Sinema dünyasında yolculuk etmeye hazır mısınız? Sinema editörleri olarak, özenle seçtiğimiz 5 filmle birlikte, aksiyondan drama, bilim kurgudan romantizme kadar geniş bir yelpazede öneriler sunuyoruz. Bizimle birlikte, sinemanın büyülü dünyasında yolculuk ederken, unutulmaz bir film deneyimi yaşamanın keyfini çıkarın. Haftanın öne çıkan filmlerini takip edin ve sinema dünyasının sınırsız olanaklarına bir adım daha yaklaşın!
Jack Reacher (2012)
Christopher McQuarrie tarafından yazılan ve yönetilen 2012 yapımı Jack Reacher, Lee Child’ın popüler Jack Reacher karakterini merkezine almaktadır. Başrolde Tom Cruise yer alırken, oyuncu kadrosunda Rosamund Pike, Richard Jenkins, David Oyelowo ve Werner Herzog gibi önemli isimler bulunmaktadır.
Hikaye sıra dışı bir esrarengiz cinayetle başlar. Şehirdeki bir keskin nişancı, masum insanları hedef alır ve cinayetleri görünmez bir şekilde işler. Polis cinayetlerin ardındaki gizemi çözemez ve şüphelilerin kim olduğunu belirleyemez. Bu karmaşık olayları çözmek için gizemli bir yabancı olan Jack Reacher (Tom Cruise) devreye girer. Reacher, kendi adalete getirdiği sert ve keskin zekasıyla tanınır. Cinayetlerin arkasındaki karmaşıklığı ve tehlikeli sırları açığa çıkarmak için olayı incelemeye başlar. Ancak bu araştırma, Reacher’ı tehlikeli bir komployla karşı karşıya getirir ve her adımında hayatta kalma savaşı vermesini gerektirir. Jack Reacher gizemli bir kahramanın aksiyonla dolu bir hikayesini anlatırken, suçun ardındaki sırları ve karmaşıklığı da işler. Tom Cruise’un etkileyici performansı, aksiyon sahneleri ve karakterin zekası bu filmi izlemeye değer kılmaktadır.
Aleyna Kavak önerdi.
Suite Française (2014)
Ukraynalı yazar Irene Nemirovsky’nin kitabından uyarlanan film, II. Dünya Savaşı’nda Almanların Fransa’yı işgalinin ilk dönemlerinde filizlenen yasak bir aşkı konu alıyor. Senaristliğini ve yönetmenliğini Saul Dibb’in üstlendiği filmde kocasının savaştan dönmesini beklerken baskıcı kaynanasıyla yaşayan Lucile ve Lucile’in evine yerleşen Alman askeri Bruno arasında zamanla yeşeren aşk ve tutku, onları savaşın en soğuk yüzüyle burun buruna getiriyor. Son derece imkânsız gözüken bir ilişkinin filizlenmesini mümkün kılan temkinli olay örgüsüyle sürükleyici bir aşk hikâyesi anlatan Suite Française, bu aşk hikâyesinin yanında savaşın trajedisini de seyirciye başarıyla aksettiriyor. Michelle Williams ve Matthias Schoenaerts ise bu ilginç aşkın tarafları olarak başrolde ışıldıyor.
Ayçe Cansu Yaşar önerdi.
Crazy Stupid Love (2011)
Cal Weaver ve eşi Emily, liseden sonra hemen evlenmişlerdir. 25 yılı bir arada geçirdikten sonra bir akşam Emily, Cal’a ondan boşanmak istediğini söyler. Emily’i ruh eşi olarak gören Cal için bu yeni haber oldukça yıkıcıdır. Bu haberden sonra Cal, bir bara gider. Barda kadınlarla iletişim becerileri oldukça yüksek olan Jacob Palmer ile tanışır. Jacob, Cal’ı yeniden yaratacak ve onun hayatının aşkını geri kazanmasına yardımcı olacaktır.
Crazy Stupid Love, bugüne dek izlediğiniz pek çok romantik komediden inanılmaz farklı değil. Fakat film, klişe bir romantik komedinin ne olduğunu biliyor ve bu türün sıradanlığıyla oynayarak bu durumu kendi lehine çevirmeyi başarıyor. Film boyunca hâkim olan plot twistler, hikâyeyi zenginleştiriyor. Bu film her şeyden öte; aşkın, acının ve biri size doğruyu gösterene kadar her şeyi ne kadar yanlış anlayabileceğinizin hüzünlü bir komedisini sunuyor.
Berfin Sayarsoy önerdi.
Incendies (2010)
Wajdi Mouawad’ın aynı adlı tiyatro oyunundan uyarlanan Incendies’in yönetmen koltuğunda Denis Villeneuve oturuyor. Film, Kanadalı ikizler Jeanne ve Simon’a, annelerinin vefatının ardından aniden gelen bir mektup ile açılarak, iki kardeşi gizemli geçmişlerini çözmek ve babalarını bulmak adına doğdukları Lübnan’a doğru zorlu bir yolculuğa çıkartıyor. Ancak bu yolculuk, aile sırlarının, trajedilerin ve toplumsal çatışmanın derinliklerine inmelerini de beraberinde getiriyor. Gün geçtikçe daha fazla deştikleri geçmiş, kardeşleri yürek burkan gerçeklerle yüzleşmeye itiyor. Orta Doğu’daki iç savaşın en karanlık dönemine ışık tutan Incendies, En İyi Yabancı Film Oscarı’na da aday gösterilmişti. Hikâye, geçmişteki olayları gün yüzüne çıkararak, aile tarihini ve trajik bir aşk hikayesini açarken, izleyicilere sürprizlerle dolu ağır bir yolculuk sunmakta.
Günsu Akçatepe önerdi.
Notorious (1946)
Notorious, başrollerini Cary Grant and Ingrid Bergman’ın paylaştığı, 1946 senesinde vizyona giren zamansız bir Alfred Hitchcock klasiği. Film, İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerikan hükûmeti tarafından bir grup nazinin arasına sızmak için casus olarak görevlendirilen Alicia Huberman (Bergman) isimli genç bir kadının hikayesini konu alıyor. Oldukça yakışıklı Amerikan ajanı Devlin (Grant) ile Brezilya’da işbirliği içerisinde olan Alicia, birden kendini hem oldukça tutkulu bir aşkın ortasında, hem de tehlikeli bir görevin içinde buluyor.
Gerilim Ustası (Master of Suspense) olarak anılan; derinlikli ve karmaşık karakterler yaratmasıyla bilinen usta yönetmen Hitchcock, Notorious’ı sadece son derece heyecanlı bir casus filmi olmanın ötesinde, aynı zamanda güven ve fedakarlığın önemini vurgulayan etkileyici bir aşk hikayesi olarak da konumlandırıyor. Film, gerek sürükleyici hikaye anlatımı, gerekse Grant ve Bergman başta olmak üzere oyuncuların akıllarda yer eden performanslarıyla kendine klasikler arasında yer buluyor. Diğer çoğu filmi kadar konuşulmamış olsa da, Hitchcock’un en iyileri arasında rahatlıkla sayabileceğimiz Notorious, yönetmenin ustalıkla kurguladığı, gerilimi tırmandıran uzun çekimleri ve emsali olmayan yaratıcı kamera açılarıyla efsaneleşiyor. Özellikle merdiven üzerindeki çok geniş bir açıdan inerek, Alicia’nın elindeki anahtara close-up yaptığı plan, bilhassa o dönemin şartlarında yapılması oldukça güç, üstelik hâlen zamana meydan okuyan bir sahne olarak kabul ediliyor. Aynı şekilde bir başka sahnede, hem kahve fincanının hem de oldukça geride duran Alicia’nın aynı anda odakta olduğu planda, bu görüntüyü sağlayabilmek için gerçeğinden çok daha büyük bir fincan maketi yaptırarak Bergman’a iyice yaklaştırdığı ve söz konusu sahneyi o şekilde çektiği biliniyor. Tüm bunlar Hitchcock’un derinlikli karakterleri ve kusursuz olay örgüsüyle ve birleştiğinde ise ortaya izleyiciyi her izlediğinde büyüleyen zamansız bir klasik çıkıyor. ‘Sürükleyici bir hikaye nasıl anlatılır’ konusunda adeta ders niteliğinde olan Notorious, başta Hitchcock hayranları olmak üzere tüm sinemaseverlerin izlemesi gereken bir başyapıt.
Sedef Hızlan önerdi.