Günlük Tutmanın Yazarın Duygusal Dünyasındaki Yeri

Editör:
Guşef Alhas
spot_img

Kötüleşen günlerde, kalbimizin kaçmak için bizi götürdüğü yer yine kendi içi olduğunda, bedenimize ağırlık veren bir gürültü var olur. Düşündüklerimiz, iç konuşmalarımızın acı bir yankısı olarak geri döner. Bu gürültüyü susturmak için sesimizi çıkarmak istesek de güç bulamayabiliriz. Fakat kendimizi bir günlükte toplamak bizi bir bütün hâline getirebilir. Yazdığımız her sayfayla birlikte duygularımızı adım adım temize çekeriz. Peki, duyguların dünyasından baktığımızda günlük nerededir?

Günlük: Ruhun Pusulası

theglobeandmail.com

Günlük tutmak kimi zaman insanın kendiyle ve taşıdığı sırlarla yaşamayı sevme çabasıdır. Benliğini, içinde dağılmış ve artık ne tarafa bakacağını şaşırmış halde değil, somut olarak görmek ister. Zihninde dolaşan olumsuz düşünceler yaşam olgusunu sarsmaya başlar. Bir bedene sığamayacak hâle gelir. Yazar derdini anlatamayacak durumda ise, sadece yazmak ona bir ses verir çünkü içinde konuşan sadece düşüncelerdir. Gözlerden ve yargılanmaktan uzak olduğu bu küçük kitap, yazara kendisini gösterebileceği gibi utanmadan bakabileceği bir ayna görevi görür. Psikolojik dalgalanmalar her sayfada değişebilir. Sabit bir noktada duramayan akıl, yıkımla karşılaşır fakat kendini yeniden inşa eder. İyileşme döneminin başlangıcı ve destekçisi olabilir. Yazılmamış bir eserin ilk kıvılcımlarını ateşleyebilir. Psikolojide de yazının ruh sağlığına ne derece iyi geldiği araştırmalarla kanıtlanmıştır.

Günlük Yazmanın Psikolojiye Etkisi

biomedya.com

Psikoloji araştırmaları, yazının yalnızca estetik bir üretim değil, aynı zamanda bir iyileşme pratiği olduğunu ortaya koyar. James Pennebaker’ın öncülüğünü yaptığı Expressive Writing Paradigması (Duygusal Yazma Yaklaşımı), travmatik ya da stresli deneyimlerin yazıya dökülmesinin bireyin ruh sağlığında ve hatta beden sağlığında iyileşmelere yol açtığını göstermektedir. Araştırmalar, duygularını düzenli olarak yazan kişilerin depresyon ve kaygı belirtilerinde azalma yaşadığını, daha az doktor ziyareti yaptığını ve bağışıklık sistemlerinin güçlendiğini ortaya koymaktadır. Psikolojik tedavi gören bir hastanın terapi öncesi duygularını kağıda döktüğünde terapi seansının daha olumlu geçtiği ve kendini daha rahat ifade edebildiği gözlemlenmiştir (Pennebaker, akt. Mills). Bu akademik bulgular, edebiyatçıların günlük tutma alışkanlıklarını anlamada önemli bir çerçeve sunar.

Yazarın Duygusal Dünyası

wikipedia.org, catlakzemin.com, dinlebi.io, wikiquote.org

Franz Kafka, günlüklerinde sık sık yetersizlik duygusundan, yalnızlığından, ailesiyle yaşadığı çatışmalardan, yazar tıkanıklığından ve birbirinden bağımsız pek çok konudan bahseder. Çok katmanlı bir labirente benzeyen notları, bir insanın içsel kırılganlıklarını olduğu kadar, edebiyatının beslendiği duygusal zemini de gösterir. Günlükleri olmadan onun “Dava” ya da “Şato” gibi eserlerinin arkasındaki varoluşsal kaygıları tam olarak kavramak zordur.

“İçimde öyle büyük bir boşluk var ki, sanki tüm dünya içime düşse bile dolmaz gibi.” 
-Günlükler, Franz Kafka

Virginia Woolf, günlüklerini hem bir yazma disiplini hem de psikolojik dalgalanmalarıyla başa çıkma biçimi olarak kullanmıştır. Depresyon dönemlerinde bile yazmayı sürdürmesi, günlüğü bir tür ruhsal destek aracına dönüştürür. Yaşamayı bir türlü sevememiş ve aşk bile onu bu dünyada var olmaya ikna edememiştir. Tuttuğu güncelerde duygularını tüm çıplaklığıyla bırakmaz; fakat kurduğu cümleler, arka planda devam eden huzursuzluğu hissettirir.

“Gittikçe daha da yalnızlaşıyorum; bu karmaşaların verdiği acı ölçülemez; açıklayamıyorum da…”
-Bir Yazarın Günlüğü, Virginia Woolf

Sylvia Plath, tutkulu ve karanlık duygularını günlüğe dökerken aslında kendi içsel çığlığını duyurur. Onun satırlarında hem edebi yaratıcılığın doğuşunu hem de duygusal acının derinliğini görmek mümkündür.

“İç dünyama yeni insanlar katmak ve bu insanlara hareket etme imkânı tanımak aylar alacak. Bu güvenli, her anı planlanmış dünyayı kendi karanlığıma sokmaktan başka nasıl olacak ki bu?”
-Günlükler, Sylvia Plath

Türk edebiyatında Nilgün Marmara günlükleriyle öne çıkan önemli isimlerden biridir. Marmara’nın günlüğü, onun kişisel sancılarını, hayata bakışını ve yazınsal düşüncelerini doğrudan yansıtır. Nilgün Marmara, kısa yaşamına rağmen günlüklerinde hem edebiyatla ilişkisini hem de içsel çatışmalarını tüm samimiyetiyle ortaya koymuştur. Yazdıkları, sadece bir bireyin içsel dünyasını değil, aynı zamanda dönemin genç aydını olarak yaşadığı ruhsal ve toplumsal atmosferi de belgelemektedir. Bu nedenle Nilgün Marmara’nın günlükleri, Türk edebiyatında hem edebi hem de psikolojik açıdan değerli bir kaynaktır. “Defterler” isimli eser, Marmara’nın günlük yaşamına dair kısa notlar, gözlemler ve düşüncelerinden oluşan bir derlemedir. Bu notlar, genellikle küçük ajandalara yazılmış olup alışılmış anlamda bir günce formatında değildir.

“Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer.”
-Defterler, Nilgün Marmara

Günlük tutmak, yazar için özgün bir ifade biçimiyken okur içinse yazarın eserlerini ve eseri nasıl bir motivasyonla yazdığını anlamanın yolunu gösterir. “Yazar anlattığı hikâyenin neresindedir? Kurduğu cümlelerin ardında bulunan hüznü okur nereye koymalıdır?” gibi soruları cevaplar. Yaratıcılığın sessiz kaynağı olan günlük, yazara istediği yere ve yöne uçabileceği engin bir gökyüzü olur. Yüksekten aşağı baktığında kendi kurduğu dünyayı ve onun bereketli topraklarını görür ve bazı yazarlar için çiçek açan topraklar ruhuna vadedilen yeni bir hayattır.


Kaynakça:

Acar, Didem, and Gülay Dirik. “Güncel Bir Paradigma: Yazılı Duygusal Dışavurum / A Current Paradigm: Written Emotional Disclosure.” Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar – Current Approaches in Psychiatry, vol. 11, no. 1, 2019, pp. 65–79, web. Erişim tarihi: 9 Eyl. 2025.

American Psychological Association. “Expressive Writing Can Help Your Mental Health.” Speaking of Psychology, 13 Mar. 2024, web. Erişim tarihi: 9 Sept. 2025.

Le Pichon, Pauline. “Reflections on Virginia Woolf’s Diary.” Medium, 1 July 2022, web. Erişim tarihi: 9 Sept. 2025.

“The Journals of Sylvia Plath Quotes.” Goodreads, web. Erişim tarihi: 9 Sept. 2025.

“Nilgün Marmara Düz 1.” ŞiirParkı, web. Erişim tarihi: 9 Sept. 2025.

Gülsoy, Murat. “Nilgün Marmara’nın Defterleri.” Murat Gülsoy Blog, 8 Nov. 2016, web. Erişim tarihi: 9 Sept. 2025.

Öne Çıkan Görsel Linki

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Tiramisu: İtalyan Mutfağının En Tatlı Başarısı

Bir tatlıdan çok daha fazlası: Treviso'dan doğup dünyaya yayılan tiramisunun kültürel ve gastronomik yolculuğu.

Jacob Elordi: Modanın Kural Bozan Çocuğu

Euphoria dizisinin genç yeteneği Jacob Elordi, oyunculuğu kadar stili ile de meşhur bir kişilik. Elordi'nin dolabında yolculuğa çıkıyor ve tarzını keşfediyoruz.

Karadeniz’de Sonbahar: Doğasına Hayran Kalacağınız 7 Yayla

Karadeniz’in büyüleyici yaylalarıyla doğanın kalbinde bir yolculuğa çıkın. Ayder’den Pokut’a, Gito’dan Kafkasör’e uzanan bu rota; huzur, macera ve eşsiz manzaralar sunuyor.

İstanbul Mimarisi: Süreyya Operası

Kadıköy’ün sanatla özdeşleşen simgesi Süreyya Operası, yaklaşık bir asırlık tarihiyle kentin kültürel mirası ve gururudur.

Sait Faik: Adacılığın Ritüellere Yansıması

Sait Faik'in adacılığı, doğayla ve insan sevgisiyle örülmüş bir kaya parçasına sığınan rutin hayatın ta kendisidir.

Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Temizlik Takıntısı

Hastalık korkusuyla büyüyen Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın temizlik takıntısı, yaşamına ve romanlarına mizahi biçimde yansımıştır.

Sherlock Dizisinin Unutulmaz Replikleri: Oyun Başlıyor

Sherlock dizisinin ustalıkla yazılan, şarap gibi yıllanmış, akıllara kazınan repliklerine birlikte göz atalım.

Çocuklara Boşanma Nasıl Anlatılır?

Boşanma çocuklar için zor bir süreçtir. Doğru kelimeler, doğru zaman ve sevgiyle güvenin varlığı, bu süreci atlatmada büyük önem taşır.

Aftersun Filminin Unutulmaz Replikleri

İzleyenlerin kalbinde bir burukluk bırakan Aftersun filminin repliklerini inceliyoruz!

Kayıp Tanrılar Ülkesi Aslında Ne Anlatıyor?

Usta yazar, maharetli kalemiyle okurunu da yanına alıp Berlin ve Bergama'ya gidiyor; işlenmiş bir dizi cinayetin perde arkası arkeoloji, mitoloji ve tarihin ışığında aydınlanıyor.

Editor Picks