Söylenti Dergi’nin sinema editörleri sizler için birbirinden güzel film önerilerinde bulundu.
Çoğunluk (2010/Dram)
Seren Yüce‘nin yazıp yönettiği filmin başrollerinde; Bartu Küçükçağlayan, Settar Tanrıöğen, Esme Madra, Nihal Koldaş gibi sevilen oyuncular yer alıyor.
Babasının parasıyla hayatını sürdüren, babasının kurduğu işte onun kurallarıyla yaşayan Mertkan bu durumdan hoşnut değildir. Mertkan’ın genel tutumu ve hayatın getirdiklerine karşı umursamaz tavrı sayesinde, aidiyet hissetmeyerek amaçsızca yaşamasına tanık oluruz.
Mertkan tüm bu amaçsızlığın arasında, Van’da yaşadığı hayattan kaçıp İstanbul’a okumaya gelen Gül’le kendisini bir ilişki içinde bulur, ancak bu durum babası Kemal’in oğlu için çizdiği yoldan farklıdır. Film boyunca kendi hayatını istediği gibi yönlendirirken, başkaları üzerinde hükümdarlık kuran bir babanın da ikiyüzlülüklerine tanıklık ederiz.
Bir baba-oğul ilişkisi üzerinden, çoğunluğun insan üzerinde kurduğu baskı, aileden gelen ayrıcalıklar ve insanın kaybolmayan depresyonu anlatılıyor.
Çoğunluk, Türkiye Sinemasının önemli filmlerinden biri sayılıyor.
Filme MUBI‘den ulaşabilirsiniz.
Işılay Güzel Yılmaz önerdi.
Crimes of the Future (2022/Bilim Kurgu – Korku)
Ünlü bir performans sanatçısının bedeninde alışılmadık yeni organlar belirmeye başlar. Hızlandırılmış evrim sendromu olarak adlandırılan bir hastalığa sahip olan adam, bu yeni organlarını ortadan kaldırmayı canlı bir gösteriye dönüştürür. İnsan türü sentetik bir ortama adapte olurken, vücut yeni dönüşümler ve mutasyonlar geçirir.
Ünlü performans sanatçısı Saul Tenser, ortağı Caprice ile avangard performanslarında organlarının metamorfozunu halka açık bir şekilde sergiliyor. Performans sanatı aracılığıyla, insanın doğadaki konumuna göre biçim değiştiren sanatı ve sanatçının yaratım sürecini irdeliyor.
Başrollerini Viggo Mortensen, Léa Seydoux ile Kristen Stewart’ın paylaştığı, prömiyerini 75. Cannes Film Festivali’nde yapan film; insanların fiziksel acı hissetmediği, enfeksiyona bağlı hastalıkların yok olduğu bir çağda geçiyor.
70’lerden bu yana body horror türünün simge ismi olan David Cronenberg’in son filmi Crimes of the Future’ı MUBI kataloğunda bulabilirsiniz.
Günsu Akçatepe önerdi.
Weird: The Al Yankovic Story (2022/Komedi)
Akordeoncu ve parodi şarkıcısı Weird Al Yankovic‘in abartılı ve sıra dışı biyografisi, Yankovic’in kendisi tarafından yazıldı. Daniel Radcliffe‘in kıvırcık bir perukla oynadığı film, Weird Al’ın süper starlarla flört eden, uyuşturucu lordunu katleden bir müzikal sansasyon olduğu; 80’lerin pop müziğinin parodilerinin duyan herkes tarafından hayran olunan ve saygı duyulan bir olgu olduğu paralel gerçeklik icat ediyor.
Evan Rachel Wood, kötü kalpli bir Madonna yorumuyla Daniel’a eşlik ediyor.
Weird Al, 40 yılı aşkın bir süredir popüler parodiler yapıyor olsa da, benzersiz tuhaf mizahı herkese hitap etmeyebilir. Ancak Weird: The Al Yankovic Story, çılgın ve saçma olarak tanımlanan bir mizaha sahip olsa da film, hikayeyi tatlı ve büyüleyici bir noktaya getirebilmeyi başarıyor ve bu senenin mutlaka izlenmesi gereken işlerinden biri oluyor.
Berfin Sayarsoy önerdi.
Beni Sevenler Listesi (2021/Drama)
Yılmaz Cihangir’de yaşayan ve çalışan bir uyuşturucu satıcısıdır. Bağcılar’dan gelmiş olsa da işi sebebiyle bölgede yaşayan üst kesim sanatçılarla güçlü ilişkiler kurmayı başarmıştır. Seçim öncesi uyuşturucu operasyonlarının hız kazanmasıyla uyuşturucu tedarik etmekte zorlanan Yılmaz, işini yapamamasının dostlarını kaybetmesine ve onların aslında birer müşteri olduğu anlamasına neden olacağından korkmaktadır.
Beni Sevenler Listesi, isminden de anlaşılacağı üzere insanın bir topluluktan kabul görmek veya topluluk tarafından sevilmek için neleri riske atabileceğinin bir göstergesi. Ayrıca filmin yer yer bir film olduğunu işaret ederek bir meta anlatı oluşturduğunu da belirtmeden geçmeyelim.
Halil Babür’ün başrolde olduğu filmde oyuncu kadrosunda sinema dünyasından tanıdık yüzler görmek de mümkün.
Emre Erdoğdu’nun Kar’dan sonraki bu ikinci uzun metrajını BluTV’den izleyebilirsiniz.
Berke Ateş Aytekin önerdi.
The Good Nurse (2022/Suç – Dram)
Ölüm meleği olarak adlandırılan Charles Cullen isimli hemşirenin 16 yıl boyunca çalıştığı 9 farklı hastanede hastaların ölümüne sebep olmasını anlatan ve gerçek bir hikâyeye dayanan The Good Nurse’ün başrollerinde Eddie Redmayne ve Jessica Chastain bulunuyor.
Charles Graeber’ın aynı isimli 2013’te yayınlanan suç kitabına dayanan film izleyiciye “umarım bir gün yoğun bakıma kaldırılmam gerekmez” hissini uyandırıyor. Amy isimli bekar ve iki çocuklu bir yoğun bakım hemşiresinin, Charles ile gelişen ilişkisini ve onun tutuklanmasında oynadığı büyük rolün hikayesi bizlere gerici ve hatta rahatsız edici bir tonda verilirken, arka planda Amerika’nın kötü sağlık sistemine de tanıklık ediyoruz.
Oscar ödüllü Danimarkalı yönetmen Tobias Lindholm‘un ilk İngilizce filmi olan İyi Hemşire’yi Netflix’ten izleyebilirsiniz.
Aleyna Kavak önerdi.







