Haftalık Film Keşfi #22

Soylenti
Soylenti
Söylenti Dergi'deki kurumsal, sponsorlu ve ortak yazarlı yazıların yayınlandığı profil.
spot_img
Editör:
Aleyna Kavak
spot_img

Sinema dünyasında yolculuk etmeye hazır mısınız? Sinema editörleri olarak, özenle seçtiğimiz 5 filmle birlikte, aksiyondan drama, bilim kurgudan romantizme kadar geniş bir yelpazede öneriler sunuyoruz. Bizimle birlikte, sinemanın büyülü dünyasında yolculuk ederken, unutulmaz bir film deneyimi yaşamanın keyfini çıkarın. Haftanın öne çıkan filmlerini takip edin ve sinema dünyasının sınırsız olanaklarına bir adım daha yaklaşın!

Instant Family (2018)

Movie review: 'Instant Family' takes smart, incredibly funny look at  adoption | Lifestyle | eagletribune.com

Dilimize “Şipşak Aile” olarak çevrilen film, bir çiftin ansızın evlat edinmeye karar vermesi sonucu yaşadıkları deneyimi anlatıyor. Filmin yönetmen koltuğunda Sean Anders otururken filmin senaryosu John Morris tarafından yazılmıştır.

Pete (Mark Wahlberg) ve Ellie (Rose Byrne) çifti, kendi ailelerini kurma fikrini düşünürken, evlat edinmeyi düşünmeye başlarlar. Ancak bu karar, beklentilerinden ve planlarından çok daha fazla karmaşıklık ve komik olaylarla dolu bir sürece dönüşür. Pete ve Ellie, evlat edindikleri üç kardeşiyle birlikte hayatlarını yeniden inşa etmeye çalışırken, beklenmedik zorluklarla karşılaşırlar. Hem ebeveynlik rolünü anlamaya çalışırken hem de çocuklarıyla aralarında özel bir bağ kurmaya çalışırlar. Film, bu süreçte yaşadıkları güçlükler ve komik anlar üzerinden duygusal ve komik bir hikaye sunuyor.

“Instant Family,” aile kurma süreçlerini ve evlat edinmenin getirdiği duygusal iniş çıkışları işlerken, aynı zamanda aile ilişkilerinin değerini vurgular. Film, gerçekçi ve samimi bir yaklaşımı benimseyerek, ebeveynlik ve aile olmanın ne kadar karmaşık bir deneyim olduğunu gözler önüne serer.

Aleyna Kavak önerdi.

Thesis (1996)

Üniversitede sinema bölümünde okuyan Angela, görsel medyada şiddet konulu bitirme tezini hazırlarken genç bir kıza işkence edilen bir snuff videoya denk gelir. İşin ilginç tarafı, videodaki genç kız Angela’nın okuldan tanıdığı bir öğrencidir. Videodaki genç kızın kayıp olduğunu öğrenen Angela, snuff videonun arkasındaki gerçekleri kendi yöntemleriyle araştırmaya başlar. Angela, çevresindeki birçok insanın dâhil olduğundan şüphelendiği korku dolu bir girdaba doğru çekilecektir.

The Others filmiyle büyük yankı uyandıran başarılı İspanyol yönetmen Alejandro Amenábar’ın henüz 23 yaşındayken çektiği ilk uzun metraj filmi olan Thesis, snuff temasını işleyen öncü filmlerden biri olarak göze çarpıyor. Metafizik hiçbir ögeye yer vermeden, başarılı kamera teknikleri ve sağlam bir senaryoyla oldukça başarılı bir gerilim tonu yakalayan film; seyirciyi germenin ötesine geçen meramıyla da anlatısına çok yönlülük kazandırıyor. Film –kendisi de şiddeti konu alan bir film olarak– izleyicinin ekranda şiddet görme iştahını tartışmaya açıp kendisi üzerine düşünen meta bir anlatı yakalıyor. Amenábar’ın sonraki başarılarının habercisi niteliğinde olan Thesis, korku ve gerilim türüne ilgisi olan sinemaseverlerin kaçırmaması gereken bir yapım.

Ayçe Cansu Yaşar önerdi.

The Wrestler (2008)

Darren Aronofsky’nin yönetmenliğini üstlendiği The Wrestler ile her şeyin kurgu olduğu Amerikan güreşinde, bir güreşçinin trajedisine en gerçek şekilde tanık oluyoruz. Mickey Rourke, en iyi performansını sergilediği ve kariyerine dönüş yaptığı filmde Randy “the Ram” Robinson adlı bir güreşçiyi canlandırıyor. Zamana karşı mücadelesini kaybetmekte olan Ram kalp krizi geçirir. Güreşle arasına mesafe koymak zorunda kalır. Bu sırada kızı Stephanie ile ve özel bir ilgi duyduğu striptizci Cassidy ile bağ kurmaya çalışır. Hayatındaki bu dengeyi bulmaya çalışırken olduğu veya olmayı bildiği tek kişiden vazgeçmesi gerekir.

The Wrestler, en temelinde insanoğlunun yalnızlığının verdiği ıstırabı konu ediniyor. Ram, etrafındakilerle yüzleşmeye çalışırken kendisine de dürüst davranmak zorunda kalacağı bir sürece giriyor. Bu izolasyon ve kendini bunca yıl sonra bile gerçekleştirememiş olma hali, duygusal bir finalle zirvede son buluyor.

Berfin Sayarsoy önerdi.

Gizli Yüz (1991)

Zuhal Olcay ve Fikret Kuşkan’ın başrollerini paylaştığı, Ömer Kavur tarafından yönetilen Gizli Yüz, genç bir fotoğrafçının bir kadının arayışına yardımcı olurken ona aşık olması etrafında dönen bir arayış hikayesi. İstanbul’un eğlence yerlerinde fotoğraf çeken genç bir adam, çektiği tüm fotoğrafları gizemli bir kadına götürür. Kadının aradığı özel bir yüzdür. Sonunda küçük bir mahalle saatçisinin yüzünde aradığını bulur. Fotoğrafçıdan saatçiyi bulmasını ister fakat fotoğrafçı bu arayış içinde hem saatçinin hem de kadının izini kaybeder. Düşle gerçeğin harmanlanıp yaşama ilişkin tüm soruların soyut bir şekilde değerlendirildiği bu yolculukta, garip bir köşe kapmaca oyunu başlar. Ömer Kavur’un kendine has atmosferi ile izleyiciyi içine hapseden film, arayışın kendisindeki değişime vurgu yapıyor.

Günsu Akçatepe önerdi.

 

The Big Lebowski (1998)

Joel & Ethan Coen tarafından 1998 yılında çekilen ve kült komedi filmlerinden olan The Big Lebowski; Jeff Bridges tarafından canlandırılan Jeffrey “The Dude” Lebowski isimli karakterin, isim benzerliği sonucunda bulaştığı bir aile ile yaşadıklarını ve kendisini aniden bir kaçırılma olayının içerisinde bulmasını konu alıyor. Kendisi gibi bovling meraklısı iki yakın arkadaşı Walter Sobchak (John Goodman) ve Donny (Steve Buscemi) ile birlikte bir acayip maceradan diğerine atılan The Dude, mütemadiyen hiç beklenmedik düğümlerin içine düşüyor.

The Big Lebowski, kendine has mizahı, özgün karakterleri ve klasik film klişelerini altüst etmesiyle dikkat çekiyor. Janrın konvansiyonlarına meydan okuyarak sürreal bir komedi ve absürtlük anlayışı benimseyen film, Coen biraderlerin çarpıcı tarzının; nüktedan diyaloglar, ilginç karakterler ve benzerine sık rastlanmayan yaratıcılıktaki olay örgüsüyle birleşmesi sonucunda efsaneleşen bir sinematik deneyim vadediyor. Jeff Bridges’in, rahatlık ve soğukkanlılık denince ilk akla gelen karakterlerden olan The Dude rolünde sergilediği ikonik performansının yanı sıra; popüler kültür referansları, sıra dışı mizah anlayışı ve hafızalara kazınan replikleri, filmin unutulmazlar arasına girmesine vesile olan diğer önemli noktaları. Eğer ezber bozan komedileri seviyor veya sinema geleneklerine meydan okuduğu halde klasikleşmiş bir film izlemek istiyorsanız, The Big Lebowski sizin için biçilmiş kaftan.

Sedef Hızlan önerdi.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.