının çok popüler olduğu ve vampir olduğu düşünülen kişilerin yakılarak öldürüldüğü de biliniyor.

Arnold’un Mezarı

R. de Moraine, “The Vampire” (1864). Köylülerin vampir olduğunu düşündüğü bir kişinin mezardan çıkarılışı ve iskeletinin yakılışı.

Arnold Paole, yaşadığı olaylardan bahsettikten çok kısa bir süre sonra ölmüştü. Sebebi kesin olmasa da, yüksekten düştükten sonra bilincinin kapandığı ve birkaç gün sonra aldığı yaralar sebebiyle öldüğü söylenir. Ölümünden 3 hafta gibi kısa bir süre sonra ise kasaba halkının, Paole’u evlerinin içinde veya kasaba meydanında gördüğünü iddia ettiklerine dair raporlar hazırlanmış ve kasabada kanları akıtılmış ölü bedenler görülmesiyle birlikte Arnold Paole’un mezarının açılması emredilmişti. Ölümünden 40 gün sonra mezarının açılmasıyla memurlar Arnold’un cesedinin çok taze olduğunu ve el ve ayak tırnaklarının düşüp yerine yeni tırnaklarının çıktığını gözlemlediler. Kasaba halkı ve yetkililer, vücudunun hala sıcak ve ağzında kan lekelerinin olduğunu fark etmesiyle Arnold’a artık bir vampir gözüyle bakıyordu.

Bu korkunç bulgulardan sonra vampir olduğuna kanaat getirilen Arnold’u, mezarı açıldıktan sonra kazığa oturttular. (Bazı kaynaklarda kazığı göğsüne sapladıkları yazar.) Vakayı araştırmak için gelen askerî doktor Johannes Fluckinger‘ın 1732 tarihli raporuna göre ceset tiz bir inilti çıkarmış ve göğsünden çokça taze kan akmıştır. O zamanların inancına göre halka zarar gelmemesi için ilk olarak Arnold’u daha sonrasında ise öldürdüğü kurbanlarının başlarını keserek vücutlarını ateşe verdiler. Ateşe vermeden önce Arnold ve kurbanlarının mezarlarının etrafına sarımsak serdiklerine dair söylentiler de var.

Vampir Salgını

Vampirlerin imhası üzerine 19. yüzyıl gravürü. National Geographic.

Bu yaşanan olaylardan sonra 1732’ye kadar sakin yaşamına devam eden kasaba halkının, o yıl 11 kişinin tıpkı Arnold’un cesedi gibi diri bir şekilde ve vücutlarındaki taze kan ile bulunmasıyla bunun bir çeşit vampir salgını olduğu düşünülmeye başlanmıştı. Bu olayın duyulmasıyla Habsburg İmparatorluğu, araştırması için Doktor Johannes Fluckinger’i görevlendirdi. Peki ölümünden 5 sene sonra Arnold’ı yok etmelerine rağmen yeni vampirler nasıl ortaya çıktı? Paole’un ısırdığı ineği köylülerin yediğini ve bu nedenle vampir olduklarını düşünenler olsa da, kimse ne olduğunu kesin olarak bilmiyor.

Taze kalan cesetleri rapor ettikten sonra tıpkı Arnold’un cesedine yapılanlar gibi başlarını keserek ateşe verdiren Fluckinger, elindeki bilgileri de Habsburg İmparatorluğuna sunmuş ve çok geçmeden bu raporlar hem İngiltere’de hem de Fransa’da gazetelere basılmaya başlanmıştır. Bu olay neticesinde Batı Avrupa vampir fenomeniyle tanışmış, belgelenen ilk vampir vakası olması nedeniyle Arnold Paole, 18. yüzyılın en ünlü vampiri olmuş ve “Modern Vampir” dalgasıyla kendinden sonraki vampirlerin tasvirlerinde de çok önemli bir etken olmuştur.


Kaynakça

  • Bliss, Dominic. “How Popular Culture Changed Our View of the Vampire.” History, 31 Oct, 2022.
  • “Arnold Paole: The Vampire of Medvegia – Kairos – by Brian Niemeier.” Kairos – by Brian Niemeier, 26 Mar, 2024.
  • Warfield, Tianna. “The Story of Arnold Paole (Synthesis) – Horror Stories and Urban Legends – Medium.” Medium, 6 Dec, 2021.
spot_img

3 YORUM

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Jane Austen ve Aşkın Sosyal Eleştirisi

Jane Austen, romanlarında aşkı sadece romantik bir duygu olarak değil; statü ve kadınların konumu üzerinden ele alarak dönemin evlilik anlayışına eleştirel bir bakış atar.

Shirley Jackson’ın Amerikan Gotik Edebiyatındaki Yeri

Shirley Jackson, Amerikan gotiğine modern bir ses getirmiş ve kalıcı bir iz bırakmıştır.

Amerikan Edebiyatında 4 Yalnız Kahraman

Amerikan edebiyat tarihinin en önemli temsilcileri haline gelmiş kahramanlarımızın ne kadar soyutlanmış bireyler olduğunu farketmiş miydiniz?

Editor Picks