Kimi kitaplar ile uzun soluklu bir yolculuğa çıkar birçok karakter ile tanışır, onların hikayelerine tanıklık ederiz. Onlarla tanışmamız ile onlara veda edişimiz arasında epey bir vakit vardır. Kimi kitaplar ile de kısa süreli bir maceraya çıkar, rüya gibi bir yolculuk yaşar fakat etkisinden uzun süre çıkamayız.
Kısa ama unutulmaz bir seyahate çıkacağınız ve aklınızda uzun süre yer edinecek; hacmi küçük fakat etkisi büyük kitaplardan bazılarını sizler için derledik. Yolculuğunuzun keyifli geçmesini umar ve güzel okumalar dileriz. Pruvanız neta olsun!
1. Martı Jonathan Livingston – Richard Bach
” Yaşamak için ne çok neden var! Cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekamızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi, özgür olabiliriz! “
Richard Bach‘ın 1970 yılında eline aldığı bu kısa öyküde bir martının başkaldırışına yakından tanıklık ediyoruz. Onu diğer martılardan bu denli farklı kılan özelliğini, uçmaya ve yeni şeyler denemeye olan isteğinin nasıl peşinden gittiğini okuyoruz kitap boyunca. Üç bölümden oluşan bu kitap, martı Jonathan’ın çıktığı uçsuz bucaksız yolculuğu anlatmakla kalmıyor; üstelik kendi yolculuğumuza çıkma dürtüsü de uyandırıyor! Onun içindeki isteği, tutkuyu ve öğrenme arzusunu karşısındaki engelden daha büyük hale getirmesi bizim için rehber niteliği taşıyor ve kendimize dönüp bakmamızı sağlıyor. Martı Jonathan ile zincirlerimizi kırıyor, kendi sınırlarımızı aşıyor ve özgürlüğe doğru süzülüyoruz adeta!
Bir martının yaşamı insanlığa böylesine çarpıcı etkilerde bulunmamıştı.
2. Bilinmeyen Adanın Öyküsü – Jose Saramago
“Ben bilinmeyen adayı bulmak istiyorum, o adaya ayak bastığımda kim olduğumu öğrenmek istiyorum. Bilmiyor musun ki, kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin.”
Portekizli yazar Jose Saramago‘nun yazmış olduğu bu eserde, bilinmeyen bir adayı keşfe çıkan ancak bu yolculuğu kendini arama serüvenine dönüştüren bir adamın hikayesine konuk oluyoruz. Bu kitap onunla bu yolculuğa çıkan bizlere de bir fırsat niteliği taşıyor. Kimsenin, artık bilinmeyen bir adanın kalmış olduğuna inanmadığı, her yere ayak bastığımızı sandığımız bu devirde belki de kim bilir o keşfetmediğimiz ve bilmediğimiz yerler içimizde bizi bekliyordur. Sadece ve sadece bizi.
Bilinmeyen bir adayı bulabilir miyiz bilemeyiz ama onu ararken kendimizi bulabiliriz!
3. Katip Bartleby – Herman Melville
“Yapmamayı tercih ederim!”
Herman Melville, 1856 yılında oluşturduğu bu eserde sadece bir tepkisi ile hafızamıza kazınan oldukça sıradışı bir karakter inşa etmiş ve onun başkaldırısını konu edinmiştir. Toplumun bize dayattığı mecburiyetlere karşı boyun eğmeyen Katip Bartleby ile insan iradesinin ne denli büyük bir yaptırım gücüne sahip olduğunu görmekteyiz. Aslında Bartleby’i farklı kılan özellik sadece bu değildir; bunu oldukça kayıtsız bir şekilde yapmasıdır. Basit bir şekilde ‘yapmamayı tercih ederim’ demesi ile herkesi şaşkına çevirip çaresiz bırakır. Onun, çevresinden bu kadar bağımsız oluşu, anlamlandırılamayan fakat bir o kadar da hayranlık duyulan bakışların üzerinde toplanmasına sebep olur.
Kim bilir belki de yazarımız bu eser ile onca bilinebilir ve tahmin edilebilir durumların içerisinde tutumları ile öngörülemez olan Bartleby ile insanın belirsizliğe karşı tahammül seviyesini en aza indirgemeyi hedefleyip ve kendimizden farklı olan insanlara karşı anlama becerimizi geliştirmeyi istiyor olabilir.
Umarız sizler de Katip Bartleby’in bu hüzünlü direnişine yakından tanıklık etmeyi tercih edersiniz.
4. Ateş Yakmak – Jack London
Amerikalı yazar Jack London‘un birbirinden bağımsız üç farklı hikayesinin birleştiği bu kitapta, hikayeleri birbirine bağlayan tek bir ortak tema var: yaşam mücadelesi.
Yazar, bu kısa fakat çarpıcı eserde insanın vahşi doğa ile yüzleşmesini, ona karşı verdiği mücadeleyi ve bireyin kendi benliğinin sınırları ile karşı karşıya kalmasını ele alıyor. Bizler bu eserde insanoğlu için üst düzey önem arz eden bir gerçeği ile baş başa kalıyoruz: Son derece kolay geçebilen günlük yaşantımız, yerini zorlu koşullara bıraktığında; basit eylemlerin insan için hayati öneme dönüşmesinin farkındalığını yaşıyoruz. Bireyin etrafını çepeçevre buzlar kapladığında onun yaşamaya devam etmesi artık tek bir şeye bağlıdır: Ateş yakmak. Son derece ehemmiyetli olan böylesi bir durumda, aslında bizler insanlığın sınırlı bir varlık olduğunun bilincini kavrıyor ve bu gelen bilinç ile derinden sarsılıyoruz. Okurken kahramanlarımızın çaresizliğini yürekten hissedeceğiniz bu kitapta doğanın insan üzerinde baskın bir rol oynamasının trajedisine şahitlik edeceksiniz.
Ateş yakmak, insanoğlunun hayatta kalma içgüdüsünü gösteren en büyük sembol.
5. Bir Çöküşün Öyküsü – Stefan Zweig
” Ama kimse yoktu ki burada, rol yapması gerekmiyordu, ilk kez kendisiyle baş başaydı. Sıcak gözyaşlarının buz kesmiş yanaklarından süzülmesini hissetmenin ve korkunç sessizlikte kendi hıçkırıklarını duymanın sancılı lezzetine gönüllü teslim oldu. “
Stefan Zweig bu kısa öyküsünde, varoluşunu etrafındaki kalabalığa borçlu olan, oldukça gösterişli bir hayat süren Madam de Prie’nin sürgüne gönderilmesi ile hayatındaki en büyük anlamı yitirmesini ve buna karşı verdiği mücadeleyi anlatıyor. Madam de Prie şöhret dolu bir yaşamda ve çevresindeki onca insanların arasında aslında yapayalnızdır fakat bunu somut bir şekilde deneyimleyince anlar. Herkes tarafından tanınan fakat kendisi tarafından kim olduğu bilinmeyen bu kadının yaşamından kendimize şu çarpıcı soruyu yöneltmemiz mümkün aslında: Kaçımız bakışlarımızı, etrafımızı sarmış olan insanlardan kendi içimize doğru çeviriyor, kendimizi anlamaya gayret edip ve kendimizle korkmadan baş başa kalabiliyoruz? Yazarımız belki de bu öykü ile bizim içsel yolculuğumuzu başlatmak istemiştir, kim bilir.
Madam de Prie, trajik bir çöküş hikayesi.
Kaynakça
- Zweig, bir çöküşün hikayesi, iş bankası yayınları, çev: Regaip Minareci, syf.14
- Melville, Katip Bartleby, Can Yayınları, çev: Kaya Genç
- Saramago, Bilinmeyen Adanın Öyküsü, çev: Emrah İmre, syf.36
- Bach, Martı Jonathan Livingston, Epsilon Yayınları, çev: Kader Ay Demireğen, syf: 25
- London, Ateş Yakmak, İş Bankası Yayınları, çev: Levent Cinemre
- görsellerin kaynakçası: idefix.com
- sanatkritik.com
- kitap.yazarokur.com
- iyibeyin.com
Seçtiğiniz alıntılarla yazarın edebi kişiliğini birlikte sunmanız yazıya apayrı bir güzellik katmış. Kaleminize sağlık 🙂
teşekkürler 🙂